Column Left

Bizi Takip Edin

29 Ekim 2019 Salı

Kabartma Tozunu Sadece Tatlılarda Kullanıldığını sanıyordunuz değil mi, onlarca marifeti daha varmış.

Kabartma Tozunu Sadece Tatlılarda Kullanıldığını sanıyordunuz değil mi, onlarca marifeti daha varmış.
Kabartma Tozunu Sadece Tatlılarda Kullanıldığını sanıyordunuz değil mi, onlarca marifeti daha varmış.
Bu kimyasal madde, mutfaktan, banyoya, diş temizliğinden, vücut temizliğine kadar birçok alanda kullanılabilir ve kendini gösterebilir. Mutfakta hamur yapımında kullanılırken, aynı madde dişleri beyazlatmada da kullanılabilir.
Bu kimyasal madde karbonat ile de sık sık karıştırılır. Aslında benzer işi yapsalar da, karbonat daha asidik bir maddedir, kabartma tozu ise asit ile bazı dengeler. Yani bazı durumlarda hamur kabartmak için dengeyi sağlamak amacıyla mecburen kabartma tozu kullanılmalıdır. Kabartma tozu gerçekten mucizevi bir ürün! Yemek pişirmenin dışında kabartma tozunun 9 farklı kullanım şeklini sizin için derledik.
1- Kirli Çamaşırlarınızı temizlemek için
Suda eritilmiş kabartma tozunu direk çamaşırlarınızın üzerinde ya da çamaşır makinanıza katarak kullanabilirsiniz. Kabartma tozu:
-Çamaşırlarınızı yumuşatır ve kokulardan arındırır
– Çamaşır ve iç çamaşırlarınızda ki sarı lekeleri çıkarır
-Yaka ve kolluk lekelerini çıkarır





Durulama aşamasında makinaya eklediğinizde deterjan ve beyazlatıcınızın performansını yükseltir
-Meyve ve şarap lekelerini çıkarır
-Yağ lekelerini çıkarır
-Mürekkep lekelerini çıkarır
2- Mutfağınızı temizleyip kokulardan arındırmak için
Kabarma tozu çok etkili ve doğal bir temizleyici olduğu için sünger veya nemli bir beze uygulayarak mutfağınızda bulunan çoğu şeyi temizleyebilirsiniz.
-Mikrodalga ve fırın içini temizler
-Tahta zeminlerde ve ocakta bulunan yağ lekelerini çıkarır
-Kesme tahtasının kokusunu giderip ve dezenfekte eder
-Boyasını çıkartmadan makinaların kontrol düğmelerini temizler
-Cam dolapları temizler
-Çay ve kahve lekelerini çıkarır
-Sebze ve meyveleri yıkarken pestisitlerden arındırır
-Buzdolabı ve buzluğun içini temizler
-Mutfağı inatçı yemek kokularından kurtarır
-Tava ve tencereleri temizler
3- Her türlü kokuyu gidermek için



Nemli bir beze uygulayarak ya da su dolu bir bardağın içinde eritip köşede tutarak koku giderici olarak kullanabilirsiniz.
-Ayakkabı kokusunu giderir
-Ellerinizi kokulardan arındırır
-Mikrodalga ve buzdolabı kokularını giderir
-Çöp kutunuzun kokusunu ortadan kaldırır
-Kedi ve köpek çişi kokusunu giderir
-Yatağınızı kokulardan arındırr
-Arabanızın kokusunu giderir
4- Bazı rahatsızlıklara ilaç olarak
Suda eritip sıcak kompres veya gargara yaparak kullanabilirsiniz.
-Hazımsızlık ve şişkinliğe yardımcı olur
-Zehirli sarmaşık veya deniz anası çarpmalarının etkilerini azaltır
-Su çiçeğinin yarattığı kaşıntıyı azaltır
-Bademcik iltihabının acısını dindirir ve iyileşme sürecini hızlandırır
-Geniz tıkanıklığını giderir
-Eklem ağrılarını dindirir
-Yanmış dilin acısını yatıştırır
-Ağız yaralarını iyileştirir
5- Diş ve ağız bakımı için
Ağız bakımı için diş fırçanıza uygulayarak ya da gargara yaparak kullanabilirsiniz.
-Diş lekelerini çıkarıp tartar ve plak oluşumunu önler
-Ağız kokusunu giderir
-Diş eti iltihabını önler
-Uçuk ve ağız kenarında oluşan yaraları iyileştirir
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Magnezyum İhtiyacının Belirtileri..

