Column Left

Bizi Takip Edin

21 Aralık 2019 Cumartesi

Adınızın Baş Harfi Kişiliğinizi Yansıtıyor

Adınızın Baş Harfi Kişiliğinizi Yansıtıyor
A- harfi alfabedeki öteki harflerden değişik bir konumdadır. Onlardan daha dinamik, fevri ve lider… Adı A harfiyle başlayan insanlar kendilerinden emindirler ve başkalarından komut almak yerine kendi bildiklerini okurlar.
Mantıkları ön tasarıdadır; otoriter davranışları onları doğuştan lider yapar. Adının baş harfi A ile başlayanlar ya da adının içinde birden fazla A bulunanlar bu özellikleri yoğun bir biçimde içlerinde barındırırlar. Hızlı hareket etmeleri ve alan okuyan halleri onları ele verir. Hayal kırıklığına uğramaktan nefret ederler ve böyle bir durumlarda çabuk sinirlenirler.
B- Duyarlı, kırılgan ve içe dönük… Ad başı olduğu zaman sonraki harflere tüm enerjisini verir. Adı B harfiyle başlayanların sezgileri oldukça güçlüdür. Huzur ve geçim tek emelleridir. Bulunduğu civarda barış olmasını isterler.
Arkadaş canlısı, ev yaşamını seven, sempatik bu insanlar ağır hareket ederler. Fakat attıkları adımlar emin ve sağlamdır. Adının son harfinde “b” olanlar genellikle başladıkları işleri geç tamamlarlar.



Fakat kesinlikle en iyi işi çıkarmış olurlar. Güzelliklere ve sevilmeye düşkündürler.
C- Aynı anda birkaç işle uğraşan, dikkatleri çabuk ayrılan ve bunalan, canlı ve sevinçli insanlar. Adı C ile başlayan insanlar yaratıcı özellikleri gelişmiş, eğlenceli ve irtibatı güçlü insanlardır. Özellikle el kabiliyetleri çok güçlüdür. bu harfin insanları kendilerini zaman zaman eksik sezerler ve öteki yarılarını bulmaya çalışırlar. Bu da onları kesintisiz bir arayışa iter. Metamorfoz onlar için kaçınılmazdır. Sabırsız olmaları en büyük beceriksizleridir. Adı “c” ile bitenler başladıkları işleri tamamlamakta zorlanırlar zira çabuk bunalırlar. Yarım vazgeçme mizaçları çok fazladır.
Ç- Enerjisi yüksek bir harftir ve Ç harfi insanlarının en büyük özellikleri değişmez fikirli olmalarıdır. İnatçıdırlar, kendi düşüncelerinin doğru olduğuna inanırlar. Oldukça zekidirler ve çabuk olgunlaşırlar. Maksatları her zaman yüksektir. Emellerine erişmek için, değer kattıkları insanlardan dayanak istemekten çekinmezler. Ama kendileri zati başlı başına bilgi küpüdürler. Her mevzuda söyleyecekleri bir şeyleri vardır.
D- Cihandan aldığı enerjiyi yalnızca kendisine kullanan D harfi insanları, oldukça yardım severdirler. Numerolajik olarak 4 sayısına denk geldiği için D harfi, dengeyi ifade eder. Aynı zamanda Ay’ın tesirindedirler ve bu uydunun enerjisini taşırlar. Bu sebepten duygusal vaziyetleri çabuk değişir ve aile yaşamına düşkündürler. Sevgi ve şefkat onlar için önemli kavramlardır. İnatçı olmaları ise onların en kötü özelliğidir. Bildiklerinden şaşmazlar ve bağlantıya kendilerini kapatırlar.
E- Sıcak kalpli, sevgiden beslenen ve şefkatli insanlar. E harfi insanı enerjisi çabuk tükendiği için saldırı olmaz. Ama serbestliğine fazla derecede düşkündür. Bu sebepten kimi zaman isyankar tutumlar sergileyebilir. Bu harf Merkür ve İkizler burcu etkisinde olduğu için, bağlantı ve zekâ en bariz özelliğidir. Hayal eforları o kadar güçlüdür ki, bazen gerçekle hayali birbirine karıştırır. Sevinç ve üzüntü onlarda aynı anda yaşanır. Zorlayıcı bir karaktere sahiptirler. Fırsatlara hemen sıçrayıp, ivedici davranışları suratından yanlış yapabilirler.



