Column Left

Bizi Takip Edin

12 Kasım 2019 Salı

İnsanda Ödem ve Şişkinliğin Zerresini Bırakmayan Yiyecek

İnsanda Ödem ve Şişkinliğin Zerresini Bırakmayan Yiyecek
Ödem ve şişkinlik problemini yazacağımız 8 yiyecek ile ortadan kaldırabilirsiniz. Ödem ve şişkinlik bayanları oldukça rahatsız eden ve sıkıntıya sokan bir problemdir. Bazen fazladan birkaç kilo aldığınızı düşünebilirsiniz, ancak gerçekte olan şey ödem birikimidir. Bunun nedeni çok fazla tuz tüketmeniz, böbreklerinizi çok zorlamanız, yaşadığınız hormonal dengesizlikler ya da vücudunuzdaki sıvıları normal yollardan atamamanız olabilir.
Yaş ilerledikçe ve metabolizma hızı yavaşladıkça bel bölgesinde yağ ve vücutta aşırı ödem birikmesi özellikle kadınlar için gayet normaldir. Bu makalemizde, vücudunuzdaki size ağırlık ve şişkinlik hissi veren tüm fazla sıvılardan kurtulmanıza yardım edecek 8 besin önereceğiz..
Maydanoz Sabahları tüketeceğiniz yarım kase maydanoz ödem ve şişkinlik için en etkili besinlerden biridir. Nar Veya Nar Suyu Özellikle taze nardan elde edilmiş nar suyu, ödem attırıcı etkiye sahiptir. Ancak şeker rahatsızlığı bulunanların nar suyunu hangi miktarda tüketmesi gerektiğini hekimine danışarak öğrenmesi gerekmektedir. Muz Muz, içeriğinde bulunan potasyum ile vücuttaki ödemleri yok etmeye oldukça faydalı bir meyvedir. Bununla birlikte insan vücudun ihtiyacı olan doğal şekerin alınmasını da sağlamaktadır. Muzun tüm bu faydalarının yanında gizli gücü ise, vücudumuzun güzel kokmasına faydalı olmasıdır. Ananas Doğal detoks olarak da bilinen ananası market raflarında her mevsim bulabilirsiniz. Ödem ve şişkinlik için ananası parçalara bölerek meyve suyu biçiminde de tüketebilirsiniz.
Yeşil Çay Bitki çayları arasında yeşil çayın yeri herzaman ayrı olmuştur. Fakat bu harika çayı yüksek miktarda içmemek gerekiyor. Aksi halde kalp çarpıntısına sebep olabilmektedir.Salatalık Salatalık sağlık için hazırlanan listelerde herzaman ilk sıralarda yer bulmuştur. Bünyesinde mevcut olan su miktarıyla günlük su ihtiyacımızı da karşılamaya faydalı olmaktadır. Taze salatalık mideyi rahatlatıcı faydasıda bulunmaktadır. Yoğurt Ödem ve şişkinlik için kullanacağımız az yağlı yoğurdu herhangi bir bakkaldan alabilir, yada daha da güzeli yoğurdumuzu kendimiz yapabiliriz. Detoks içecekleri ve smoothielerin de liste başında bulunan yoğurdun prebiyotik etkisi ödemlerden kurtulmaya faydalı olmaktadır. Su Bol bol su tüketmek, ödemlerden ve şişkinliklerden kurtulmanın en önemli kuralıdır. Günlük 1,5 litre ve üzerinde su tüketmek gerekmektedir. fakat arka arkaya içilen su vücut için zararli olabilmektedir. Su tüketimini gün içerisine yaymak en uygun seçim olacaktır. Ayrıca dip not olarak belirtmek gerekirse, kızartmalar, kafein, gazlı içecekler, hazır soslar, tuz ve sodyum tüketimini de minimuma indirmek ödem ve şişkinliklerden kurtulmada oldukça önemlidir. Bilindiği üzere gazlı ve kafein barındıran içecekler sağlık açısından da oldukça riskli sayılır. Sağlıklı beslenmek her birey için değerlidir.





Hızlı zayıflamak ve sıkılaşmak istiyorsanız, öncelikle vücudunuzda biriken ödemleri atmanız gerekir. Bunu kolay bir şekilde başarmanın yöntemi ise, ödem atıcı besinler ile hazırlanan karışımı tüketmek… İşte, işin uzmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’ndan ödem attıran bitkisel kür tarifi: Malzemeler Yarım demet maydanoz 1 su bardağı maden suyu 1 tatlı kaşığı zencefil Yarım limon 1 adet salatalık Yarım elma Hazırlanışı Yukarıda belirtilen tüm malzemeleri mutfak robotunda çektikten sonra, günde bir kaç defa aç karna için. Hatırlatma; Doktor kontrolünde olmak şartıyla emziren anneler kullanabilir. İstenen kiloya düşene kadar her gün içebilirsiniz. Taze, kök veya toz zencefil kullanılabilir. Varsa dereotu veya taze nane de eklenebilir.
Kaynak : yemekev.com

Yumurtayı kartonundan çıkarıp asla dolaba koymayın

Yumurtayı kartonundan çıkarıp asla dolaba koymayın
Çoğu kişi yumurta aldığı zaman eve gelince yumurtanın kartonunu atar ve buzdolabına yerleştirir. Peki bu yaptığımız doğru mu? Yumurta kartonu sadece yumurtanın kırılmaması için mi var? Yoksa bilmediğimiz başka bir işlevi mi var? İşte cevabı…
Karton yumurtaları korur. Ancak kartonun bir başka işlevi var. Buzdolabında bulunan yiyeceklerin kokularının yumurtaya gözeneklerden geçmesini önlüyor. Ayrıca pişmemiş yumurta kabuklarında çeşitli bakteriler bulunuyor. Yumurtaları kartonundan çıkarırsak, buzdolabında temas ettiği farklı yiyeceklere bu bakterileri geçirebilir.



