Column Left

Bizi Takip Edin

9 Şubat 2020 Pazar

Saçınız bu yöntemle artık beyazlamayacak

Saçınız bu yöntemle artık beyazlamayacak
Yaşlanmanın ilk belirtilerinden biri de saçlarımızın beyazlamaya başlamasıdır. Genellikle erkekler bunu olgunluk olarak görerek çok da umursamazken, kadınların korkulu rüyasıdır.
Saç beyazlaması yaş sebepli olabildiği gibi aynı zamanda çeşitli sağlık sorunlarından da kaynaklanabiliyor. Bunlardan bazıları; vitamin eksikliği, stres, sigara bağımlılığı, tiroit hormon bozukluğu olarak karşımıza çıkıyor.
Saç beyazlamasının önüne geçmek için ilk yapmamız gereken şeylerden biri beslenmemize dikkat etmektir. Yediklerimizin yanında saçımıza uygulayabileceğimiz kozmetik maskeler yerine tamamen doğal ürünlerle çözüm bulmak harika olmaz mıydı? İşte çözüm! Limon ve Hindistancevizi Yağı Mucizesi



Malzemeler 3 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu Hindistancevizi Yağı (saçınızın uzunluğuna göre miktarı arttırıp azaltabilirsiniz.)
Hazırlanışı Malzemeleri bir kâseye alın ve homojen bir macun oluşturun. Saçınıza direkt olarak masaj yaparak uygulayın. 1 saat boyunca kurumaya bırakın ve ılık suyla durulayın. Haftada bir uygulamanız yeterli olacaktır. Hindistancevizi yağı saçınızı derinlemesine besleyecek ve rengini



kaybetmiş saç tellerinize tekrar canlılık kazandıracaktır. Limon suyu ise içeriğindeki B ve C vitaminleriyle saçınızın daha hızlı uzamasına yardımcı olacaktır. Siz beyaz saçlarınızın rengini nasıl değiştiriyorsunuz? Yöntemlerinizi bizimle paylaşın!



Hindistancevizi yağı saçınızı derinlemesine besleyecek ve rengini kaybetmiş saç tellerinize tekrar canlılık kazandıracaktır. Limon suyu ise içeriğindeki B ve C vitaminleriyle saçınızın daha hızlı uzamasına yardımcı olacaktır. Siz beyaz saçlarınızın rengini nasıl değiştiriyorsunuz? Yöntemlerinizi bizimle paylaşın!
Kaynak: www.yenidenhaberler.com

Protein eksikliği belirtileri Eksikliği ciddi hastalıklara neden oluyor

Protein eksikliği belirtileri Eksikliği ciddi hastalıklara neden oluyor
Daha ilkokuldan beri bildiğimiz bilgilerden biri proteinin vücudumuz için olmazsa olmaz olduğu, doğru. Ama ezbere konuşmanın ötesinde onun ne denli değerli olduğunu, eksikliğinde neler olabileceğini ne kadar biliyoruz?nnYıllarca "vücudumuzun en önemli yapı taşlarından biri" dedik, daha sağlıklı bir hayat için protein almak şart dedik. Sonra işin içine bir de protein tozları gibi çeşit çeşit kimyasallar girmeye başladı, durum iyiden iyiye karıştı, herkesten farklı bir ses çıkmaya başladı.nnTam da bu yüzden bugün, proteinin ne denli önemli olduğunu anlatalım dedik, protein eksikliği belirtileri nelerdir herkes öğrensin, onun eksikliğinde nasıl sorunlar ortaya çıkabiliyor, bilmeyen kalmasın istedik.nnEğer aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı sizde de varsa doktorunuzun yolunu tutmanın vakti gelmiş demektir.**Ayaklarınız, bacaklarınız, elleriniz ya da vücudunuzun farklı bir bölümü ödem toplamaya başladıysa...İlginç olsa da protein eksikliği söz konusu olduğunda, vücutta sıvı birikimi olabiliyor. Hal böyle olunca, eller, ayaklar, bacaklar, bilekler





başta olmak üzere vücudun herhangi bir bölümünde ödem oluşuyor.nnÇünkü vücut, ihtiyacı olan amino asitlere ulaşamazsa hücreler sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam edemeyebiliyor tahmin edebileceğiniz gibi. Bu durumda kendini ödem toplamayla gösterebiliyor.nnEğer bildiğiniz herhangi bir neden ya da hastalığınız yokken vücudunuz ödem toplamaya başlarsa mutlaka doktorunuza danışmalı, değerlerinizi ölçtürerek protein eksikliğiniz olup olmadığını tam olarak tespit ettirmelisiniz, bizden söylemesi.nn**Eğer sık sık hasta oluyor, bu hastalıkları eskisi kadar kolay atlatamıyorsanız...Protein, bağışıklık sistemimizin güçlü kalabilmesi için en gerekli maddelerden biri. Dolayısıyla protein eksikliği söz konusu olduğunda, özellikle grip, nezle gibi kış hastalıklarına yakalanma riskimiz artıyor. Hatta bununla da kalmıyor, hastalık süreci, eskisinden çok daha uzun sürüyor.nnEğer siz de şu sıralar sık sık hasta oluyorsanız ve hastalıklarınız eskisi kadar kolay geçmiyorsa protein eksikliği çekiyor olabilirsiniz, aklınızda bulunsun.
Kaynak: https://www.hashaberler.com