F- harfi ona gelen enerjiyi geri çevirir. Adında F harfi olanlar mesullük sahibi, yardımsever, durgun ve yaratıcı insanlardır. Bunalım ve melankoliye eğilimli olsalar da, genellikle idealleri kısmetine yılmadan çaba ederler. Aşkta ise romantik ve baskıcıdırlar. Yönlendirmeyi severler. Numerolojik karşılığı 6 olduğu için bu harfin insanları aşkı temsil eder. Güneş gibidirler; çevreye ışık saçarlar. Fakat bazen yakıcı olabilirler, her an patlamaya eğilimlidirler.
G- Çevreyi sarıp sarmalayan enerjileri ile mükemmeliyetçi ve titizdirler. Onlar için her şey bütün olmalı. Ayrıntıcı oldukları kadar araştırmaya da yatkındırlar. Başkalarının düşüncelerini oldukça önem verirler. “Başkaları ne der” diye düşünmeden edemezler. Hayalperest olmaları, yaratıcı fikirler üretmelerini sağlar. Ya çok üşengeç olurlar ya da çok gayretli… Yaşamın güçlüklerinden korkmazlar.
H- harfi insanları işkolik ve zafer odaklı insanlardır. Numerolijide 8 sayısına tekabül ettiği için, yaratıcı ve çalışkan oldukları kollanır. Zati ilk bakışta onların ne kadar sağlam ve eforlu bir kişiliğe sahip olduklarını kavrayabilirsiniz. Para kazanmak, miras sahibi olmak en büyük hevesleridir. Her Zaman önde olmayı isterler. Zati disiplinli yapıları onları doruğa basitçe taşır.
I-İ- Sevgi yaşamlarında en önemli şeydir. Beğenilmek ve takdir edilmek isterler. Venüs tarafından idarenen I-İ harfi insanları aşkı arzularlar ve fiziksel temas kurarak irtibatı sağlarlar. Sezgileri ise oldukça güçlüdür. Her mevzuda bir denge ve hak arayan bu insanlar acımalı güzergahlarıyla tanınırlar. Duygusal iniş çıkışları ise onları moral olarak devirebilir. Kalpleri dolu olduğu sürece yaşamlarındaki her şeyi yoluna koyabilirler.
J- Enerjiyi kesintisiz alan ve dağıtan J harfi, 1 sayıyı ile temsil edilir. Bu da onu lider yapar. alfabenin en çalışkan harflerindendir. İyi bir oyuncudurlar, hakimiyet etmeyi severler ve kendilerine çok güvenirler. Vizyon sahibi, acar ve mert J harfi insanları Jüpiter tarafına idarenirler. Bu da onlara iyimser bir hava katar. İnsanlara yol göstermeleri ve onları eğitmeleri en sık yaptıkları şeydir.
K- Onun için alfabenin kariyer yapan harfidir desek yeridir. Başarılıdırlar, hürmet görmeye gereksinimleri vardır. sıra dışı düşünceleri onları uçlarda yaşayan insanlar haline getirir. Mahremiyet ise en önemsedikleri mevzudur. Kendine ait gizemleri vardır. Şayet içindeki potansiyeli dışarı aktaramazsa, çekingen ve içe dönük bir kişiliğe bürünürler. Ayrıca cemiyetten hoşnut olmayan ve tatminsiz biri haline de gelebilirler.
L- Venüs’şöhret sevgisini içinde barındıran L harfi insanı, sanki bir sanatçı gibi duyarlı ve uyumludur. Kendilerini çok iyi ifade ederler. Sosyalleşmek onlar için önemlidir. Kalabalık etraflarda bulunmayı ve kendilerini göstermeyi severler. Hümanist yanları her zaman ağır basar. Haksızlıklar karşısından katlanırlar. Aşka aşık oldukları kadar, romantiktirler. Ara sıra sakarlıklar yapabilirler. Görünmez kazalar hep onları bulur.
M- Cihandan aldığı enerji çok iyi dağıtır. Gezegeni Ay, sayıyı ise 4’cins. Manevi istikameti çalışkan, değişmez, sağlamcı ve emindir. Doğuştan anaçtır. Sevdikleri için yapmayacağı şey yoktur. Onlar için işkolik diyebiliriz. Kendilerine güveni bütündür, muvaffak olamayacağı şey yok gibidir. Ticari zekâları gelişmiştir. Parayı nereden kazanacaklarını çok iyi öğrenirler. Sürekli hareket halinde olmak isterler. Aşkta ise oldukça duyarlı ve duygusal bir yapıdadırlar.
N- Cemiyet kaidelerine uymakta zorlanan, değişik düşünceleri olan insanlardır. Merkür tarafından yönetildiği için hızlı hareket eder, hızlı düşünür ve hayal gücünü pratiğe dökebilirler. Harikuladeye erişme emelindedirler. Duyguları çabuk değişir, sık sık aşık olabilirler. Çekingen tutumlarına bakarak onların içe dönük olduğunu düşünebilirsiniz fakat göründükleri gibi değildirler. Aşkta istekli ve tenkidi bir yapıdadırlar. Tenkit Etmeye bayılırlar.
O – Ö Dışarıdan aldığı enerjiyi içine gizler, dışarıya kapalıdır. Bu da onu azıcık ben merkezci gösterir. Fazla duygusal oldukları için kıskançlığa da yatkındırlar. Sevdiklerini çok sahiplenirler. Ama yeniden kendi istekleri ağır basar. Empati marifetleri pek büyümemiştir. İnatçılıkları bazen insanları hiddetlendirecek noktaya erişir. Başarılı olmayı dilerler. Azimle çalışırlar ve istediklerini elde ederler. İnsanların hayranlıklarını kazanmak isterler ve pohpohlanmak güzellerine gider.
P- Kendine güveni bütün olan P harfi insanı mesafeli ve sırlıdır. Çevresinde büyüyen hadiseleri takip etse de, şayet kendi işine mani oluyorsa ilgilenmekten vazgeçer. Kimi zaman benmerkezci tutumlar sergileyebilir. “Benim” dediği her şey onun için kıymetli ve özeldir. Numerolojik kıymeti 7 olan bu harf, gücü temsil eder. Kendinden emin olduğu için cemiyet içinde lider olmak ister. Sevgilisini de cemiyet içinde hürmet gören, kendine bakan, hoş insanlardan seçer.
R- Cihandan aldığı enerjiyi kendine sürükleyen R harfi, 9 sayısıyla özdeştirilir. Hümanist doğrultuları ağır basar. Sulhtan yanadırlar. Anlamlı hareket etmeleri az yanılgı yapmalarını sağlar. Pratik akıllıdırlar, hızlı hareket ederler. Fakat bazen o kadar çok şey düşünürler ki, sonunda karar vermekte zorlanırlar. Negatif özelliklerinin başında aniden hiddetlenmeleri gelebilir. Fakat saman alevi gibidir bu asap; seri söner. Kimi zaman müsamahasız hareketlerde bulunabilirler. Eforlu ve saygıdeğer insanlardan severler. Güzellikten ziyade, zekâ onlar için daha ehemmiyetlidir.
S – Ş Satürn tarafından idarenen S-Ş harfi insanı, eforlu ve sağlam yapısıyla tanınır. Çaba etmekten çekinmez ve güçlükler karşısında seri yılmaz. Üretken olduğu için el attığı her işte değişiklik yaratır. Cemiyet tarafından öğrenilmek, tanınmak ister. Karizmatik yapısı, adamcıl tutumları onu sempatik bir hale getirir. Duygusaldırlar, kırılmaktan korkarlar. Karar alma düzeyinde zorlanabilir, ani tepkiler vermeye eğilimlidirler. Para kazanmakta ise natürel bir marifetleri vardır.
T- Neptün tesirindeki T harfi insanları hayalci güzergahlarıyla tanınırlar. Bazı şeyleri iç dünyalarında yaşamak onlara daha basit kazanç. Bir yandan şefkatli ve duyarlı iken, tanımadığı insanlara karşı mesafeli ve soğuk olabilir. Duyarlı olması, seri kırılmasına neden olur. Herkesin sözünü kafaya takabilir. Manevi istikameti çok gelişmiştir. Zaman zaman yaşadığı hayal kırıklıkları iş yaşamına da yansır. Dış etmenlere oldukça sarihtirler.
U-Ü Abecenin son sesli harflerinden U-Ü nün idareyici seyyareyi Jüpiter’dir. Elementlerinde ateş olması bu şahısların istekli ve talihli olduğunun işaretidir. Yetenekli ve sezgileri güçlüdür. İç seslerine güvenirler. Sabırlı ve paylaşımcı özellikleri ağır basar. Adının ilk harfi U-Ü olan şahısların öne çıkan negatif istikameti, fertsel kararlar alması olduğu gibi kararlarından kararsız yaşamalarıdır.
V- harfi 4 sayısıyla temsil edilir. Birleştirme, başlangıçları ifade eder. Yönetici Gezegeni Uranüs’şöhret tesiriyle başkaldırma ve kendi bildiği yolda hareket etme isteğini içinde barındıran bireylerdir. Bir sonraki saldırısı hipotez edilemeyen donakaltıcı şahsiyetleri vardır. Adının ilk harfi V olanlar kimi zaman acımasız tutumlar gösterebilirler. Bireysel davranmaktan severler. Yeniliklere karşı duyarlı ve isteklidirler.,
Y- abecenin son harflerinden olup numerolojik kıymeti 7’dir. Gizemleri ve gizemleri temsil eder. Bağımsızlıklarına önemserler. Baskı altında yaşamak onlara göre değil, kısıtlamaya gelemezler. Düşüncelerini ifade etme teknikleri ile öne çıkarlar. Bellekleri güçlüdür. Kvaka basit unutmak bir kenara seneler üstesinden geçmiş olsa dahi dün yaşanmış gibi net bir biçimde anlatırlar. Depresif doğrultuları ağır basar.
Z- Abecenin son harfi olan Z eforun harfe olan yansımasıdır. Kuvveti ve sağlamlığı simgeleyen Z harfini adında barındıran bireyler amaçlarına bağlı, inançlı karaktere sahiptirler. Aşka aşıktırlar, acı sürükleyeceklerini öğrenseler de aşık olmaya devam ederler. Z harfi içten ve hareketiyle yaşamın pozitif yanını aktarır. Beklentileri yüksek, duyarlı insanlardır. Naifliğin yanı sıra pratikliği ile donakaltıcı özellikleri vardır. Neptün’şöhret tesirinde oldukları için hayal kurmayı severler ve sırlı taraflarıyla ön tasarıya çıkarlar..
Kaynak : https://sifalitarifler.com

Halk Arasında Karabasan Olarak Bilinen Uyku Felci Neden Olur ?

Halk Arasında Karabasan Olarak Bilinen Uyku Felci Neden Olur ?
Halk arasında karabasan olarak bilinen uyku felci, uyanma veya uykuya dalma sırasında gelişen bir uyku bozukluğudur. Karabasan, ailesinde uyurgezerlik, gece terörü gibi uyku bozukluğu olanlarda ve çalışanlarda daha sık görülmektedir. Hastalığın en önemli tetikleyici nedeni ise uykuların düzensiz seyretmesidir. Uyku düzeni bozuk olanlarda, vardiyalı çalışanlarda, depresyon hastalarında, bazı ilaçları kullananlarda daha yaygın görülür.
Gecenin bir yarısında uyanmak, vücudunun ufak bir kısmını hareket ettiremezsin, bağırmak istiyorsun ama yapamazsın… Şeytanları, gölgeleri, azizleri, uzaylıları gördün ama aynı zamanda hepsinden de eminsin. bunlar gerçek. Bu açıklanabilecek bir şey mi yoksa doğal olmayan bir şey mi?
Hiç şüphe yok ki, gece yarısı uyanmak, etrafınızdaki her şeyin farkında olduğun yanı sıra, hiçbir şey yapamadığınız gerçeğinin yanı sıra, şimdiye kadarki en tuhaf şeydir. Buna “uyku felci” denir ve gerçekten yaygın bir şeydir, ancak çok tatsız. Bilim insanı bunun sadece iki aşamadan birinde normal olarak gerçekleşen bir şey olduğunu söylüyor – “hipnoz”



Uyku sırasında felce ilişkin araştırmalar devam etse de, günümüzde modern bilimin bile bu fenomen için açık ve anlaşılır bir açıklaması yoktur. Ancak, bazı semptomların olası bir açıklaması olarak sunulan birçok hipotezden bazıları hakkında yazacağımız şeylerdir.
Her şeyden önce, ciddi stresten geçenler, uykularındaki felç yüzünden yaşadıkları korkuları yeniden yaşarlar. Bu halüsinasyonlar hayal kurmaya benzer. Çevreden gelen tehditleri gösteren beyin aktivitesini izlerler ve böylece tehlike olarak tepki verirler. Beynin bu bölümünün uykunun REM evresi sırasında gerçek korku olmadığındaki etkinliği, yakınlarda ürkütücü bir varlık hissi uyandırır.