Ancak yumurta piştikten sonra kabuğundaki ve kendisindeki bakteri riski ortadan kalkar. Ayrıca kutuların üzerinde son kullanma tarihleri bulunduğu için yumurtayı ne zaman aldığınızı ve ne zamana kadar tüketmeniz gerektiğini atlamamış olursunuz.
Büyükçe ve su dolu bir bardağa konulan yumurta suya batıp yatay duruyorsa taze, yarı yatay durursa 8-10 günlük, suyun yüzeyine çıkıyorsa bayat demektir.



Ayrıca yumurtayı kırınca da taze olup olmadığı anlaşılır. Taze yumurta kırıldığında sarısı dağılmaz, bombeli bir şekilde kalır, rengi parlak sarıdır ve yumurtanın akı sarısından kolay ayrılmaz. Bayat yumurta kırıldığında ise sarısı yassılaşır ya da dağılır, akının akışkanlığı azalmıştır, su gibidir.
Kaynak : yemekev.com

12 Saniyede Tuvalet Pırıl Pırıl Oluyor

12 Saniyede Tuvalet Pırıl Pırıl Oluyor
En kötü ve angarya işlerden birisi de banyo temizlemek. Yapmak zorundayız çünkü aksi hijyen açısından mümkün değildir. Bir diğer olumsuz tarafı ise, temizlediğimizde kullandığımız kimyasal temizlik ürünlerinin adeta beynimizi delen o kokusunu, solumak zorunda oluşumuz
Tüm bu çamaşır suyu temizleyicileri mevcut olmadan önce insanlar temizliği sağlamak için çok doğal ürünler kullanıyorlardı ve sonra bu yöntemlerini bir sonraki nesle aktarıyorlardı. Ne yazık ki, bu harika yöntemler artık pahalı ve güçlü kimyasal temizleyicilerden dolayı yok sayılıyorlar.





Bu yöntemi daha önce kullanmadığınıza inanıyoruz. Çok basit, ama çok etkili bir yöntem. Sirke, aynı zamanda çevre dostu bir temizlik maddesidir ve güçlü bir sıvıdır – bakteri ve kir birikmesini önler.
Bir sprey şişesine bir bardak sirke koyun ve klozetin içine püskürtün. Fırçalamaya başlamadan önce bile etkili olduğunu görmeye başlayacaksınız. Daha da iyi sonuçlar almak için sirkeyi bir gece tuvalette bekletin.



Uygulanışı Ertesi sabah veya püskürtme işleminden sonra, bir çorba kaşığı kabartma tozu ekleyin ve klozeti fırçalamaya başlayın. Hatta daha temiz kokulu bir tuvalet için birkaç damla esans yağı bile ekleyebilirsiniz.
Kaynak : yemekev.com

Başparmağınızla yüzük parmağınızı birkaç saniyeliğine böyle esnetin

Başparmağınızla yüzük parmağınızı birkaç saniyeliğine böyle esnetin
İnsan beyinde en büyük bölüm elimizi ve parmaklarımızı kontrol eden kısımdır. Parmaklarımızda da büyük miktarda sinir uçları bulunmaktadır ve bir teoriye göre belirli bir şekilde bu noktalara basıldığında, vücuda enerji dolaşımına izin veren kanalları bağlamamıza yardımcı oluyor. Bu nedenle elimizin bazı yerlerini kullanarak uyum ve sevincin tadını çıkarabiliriz.
1. Şifa için Gyan Mudra (Bilgi Mudrası) Nasıl yapılır: Bir lotus duruşunda oturun ve ellerinizi dizinize koyun, sonra baş parmağınızın ucu ile parmak ucuna dokunun ve kalan üç parmağınızı serbest bırakın. Faydaları: Konsantrasyonu güçlendirir Rahatlamanıza yardım eder Uykusuzluğun tedavisi Depresyonu giderir.
2. Vaya Mudra (Hava Mudrası) Nasıl yapılır: İşaret parmağınızı avucunuza doğru katlayın ve baş parmağınızla bastırın. Diğer parmaklarınızı ise uzatın. Faydaları: Aşırı gazı ortadan kaldırır Havayla ilişkili sorunlar, örneğin gaz, gaz değişimi, artrit vb.





3. Şifa için Prithvi Mudra (Toprak Mudrası) Nasıl yapılır: Yüzük parmağınızın başparmağının ucuna dokunun ve birbirine dik olarak bastırın. Diğer parmaklarınızı ise dik uzatın. Faydaları: Vücudunuzdaki toprak öğesini dengeler Kan dolaşımını geliştirir Sindirimi iyileştirir.
4. Agni Mudra (Ateş Mudrası):Nasıl yapılır: Yüzük parmağını avuca doğru kapatın ve baş parmağınızla bu parmağın ikinci boğumuna bastırın. Diğer parmaklarınızı ise dik uzatın. Faydaları: Kolesterolü düşürür Yağı azaltır Metabolizmayı hızlandırır.
5. Jal Mudra (Varuna Mudra / Su Mudrası)Baş parmağınızla küçük parmak ucunuza bastırmadan dokunun ve parmakların geri kalan kısmını resimde gösterildiği gibi düz tutun Faydaları: Vücut ağrılarını azaltır Dolaşımı güçlendirir Ağız kuruluğunu azaltır.
  