Vücudun Düzenli Çalışmadığını Gösteren 11 Hormon Belirtisi

Vücudun Düzenli Çalışmadığını Gösteren 11 Hormon Belirtisi
Vücudun hormon dengesi bozulduğunda, vücut sorunlar yaşamaya başlar. Hormonların artmasına ve azalmasına sebep olabilecek birçok sebep vardır. Bu sebepleri iyi analiz ederek sorunun nereden kaynaklandığını ve nasıl çözeceğinizi anlamak hiç te zor değil.
Östrojen kadınlarda yumurtalıklardan sentezlenen bir hormondur. (Düşük seviyelerde erkeklerde de bulunur.) Bu hormon kadınların vücudunun olması gerektiği gibi çalışması için hayatidir. Hem gelişme sürecinde hem de anlık tepkilerin oluşmasında östrojenin rolü oldukça fazladır. Östrojen seviyesinin dalgalanması yaşa ve menstüral döngüye bağlıdır. Fakat bu seviyenin çok düşük veya çok yüksek olması vücutta problemlere yol açar.nn200 pg/ml üzerinde olan östrojen seviyesi yüksek kabul edilir. Ergenlik ve hamilelik dönemlerinde bu hormon doğal olarak artar fakat fazla kilolu kadınlarda da bu seviyeler görülmektedir. Çünkü yağ hücreleri östrojen üretebilir. Ayrıca diyabet hastalarında ve yüksek tansiyon problemleri yaşayan kadınlarda da östrojen fazlalığı görülen bir durumdur. Bu seviye yüksekliği göğüs ve rahim kanserlerine yakalanma riskini arttırıyor.nnVücutta





Östrojen Seviyesinin Muhtemel SebeplerinObezitenYüksek TansiyonnDiyabetnBazı ilaçlarnStresnKalp-Damar HastalığınAşırı Alkol TüketiminÇevresel ToksinlernBitkisel östrojen içeren besinlerin fazla tüketimi(Örn. Soya) Vücudun Düzenli Çalışmadığını Gösteren 11 Hormon Belirtisi
Vücudun hormon dengesi bozulduğunda, vücut sorunlar yaşamaya başlar. Hormonların artmasına ve azalmasına sebep olabilecek birçok sebep vardır. Bu sebepleri iyi analiz ederek sorunun nereden kaynaklandığını ve nasıl çözeceğinizi anlamak hiç te zor değil.



Vücutta bulunan Fazla Östrojenin Yaygın Göstergeleri Arasında:Hal ve hareketlerde tutarsızlık,Sürekli bir kaygı durumu,depresyon,Uykusuzluk,nKarın bölgesinde şişkinlik,Kilo Artışı,Saç Dökülmesi,nTükenmişlik Hissi,Menstüral Döngü Düzensizliği,Cinsel İsteksizlik,Göğüslerde Aşırı Hassaslık.
Vücudun Düzenli Çalışmadığını Gösteren 11 Hormon Belirtisi
Vücudun hormon dengesi bozulduğunda, vücut sorunlar yaşamaya başlar. Hormonların artmasına ve azalmasına sebep olabilecek birçok sebep vardır. Bu sebepleri iyi analiz ederek sorunun nereden kaynaklandığını ve nasıl çözeceğinizi anlamak hiç te zor değil.



-Östrojen Seviyesini Düşürmenin Yolları:nYukarıda belirttiğimiz semptomların birkaçını yaşıyorsanız mutlaka doktorunuzu ziyaret edin ve şikayetlerinizi belirtin. Östrojen seviyenizi dengelemek için birçok doğal yöntem mevcut. Vücudunuzu yeniden rayına oturtmak için hayatınızda birkaç ufak değişiklik yapmak yeterli olacaktır.nn-Alkolden Uzak Durun:nKaraciğer östrojen seviyesini dengeleyen organdır. Aşırı alkol karaciğerinize zarar vererek bu işlevine zarar verecektir ve bu sebeple vücudunuzda gereğinden fazla östrojen dolaşacaktır. Günde bir içecekten fazlası göğüs kanseri riskini de arttırmaktadır.nn-Organik Beslenin:nOrganik olmayan yiyeceklerde oldukça fazla kimyasal ve böcek ilacı bulunur ve bu kimyasal maddeler vücutta östrojen gibi davranır. Mümkün olduğunca, vücudunuza güvenmediğiniz yiyecekler girmediğine emin olun.
Vücudun Düzenli Çalışmadığını Gösteren 11 Hormon Belirtisi
Vücudun hormon dengesi bozulduğunda, vücut sorunlar yaşamaya başlar. Hormonların artmasına ve azalmasına sebep olabilecek birçok sebep vardır. Bu sebepleri iyi analiz ederek sorunun nereden kaynaklandığını ve nasıl çözeceğinizi anlamak hiç te zor değil.