Bu nedenle, uyku ve uyanma durumu arasındaki sınırın geçici olarak bozulması ile ilişkilidir, böylece uyku sırasında felç gibi bazı uyku olayları uyanma durumuyla iç içedir.
Modern bilime göre, işte bu tür olaylara yol açabilecek bazı faktörler:
Günlük stresli durumlar
Uyku eksikliği
Cinsel istismara uğrayanlar arasında uzun süreli uyku bozuklukları
Genetik
Bipolar bozukluk gibi zihinsel durumlar
Sırt üstü uyku
Bu nedenle uyku felci durumunda insanlar birkaç saniye veya dakika boyunca, çoğunlukla uyuduktan kısa bir süre sonra veya uyandıktan hemen sonra konuşamaz veya hareket edemezler.



Bunun için bir çeşit tedavi var mı? Hayır, tam olarak değil, bu felç doğal olarak gerçekleştiğinden, önceden belirlenmiş bir tedavi yoktur. Ancak, bir uzman tanı sürecinde başka bir temel rahatsızlık bulursa, şöyle bir tedavi önerebilir:
Altta yatan uyku bozukluklarının tedavisi
Uyku yardımcıları için reçete
Akıl sağlığı profesyoneline sevk
Bir uyku takvimi uygulaması
Bir anti-depresan için reçete
Bir uyku uzmanına havale
Bu konuyla ilgili fazla endişelenmeyin – bu konuyu yaşadıysanız, hemen profesyonel bir yardım almak için acele etmemelisiniz. Kafein, nikotin, alkol / ilaç alımını azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak gibi birçok önlem alınabilir ve uyurken elektronik cihazlarınızı yatağınıza yakın tutmayın.
Ancak, eğer bir kez bu olursa, tekrar olması muhtemeldir, bu yüzden korkutucu bir şey olmadığını, hayaletlerin veya şeytanların olmadığını, yakında geçeceğini, sakin kalmaya çalışman gerektiğini unutmayın.
Kaynak : https://sifalitarifler.com

Banyo Temizlerken Bunları Mutlaka Uygulayın

Banyo Temizlerken Bunları Mutlaka Uygulayın
Tuvalet temizlemeyi çoğumuz sevmeyiz. Genel olarak insanların temizlerken en çok zorlandığı kısım banyo tuvalet temizliğidir. Ailemiz ve kendimiz için tuvaletteki bütün bakteriler ve mikropları öldürmek isteriz ancak temizlik malzemeleri çoğu zaman yeterli olmaz. Üzülmeyin çünkü en verimli tuvalet temizliği nasıl yapılır sizler için araştırdık. Bundan sonra kötü ve ağır kimyasalları kullanmak yerine doğal malzemelerle en verimli temizliği yapabileceksiniz!
Her diş fırçalama sonları aynada oluşan macun lekelerinden siz de sıkılmadınız mı? Eğer sıkıldıysanız ve kalıcı bir çözüm arıyorsanız doğru adrestesiniz! Bu çözüm bir kaç tane çay poşetinden geçiyor. Sallama siyah çaylarınızı üç ya da dört tanesini bir bardak suyun içinde, suyun rengi tamamen siyaha dönene kadar bekletin. Hazırladığınız suyu daha sonra sprey kutusuna boşaltın. Bu spreyi aynayı temizleyecek olduğunuzda kullanabilirsiniz. Bir kaç sprey aynaya sıkın ve mümkünse gazete kağıdıyla silin. İşte bu kadar basit!



2. Sabun Lekeleri:Tuvaleti pis ve lekeli görmek hepimizin sinirini bozar. Tonlarca para verdiğimiz ve üstüne zarar gördüğümüz kimyasalları kullanarak da tam çözüme ulaşamayabiliriz. Bunun yerine doğal malzemeler kullanarak banyonuzu tertemiz yapmak istemez misiniz? Üstelik çok da uygun fiyatlara!Tuvalet mermerlerini temizlemek için artık saatlerce uğraşmayacaksınız! Sizlere öyle bir yöntem vereceğiz ki hem çok pratik, hem çok uygun ve hem de sağlığa zararsız.Sabunu ve sirkeyi aynı oranlarda karıştırın. Daha sonra hazırlamış olduğunuz karışımı temizlemek istediğiniz yere dökün ve bir sünger yardımıyla silin. Hem bakterilerden kurtulursunuz hem de sağlığınıza zarar vermemiş olursunuz!



3. Su Lekeleri
Musluk başlıkları zamanla suyun ve kirecin etkisiyle parlaklıklarını yitirirler ve pis bir görünüm kazanabilirler. Her kirlendiğinde yeni bir musluk almak yerine bu basit ve uygun yöntemle başlıkları temizleyebilirsiniz. Limonun yarısını kesin ve kestiğiniz limonu başlıklara sürün. Daha sonra biraz bekletip yıkayın!
4. Kireçlenmiş Su Lekeleri



Bazen limonla temizlense bile su lekeleri çıkmayabilir. Bunun sebebi oturan su ve kireç lekeleridir. Ama bu sizi umutsuzluğa sürüklemesin. Çünkü bunun için de bir çözümümüz var. Bu gibi durumlar için ihtiyacınız olan şeyler sirke ve bezdir. Emin olun ki bu ikiliyle en zorlu lekeler bile hemen çıkacaktır. Bezi sirkenin içerisine yatırın ve iyice sirkeyi emdiğinden emin olun. Daha sonra bu bezi muslukların üzerini kaplayın. Bu şekilde 10 dakika bekletin. Daha sonra musluğu yıkayın. Lekelerin geçtiğini göreceksiniz.
5. Diş Fırçası Kutusu
Diş macunu lekesi ve su birikintileri yüzünden, diş macunu kutuları gerçekten de çok mikrop biriktirir ve derinlemesine temizlemek çok zordur. Ama bu ipucuyla değil! Bundan sonra diş fırçası kutunuzu bulaşık makinesine atmayı deneyin ve tertemiz diş macunu kutusuna merhaba deyin!



6. Klozet Temizliği
Evet en zorlu temizlik yerlerinden biri daha! Klozetleri ne kadar temizlersek temizleyelim hiçbir zaman tam temizleyemeyiz. Fırça uygulasak da, ağır kimyasallar uygulasak da tüm köşelerine ulaşamayız. Artık çok basit bir yöntemi var! Tuvalet su bölmesinin içerisine bir kap sirke dökün ve sifonu çekin. Daha sonra da fırçalayıp temiz su sifonunu çekin. İşte bu kadar!



7. Tuvalet Fırçası
Tuvaleti temizlemek için kullandığımız fırçayı temiz tutamazken, tuvaleti temizlemek mümkün müdür? Temizlik malzemelerimiz temiz olmazsa yaptığımız temizliğin de bir önemi kalmaz. Bu yüzden temizlik kadar, temizlik malzemelerin temizliği de çok önemlidir. Temizlemeyi sevmediğimiz tuvalet fırçalarını temizlemek için basit bir yöntemimiz var!Fırça kutusunun içerisine biraz sirke ve koku ekleyin. Böylece hem fırça temiz kalacak, hem de her kullandığınızda tuvalet güzel kokacaktır.