6. Shunya Mudra (Boşluk Mudrası) Nasıl yapılır: Orta parmağınızın ilk boğumuna başparmak ile bastırılmalıdır. Faydaları: Baş dönmesini azaltır Kulak, burun ve dil problemiyle baş ederler.
7. Prana Şifa (Hayat Çamuru Çubuğu Mudrası) Nasıl yapılır: Küçük parmağınızı ve yüzük parmağınızı bükün, ardından bu iki parmağın ucuyla başparmağınızın ucunu birleştirin. Faydaları: Vücudunuza enerji verir Bağışıklık sisteminizi güçlendirir Göz problemlerini iyileştirir.
Kaynak : yemekev.com

Ağız kokusundan bu yöntemle kurtulabilirsiniz

Ağız kokusundan bu yöntemle kurtulabilirsiniz
Herkes zaman zaman ağız kokusu problemleri yaşar. Ağızda meydana gelebilecek sağlık sorunları kötü ağız kokusuna sebep olabildiği gibi, aynı zamanda basit bir yiyecek yüzünden de bu sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Her gün bir diş sarımsak yemeseniz bile bazen nereden geldiği belli olamayan bir ağız kokusu önemli bir mülakatı veya randevuyu mahvedebilir. Acil bir durumla karşılaştığınızda ve yanınızda sakız yokken ne yapabilirsiniz? Sizler için bu tip utandırıcı durumlardan rahatça sıyrılmanız için derlediğimiz yöntemlerin keyfini çıkarın.
Ağız kokusu nasıl önlenir? sizin için ağız kokusundan kurtulmanızı sağlayacak 5 yöntem buldu ve bu yazıdan sonra ağız kokunuz var ise önlemiş olacağınızı garanti ediyoruz!
Ağız kokusu, ağızda biriken bakteriler tarafından oluşturulur. Bir takım kötü alışkanlıklara sahipseniz, ne yazık ki bu bakterilerin işlerini yapmasını oldukça kolaylaştırmış oluyorsunuz. Ağız hijyeninize ne kadar dikkat ettiğinizi düşünün ve size saymak üzere olduğumuz kötü alışkanlıklar veya sağlık problemlerinden herhangi birine sahip olup olmadığınızı kontrol edin. Ağız hijyenini arttırmak için neler yapabileceğiniz hakkında daha önce bir içerik yayınlamıştık. Eğer arzu ederseniz, o içeriğimizi de okuyabilirsiniz. Gereğinden fazla kükürt içerikli gıda tüketiyorsanız, Alkol ve sigara kullanıyorsanız, Gerektiği kadar dişlerinizi fırçalamıyorsanız, Diş eti hastalığınız varsa, Stres ve endişe katsayınız yüksekse, Ağzınızda bir enfeksiyon varsa, Dişlerinizde çürüme mevcutsa, Sağlık sorunu olarak kabul edilen problemler için dişçiniz ile görüşün ve kendisini düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Diğer kötü alışkanlıkları da azaltmaya gayret edin ve size vereceğimiz tavsiyelere uyun.





Ağız kokusu, ağızda biriken bakteriler tarafından oluşturulur. Bir takım kötü alışkanlıklara sahipseniz, ne yazık ki bu bakterilerin işlerini yapmasını oldukça kolaylaştırmış oluyorsunuz. Ağız hijyeninize ne kadar dikkat ettiğinizi düşünün ve size saymak üzere olduğumuz kötü alışkanlıklar veya sağlık problemlerinden herhangi birine sahip olup olmadığınızı kontrol edin. Ağız hijyenini arttırmak için neler yapabileceğiniz hakkında daha önce bir içerik yayınlamıştık. Eğer arzu ederseniz, o içeriğimizi de okuyabilirsiniz. Gereğinden fazla kükürt içerikli gıda tüketiyorsanız, Alkol ve sigara kullanıyorsanız, Gerektiği kadar dişlerinizi fırçalamıyorsanız, Diş eti hastalığınız varsa, Stres ve endişe katsayınız yüksekse, Ağzınızda bir enfeksiyon varsa, Dişlerinizde çürüme mevcutsa, Sağlık sorunu olarak kabul edilen problemler için dişçiniz ile görüşün ve kendisini düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Diğer kötü alışkanlıkları da azaltmaya gayret edin ve size vereceğimiz tavsiyelere uyun.



Ağzınızda yaşayan bakterilerin kötü kokuya sebep olan gazları üretememeleri için bol su için ve ağzınızın kuru kalmasına çok izin vermeyin.
Limon Tüketin Limon asidik olduğu için ağzınızdaki bakteri miktarını azaltacaktır ve böylece ağız kokunuzu giderecektir. Eğer limonun keskin tadı direkt olarak tüketmenizi engelliyorsa; salatınıza veya içme suyunuza katarak tüketebilirsiniz. Ağız Temizleme Jelleri Taşıyın Eğer ağız kokusu problemi hayatınızın bir parçası haline geldiyse ve sakız çiğnemekten hoşlanmıyorsanız yanınızda ağız temizleme jellerinden bulundurmayı ihmal etmeyin.

Elma Yiyin Evden çıkmadan bir elma yiyin. Elmanın içeriğindeki maddeler ağız kokunuzu ortadan kaldıracaktır. Ayrıca dişlerinizi de temizleyecektir

Dilinizi Temizlemeyi İhmal Etmeyin Dilinizde dişleriniz ve diş etleriniz gibi düzenli temizliğe ihtiyaç duyar. Herhangi bir marketten bir dil temizleyici satın alabilirsiniz ve eskidikçe yenisiyle değiştirebilirsiniz. Çok zorlayıp dilinize zarar vermeyin ancak günde bir kez uygulayacağınız dil temizliği rutini ile ağız kokunuzdan başka bir sağlık sorununuz yok ise kolaylıkla kurtulabilirsiniz. Sizin uyguladığınız başka yöntemler var mı? Siz ağız kokusuyla nasıl baş ediyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın!
Nane, Maydanoz ve Reyhan gibi bitkileri çiğneyin. Yanınızda küçük miktarlarda nane, maydanoz, reyhan, karanfil gibi bitkiler bulundurmak sizi anlık olarak kurtaracaktır. Dişlerinizi temizlemeyecek olsalar bile hiç değilse var olan kokuyu bastıracaklardır.
Yanınızda küçük miktarlarda nane, maydanoz, reyhan, karanfil gibi bitkiler bulundurmak sizi anlık olarak kurtaracaktır. Dişlerinizi temizlemeyecek olsalar bile hiç değilse var olan kokuyu bastıracaklardır.
Kaynak : yemekev.com