Egzersiz Yapın:nDüzenli ve yoğun egzersiz yapmanın östrojen seviyesini %7 oranında azalttığı görülmüştür. Egzersiz sonucu kaybedeceğiniz yağ miktarı da östrojen seviyenizin dengelenmesinde olumlu etki yapacaktır. Uluslararası Kanser Vakfı haftada 4 saatlik egzersizi Gösteren 11 Hormon Belirtisi
Vücudun hormon dengesi bozulduğunda, vücut sorunlar yaşamaya başlar. Hormonların artmasına ve azalmasına sebep olabilecek birçok sebep vardır. Bu sebepleri iyi analiz ederek sorunun nereden kaynaklandığını ve nasıl çözeceğinizi anlamak hiç te zor değil.

Egzersiz Yapın:nDüzenli ve yoğun egzersiz yapmanın östrojen seviyesini %7 oranında azalttığı görülmüştür. Egzersiz sonucu kaybedeceğiniz yağ miktarı da östrojen seviyenizin dengelenmesinde olumlu etki yapacaktır. Uluslararası Kanser Vakfı haftada 4 saatlik egzersizi kanser riskini azaltmada önemli bir etmen olduğu için tavsiye ediyor.nnBiberiyenBiberiye yağını kan akışınızı hızlandırması sebebiyle östrojen seviyenizi düşürmekte kullanabilirsiniz. Aynı zamanda bağışıklık sisteminiz güçlenecek, tiroid bezinizin fonksiyonu artacak ve sahip olduğu antioksidanlar hafızanızı güçlendirecektir. Kas ağrılarınız varsa geçecek ve saçlarınız daha sağlıklı uzayacaktır.nnYağsız Keten TohumunYağsız keten tohumu tüketimi östrojen seviyenizi dengeleyici bir etkiye sahiptir. Östrojen kaynaklı kansere yani, göğüs, yumurtalık ve rahim kanserlerine yakalanma riskinizi azaltır. Bir yemek kaşığı keten tohumunu yulaf ezmesine veya mısır gevreğinize karıştırarak veya bir kase yoğurda ekleyerek tüketebilirsiniz.
Kaynak:https://www.hashaberler.com

Sabahları Zerdeçal Tüketmeyi Alışkanlık Haline Getirenler Çok Şanslılar

Sabahları Zerdeçal Tüketmeyi Alışkanlık Haline Getirenler Çok Şanslılar
Sağlıklı kalmak için çaba harcamak zorunda olduğumuz bir dönemde yaşıyoruz. Şehir hayatı ve şehirdeki kötü yaşam koşulları vücudumuzu oldukça kötü etkiliyor. Mesleklerimizden ötürü edindiğimiz hastalıkları saymaya başlamıyoruz bile!
Eğer doğal yaşamakta ısrar eder ve vücudunuza ne soktuğunuz konusunda dikkatli olursanız daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürersiniz. Bu içeriğimizde sizlere sağlıklı ve uzun bir hayat için tüketmeniz gereken doğal bir üründen bahsedeceğiz.
Zerdeçal! Elbet duymuşsunuzdur, hatta çaylarınıza kattığınızdan eminiz. Hiç değilse bu tarifi okuduktan sonra aktara koşup edineceğinizden hiç şüphemiz yok.
Zerdeçaldan maksimum faydayı almak için:





1 su bardağı sıcak su, 1 çay kaşığı toz zerdeçal ve 1 tutam karabiberi karıştırın ve için.
Düzenli kullandığınız takdirde, zamanla metabolizmanız hızlanacak ve yağ yakma hızınız müthiş oranda artacaktır.



Ayrıca eğer sindirim sorunları yaşıyorsanız, zerdeçal bu sorunlara da çözüm getirecektir. Özellikle ülser ve reflü gibi sorunları çözmek için mutlaka zerdeçal kullanın.
Bu saydıklarımızın yanında, kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürür ve kan damarlarınızda serbest gezen yağ moleküllerini parçalayarak sebep olabilecekleri muhtemel tıkanıkları önler.
Tip 2 diyabet hastalarına, hastalığın belirtilerinin azaltılması için zerdeçal önerilir.



Vücutta başıboş çoğalan hücre sayısını azaltarak kanser riskini düşürür ve erken yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırır.
Eklem ağrılarınız varsa, düzenli zerdeçal tükettiğinizde kaybolacaklardır.
Cildinizin ve saçlarınızın erken yaşlanmasını engeller ve her zaman genç görünmenizi sağlar.