8. Filtreler
Temiz tutulmayan filtreler çok tehlikeli olabilir. Biriken tüyler zamanla yangın çıkmasına sebep olur. Ne kadar temizlemek istesek de tam olarak temizleyemeyiz ve hep bir tıkanıklık olur. Bunun yerine süpürge hortumunun ağzına bir kağıt havlu ile kapatın. Ve filtreyi süpürün. Böylece çektiğiniz tozlar kağıt havlunun üzerinde toplanacak ve filtre tam anlamıyla temizlenecektir!
Kaynak : mevlanadansozler.com

Bulaşık Makinesini Yanlış Kullanıyormuşuz İşte Doğrusu

Bulaşık Makinesini Yanlış Kullanıyormuşuz İşte Doğrusu
Bulaşık makinesine kirlileri yerleştirirken herkesin kendi yöntemi vardır ve herkes kendi yönteminin doğru olduğunu düşünür.Aslında çoğu insanlar bulaşık makinesi yerleştirmenin asıl kuralına hakim değildir. Bulaşıklarınızın en iyi şekilde yıkanması için altın kuralları belirledik.
Altın kural niteliğinde olan bulaşık makinesi yerleştirme kuralları;
Kural 1: Çatal bıçak takımı
Yemek yerken en sık kullanılan çatal bıçak ve kaşık takımını en temiz şekilde yıkamak çok önemlidir.



Bunu sağlamak için çatallarınızı dişleri yukarı bakacak şekilde yerleştirin. Kaşıklarınızı da hepsinin yönünü aşağı veya yukarı yapmak yerine bir aşağı bir yukarı yaparsanız birbirine yapışmayacak ve bütün kaşıklarınız temizlenecektir.Bıçaklarınızı da toplarken elinizi kesmemek adına sivri uçlarını aşağı bakacak şekilde yerleştirmelisiniz.
Kural 2: Camlar



Cam bardaklarınız için en önemlisi yıkanırken basınç ile yer değiştirmeyecek ve kırılmayacak şekilde yerleştirilmesidir. Bu yüzden bardaklarınızı çıkıntıların üstüne yerleştirdiğinizden emin olun. Böylece basınçla yerlerinden oynamayacak ve birbirinden ayrı olarak yıkanacaklardır.
Kural 3: Tabaklar
Tabakları çoğu kişi makinenin alt rafının ön kısmına yerleştirir.Ancak bunu yapmak bulaşık deterjanının dağılmasını engeller ve ön tarafta toplanır. Bunun yerine büyük tabaklarını alt sepetin arka taraflarına yerleştirmeniz daha doğru olacaktır.



Kural 4: Kirli Bulaşıklar Orta Tarafa Bakmalı
Su basıncı her zaman orta taraflarda daha fazladır.Bu yüzden bulaşıklarınızın kirli yönü her zaman orta tarafa bakacak şekilde yerleştirin ve böylece suyunn basıncı ile daha temiz olacaklardır.
Kaynak : https://bilgecafe.com

Her Kadın Bunun Farkında Olmalı Mesane Kanserinin Belirtileri ve Tedavisi

Her Kadın Bunun Farkında Olmalı Mesane Kanserinin Belirtileri ve Tedavisi
Mesane kanseri basında çok fazla zaman alan kanserlerden biri değildir. Meme, yumurtalık, prostat, akciğer ve cilt kanseri gibi “büyük” kanserler tarafından sık sık gölgelenir ve sebepsizdir: Meme kanseri, kanser teşhislerinin% 12’sini oluşturur, 4 kişiden 1’i yaşam boyu akciğer kanseri geçirir, 65 yaşına ulaşanların% 40-50’si , Amerika’daki tüm yeni kanserlerin sadece% 5’ini oluşturan mesaneye kıyasla, bir tür cilt kanseri yaşayacaktır .
Mesane Kanseri Avukatlık Ağı’na göre mesane kanseri teşhisi konan kadınların büyük bir bölümü zaten dikkatleri çekmemiş veya başka bir şey için semptomlarını buğulandırdığı için zaten ileri aşamada.
BLADDER KANSERİ NEDİR?
Bazen mesanedeki hücreler değişir ve olması gerektiği gibi davranmaz. Bu değişiklikler düşündüğümüzden daha sık meydana geliyor, ancak hepsi kanserle sonuçlanmıyor. Bazıları idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları veya fibroid veya papilloma virüsü gibi iyi huylu tümörler gibi kanserojen olmayan hastalıklar şeklindedir.





Ancak, ne yazık ki, bu değişiklikler kötü huylu tümörlere ve hatta kanserlere dönüşebilir.
BIÇAK KANSERİ TÜRLERİ
Tüm mesane kanserlerinin% 90’dan fazlası, mesanenin, üreterlerin, üretranın ve renal pelvisin içini kaplayan urotelumda başlar. Buna ürotelyal karsinom veya geçiş hücreli karsinom denir. Her biri kendine özgü nedenleri ve özellikleri olan daha nadir birkaç tümör tipi vardır.
Mesane kanserini sınıflandırmanın birçok yolu vardır, ancak en önemlilerinden biri invaziv olmayan ve invaziv olanları birbirinden ayırmaktır.



NON-İNVAZİV KANDİL KANSERİ
Bu mesane kanseri türü sadece ürotelyum hücrelerinde meydana gelir ve tedavinin başarılı olması daha olasıdır.
İNVAZİV BIÇAKÇI KANSERİ
İnvaziv göründüğü gibidir: Kanser bağ dokularına veya mesane duvarı kaslarına yayıldığında meydana gelir. Bu tipik olarak mesane kanserinin sonraki aşamalarında görülecektir.
BIÇAK KANSERİ TEDAVİSİ
Mesane kanseri tedavileri, kanserin derecesine, evresine ve kategorisine ve ayrıca bireye bağlı olarak değişir. Şu anda, mesane kanseri için birincil tedavi yöntemleri şunlardır:
cerrahlık



İmmünoterapi
Kemoterapi
Radyasyon
Cerrahi, sadece tümörü veya tümörü ve mesanenin küçük bir kısmını çıkarmak olabilir, ancak aynı zamanda vücudunuzun idrar salgılaması için yeni bir yol oluşturmak üzere tüm mesaneyi ameliyatla birlikte çıkarmak olabilir. Bu bir kateteri içerebilir, böylece daha normal şekilde idrara çıkabilirsiniz veya vücudunuza bağlı bir ürostomi torbası olabilir. (8) Her ikisi de çoğu insan için zihinsel ve duygusal olarak zor olabilir ve hayatınızı nasıl yaşayacağınız üzerinde büyük bir etkisi olabilir.
13 KEMER KANSERİNİN BOYUT VE SEMPTOMLARI
Bunlar iki gruba ayrılır: ilk ve geç.
İlk belirtiler:
Varlığı idrarda kan (sürekli veya ara sıra)
Çiş yapmak için çok fazla arzu
Acil ihtiyaç, ani veya yoğun idrara çıkma
İdrar zorluğu
İdrar yaparken yanma hissi veya ağrı



Geç belirtiler:
İştah kaybı
Kilo kaybı
Anemi
Ateş
Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik
Havuzunuzdaki bir kambur
Bacaklarda şişlik, erkeklerde skrotum ve kadınlarda vulva
Rektumda ağrı, anüs, pelvis, gögüs, kasık kemiğinin üstünde veya kemiklerde.
BIÇAK KANSERİNİ NASIL ÖNLENİR
Sigara içme
Kendinizi kimyasal maddelere veya zehirli maddelere maruz bırakmayın
Sık sık idrar yolu enfeksiyonları veya mesane tahrişleri varsa doktorunuzu ziyaret edin
Çok su iç
Diyetinizi değiştirin ve bol miktarda meyve ve sebze tüketin
Mesane kanseri semptomlarına dikkat ettiğinizden ve bu makaleyi arkadaşlarınız ve ailenizle paylaştığınızdan emin olun, böylece hepimiz kanseri önleyebiliriz!
Kaynak : https://sifalitarifler.com