Her kadının bilmesi gereken yumurtalık kanserinin erken belirtileri

Her kadının bilmesi gereken yumurtalık kanserinin erken belirtileri
Kadınlar olarak, kendi sağlığımızı izlemek, hayatlarımızda bulunan kadınları bilgilendirmek, dolayısıyla bu hastalığın belirtilerini tanımak bizim elimizdedir. Kanser, şu anda dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri ve Kanada’daki tüm ölümlerin % 30’u kanser sebebiyledir. Kanadalı ve Amerikan Kanser Dostları’na göre 2016 yılında, Kanada’da 2800 kişiye yumurtalık kanseri teşhisi konuldu. 1750 kişi bu kanser sebebiyle vefat etti. Aynı yıl Amerika’da ise 22.280 kişiye yumurtalık kanseri teşhisi konulurken 14.240 kişinin bu hastalığı yenemediği belirtildi. Yumurtalık kanseri, yumurtalık hücreleri malign hale gelen tümörler geliştiğinde oluşur. Bu kanser türü, semptomların algılanamaması ve tarama ile tespit edilememesi nedeniyle sessiz katil olarak bilinir.





Postmenopozal kadınlarda en yaygın olmasına rağmen, giderek artan sayıda vakada kadınların 30-40 yaşlarında, belki de daha gençlerde yaygınlığı görülmektedir. İngiltere’de yapılan araştırmalar, kanserin erken teşhisinin hayatta kalma şansınızı önemli ölçüde artırabildiğini bu nedenle düzenli check-in yapmaya dikkat etmeniz gerektiğini gözler önüne serdi. Yumurtalık kanseri sinsice ilerleyen ve son evrelerde kendini gösteren kanser türlerinden biri. Şu anda kimsenin KESİN olarak güvenebileceği bir test yok. Smear testleri, malign kistleri almamakta ve hatta CA125 kan testleri bile genellikle yanlış negatifler vermektedir. Bir diğer konu da semptomların birçoğunun IBS (irritabl bağırsak sendromu) gibi diğer hastalıklarla karıştırılması ve evre 3’e varıncaya kadar erken evre tümör saptanamamasının karın ve pelvik bölgede şişlik olarak görülebilmesidir.



Ancak yeni araştırmalar, erken evre yumurtalık kanseri belirtileri ve semptomları olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak her kadın iyi bir gözlemci olmalı ve kırmızı bayrak sallamaları gereken durumları iyi analiz etmelidir. Daha önce hiç yaşamadığınız kadar sürekli (genellikle üç haftadan daha uzun sürer)şişkin hissetmeniz. Maalesef kanserli tümörlerin arttığına dair bir işaret olabilir. 2. Aşağı karın ve pelvik kaslarının şiddetli ağrıması Regl zamanında ağrıyan bölgelerinizi düşünün. (Alt karnınız, pelvik bölge, belki beliniz ve sırtınızdaki ağrılar) Regl sırasında ağrı normal olmakla birlikte bu dönem bittikten sonra uzun süren kalıcı ağrı (yine üç hafta veya daha fazla) yumurtalık kanseri belirtisi olabilir. Bu, ağrılara menopoza girmek üzere olan kadınların özellikle dikkat etmesi gerekir. 3. İştahsızlık- Çabuk doyma İştahınızda üç haftadan daha uzun bir sürede önemli bir azalma olduğunu fark ederseniz, doktorunuzla konuşun. Mide, bağırsak hastalıklarıyla ilgili olabileceği yumurtalık kanseri belirtisi de olabilir.
4. Sık idrara çıkma Sıvı tüketmenizde bir artış olmamanıza rağmen sürekli tuvalete koşuyorsanız dikkat! Yumurtalık kanserinin ilk aşamalarına sahip olabilirsiniz. Bu belirtilerin tümü sadece gastrointestinal sistemle ilgili sorunlar olabilir. Herhangi biriyle karşılaşırsanız ve üç hafta veya daha fazla bir süre boyunca devam ederse yumurtalık kanseri hakkında konuşmak için doktorunuzdan randevu alın. 4. Sık idrara çıkma Sıvı tüketmenizde bir artış olmamanıza rağmen sürekli tuvalete koşuyorsanız dikkat! Yumurtalık kanserinin ilk aşamalarına sahip olabilirsiniz. Bu belirtilerin tümü sadece gastrointestinal sistemle ilgili sorunlar olabilir. Herhangi biriyle karşılaşırsanız ve üç hafta veya daha fazla bir süre boyunca devam ederse yumurtalık kanseri hakkında konuşmak için doktorunuzdan randevu alın.
Kadınlar olarak, kendi sağlığımızı izlemek, hayatlarımızda bulunan kadınları bilgilendirmek, dolayısıyla bu hastalığın belirtilerini tanımak bizim elimizdedir. Bu yazıyı arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşarak yumurtalık kanseri ile savaşmamıza yardımcı olun!
Ülkemizde her yıl 610 bin kişi kalp rahatsızlıkları ile ilgili sorun yaşamaktadır. Fakat yaşanılan belirtilerin çoğu başka hastalıkların belirtileri ile aynı olduğundan kalp rahatsızlıkları erken teşhis edilemiyor. Uzmanlar bu sağlık sorunun olumsuz sonuçlara neden olmadan fark edilmesi için vücudumuzdaki bazı işaretlere dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor.
Kaynak : yemekev.com

Sakın Bir Daha Böyle Oturmasına İzin Vermeyin Çocuğunuz Böyle Oturursa

Sakın Bir Daha Böyle Oturmasına İzin Vermeyin Çocuğunuz Böyle Oturursa
Çocukların kalçasını yere koyup dizlerinden bacaklarını arkaya doğru bükerek gerçekleştirdiği ‘W’ oturuş pozisyonu birçok sağlık problemlerine yol açıyor.
Yukarıdan bakıldığında ‘W’ harfi gibi gözüken söz konusu oturuş biçimini yapan çocuklar, bu hareketi bilinçli olarak yapmaz.
Kendisini o şekilde daha rahat hisseder ve düşünmeden öyle oturur. Yetişkinlerin birçoğunun beceremediği ‘W’ oturuşunu yapan çocuklar, bacakları geliştikçe bu alışkanlıklarından vazgeçer.