Magnezyum İhtiyacının Belirtileri..
Vücudumuza magnezyum kadar sağlıklı çok fazla şey yoktur.
Magnezyum eksikliği nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlar birçok bireyde görülür. Magnezyum ve eksikliği durumunda oluşan rahatsızlıklar şu şekilde kendisini belli eder:
Vücudumuza magnezyum kadar sağlıklı çok fazla şey yoktur. Magnezyum, 300’den fazla enzime etki eder. Hücrelere, kaslara ve sinirlere fayda sağlar. Kan basıncınızı düzenler. Metabolizmadaki protein ve kalsiyum oranını dengeler. Saydıklarımızın hepsinin sağlıklı bir bireyin vücudunda olması gerekir.
Neden magnezyum eksikliğine maruz kalıyoruz?
Eskiden günlük ihtiyacımız olan magnezyumu yediğimiz besinlerden rahatlıkla alıyorduk.
Fizlyoloji uzmanı Rune Eliasson, endüstriyel çiftçilik nedeniyle yediğimiz besinlerdeki magnezyum oranının ciddi şekilde düştüğünü ifade ediyor.
Eliasson, ABD’de yaptığı çalışmada 1914 ile 1992 yılları arasında bir elmanın besleyiciliğinin %82 oranında azaldığını söylüyor.
Magnezyum eksikliğinin bir diğer nedeni de insanların beslenme şekillerini değiştiriyor olmaları. İnsanlar artık nadiren fasulye, balık, ceviz vb. gibi besleyici ürünler tüketiyorlar.
Magnezyum eksikliğinin 13 işareti
1- Kas tutulması
Eğer bacağınızda yer alan kasların olduğu bölgede tutulmalar yaşıyorsanız, vücudunuz magnezyum eksikliğinden dolayı sizi uyarıyor demektir.
Uyumadan önce magnezyum içeren şeyler yemeyi veya içmeyi deneyin. Hem rahat uyursunuz hem de kasılma yaşamazsınız.





2- Astım
Yapılan araştırmalara göre kanınızdaki magnezyum oranı arttığında daha rahat nefes alındığı görüldü.
Ünlü tıp dergisi The Lancet’ta yayımlanan makalelerde de vücuda giren magnezyum arttığında astım belirtilerinin gözlü görülür şekilde azaldığı yazıldı.
3- Uyuşukluk
Belirtilenlere göre uyuşukluğun en büyük nedeni magnezyum eksikliğiymiş. Vücudunuzda sık sık uyuşma hissediyorsanız magnezyum içeren besinler tüketmeniz önerilir.
4- Migren
Magnezyum eksikliği sebebiyle kaslarınız gerilmeler neden olur ve bu da migrene dolaylı olarak sebep olur.
Fazladan magnezyum takviyesinin ise bulantı ve ışığa karşı hassaslık gibi migren belirtilerini ortadan kaldırdığı biliniyor.
5- Kabızlık



Bağırsaklarınızın işlevlerini yerine getirebilmesi için magnezyuma ihtiyacı vardır.
Magnezyum eksikliği kabızlığa neden olur. Magnezyum dışkıyı yumuşattığından eksikliği halinde kabız olmak olasıdır.
6- Kalp ritim bozukluğu
Magnezyum eksikliği nedeniyle kalp ritim bozuklukları görülebilir.
Magnezyum, damarları koruduğundan eksikliği halinde bu tür rahatsızlıklar görülmesi olasıdır.
7- Depresyon
Magnezyumun, beyninizin işlevselliği ve ruh halinizi direk olarak etkilediği biliniyor. Bazı uzmanlar, günümüzdeki besleyici olmayan ve az magnezyum bulunan yiyeceklerin insanları depresyona soktuğunu iddia ediyor. 2015 yılında 8.800 kişinin yer aldığı bir araştırmada, 65 yaşından küçük ve yeterince magnezyum içeren yiyecekler tüketmeyen bireylerin depresyona girme riskinin %22 daha fazla olduğu kanıtlandı.
8- Uyku sorunu
Uyumakta güçlük çekiyor ve uyuyunca da en küçük seste uyanıyor musunuz?
Bunun nedeni de magnezyum eksikliği olabilir. Daha iyi bir uyku için daha fazla magnezyum içeren yiyecek tüketmeniz gerekiyor.
ABD’de yapılan bir araştırmada magnezyum alımı yüksek olan bireylerin rahatça uykuya daldıkları kanıtlandı.
9- Tatlıya düşkünlük