10 Dakikada Öğrendim, Hayatımın Geri Kalanını Kolaylaştırdı

10 Dakikada Öğrendim, Hayatımın Geri Kalanını Kolaylaştırdı
Bazı zamanlarda süper güçlere ihtiyaç duyuyoruz, öyle anlar oluyor ki elimiz ayağımız bağlanıyor ve bu durumlar karşısında çaresiz kalabiliyoruz. Ama üzülmeyin sizi zor anlarınızı kolaylaştıracak çok zeki hamleler biliyoruz ve bunları öğrendiğinizde vay be diyeceğinize eminiz. Hiç lafı uzatmadan hayatımızı kolaylaştıracak o muhteşem fikirlere geçelim.
1.Kırık bir fermuarı hızlıca tamir etme.
2. Cımbıza ihtiyacınız varsa
3. Boğuluyorsanız ve etrafanızda kimse yoksa:
Dört ayak üzerine gelin ve birden ellerinizi kaldırın göğsünüzün ve karnınızın düşmesine izin verin. Bu yöntem havayı içeriye doğru itmeye ve havayolunu tıkayan nesneyi temizlemeye yardımcı olabilir.
4. Buzdolabındaki tereyağının ekmek üzerine uygulanması çok zor ise




5. Hapşırmamanız gereken bir yerdeyseniz
Parmağınızı burnunuzun tabanına ve üst dudağınıza doğru bastırın. Böylece beyninizin hapşırmak için gönderdiği sinyale müdahale eden özel sinirleri harekete geçirirsiniz.
6. Koşu veya Spor Sırasında Anahtarlarınızı veya telefonunuzu Kaybetmemek için
Yapmanız gereken Sadece cebinizin iç kısmını bir lastik ile bağlamak.
7. Hıçkırığı anında durdurma



Ağzından nefes al.
Üst üste iki kez yutkun.
Burnundan yavaşça nefes ver.
Eğer doğru yaptıysan, hıçkırığın tamamen gitmiş olacak.
8. Kapıyı kilitleyip kilitlemediğinizi sürekli unutuyorsanız



Kapıyı kapatırken veya sürekli yaptığınızı unuttuğunuz başka bir işlemi yaparken yüksek sesle bir şeyler söylemeyi veya bir şeyler yapmayı deneyin. Bu sayede kapıyı kitleyip kitlemediğinizi hatırlayacaksınız. Komik bir şey söylemenin veya komik bir şey yapmanın herhangi bir rutin görevi hatırlama şansını artıracağını da unutmayın.



9. Eğer tıkalı bir burundan kurtulmanız gerekirse,
Tıkalı burun deliğinin karşısına gelen tarafa uzanın ve başınızı 2-3 yastıkla yükseltin. Bu yöntem birkaç saniye içinde size yardımcı olabilir.
10. İğne geçirirken sorun yaşıyorsanız
Kaynak : mevlanadansozler.com

Müjde Ahşap Zeminler Artık Eskisinden Daha Yeni Görünecek

Müjde Ahşap Zeminler Artık Eskisinden Daha Yeni Görünecek
Son yıllarda ev dekorasyonunda kullanılan ahşap malzemeler diğer ürünlere göre açık ara önde gidiyor. Hal böyleyken hepimizin evinde bir ahşap ürüne rastlamak mümkün. Fakat ahşap ürünler özellikle ahşap zeminler kolay zarar görebiliyor ve malesef ki oldukça maliyetli. Neyse ki bu yazımızda ahşap zeminler için birkaç püf noktasını bir araya getirdik. Herkesin evinde bulunabilecek malzemelerle ahşaplarınızı eskisinden daha yeni hale getirecek ipuçlarına birlikte göz atalım.
Çizikler:
Ahşap zeminler kolayca deforme olabiliyor. Küçücük bir metal parçası bile buna neden olabiliyorken, oldukça ağır mobilyaların masaların ahşap zemin üzerinde hareket ettirilmesi sonucunda oluşacak hasar gerçekten içler acısı,Fakat durumla başa çıkabilmeniz için kolay bir yol var!Aynı miktardaki zeytinyağı ve sirkeyi güzelce karıştırın ardından bir sprey şişesine dökün.Zemin üzerindeki çiziğe biraz püskürtün. Mikrofiber veya farklı bir yumuşak bezle ovalayın.Çizik hiçbir zaman kaybolmaz ancak sirke ve zeytinyağı karışımı çiziği koyulaştıracağı için bu çözüm oldukça ekonomik ve mantıklı.
Solma:



Ahşap zeminlere bir bardak su bile kalıcı hasar verebilir. Örneğin su dökülen zemin rengini kaybeder ve beyazlaşır. Bunun için koyu bir kahve ya da sallama çay yapın. Bu sefer keyif yapmak için değil ahşap zeminlerin rengini yerine getirmek için!Zemin geri kalanıyla aynı rengi alana kadar bez yardımıyla çayı/kahveyi hasarlı bölgeye uygulayın ve sonucu görün!
Siyah Çizikler:



Siyah ayakkabı tabanı olan biri zeminin üzerinde yürüdü ve bir iz mi bıraktı? Ya da evdeki yaramaz ufaklıklar bisikletlerinin frenine hoyrat basıp tekerlek izi mi oluşturdu? Bu kirli siyah çiziklerden nasıl kurtulacağınızı duyunca kulaklarınıza inanamayacaksınız! Bir beyaz yazı tahtası silgisi tüm işinizi görecek.Keçeden yapılan bu silgiler yardımıyla siyah çizgileri ahşap zeminlerden silebilirsiniz.



Göçük:
Ahşap zeminleriniz üzerinde bir çuur mu var? Oldukça can sıkıcı! Üzülmeyin bunun da bir çözümü var: Ütü. Bir mutfak bezi ya da havluyu zemine koyup ütüleyin.Bu ısı cilanın hafifçe erimesine ardından tekrar düz ve pürüzsüz halini almasını sağlar. Ancak bu yolu uygulamadan önce ilk olarak göze çarpmayan noktalarda denemek önemli!
Kaynak : mevlanadansozler.com

Bu Yöntemle Patatesler Çok Daha Hızlı Haşlanacak!

Bu Yöntemle Patatesler Çok Daha Hızlı Haşlanacak!
Patatesi kim sevmez ki! Haşlaması, kızartması, kavrulmuşu Her biri ayrı güzel! Dünyada en çok tüketilen 5 üründen biri olması da dünya çapında patatesin ne kadar sevildiğini yeterince açıklıyor zaten.Patatesle ne yapmaya karar verirseniz verin önce haşlamanız gerekir ki bu bekleme süreç hiçbirimizin sevdiği bir süreç değildir. Peki size patatesin haşlanmasını beklemek artık asırlar sürmeyecek desek? Patatesleri çok kısa sürede haşlamak istiyorsanız buyurun yazımızı okumaya devam edin!
Neredeyse yarı yarıya zaman kazanacaksınız!
Patates



Bilinmeyen bir gerçek var ki patates sadece karbonhidrat açısından zengin değil, aynı zamanda lif, vitamin, mineral ve fitokimyasallar açısından da zengin bir besin kaynağı. Sizi hastalıklardan koruyacak olan bu besin kaynağı aynı zamanda kabızlığı önler ve iltihapları azaltmada yardımcı olur!
Yeşillenmiş Patates Toksik:Yeşillenmiş patates aslında toksik içerir. Yeşilliklerin olduğu patatesi tüketmek oldukça tehlikeli olabilir. Bu yüzden mümkün oldukça yeşilli patatesleri yememeye çalışmalısınız. Aynı şekilde filizlenen patatesleri tüketmek de karın ağrısı ve kramplara sebep olabilir. İçerisinde bulunan solanini fazla tüketmek sağlık açısından zararlıdır. Filizlenmeyi engellemek için patatesleri serin ve kuru bir yerde, hatta mümkünse poşette değil de kağıt torbalarda muhafaza etmek gerekirPatatesin faydalarını ve ne şekilde saklayacağımızı öğrendik, peki ama en kısa sürede nasıl haşlarız?



Patates Nasıl Daha Hızlı Haşlanır?