Çocukların yürüdükten sonra oturuş şekillerinin aileleri tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, ‘W’ şeklinde oturmanın yol açtığı hasarları sıraladı:
1- Yürüyüş, duruş ve kas gelişimi bozulabilir.
2- Düztabanlık ortaya çıkabilir.



3- Koşma, zıplama, atlama gibi hareketler için çok önemli olan sağ-sol dengesini kurma becerisi bu oturuş yüzünden sekteye uğrayabilir.
4- Çocuğun kalçasının kaymasına neden olabilir. Üst bedeninde rotasyon becerisini engeller. Bu, iki elini birden kullanmasına engel olur.
Kaynak : yemekev.com

Diyet Yapmadan Kilo Verdiren 6 Muhteşem Hareket

Diyet Yapmadan Kilo Verdiren 6 Muhteşem Hareket
Kilo vermek istiyor musunuz, ancak skaladaki rakam değişmiyor mu? Yoksa yüz şişkinliği, vücut şişmesi, cilt problemleri ve selülit muzdarip misiniz? Bu semptomlar, lenfatik sistemin düzgün çalışmadığının işaretleri olabilir.
Sürekli çalışan bir pompa ile karşılaştırılabilir: eğer işe yaramazsa ve lenf daha yavaş dolaşırsa, toksinler vücutta birikmeye başlar ve iç organlar gereksiz stresden etkilenir.
Lenf dolaşımını iyileştirmek, kilo vermek ve daha iyi hissetmek için şu basit kurallara uyun: daha aktif olun, daha fazla su için, bu basit lenfatik drenaj masajını deneyin ve bu egzersizleri yapın.
Bilgecafe, lenf dolaşımınızı artırabilecek basit bir dizi egzersizle geldi. Özellikle şu anda düşük düzeyde fiziksel aktiviteye sahip kişiler için faydalı olacaktır.



Lenfatik drenajın avantajları:
Suyun tutulmasını önler;
Bağışıklık sistemini güçlendirir;
Sinir sistemini güçlendirir;
Kilo kaybı;
Cildin esnekliğini arttırır.
Lenfatik stimülasyondan kaçınması gerekenler:
Hamile;
Kanser hastaları
Vücutta iltihabı olanlar;
Bacaklarda kan iltihabı varsa;
Lenfatik bez iltihabı ve lenfadenopatiden muzdarip olan kişiler



Sırt üstü düz bir yüzeye uzan. Kollarınızı göğsünüzün üzerinden geçirin, böylece sol elin parmakları sağ klavikulaya yerleştirilir, sağ elin parmakları sol klavikulaların altındadır. Bu alana parmaklarınızla baskı uygulamak için dirseklerinizi kaldırın.
Başlangıç pozisyonundayken nefes alın ve bastırmaya başladığınızda nefes verin.
15-20 kez tekrarlayın.



Vücudunuz boyunca kollarınızla dik durun. Ayakların birbirine paralel olmalıdır. Ayağa kalk ve bir saniye bu pozisyona bas. Ardından başlangıç pozisyonuna dönün ve topuklarınızı geriye sarın.
Her zamanki gibi nefes al.
20 kez tekrarlayın.



Ayakta durun veya sırtınıza yaslanın. İki elin baş parmaklarını ve işaret parmaklarını bir arada tut. Nefes alın ve parmakları solar pleksus bölgesindeki kaburgalarınızın altındaki noktaya koyun. Arkanı dön ve bu noktaya bas. Bu pozisyonu bir saniye basılı tutun, sonra da sırtınızı düzeltin.
Sırtınızı düzleştirirken nefes alın ve bastırırken nefes verin.
15-20 kez tekrarlayın.



Sırt üstü düz bir yüzeye uzanın. Kollarınızı kaldırın ve bacaklarınızı hafifçe bükün. Uzuvlarınızı gevşetmeye çalışırken aynı anda onları sallayın.
Her zamanki gibi nefes al.
1-3 dakika tekrarlayın.



Düz bir yüzeyde otururken bacaklarınızı bükün ve ayaklarınızı birbirine değdirin. Ellerinizi dizlerinize koyun ve hızlıca ama dizlerinizi zıplatmak için orta şiddette kullanın.
Her zamanki gibi nefes al.
30 kez tekrarlayın.



Sırt üstü düz bir yüzeye bacaklarınız düz şekilde uzanın. Bacaklarınızı bükerek, göğsünüze yaklaştırın ve başlangıç pozisyonuna dönün. Bu alıştırmayı hızlı bir şekilde yapmanız gerekir, ancak nefesinizin sabit olması gerektiği için kendinizi rahat hissedin.
Başlangıç pozisyonundayken nefes alın ve bir gevreklik yaparken nefes verin.
20 kez tekrarlayın.
Bonus: Yüzünüz için lenfatik masaj!
Tüm bu egzersizler tüm vücudu etkiler, ancak sabahları kabarık bir yüzden kurtulmak istiyorsanız, bu yüz masajını deneyin.
1. Alnınızın ortasından tapınaklara kadar parmaklarınızla cildinizi hafifçe vurun. 10 kez tekrarlayın.
2. İşaret parmaklarınızı göz altı alanınızın çevresinde, burundan tapınaklara doğru hareket ettirin. 10 kez tekrarlayın.
3. İşaret parmaklarınızı hafif baskı uygulayarak kaydırın:
Üst dudağın üzerindeki noktadan kenarlara; dudakların köşelerinden kenarlara; çenenin ortasından yukarı ve yanlara doğru. Tüm hareketleri 10 kez tekrarla. Sonunda, lenf çıkışını yönlendirmek için parmaklarınızı alnın üst kısmından göğsünüze kadar tüm yüze ve boyuna doğru kaydırın.
Formda kalmak için her gün bu seti tekrar etmeye çalışın
Kaynak : yemekev.com