Hamilelikte kasılmaları arttıracağı için çok fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. Ayrıca ameliyat öncesi süreçte de tüketilmemesi de önerilir
Kaynak: https://www.yemekev.com

Ev Yapımı Doğal Halı Temizleyici, Misafirleriniz Yeni Sanacak

Ev Yapımı Doğal Halı Temizleyici, Misafirleriniz Yeni Sanacak
Yeni bir mevsime, bahara girmek demek halıları baştan başa elden geçirmek anlamına geliyor. İşte evinizde kolay ve pratik şekilde hazırlayabileceğiniz halı temizleyicisi ve bir o kadar da etkili…
Evinizde Halı Temizleme Karışımı Nasıl Yapılır?
Halı Temizleme Karışımı İçin Gerekli Malzemeler
Yarım Bardak Mısır unu
2 bardak karbonat
4 tane defne yaprağı
Yarım Bardak Mısır nişastası
1 yemek kaşığı karanfil





Nasıl Yapılıyor?
Yapılışı: Yukarıda belirttiğimiz bütün malzemeleri miktarlarına göre miksere atarak iyice karıştırmalısınız. Karbonat lekelerin çözülmesine yarayacak ve defne yaprakları da halınıza ve evinize güzel hoş bir koku verecektir. Belirtmeden geçemeyeceğimiz bir konu da, bu karışım antibakteriyel bir özelliği barındırır. Böylece halınızda ne kadar mikrop varsa hepsini öldürür.
Bu evde hazırladığınız karışımı halınızın üzerine tercihen geceden serpin ve sabah elektrikli süpürgeyle halınızı temizleyin. Geceden yapmak istemiyorsanız 3 ya da 2 saat kadar bekletin halı temizliğine etkisi daha iyi olacaktır
Kaynak: https://saglikbulan.com

Ekmek Kadayıfı

Ekmek Kadayıfı
@tatli.sanati/
Malzemeler
Keki İçin;
3 tane yumurta
1 su bardağı şeker
Yarım çay bardağı süt
1 paket vanilya
1 paket kabartmatozu
1 buçuk su bardağı un
Şerbeti için;
2,5 su bardağı şeker
2,5 su bardağı su
Muhallebisi için;
2 buçuk su bardağı süt
Yarım su bardağı un
3 yemek kaşığı şeker
3 yemek kaşığı hindistan cevizi





Yapılışı
Öncelikle keki için yumurta şekeri 5 dakika çırpalım. Ardından süt vanilya ekleyip çırpalım. Unu kabartma tozunuda ilave edin ve çırpın.Pişirme kağıdı koyduğumuz borcama harcı dökün. 170 derecede alt üst ayarda önceden ısıtılan fırında yaklaşık 30 35 dk pişirin ve soğumaya bırakın.
Muhallebisi için vanilya hariç malzemeleri tencereye koyalım. Pişince vanilyamızı ekliyelim. Ocaktan çekip soğumaya bırakın. Üzerine streç film koyun ki kabuk tutmasın.
Şerbeti için; Şekeri tencere yada tavaya koyalım. Hiç karıştırmadan şekeri orta ayarda karemelize edelim. Arada tavayı tutup sallayın yeter. Eridimi suyunu koyun, şeker katılaşacak eriyene kadar ocakta durun ve çekin .İlk sıcaklığı gidince keke dökmeliyiz.Kekimiz soğuduğu zaman ortadan ikiye kesin.Şerbetin yarısını dökün. Muhallebiyi mikserden geçirip kekin arasına koyalım. Üzerindeki parçayıda koyup şerbeti dökelim. 3 saat buzdolabında durunca yiyebilirsiniz.
Afiyet olsun...

Cevizli Muhallebili Pasta

Cevizli Muhallebili Pasta
@tatli.sanati/
Malzemeler
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1.5 su bardağı un (200 ml)
Kreması için;
1 lt süt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı nişasta mısır
1 su bardağı şeker
1 yumurta sarısı
1 kutu krema





Islatmak için;
1.5 su bardağı süt
1 yemek kaşığı kakao
1 yemek kaşığı granül kahve
Üzeri için;
İri parçalanmış bol ceviz
Yapılışı
Önce kek malzemeleri hazırlanır
Kare veya diktörtgen tepsiye küçük ebatı dikdörtgenin karenin normal boyu hangisi varsa dökülür. 180 derece de pişirilir. Ve kek dilimlenerek kesilir.
Soğuyunca 1.5 su bardağı süte karıştırdığımız kahve ve kakao eklenip karıştırılıp keke dökülür.
Kremamızı keki fırına sürünce pişirelim
Krema ve vanilya hariç tüm malzemeler tencereye alınır karıştırılarak pişirilir.
Vanilya ilave edilip karıştırılır
Soğuyunca kremamiz ilave edilir çırpılır.
Sütle ıslattığımız kekin üzerine dökülür
Dolapta dinlendirilir. Cevizle süslenip servis yapılır. Afiyet olsun