Vücudunuzda yeterince magnezyum yoksa ve vücudunuz sizi uyarmaya çalışıyorsa, bunu şekerinizin düşmüş olabileceği yanılgısıyla karıştırmanız mümkün. ‘Tatlı krizim tuttu’ dediğiniz anlarda ceviz, fındık veya meyve yemeyi deneyin. Yanıldığınızı anlayacaksınız.
10- Yüksek tansiyon
Yüksek tansiyon günümüzde hemen herkesin karşılaştığı yaygın bir sorun.
Magnezyum, doğal bir kalsiyum kanal blokeri gibi davranarak tansiyonunuzu dengelemeye yardımcı olur.
Britanya’da 2013 yılında yapılan bir araştırmada, magnezyum alımının arttırılması halinde tansiyonun dengelendiği kanıtlandı.
11- Eklem ağrısı
Bazıları, diğerlerinden daha fazla ve anormal bir şekilde eklem ağrısı çeker.
Magnezyum alımını arttıran ve eskiden eklem ağrısı sorunu yaşayanlar, magnezyum alımından sonra eklem ağrılarının geçtiklerini belirtiyorlar. Fazladan magnezyum alımının yok denecek kadar az yan etkisi olduğundan ve zararsız olmasından dolayı, ekstra magnezyum tüketimi denemeye değerdir.
12- Kronik yorgunluk
Kronik yorgunluk sendromu olanlara doktorlar tarafından magnezyum içeren yiyecekler tüketmeleri tavsiye edilir.
Brezilya’da yapılan bir araştırmada, fazladan magnezyum tüketiminin koşucuların performansını arttırdığı ve yaşlılardaki yorgunluk hissini azalttığı görüldü.
13- Kalsiyum eksikliği
Magnezyum eksikliği aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü vücudun kalsiyumu emmesi için magnezyuma ihtiyacı vardır.
Magnezyum alımını arttırma yolları
Magnezyum takviyesi, doktorunuzun reçetesi dahilinde eczanelerden temin edilebilir.
Magnezyum klorür (Tadı acıdır ancak çok etkilidir), magnezyum sitrat (Kalp çarpıntınız varsa bunu kullanmak daha sağlıklıdır) ve magnezyum sülfat (Küvetinize döküp rahatlamak için idealdir) eczanelerde bulabileceğiniz takviyelerdendir.
Kadınların günde en fazla 280 mg, erkeklerin ise 350 mg magnezyum alımı yapması gerekir. Tabii ki önce doktorunuza danışmanız gerekiyor!
Magnezyum açısından zengin besinler:
Kakao: Bitter çikolataların her 100 gramında 100 miligram magnezyum bulunur.
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Hamsiyi Hepimiz Yanlış Yiyormuşuz