Bacaklara giren krampların sebepleri

Bacaklara giren krampların sebepleri
Özellikle gece uyurken bacaklarda oluşan kramplar kabusumuz haline dönüşebiliyor.İşte bacaktaki kramplara neden olan sebepler ve çözüm önerileri…
UZUN SÜRE AYAKTA KALMA Sert bir zemin üstünde uzun süre ayakta durmak veya topuklu veya ayak yapısına uygun olmayan ayakkabılar giymek kas yorgunluğuna yol açabilir. Bu da geceleri bacak kaslarınıza kramp girmesine sebep olur. Ayrıca, uyku pozisyonunuzun rahatsız olması veya otururken bacakların ters bir şekilde durması da kramplara yol açabilir. Gece yatmadan bacaklarınızı esnetmek bu duruma yardımcı olabilir.
SOĞUK VE YORGUNLUK İnsan bedeni soğuk ortamlarda ve yorgun olduğu dönemlerde kan dolaşımının yavaşlaması nedeniyle kasların çalışması için gerekli olan oksijen ve şekerin kaslara eksik ulaşması nedeni ile kasların kendilerini ani kasılmalar ile korumaya çalışmasından kaynaklanmaktadır.



DİYABET Diyabet, bacaklarınıza kramp girmesinin sebeplerinden biri olabilir. Hatta kramp, vücudunuzda sinirlere zarar veren bir hastalık olan bir sinir hastalığının belirtisidir. Bu sinir hastalığı ise, diyabetin semptomlarından birisidir. Krampların dışında diyabet hastalarında uyuşma ve karıncalanma da görülebilir.
BESLENME YETERSİZLİĞİ Vücutta sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi önemli elementler, kasların kolayca gevşemesi ve kasılması açısından önemli elementlerdir. Bu elementlerin eksikliği ise kaslarınıza kramp girmesine yol açabilir. Ayrıca, B12 vitamini de kasların hareket etmesinde önemli bir etkendir.
EGZERSİZ Gün içinde fazlaca yapılan egzersizler, aşırı yüklenme sonucu adalelerin yorulması, fazla su kaybı, aynı pozisyonda hareketsiz uzun süre kalmak ve aşırı yorgunluk da bu sebepler arasındadır.
HAMİLELİK Hamile kadınlarda özellikle geceleri kramplar sık görülür. Kramplar hamileliğin genellikle dördüncü ayından sonra başlar ve hamilelik bitimine kadar görülebilir. Bu krampların sebepleri, rahmin genişlemesinden dolayı bazı sinirlere baskı uygulaması, yorgunluk veya bebeğin damarlara uyguladığı basınçtan dolayı bacaklarda kan dolaşımının az olması olabilir.
SUSUZLUK Kas dokuları %75 sudan oluşur ve kasların rahatlıkla kasılıp gevşemesini sağlar. Yani vücudunuzun gerektiği suyu alamamak gece bacağınıza kramp girmesinin sebeplerinden biri olabilir. Bu yüzden gün içinde bol bol su içmelisiniz.
İPOTİROİDİZM (TİROİT YETERSİZLİĞİ) Düşük tiroit hormonu seviyeleri doğrudan bacak kramplarına ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir. Tiroit hormonu vücuttaki kalsiyum emilimini etkiler ve kalsiyum eksikliği de kas güçsüzlüğü, uyuşma, ağrı ve kramplara yol açar. Bu yüzden, vücudunuzdaki kalsiyum yetersizliği de kramp ve ağrılara sebep oluyor olabilir. Sağlıklı günler…

Ünlü Cerrah Açıkladı Bunları Yapan Asla Kambur Olmaz

Ünlü Cerrah Açıkladı Bunları Yapan Asla Kambur Olmaz
Son birkaç yılda, sırt ağrıları ile harcanan zaman dünya çapında %54 arttı. Sırt ağrılarına bağlı olarak oluşan kambur sayısı da hayli fazla. Bu sayı, çok geç olmadan bir şey yapmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Nikolai Amosov sağlığımızın elimizde olduğuna inanan dahi bir cerrah ve yazar. Sistematik yaklaşımı gelecekte ciddi sorunlardan kaçınmamıza yardımcı olabilir.Sırt ağrısının çok stresli ve zahmetli olabileceğini ve bu yenilikçi cerrah tarafından önerilen egzersizleri sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.



Bu hareketleri yaptığınız takdirde hem mevcut sırt ağrılarınızın ortadan kaybolmasını sağlamış olursunuz hem de ileriki yıllarda kambur olma ihtimalinizi düşürmüş olursunuz.
İşte O Egzersizler



1. Masa üstünde yapılan egzersiz
ABS’ni bir sandalyede olacak şekilde uzanın
Ellerinizi başınızın arkasına kilitleyin.
Bacaklarınızı dümdüz dışarı uzatın. Gerekirse onları bir koltukta dinlendirebilirsiniz.
Tüm vücudunuzu gerin ve zemine paralel olmaya özen gösterin.
Üst gövdenizi kaldırarak mümkün olduğunca alt sırtınızda geriye doğru kıvırın.
10 kez tekrarlayın



2. Yoga bükülmesi
Sırtüstü uzanın.
Ellerinizi vücudunuz boyunca uzatın.
Bacaklarınızı başının arkasına doğru atın ve zemine ayaklarınızla dokun.
10 kez tekrarlayın.