Uzun süren haşlama kısmını daha aza nasıl indirgeriz sizler için araştırdık. Tencerenin boyutu bu aşamada büyük önem taşıyor. Şöyle ki, patatesler birbirine değdiği sürece kaynama ve haşlanma süreleri uzuyor. Bu yüzden olabildiğince uzun bir tencere seçilmeli ki, su seviyesi yüksekte olsun ve patatesler birbirine değmeden daha kısa sürede haşlansın.
Patatesi Kabuğuna tam ortadan ikiye daire olacak şekilde bir çizik atın.
Tencereye 1 tatlı kaşığı tuz ekleyin.
Suyuna 1 Tatlı kaşığı sirke ekleyin.



Düdükle tencere varsa Patatesler 4 Dakikada Haşlanır.
Su Isıtma
Patateslerin suyunu atmadan önce suyu su ısıtıcısı ile ısıtıp, daha sonra bu suyu patates haşlamada kullanabilirsiniz. Böylece neredeyse 10 dakikada patatesler hazır hale gelecektir.Kullandığınız patateslerin aynı boyutta olması da kaynama sürecini sabit tutar ve bütün patateslerin aynı şekilde piştiğini bilirsiniz. Patateslerin çok büyük olduğu durumda ikiye bölebilirsiniz.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Temizleyelim Derken Kirlettiğimiz 8 Temizlik Alışkanlığı

Temizleyelim Derken Kirlettiğimiz 8 Temizlik Alışkanlığı
Evimizi temizlemeye çalışırken kirletiyoruz ama farkında bile değiliz.. Evimizi temizlerken en doğru yöntemleri uyguladığımızı düşünürüz.Ancak bazen alışkanlık haline gelen temizleme yöntemleri evimizi temizlemek yerine daha hale getirir ve işimizi zorlaştırırız. Sizler için doğru olduğunuzu düşündüğünüz ama aslında yanlış olan temizlik yöntemlerini araştırdık.
1. Çok fazla temizlik malzemesi Kullanmak
Temizlik bezine birden fazla malzeme dökmenin daha iyi bir yöntem olduğunu düşünürüz ancak bu doğru değildir Örneğin bulaşıkları yıkamak için bir kaç damla bulaşık deterjanı yeterli gelir. Çamaşır makinenize eklediğiniz fazla deterjan makinenizi bozabilir. Zeminleri ve mermerleri temizlerken de yeterince suyla karıştırmadığımız yüzey temizleyiciler, zemini yağlı bırakır ve daha çok toz toplamasına sebep olur.
2. Dolu Süpürge Torbasıyla Evi
Süpürmek





Temizlemek için kullandığımız kirli malzemelerle temiz bir sonuç almayı bekleyemeyiz. O yüzden temizlik yaparken kullandığımız Süpürgeleri, bezleri,süngerleri ve paspasları temiz tutmak temizlik yapmak kadar önemlidir. Örneğin süpürge torbası dolduğunda ve filtresi tıkandığında evinizi temizlemeye çalışırsanız bakterileri evine yayıyorsunuz demektir. Bütün temizlik araçlarınızı temizlik yapmaya başlamadan önce temizlemelisiniz.
3. Islak mendil ile temizleme



Hepimiz için alışkanlık haline gelen ıslak mendil ile gözümüzü kestirdiğimiz her yeri temizleme işlemi,temizlediğimiz yerler için asla yeterli gelmeyecektir.Televizyon sehpasından koltuk kenarlarına kadar tek bir ıslak mendille temizlemek yerine,her bölge için ayrı ıslak mendil kullanmalısınız. Ancak unutmayın ki ıslak mendil kullanmak yerine bir temizlik bezi ve suyu hazırlarsanız hem eviniz hem de cebiniz için daha doğru bir yol izlemiş olursunuz.



4. Bulaşıkları lavaboda bırakmak
Kirli bulaşıklarınızı lavaboda bıraktığınızda hem evinizde bakteriler çoğalır hem de küçük böcek ve haşaratları evinize çekersiniz.Bunun yerine makineniz varsa bulaşıkları makineye yerleştirin,eğer yoksa da en kısa zamanda bulaşıklarınızı yıkayın.
5. Ayakkabı ile evde dolaşmak
Bu alışkanlık çok nadir olarak görülse de evinizde ayakkabınızla dolaşmak, dışarıdaki bütün tozu ve mikropları eve taşımanıza sebep olur. Evi süpürme sıklığınızı arttırmanız gerekir.
6. Dergi biriktirmek
Evet artık çoğu kişi dergi,gazete vb yayınları kullanmıyor ancak buna rağmen eminiz ki hepimizin evinde atılmayı bekleyen bu yayınlar ve türevleri bulunuyor. Bu alışkanlığınızdan kurtulun. Faturalarınız ve mektuplarınız için kapınızın yanına bir kutu oluşturun ve bu kutuyu haftalık düzenleyerek gereksiz kağıt parçalarından kurtulun.



7. Duş perdesini ıslak bırakmak
Duştan sonra ıslak perdeyi toplu halde bırakırsak çok geç kurur ve bu süreçte bakteri toplar. Bunun yerine dış aldıktan sonra perdenizi eski haline getirirseniz perdeniz daha çabuk kuruyacak ve üzerinde bakteri çoğalmasına izin vermeyecektir. Aynı mantık nemli kalan havlularınız için de geçerlidir.Eğer havluları kirli sepetine kurumadan atarsanız bakteri üretecektir. O yüzden iyice kuruduklarından emin olmadan kirli sepetine atmayın.



8. Erteleme
Bütün bunların dışında yapılan en büyük yanlış tabi ki temizlik işlerimizi ertelemektir. Ertelediğimizde aslında temizliğe ayıracağımız süreyi uzatmış oluyoruz. Bunun yerine temizliği parçalara ayırıp her gün biraz temizlik yaparsak hafta sonunu da kendinize ayırabilirsiniz.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Bebeğinizin Sağlığı İçin Mutlaka Yapmanız Gereken 8 Hareket

Bebeğinizin Sağlığı İçin Mutlaka Yapmanız Gereken 8 Hareket
Özellikle prematüre bebeklere uygulanan masaj teknikleri ile bebekler hastaneden daha çabuk ayrılmış ve evde de bu masaj tekniklerine devam edildiğinde bebeklerdeki hızlı gelişim gözlemlenmiştir. Bağışıklık sistemini de geliştiren bu masaj teknikleri bebekleriniz için de uygulanması gereken bir tekniktir.Bebekleriniz için nasıl hızlı ve sağlıklı bir şekilde büyümelerine destek olabilirsiniz,sizler için araştırdık.
1. Sakinleştirmek İçin Refleksoloji
Bazen bebeğiniz ağladığında istemsizce ellerini ve ayaklarını okşar veya ovalarsınız. İstemsizce yaptığınız bu hareket aslında bebeğin rahatlamasını ve uykuya dalmasını sağlayan bir masaj tekniğidir.Nasıl yapılır:Önce bebeğin ayağını yavaşça ovun ve ayağını ısıtın. Masaj yapmaya devam edin ve bebeğin tepkisini inceleyin.Bu uygulamayı her gün yaparak bebeğin sakinleşmesini sağlayabilirsiniz.
2. Zihinleri İçin Dokunun



Her ebeveyn bebeğini okşamak ve sevmek ister. Bilimsel araştırmalara göre ailesi tarafından sevilen ve temas edilen bebekler zihinsel olarak daha sağlıklı yetişirler. Bu dokunmalar bebeklerin nöronal bağlantılarını geliştirirler.
3. Rahatlama Masajı
Neredeyse hepimiz stres atmak ve rahatlamak istediğimizde masaj yaptırırız. Aynı etki bebekler üzerinde de bulunur. Bebeğe yaptığınız masaj, bebeğin kendisini güvende ve sevildiğini



hissettirir.Ayrıca gaz,kramp,kolik ve kabızlık problemlerine de yardım eder. Stres seviyesini azaltır ve özellikler prematüre bebekler için gelişimlerini hızlandırır.
Nasıl yapılır:Bebeğin sırtını ovalayarak başlayın. Daha sonra karnına ayaklarını ve bacaklarını da uygulayın.Bu sırada bebekle konuşmak ve göz teması kurmak da bebeği rahatlatır ve güvende olduğunu hissettirir.Bu uygulamayı günde bir kaç kez uygulayabilir ve eğer alerjisi yoksa,biraz da bebek yağı ekleyerek deneyebilirsiniz.