Pamuk Poğaça Tarifi

Pamuk Poğaça Tarifi
@miskokulu.mutfak teşekkürler
Malzemeler:
1 paket yaş maya
1 çay bardağı şeker
2 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı tuz
2 yumurta
3 yemek kaşığı tereyağı
7.5 su bardağı un
Arası için:
İster kahvaltılık çikolata ister peynir ne isterseniz onunla yapabilirsiniz
Üzeri için:
Yumurta sarısı





Hazırlanışı:
Yoğurma kabına mayamızı ufalayıp üstüne şekerimizi ve ılık sütümüzü ekleyip 5 dakika bekleyip mayanın harekete geçmesini sağlıyoruz ve karıştırıp sonra unumuzu ekliyoruz yavaş yavaş yoğuruyoruz hamurumuz toparlanmaya başlayınca tereyağını ekleyip 10-15 dakika kadar yoğurup 30 dakika mayalanmaya bırakıyoruz mayalanan hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler yapıyoruz sonra ilk yaptığımız bezeden başlayıp uzun şekilde açıp baş tarafına çikolata sürüp yan taraflarını az içe katlayıp rulo yapıyoruz ve tepsiye alıyoruz tepside 30 dakika bekletip tepsi mayası gelmesini sağlıyoruz sonra üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 190 derece fırında pişiriyoruz
Afiyet olsun
Yapacak olanlara afiyet olsun...

BİM 11 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu

BİM 11 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu
Haftanın Önerileri BİM 11 Şubat 2020 Aktüel Kataloğu yayınlandı. Salı gününden itibaren geçerli olacak BİM 11 Şubat 2020 Kataloğu ile gelecek ürünler belli oldu. Bu hafta Salı günü BİM Market'te indirime girecek ürünler neler hemen bakalım.
BİM 11 Şubat 2020 haftanın önerileri kampanyası yayınlandı. BİM'de bu hafta Salı gününden itibaren geçerli olacak kampanyada yer alan fırsat ürünleri belli oldu. BİM Market mağazalarında 11 Şubat - 17 Şubat 2020 tarihlerinde indirimli fiyatlarla satışa sunulacak ürünler neler olacak hemen bakalım.



Haftanın Önerileri kampanyasında bu hafta 11 Şubat Salı gününden itibaren satışa sunulacak ürünler arasında Oral-B Starter Pack Şarjlı Diş Fırçası, Cam Takı Kutusu, Wonderlash Maskara ve Nivea Makyaj Temizleme Mendili  gibi ürünleri cazip fiyatlar ile görüyoruz. Haftanın Önerileri kampanyası tüm BİM Market mağazalarında 11 - 17 Şubat tarihleri arasında stoklarla sınırlı olarak geçerli olacak.
Sitemizde BİM Aktüel fırsatlarını her hafta Salı ve Cuma günleri yenilenen kampanyalarla sizlere ulaştırıyoruz. Bu hafta BİM Market kampanyalarında 11 Şubat 2020 Salı günü için yayınlanan kampanyayı inceledik. Avantajlı fiyatlı ürünlerin yer aldığı BİM 11 Şubat 2020 kampanyasında yer alan tüm ürünleri aşağıda liste halinde görebilirsiniz.
    ŞOK Market 15 Şubat 2020 Hafta Sonu Aktüel Kataloğu İÇİN TIKLAYIN 

ŞOK 12 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu YENİ YAYINLANDI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