3. Sırtınızı gerin
Ayağa kalkın.
Elinizi kaldırın ve arkaya doğru uzanın.
Avuç içi ile diğer omuz bıçağına dokunun.
Başınızı biraz öne doğru itebilirsiniz.
Her elinizle 10 kez tekrarlayın.



4. Vücudunuzu titretin
Dizlerinin üzerinde dört ayak pozisyonunda durun.
Sırtınızı gevşetin.
Kollarınızı dirseklerde hızlı ve keskin bir şekilde bükerek sallamaya başlayın.
Bunu 30-60 saniye boyunca yapın.



5. Yerde Sallanın
Sırt üstü yatın.
Dizlerinizi ellerinizle sıkın ve göğsünüze doğru itin.
Vücudunuzu ileri geri sallamaya başlayın.
10 kez tekrarlayın.



6. Sırt kaslarını güçlendirmek için egzersiz
Karnınızın üzerine yatın.
Elleriniz vücudunuz boyunca düz olmalı.
Başınızı ve göğsünüzü kaldırın ve 3 saniye bekleyin.
Bu egzersizi 3 kez tekrarlayın
Hiç sırt ağrınız oldu mu? Normalde ondan kurtulmak ve ciddi sonuçlardan kaçınmak için ne yaparsınız? Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşın ve bu makaleyi arkadaşlarınızla paylaşın!
Kaynak : yemekev.com

Vücudun Sinsi Düşmanı: D Vitamini Eksikliği

Vücudun Sinsi Düşmanı: D Vitamini Eksikliği
D vitamini eksikliğinin hiç bilmediğiniz zararları
“Son dönemde bilimsel çalışmalar, D vitamini eksikliğinin; tümör gelişimine, kalp-damar hastalıklarına, diyabete, enfeksiyonlarda eğilime ve de depresyona yol açtığını göstermektedir” diyen Romatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Barış Gündoğdu, D vitamini eksikliğinde kas-iskelet ağrılarının da sık sık görülebileceğini söyledi.
Vücut için son derece önemli olan D vitamini, başta kas-iskelet sistemi olmak üzere vücudumuzda diğer sistemlere yönelik farklı etkileri olan daha çok hormon yapısında bir moleküldür. D vitamininin iki formu beslenme için önemlidir.
D2 ve D3 vitaminleri nelerdir?
D2 Vitamini, bitkilerde ve maya mantarlarında üretilir. Yine yüksek dozlarda takviye gıdalarda bulunur. D3 Vitamini ise en aktif D vitamini formudur ve direkt güneş ışığına maruziyet sonrası deride oluşur. En yaygın D3 vitamini besin kaynakları ise güçlendirilmiş tahıllar, günlük takviye gıdalardır. Bu vitamin ayrıca balıkların karaciğerinde ve yağlı deniz balıklarında bulunur.
Eksikliği bütün vücudu etkiliyor
Son bilimsel çalışmalarda, D vitamini eksikliğinin; tümör gelişimine (kolon-kalın bağırsak, meme, prostat kanserleri), kalp-damar hastalıkları, diyabete, enfeksiyonlarda eğilime ve de depresyona yol açtığı belirtilmektedir. Ayrıca tıbbi yayınlarda D vitamininin, immün (bağışıklık) toleransta önemli rolü olduğu öne sürülmektedir. Dolayısıyla D vitamini eksikliğinin; bağ dokusu hastalıklarına (sistemik lupus eritematoz, romatoid artrit vb) yatkınlığı arttırdığı ve bu türden tanıları olan hastalarda eklem ağrılarını şiddetlendirdiği bildirilmektedir.





En çok kimlerde görülür?
D vitamini eksikliğinin en yaygın nedeni, güneş ışığına yeterince maruz kalmamaktır! Bununla birlikte gün içerisinde uzun süre kapalı ortamda kalanlar, ciddi karaciğer-böbrek hastalığı olanlar, rifampisin (tüberküloz-verem ilacı), epilepsi-sara ilacı kullananlar D vitamini eksikliği riski altındadırlar.
“Güneşin tedavi edici ışınları ‘cam varken’ içeri süzülemez”
D vitamini, cildiniz tarafından doğal güneş ışığından gelen ultraviyole radyasyonu ile karşılaşınca üretilir. Güneşin tedavi edici ışınları (ki bunlar cildinizde D vitamini üretirler) herhangi bir camdan içeri süzülemezler. Yani evinizde veya arabanızda otururken deride D vitamini üretimi olmaz.
Günlük besinlerinizden yeterli D vitamini alabilmek hemen hemen imkânsızdır. Vücudunuzda D vitamini oluşturmanın tek yolu doğrudan güneş ışını ile temas etmektir. Günlük vitamin D ihtiyacını en alt düzeyde karşılayabilmek için en az 10 bardak D vitamini katkısı ile güçlendirilmiş süt içmek gereklidir. Bu ise pratik olarak mümkün değildir ve süt, fazla tüketildiğinde “süt-alkali sendromu” denilen rahatsızlığa yol açabilir.
Peki D vitaminini nasıl alırız?
Haftada en az 3 kez 5-15 dakika boyunca direkt güneş ışığına kol ve bacakların ya da yüzün, kolların ve ellerin maruz kalması sağlanmalıdır. Bununla birlikte daha esmer tenli insanlar, güneş kremi kullananlar veya yaşlılar daha uzun süre güneş ışığına ihtiyaç duyabilirler. Yeni çalışmalarda yaşlılarda günlük D vitamini ihtiyacı 800 IU olarak bildirilmektedir. Özellikle romatoid artrit, lupus gibi sistemik-romatizmal hastalığı olanlarda ve bu nedenle kortizon kullananlarda D vitamini takviyesi daha önemlidir.
Çocuklarda raşitizme yetişkinlerde ise kemik erimesine neden olabilir
D vitamini eksikliği, her yaş grubunda kaslarda güçsüzlüğe, kaslarda ve kemiklerde yaygın ağrıya neden olabilir. D vitamini kan düzeyinin düşük olması bebeklerde, çocuklarda raşitizme yol açar. Erişkinlerde ise özelikle omurga, pelvis, bacak kemiklerinde osteomalazi (kemiklerde yumuşama) ve osteoporoz (kemik erimesi) gelişimine sebep olabilir. Etkilenen kemikler dokunmakla ağrılıdır ve ufak bir travma sonrası ya da kendiliğinden kırıklar oluşabilir.Kaynak:http://www.milliyet.com.tr