4. Karın Kasları
Bebeğinizi karnınızın üzerine yatmak sizin için çok eğlenceli bir zaman dilimidir.Aynı şey çocuğunuz için de öyledir ve karın kaslarının gelişimi için de çok önemlidir.İlerleyen zamanlarda bebek oturmaya ve emeklemeye başladıklarında bu hareket onların işini kolaylaştıracaktır.
Nasıl Yapılır:Bebeğiniz doğar doğmaz onu göğsünüzün üstünde yatırmaya başlayabilirsiniz. Bebeği karnının üstüne yatırdığınızda uyuma ihtimaliniz olmadığından emin olun. Bir süre bebeği sadece göğsünüzün üstünde karın üstü yatırın ve daha sonra yerde de aynı şeyi yapmaya hazır olacaktır.
Başını kaldırmak isteyen bebeğinize destek olmak için bir havlu ile koltuk altından tutabilirsiniz.
5. Titreşim ve Sesler



Anne karnındayken statik seslere alışan bebeğinizi uyutmak için sizde evdeki elektrikli aletlerden medet umuyor olabilirsiniz. Titreşimler ve beyaz ışıklar da bebeğinizi uyutmada yardımcı olacaktır.
Nasıl yapılır:Bebek koltuğuna titreşim veren cihazı koyun ve daha sonra bebeğinizi yerleştirin. Bebeğinizin hareket etmemesi için koltuğu sıkıca tutun.Daha sonra cihazı açın ve bebeğinizin sakinleşmesini bekleyin.
6. Arabada Uyutmak
Bazen bebeğiniz uykuya geç dalıyor ve siz de beklemekten yoruluyor olabilirsiniz. Ancak bu gibi durumlarda vazgeçmeden bebeğinizi araba hareketleri ile uyutmaya çalışmaya devam edin. Çünkü bebekler anne karnındaki seslere aşinadır ve bu gibi sesler bebekleri rahatlatır.
7. Sivrisinek ve böcek ısırıkları için karbonat karışımı



Hassas ciltleri yaz aylarında sivrisinek ve böcekler tarafından rahatsız edilen bebeklerimiz için bu doğal macunu denemelisiniz.Nasıl yapılır:Bir çorba kaşığı karboatı su ile karıştırın ve macun haline getirin. Isırıklar üzerine macunu uygulayın ve kuruyana kadar bekletin. Sıcak ve temiz bir bez ile silin.
8. Her Ağlama Aç Oldukları Anlamına Gelmez
Bebekler ağladığında hepimizin aklına gelen ilk fikir aç olduklarıdır. Bebekler sadece aç olduklarında ağlamazlar. Yorgun, rahatsız hissettiklerinde veya canları sıkıldığında da ağlayabilirler. Bir Harvard uzmanı, bebek her ağladığında beslediğinizde, yemekle aralarında geri dönüşü çok zor olan bir bağ kurulduğunu ve geri dönüşü zor bir iç güdü haline gelebileceğini söylüyor.Ne denemeli:Bebeğin karnını yeni doyurduysanız ve yine de ağlıyorsa bebekle konuşun veya oyun oynayın. Sakinleşmesi için kucağınıza alabilirsiniz.Tabi bütün bunlardan önce bezinin değişip değişmemesi gerektiğini kontrol etmelisiniz.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Ev Yapımı Yoğurt İle 169 Hasta İyileşti

Ev Yapımı Yoğurt İle 169 Hasta İyileşti
Amansız hastalık olarak bilenen kanser için uzmanlar hala çalışıyor ve buna engel olabilecek besinleri araştırıyorlar.Ev yapımı yoğurt ile market yoğurdu arasında dağlar kadar fark var.Uzmanlar ev yoğurdu ile hazır yoğurt arasındaki o farkları açıkladı
Bağırsakları düzenlemeyen probiyotik bakterileri inceleyen bilimsel araştırmalar , ev yoğurttaki potansiyelini değerlendirdi.
Günde 2 Fincan Yoğurt Araştırması
Araştırmalar için hassas bağırsak sendorumu olan 189 hastaya her gün 2 fincan ev yoğurdu verildi ve 6 ay boyunca devam edildi.Araştırmalar sonucunda bu sendroma sahip hastaların yüzde yüzde 89’u tamamen rahatladığı ,sendromlarının yok olduğu ve bağırsaklarının düzene girdiği gözlemlendi.



Dünya Gastroenteroloji Kongresi’nce açıklanan araştırma sonuçlarına göre bu alanda bir ilk gerçekleşti ve bu bilgi bir çok hastalık için büyük bir önem ifade ediyor.Bu sendromun, en çok rastlanan sindirim sistemi problemlerinden biri olduğunu söyleyen uzmanlar, belirtiler olarak şişkinlik,karın ağrısı,gaz ağrısı,kabızlık ve ishal olduğunu ve kişilerin hayatını önemli ölçüde etkilediğini belirttiler.
“6 AY İÇİNDE AZALDIĞI VEYA TAMAMEN ORTADAN KALKTIĞI GÖZLENDİ”

Doç Doktor Kıvanç Bilecen, bu rahatsızlığın tam olarak neyden kaynaklandığını bilmediklerini söyledi ve ekledi : “Araştırmalarda, hassas bağırsak semptomu hastalığı olanlarda kalın bağırsak hareketlerinde anormallik ve bağırsak duvarındaki kaslarla sinirler arasındaki iletimde bozukluk nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Bu sorun nedeniyle bağırsak dışkıyı atabilmek için birbiriyle uyumsuz hareketler yapmakta ve kişide karın ağrısı, şişkinlik ve dışkı kıvamı ve miktarı ile ilgili sorunlar meydana gelmektedir.



Hastalardaki belirtilerin değişiklik gösterebileceğini söyleyen Bilecen, alınan besinlerle hastalığın iyiye veya kötüye gidebileceğini belirtti :”Amerika’da yapılan bilimsel araştırma sonuçları da her gün ev yapımı yoğurt tüketenlerde hassas bağırsak hastalığının gerilediğini gösterdi. 189 hastadan 169’unda semptomların, çalışmayı izleyen 6 ay içinde azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı gözlendi” dedi.
Süt Ürünlerine Dikkat
Diyetlerde, sindirim sistemi problemlerinde ve hassas bağırsak rahatsızlıklarında laktoza karşı dikkat edilmesiyle ilgili konuşan Bilecen, bu çalışmayla birlikte, ev yoğurtlarının ve hatta kefirin, bağırsak ağrılarını ve rahatsızlıklarını kontrol edebildiğini söyledi.Ev yoğurtlarının hem taze hemde yapımının kolay olduğunu söyleyen Bilecen, evde yapılan yoğurt içerisindeki bakterilerin taze olduğunu söyledi. Ev yapımı yoğurtlarda da market yoğurtlarında da Lactobacillus ve Streptococcus bakterilerinin olduğunu belirten Bilecen bu bakterilerin probiyotik olarak sınıflandırıldığını söyledi.
Sade ve Doğal
Marketten seçilen yoğurtların olabildiğince sade ve doğal olanı seçmemiz gerektiğini söyleyen Bilecen,Süpermarketten yoğurt seçerken sade ve doğal yoğurt olmasının faydalı olduğunu belirten Bilecen, katkı maddeli ve tatlandırıcılı yoğurtların alınmaması gerektiğini söyledi.Hafif yoğurtlara yapay tatlandırıcı katıldığını, bu yüzden seçim yaparken yapay tatlandırıcı etiketlerine dikkat edilmesini gerektiğini belirtti.Yalnızca pastörize süt ve yoğurt kültürü bulunan ürünlerin tercih edilmesini gerektiğini söyledi.