A101 BİM ŞOK 2020 ŞUBAT AYI AKTÜEL ÜRÜNLERİ TAM LİSTE GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

A101 13 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu GÜNCELLENDİ BU ÜRÜNLER KAÇMAZ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Salı gününe ait BİM 11 Şubat 2020 Haftanın Önerileri kampanyasında öne çıkan ürünlerden bahsettik. Sitemizde BİM Aktüel kategorisinde güncel tüm kampanyaları takip edebilirsiniz. Cuma gününden itibaren geçerli olacak BİM 14 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu ve gelecek hafta Salı günü başlayacak BİM 18 Şubat 2020 Haftanın Önerileri kataloglarına BİM Aktüel kategorimizden göz atabilirsiniz.
Şimdi Salı gününden itibaren geçerli olacak BİM 11 Şubat 2020 Aktüel Ürünler Kataloğu ile gelecek ürünleri ve bu ürünlerin avantajlı fiyatlarını listeleyelim;
Golden Rose Wonderlash Maskara 18,90 TL
Golden Rose Soft Color Tekli Far 9,95 TL
Golden Rose Dudak Koruyucu 9,95 TL
Golden Rose Silky Touch Pudra 9,95 TL
Golden Rose Soft&Matte Likit Ruj 9,95 TL
Golden Rose Dudak Kalemi 4,95 TL
Golden Rose Göz Kalemi 4,95 TL
Golden Rose Kaş Kalemi 4,95 TL
Oral-B Starter Pack Şarjlı Diş Fırçası 99 TL
Colgate Üçlü Etki Diş Macunu 2x150 ml 13,90 TL
Colgate Üçlü Etki Diş Fırçası 7,95 TL
3'ü 1 Arada Makyaj Fırçası 14,90 TL
Kalemtıraş 2'li 3,50 TL
El Kremi 50 ml 4,95 TL
Parfüm 50 ml 19,90 TL
Nivea Makyaj Temizleme Mendili 2x25 Adet 19,90 TL
Makyaj Fırçası Temizleme Aparatı 4,95 TL
Ledli Cımbız 12,90 TL
Cam Takı Kutusu 29 TL
Arko Nem Krem Değerli Yağlar 2x250 ml 19,90 TL
Makyaj Çantası 9,95 TL
Tarak 7,95 TL
Adidas EDT Parfüm 100 ml 36,90 TL
Let's Kapli Prezervatif 5'li 5,95 TL
Salı gününden itibaren BİM Market şubelerinde Haftanın Önerileri olarak satışa sunulacak ürünlerin yer aldığı BİM 11 Şubat 2020 Aktüel Kataloğu incelememizi tamamladık. Gelecek haftalara ait BİM Aktüel Ürünler kataloglarını da sitemizden takip edebilirsiniz.

Yumurtalık kanserine karşı karındaki şişliklere dikkat

Yumurtalık kanserine karşı karındaki şişliklere dikkat
Yumurtalık kanseri belirtilerinin genellikle geç fark edildiğine, bu sebeple de tedavi sürecinin geciktiğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Boyraz, karında şişkinlik, hazımsızlık, bulantı-kusma, iştahsızlık ve erken doyma hissinin en önemli belirtiler olduğunu söyledi.
Yumurtalık kanseri, kadınlarda en çok ölüme neden olan jinekolojik kanserlerden biri olarak gösteriliyor. En sık 50 yaş sonrasında görülebildiği gibi her yaşta ortaya çıkabiliyor. Uzmanlar, hastaların çok büyük bir kısmına ileri evrede tanı koyulabildiğini ve bu nedenle tedavi sürecinin de geciktiğine dikkat çekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Boyraz, geç bulgu verdiği için ‘sessiz katil’ olarak adlandırılan yumurtalık kanserinin karında şişlik, iştahsızlık hatta kusma gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi.
Belirtileri dikkate almalısınız



“Tüm diğer kanser türlerinde olduğu gibi yumurtalık kanserinde de erken tanı çok önemlidir” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Boyraz, hastalığın erken aşamada verdiği uyarıları ise şöyle sıraladı:

“Karında şişkinlik, hazımsızlık, gaz, bulantı-kusma, iştahsızlık ve erken doyma hissi, kasık ağrısı ve karın ağrısı, idrar yapmada değişiklik (sık idrara gitme, tam rahatlayamama), bağırsak davranışlarında değişiklik (kabızlık, tam rahatlayamama), vajinal kanama, makat bölgesinden kanama ve vajinal sulu yoğun akıntı. Özellikle menopoz sonrası bu sayılan şikâyetleri olan kadınların mutlaka ayrıntılı bir jinekolojik muayeneden geçmeleri gerekiyor. Buna ilaveten yumurtalık kanseri erken tanısı için düzenli yıllık jinekolojik kontroller çok önemlidir.”
Kesin tanı ameliyat ile konuluyor



Jinekolojik onkoloji cerrahisi alanında da uzmanlığı bulunan Doç. Dr. Gökhan Boyraz tanının nasıl konulduğuna ilişkin olarak, “Ayrıntılı bir jinekolojik muayene ve ultrasonografi ile tanısal değerlendirme başlar. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda yumurtalık bölgesinde komplike kitle olması ve karında sıvı birikmesi durumunda yumurtalık kanseri şüphesi oldukça kuvvetleniyor. Bu bulgulara ilaveten kanser hücrelerinden salınan ve kanda saptanan tümör belirteci (Ca-125) düzeyinin yüksek olması da tanıyı destekliyor. Kesin tanı ise ameliyat ile konuluyor” dedi.
Tümörün tamamını almak gerekir