11 Kasım 2019 Pazartesi

Boğaz Sızısı ve Öksürüğe Tesirli Babaanne Karışımı

Boğaz Sızısı ve Öksürüğe Tesirli Babaanne Karışımı
Kış aylarında hastalıklara karşı korunmak ve konutta natürel yollarla boğaz sızısı, öksürük, gribal enfeksiyon gibi rahatsızlıklardan kurtulmak istiyorsanız bu karışım bütün size göre…
İşte tabiatın bize sunduğu o şifalı karışımlar…
İKİ SARI EFORU BİRLEŞTİRİN: AYVA VE LİMON
Bu iki sarı besinin eforunu birleştirmek boğaz enfeksiyonlarına karşı koruma sağlıyor. Dilimlediğiniz ayvanın üzerine limon sıkın, 1 tatlı kaşığı kadar bal dökerek hafifçe ezin.
Her sabah ya da akşam harcayabileceğiniz bu karışım; sizi boğaz enfeksiyonlarına karşı gözetir, hastalıkları daha basit atlatmanıza dayanakçı olur.
C vitamini, bakır, demir, potasyum ve magnezyum içeriği ile boğaz enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan ayva, antiseptik başka bir deyişle mikrop kıran bir besindir.



Limon ise eforlu bir C vitamini kaynağı aynı zamanda natürel bir antibiyotiktir.
İçerdiği sitrik asit le boğazın alkalize olmasına dayanakçı olur.
ZENCEFİL VE BAL
Boğaz ağrsı için 1 tatlı kaşığı bala rencelenmiş taze zencefil karıştırıp harcayın bereketine inanamayacaksınız.



SOĞAN SUYU ÖKSÜRÜK ŞİKAYETLERİNE BİREBİR
İçerdiği allisin ile birer natürel antibiyotik olan soğan ve sarımsak kış aylarının vazgeçilmezidir.
Soğan ve sarımsak, bedendeki sümük dokusunun hava yollarından atılmasını sağlayan sülfür bileşenleri içerir.
Hem viral hem de bakteriyel enfeksiyonlarla savaşır. İki orta boy soğanı kabuklarını arının ve ikiye parçalayarak bir gün suda bekletin.
Ertesi gün soğan suyunu içerek boğaz sızınızı ve öksürük şikayetinizi hafifletebilirsiniz.
Yine sarımsak da hem pişmiş hali ile hem de ham olarak boğaz enfeksiyonlarına karşı tesir sağlar. Bu sebeple kışın pişirdiğiniz her yemeğin içerisine eklemelisiniz.



BOĞAZ AĞRILARINA KARŞI KEREVİZİ HAM HARCAYIN
En sıhhatli sebzelerden kereviz ham harcandığında, boğaz sızılarının giderilmesine daha çok katkı sağlar. Sert bir sebze olduğu için rendeleyebilir ve üzerine bol limon sıkarak tüketebilirsiniz.
Zencefil, zerdeçal ve karabiberi, bal Karışımı
Zencefil, zerdeçal ve karabiberi, bal ile karıştırarak her sabah 1 tatlı kaşığı harcamak boğaz sızısı ve enfeksiyonlarının giderilmesine dayanakçı olur. Daha yararlı olması için zencefilin taze öğütülmüş olmasına dikkat edin. Arttan hemen su içmeyin.
SİYAH TURP BAL NASIL HAZIRLANIR?
1- Siyah turp ve balı hazırlaması oldukça kolaydır.
2- İlk olarak turpu yıkayın.
3- Siyah turpun tepesini kesin ve minik bir delik oluşturun.
4- Daha sonra içerisine bir ölçü bal ilave edip, turbu kadehin üzerine yerleştirin. Zira turpun altından sızıntı olacaktır ve siz o sızıntı halinde kadehin içerisine akan akışkanı içeceksiniz.
5- Bu harekât için 12 saat beklemeniz gerekmektedir. 12 saatin sonunda kadehe akan akışkanı harcamaya başlayabilirsiniz.
Siyah turp ve balı yemeklerden evvel 2 veya 3 kaşık alarak harcamanız gerekir. Öksürük için kara turp ve balı harcadığınızda ertesi sabah öksürüğünüz kesilmiş olduğunu ve bronşlarınızın açılmış olduğunu fark ederseniz donakalmayın deriz.
Geçmiş olsun…
Kaynak : drsaglik.net

Bim 22 Kasım 2019 Aktüel İndirimli Ürünler Kataloğu YENİ YAYINLANDI

Bim 22 Kasım 2019 Aktüel İndirimli Ürünler Kataloğu YENİ YAYINLANDI
Bu haftanın ilk büyük fırsatı Bim aktüel kataloglarında geliyor. Bim 22 Kasım 2019 aktüel ürün katalogları Black Friday, 11.11, v.s.. dinlemiyor ve kendine özgü kampanyaları ile müşterisine geliyor. Bim aktüel 22 kasım kataloglarında bulunan önemli kampanyaları ve indirimleri tek tek inceledik. Diğer kampanyalar ile kıyasladık ve ortaya çıkan sonucu aktardık. İşte Aktüel Ürünler incelemesi…








Column Left