Yoğurt Yapılacak Olan Sütün Önemi
Yoğurt yaparken taze ve pastörize sütün tercih edilmesi gerektiğini belirten Bilecen, sütü biraz ısıtarak bakteri kültürlerinin hazır hale geleceğini söyledi.Pastörize sütlerin kaynama ihtiyacının olmadığını belirten Bilecen, sokak sütü olarak tabir edilen sütlerin pastörize olmadığını ve dikkatli seçilmesi gerektiğini söyledi.Çünkü bu sütlerin kontrol edilmediğini ve içerisinde Salmonella, Listeria, E. coli, Brucella, Yersinia gibi hastalık yapan bakterilerin bulunabileceğini ekledi. Bazen üreticilerin bu bakterilerin oluşumunu engellemek için süte antibiyotik eklediğini ve bu sütlerin mayalandığı zaman da bakteri üretemeyeceğini ve mayalanmayacığını söyledi.
Yoğurt yapılacak sütün soğuk zincirlerle taşınmasını, hastalık üreten bakteriler için kontroller ve testler yappılmasını, antibiyotik açısından içeriğinin öğrenilmiş olması gereklidir. Ancak tescilli üreticiler sütlerini alırken bu testleri yaptıkları için sağlık açısından güvenilir olduklarını belirtti.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Uyurken Ağzınızdan Su mu Geliyor? Bu Ciddi Bir Problem Olabilir!

Uyurken Ağzınızdan Su mu Geliyor? Bu Ciddi Bir Problem Olabilir!
Genellikle bebeklerin uyurken ağızlarından su gelir. Ancak bu durum yalnızca bebeklerle sınırlı değildir. Birçok yetişkin uyurken ağzından su gelmesinden şikayetçi. Peki bunun asıl nedeni nedir? Bu sorunun cevabını bu yazımızı okuyarak öğrenebilirsiniz.
Uyurken Ağzın Açık Kalması:
Sinüzit, alerjik rijit, uyku apnesi, tonsilit gibi hastalıklar ağzımızın uyurken açık kalmasını tetikler. Burnundan nefes alamayan insanlar ağzından nefes alır ve uyurken ağızları açık durumdadır. Bu durum doğrudan aşırı tükürük salgılanmasına yol açar.
Yanlış Uyku Pozisyonu:
Yüzükoyun uyuduğunuzda mide üzerine baskı sağlanır. Bu tükürük salgılanmasını artırır, tükürük ağızdan dışarı atılır. Mide üzerine yatmak pek tavsiye edilmez farklı sakıncaları da vardır.





Ağızda meydana gelen iltihaplanma, çürük dişler, yeni çıkan dişler tükürük üretimini artırır. Bu da uyurken ağzınızın suyunun akmasına neden olur.
Alerjik Durumlar:
Histamin hormonu, mukus ve tükürük üretimi bazı alerjiler sonucunda artar. Yani bahar veya toz alerjisi olan kişiler de uyurken tükürük akması problemi yaşar.
Reflü Hastalığı:Midenin içindeki bazı içeriklerin yemek borusuna kaçma olayı reflü olarak adlandırılır. Bu hastalık sonucunda tükürük bezleri olması gerekenden fazla salgılanır. Uyku sırasında yutkunma az gerçekleştiği için bu sıvı ağızdan dışarı tükürük olarak atılır.Parkinson:Parkinson hastalığı yutkunma mekanızmasının bozulmasına sebebiyet verir. Bu durum sonucunda ağızdan gelen su dışarı atılır.
İlaçların Yan Etkileri:



Antidepresanlar uyku sırasında ağızdan su gelmesine yol açar. İlaçlarınızı doktor gözetiminde kullanırsanız böyle yan etkileri en aza indirgemiş olursunuz. Birçok ilacın bu şekilde bir yan etkisi vardır.Sinir Sistemi Bozuklukları:Sinir sistemi bozukluğu sonucu oluşan hastalıklar (otizm, alzheimer, beyin felci vs.) yutkunmayı zorlaştırır, hasta tükürüğünü zapt edemez.Ağız Anatomisinde Bozukluk:Ağız içindeki fazla diş, bozuk kemik yapısı, iltihaplı dişler, şişen bademcikler ağızdan su



gelmesine neden olur.Kıl Kurdu:Genellikle çocuklarda görülen kıl kurdu tükürük bezlerinin hızlı çalışmasına neden olur. Uyku sırasında ağzınızdan su geliyorsa ve bu durumdan şüpheleniyorsanız acilen dahiliye bölümünden bir randevu almanızı öneririz.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Kanı Temizleyen Besin

Kanı Temizleyen Besin
Bu besin kanı temizliyor! İşte kanı temizleyen şifa deposu besin.. Bitkilerin faydaları saymakla bitmez. Ancak öyle bir bitki var ki neredeyse bütün hastalıklara şifa oluyor. Siyah turpun yararlarını saymakla bitiremeyiz. Sindirim sisteminden cilt problemlerine kadar bir çok faydası bulunuyor. Sizler için siyah turpun faydalarını araştırdık…
CİLDE FAYDALARI:Hepimiz canlı ve parlak bir cilde sahip olmak isteriz ve cildimize bir çok işlem uygularız. Ancak cildimizin güzelliği iç sistemimizden gelir ve bu yüzden önce iç sağlığımızı sağlamalıyız. Siyah turp işte burada devreye girer.
İçerisinde bulunan B vitaminler, çinko ve fosforlar adeta kan temizleyicisi olarak çalışırlar ve vücudumuzda bulunan atıkları ve toksinleri sistemimizden atmaya yararlar. Siyah turp düzenli olarak tüketildiği zaman vücudumuz için bir detoks etkisi gösterir
LEKE GİDERİCİ




İçerisinde bulunan antioksidanlar ve cildimizin genç kalmak için en çok ihtiyacı olan C vitaminlerini yüksek miktarda içerirler.Aynı zamanda bunların dışında, cildimizin kırışmaması ihtiyacımız olan başka bileşenleri de içerir ve böylece cildimize zarar veren radikallerden kurtulmamıza yardımcı olur.
SOĞUK ALGINLIĞI VE ÖKSÜRÜK GİDERİCİ
Siyah turp kış aylarında da vazgeçilmez bir besindir. Soğuk algınlığıyla ve öksürük problemiyle baş etmede çok faydalıdır. Turpun suyunu sıkın ve içerisine az miktarda şeker ekleyip bekleyin. Meyve suyu olarak tüketebileceğiniz gibi aynı zamanda şifa olarak da tüketebilirsiniz.



BRONŞİT
Soğuk algınlığı öksürüğüne faydası olduğu gibi bronşit öksürü için de bir numaralı tedavi yöntemidir. Siyah turpu içini çıkartın ve kalan kısmının içine biraz bal dökerek bekletin. Sabah kalktığınızda ortaya çıkan sulu karışım adeta bir öksürük şurubu etkisi gösterir.
TİROİD
Siyah turpun faydalarını çoğu tiroid hastası bilir çünkü tiroid rahatsızlığı için kesin çözümdür. Raphanin, tiroit hormonlarının salgılanmasını ve üretimini düzenleyen doğal bir enzimdir. Siyah turp ise Raphanin bakımından oldukça zengindir. Hiper / hipotiroidizmden şikayetçiyseniz siyah turp yiyerek hormonlarınızı düzenleyebilirsiniz.
SAÇINIZIN YAĞ DENGESİNİ DÜZENLER
Siyah turpu saçlarınızın yağ dengesini sağlamak için de kullanabilirsiniz.Eğer kepek şikayetiniz var ise de siyah turpu tüketebilirsiniz ve böylece saçlarınız ve deriniz gerekli vitaminleri siyah turptan almış olacaktır.



Ancak, sebum bezinin çok bulunmasından kaynaklı saçlarınızda yağlanma varsa, siyah turp içen şampuanları kullanabilirsiniz böylece daha sağlıklı saçlar elde edebilirsiniz.
BÖBREK TAŞLARI
Böbreklerde oluşan taşların oluşumunu engeller ve oluşmuş olan taşları da acısız bir şekilde idrarla arttırır.Siyah turpun diüretik özellikleri ile idrar atımınız kolaylaşır ve böbrek ve safra kesesinizdeki taşlardan basit bir şekilde kurtulabilirsiniz.
SİNDİRİM SİSTEMİNİ GELİŞTİRİR
Siyah turp detoks etkisi gösterir ve midenizde bulunan toksinleri vücudunuzdan atar. Bu sayede midenizin PH seviyesi düzenlenir ve içerisinde bulunan lifler sayesinde sindirim sürecinizi düzenler. Aynı zamanda vücudunuzu genel sindirim sistemini de düzenleyerek metobolizmanızı hızlandırır.
Kaynak : mevlanadansozler.com

Column Left