Yumurtalık kanseri tedavisinde en önemli faktörün yapılan ilk ameliyatın kapsam ve kalitesi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Boyraz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yumurtalık kanseri cerrahisinde amaç geride gözle görülür tümör bırakmamak olmalıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar geride gözle görülür tümör bırakılmayan hastalarda başarının yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle cerrahi sırasında sadece rahim ve yumurtalıklar değil, tümörün yayıldığı tüm dokular çıkartılır. Cerrahi tedavinin ardından hastalığın evresine göre kemoterapi kararı verilir. Sıcak kemoterapi (HİPEC), ameliyat sırasında kullanılan bir tedavi şeklidir. Cerrahinin son aşamasında, geride kalabilecek, gözle görülmeyen mikroskobik tümör hücrelerinin öldürülmesi amacıyla, karın boşluğuna 41-43 C derece ısıda 90 dakika süren bir kemoterapi uygulanır. Hastalık yükünün en az



olduğu bu aşamada, direkt tümör hücreleri üzerine verilen bu tedavi yumurtalık kanseri tedavisinde oldukça etkili ve umut verici bir yöntemdir.”
Erken evre hastaların annelik şansı olabilir

“Yumurtalık kanseri maalesef henüz doğurganlığını tamamlamamış genç hastalarda da görülebilir” diyen Doç. Dr. Boyraz, “Bu tanıyı alan genç hastalarımızın ilk sorusu, ‘rahim ve diğer yumurtalığımı koruyabilir miyim, anne olabilir miyim?’ oluyor. Diğer yandan, yumurtalık kanseri bilimsel verilere uygun tedavi edilmediğinde oldukça ölümcül olan tehlikeli bir hastalıktır. Bu nedenle bu hastalarda en önemli öncelik hastanın hayatı oluyor. Ancak özellikle genç hastalarda görülen bazı yumurtalık kanseri türlerinde (germ hücreli tümörler gibi) ve iyi seçilmiş erken evre hastalarda rahim ve diğer yumurtalık korunarak gebelik mümkün. Bu hastalarda çok yakın onkolojik takip gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: https://www.yemekev.com

Boyunda ve kulağınızda şişlik varsa mutlaka kontrol edin

Boyunda ve kulağınızda şişlik varsa mutlaka kontrol edin
Boyunda veya kulak arkasında bulunan topaklar oldukça yaygın bir problemdir. Ve bazı durumlarda bu topaklar tehlikeli olabilir. Boyun ve kulak topaklarının daha tehlikeli veya hatta hayati tehlike arz eden sağlık sorunlarını bildirdiği bazı durumlar vardır…
Boyundaki şişlikler üst yutak kanserinin lenf düğümlerine yayılmasına neden olabilir. Bu topaklar genellikle ağrılı olmaz, ancak göz ardı edilmemelidir. Bu kanserin diğer belirtileri arasında, işitme sıkıntısı, burun tıkanıklıkları, burun kanaması ve bulanık görme gibi sorunlar vardır. Kulakların arkasındaki topaklar, cilt kanseri gibi bazı kanser türlerine de eşlik edebilir. İyi huylu tümörlere de neden olabilir.



Lenf sistemini kontrol ettirin Lenf bozukluklarında lenf düğümleri büyür ve şişer. Bu tıbbi durum “lenfadenopati” olarak bilinir. Lenfatik sistemimiz lenf damarlarından oluşur ve lenf düğümlerinde bulunan yüzlerce bakteriyi yakalayıp yok eder. Lenfadenopati, boyun, kulak çevresindeki alan ve kolların altında olmak üzere vücudun farklı bölgelerindeki lenf düğümlerinin genişlemesine neden olabilir.



Lenf bezlerinin herhangi birinin genişlediğini ve şiştiğini fark ettiyseniz, doktora başvurmanız gerekir. Boynunda, kolların altında veya kasıkta genişlemiş lenf düğümleri, beyaz kan hücrelerinde başlayan ve bir kanser türü olan Hodgkin Lenfoma’nın yaygın belirtileridir. Bu hastalığın diğer semptomları arasında gece terlemeleri, kilo kaybı, ateş ve kalıcı öksürük de vardır.



Vücut sistemlerinizi enfeksiyonlar için kontrol edin Virüslü ve bakteriyel enfeksiyonlar sıklıkla boyun ve kulakların etrafında şişlik ve topaklar oluşturur. Kulakların arkasında topaklar oluşturan en yaygın enfeksiyonlar arasında mononükleoz, strep boğaz, suçiçeği ve kızamık bulunur. -Meydana gelen şişliklerin yağ kistlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını kontrol edin
Kulak ve boyundaki topaklar bazı kistlerden kaynaklanıyor olabilir Bu kistler cildimizi ve saçımızı



yağ ile kaplayan yağ bezelerini de oluşturur. Doktorlar genellikle görsel muayene sırasında kistleri teşhis eder, ancak bazı durumlarda ek testlere ihtiyaç duyulabilir.Boyun ve kulakta oluşan topaklar göz ardı edilmemelidir. Topaklarınızın tedavi gerektirip gerektirmediğini doktorunuza danışıp öğrenmelisiniz.
Kaynak: https://www.yemekev.com

Diyetisyenler bile şaşkın günde 6 damlası göbek yağlarınızı yok edecek

Diyetisyenler bile şaşkın günde 6 damlası göbek yağlarınızı yok edecek
Karın yağları, erkeklerde ve özellikle kadınlarda görülen en yaygın sağlık ve estetik sorunlardan biridir. Şans eseri bugün, yağ aldırma ameliyatları gibi aşırı şeylere başvurmadan ortadan kaldırmanın birçok yolu vardır. Doğal olarak kilo vermek için alternatiflerden biri de, tesadüfen, birçok hastalığa karşı vücudu korumak, evde doğal maddelerle hazırlanabilen güçlü bir yağ kullanmaktır. Onunla tanışmak mı istiyorsun?



Uzun yıllardır bu tarçın yağı, sağlığı iyileştirmek için farklı hastalıkların tedavisinde ve önlenmesinde alternatif bir tedavi olarak kullanılmaktadır. İlk başta şifalı amaçlı yaratıldı, ancak daha sonra yağ yakmak için de çalıştığını keşfetti; özellikle de karın. Bu yağın diğer yararları, Vücuttan zehirleri atıp, beyin ve hafızayı güçlendirmeye yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve şeker hastalığı olan ya da yüksek şeker seviyesine sahip kişiler için ideal bir çözümdür
Yağları yakan tarçın yağı kürü tarifi Malzemeler 1 su bardağı zeytinyağı. 6 tarçın çubuğu. 1 kapaklı cam şişe.



Hazırlık: Adım 1. Tarçın çubuklarını küçük bir cam kavanoz doldurun. Adım 2. Üzerine zeytinyağı dökün ve yağ altına batırılmış olduğundan emin olun. Adım 3. Şişeyi evinizde sıcak bir yere koyun, 3 gün boyunca orada bırakın ve sık sık çalkalayın. Adım 4. Önerilen süre dolduktan sonra, bir gazlı bez veya benzeri bir malzeme kullanarak karışımı süzün ve serin, kuru bir yerde saklayın.
Bu nasıl kullanılır Avantajlarından yararlanmak için her ana yemekte 6 damla tarçın yağı almalısınız yaklaşık 1 çay kaşığı kadar ve bu kilo kaybını teşvik etmek için yeterli olacaktır.
Kaynak: https://www.yemekev.com

Sudocrem Nedir, Nasıl Kullanılır?

Sudocrem Nedir, Nasıl Kullanılır?
Sudocrem Nedir, Faydaları Nelerdir?
Sudocrem 1930’lu yıllarda Thomas Smith tarafından geliştirilen ve daha sonra sudocrem adı ile yeniden isimlendirilen bir kremdir. Anti-septiktir. Anti-septik özelliğini benzil alkolden almaktadır. Çinko içermesi ile de cildin nemli kalmasını sağlamaktadır. Yine içeriğindeki bazı maddeler de iyileştirici özelliğini artırmakta ayrıca; cildi yumuşatmakta ve yatıştırmaktadır.
Sudocrem aslında bir pişik kremidir. Bununla birlikte çinko gibi maddeler içermesi ile cilt lekeleri, cilt yaraları, egzamada da oldukça faydalıdır. Hatta uçuğa bile iyi geldiği de belirtilmektedir. Yine yaşlılarda hareket edememekten kaynaklanan yatak yaraları, hafif güneş yanıkları ve çocuklardaki isilik tedavisinde de iyi sonuçlar vermektedir.



Sudocrem Nasıl Kullanılır?
Bebeklerdeki pişik üzerinde oldukça etkili olan sudocremi sivilce ve sivilce izlerinin tedavisinde de kullanabileceğinizi belirtmiştik. Yalnız burada birkaç hususu hatırlatmadan geçmek istemiyoruz.
Birincisi kremin sürüleceği bölgenin iyice temizlenmesi gerekir. Bunun için temizlik losyonları ya da Ph seviyesi yüksek cilt temizleyicilerini kullanmanızı tavsiye ederiz.



İkinci bir husus eğer sivilce tedavisinde kullanacaksanız direkt sivilcenin üzerine uygulayın. Çünkü sivilceli olmayan kısımlara da sürmeniz gözeneklerin tıkanmasına ve sivilce artımına neden olabilir.
Son olarak da gece yatmadan evvel kullanın.



Gelelim sivilcede kullanımına: ilk olarak cildinizi nazikçe temizleyin. Parmağınızın ucuyla az bir miktar kremden alın ve sivilcelerin üzerine dairesel olarak yavaşça uygulayın. Geceyi böyle geçirin ve sabah ılık su ve yumuşak bir temizleyici ile yüzünüzü temizleyin. Birkaç gün içerisinde belirgin bir fark görürsünüz.Egzama, cilt yaraları, pişik, kesik gibi durumlarda da sıkıntılı bölgeye bu kremden sürmeniz yeterli olacaktır.



Hatırlatma: Bu yazı bilgilendirme amaçlı olup, tüketim tavsiyesi değildir.
Kaynak: https://www.elisiornek.com

Column Left