Hamsiyi Hepimiz Yanlış Yiyormuşuz
Özellikle kış aylarında balık severlerin en çok sevdiği lezzetlerden birisidir hamsi… Ancak hamsiyi neredeyse hepimiz yanlış tüketiyormuşuz. Hamsinin faydalarından yararlanabilmek için hamsi balığını doğru pişirmek ve tüketmek çok önemli.
Hamsi tavasından buğulamasına her şekilde afiyetle yediğimiz hamsi balığını, hepimiz yanlış tüketiyormuşuz. Farklı farklı şekillerde tüketilen hamsi balığının daha önce duymadığınız püf noktalarından bahsedeceğiz.
Uzmanlar hamsi, istavrit gibi küçük balıkları kılçıkları ile yemeyi tavsiye ediyor. Çoğumuz ızgara ve buğulamasını yaparken hamsiyi kılçıklarından temizler ve aslında epeyce zaman harcarız.
Biliyorsunuz ki balık Omega-3 bakımından oldukça zengin bir besindir. Kılçığı ise de kalsiyum ve fosfor mineralleri ile zengindir. Balık kılçığının bünyesinde bulunan bu iki önemli mineral kemiklerin güçlenmesine sağlar.
Aynı zamanda kemiklerin dayanıklılığını arttırır. Kemik erimesi gibi sorunların önüne yaşanmamasını sağlar. Bu yüzden kemik hastalıkları ile sıkıntılar yaşayan hastalar için balık etinin kılçıkla beraber tüketilmesi tavsiye ediliyor.
Tabiki her balık kılçığı ile birlikte tüketilmeyebilir.
Mesela somon ve sardalya gibi konserve balıklar yumuşak kılçıkları ile birlikte tüketebilirsiniz Hamsi, istavrit de küçük bir balık olduğundan, yine kılçıkları ile beraber yenilebilir.





Balık tüketmemiz birçok hastalığın önüne geçebiliyor. Mesela kalp hastalıklarını, felci, astımı, şeker hastalığını, kolesterolü, prostat kanserini önler. Ayrıca kırışıkları azaltır ve kemikleri de güçlendirir.
Diğer faydalarına değinmek gerekirse, işte balık kılçığının vücudunuza sağladığı çok önemli yararlar şu şekildedir.
Gripten Korur
Nörolojik Gelişimine Yardımcı Olur
Kalbi Korur Ve Destekler
Kemiklerin Güçlenmesini Sağlar
Hücrelerin Onarımını Sağlar
Depresyondan Korur
Diyabeti Önler
Alzheimer Riskini Azaltır
Romatoid Artrite İyi Gelir



Balık Kılçığı Nasıl Tüketilir?
Balık kılçığı her mevsimde tüketebilirsiniz. Balığı ve kılçığı iyice ısırıp, yemeniz gerekir. Çünkü balığın kılçığı boğazı tahriş edip, ciddi sorunlara neden olabilir.
Göz Sağlığı İçin Hamsi Kılçığı
Yıkanmış hamsi kılçıklarını haşlayın ve suyunu süzün. Suyu iyice süzüldükten sonra fırında bir süre kurutun.



Kuruttuğumuz kılçıkları robottan geçirin ve üzerine tuz katıp karıştırın. Cam kavanoza koyun. çorbalarınıza, yemeklere çay kaşığı ile koyun, afiyet olsun.
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Varislerin bacaklarınızdan kendi kendine geçmesini beklemeyin.

Varislerin bacaklarınızdan kendi kendine geçmesini beklemeyin. Evde 5 dakikada yapacağınız karışımla varisi bacağınızdan söküp atın.

Varis deri altında bulunan toplardamarların kıvrıntılı bir şekil alarak uzamasına denir. Kılcal damar çatlamaları olarak da görülür. Varisler hem görüntü olarak rahatsız edici hem de sağlımız açısından ağrı, sızı veren bir rahatsızlıktır. Varis erkeklerde görülme oranı %40 iken kadınlarda %60′dır.  Varisler tedavi edilmediğinde çok ciddi rahatsızlıklara neden olabilir.
Özellikle toplar damar genişlemesinden kaynaklı olan varisler için geç kalınmadan tedavi edilmesi gerekir. Kılcal damarlardan kaynaklanan varisler sadece görüntü olarak rahatsız edicidir sağlık açısından herhangi bir risk taşımaz. Yine de estetik açıdan iyi görünmeniz için tedavi olmanızda fayda var.
Varisler neden oluşur? Varis nerelerde olur?Varislerin belirtileri nelerdir? Varislerin oluşumu nasıl engellenir?Varis için evde yapabileceğiniz bitkisel tarifler nelerdir? Tüm bu soruların cevabını dogalyollar.com sizin için araştırdı.
Varis Neden Oluşur?
Genetik faktörler
Uzun süre ayakta kalmak
Uzun  süre oturmak
Menopoz
Hamilelik
Hormonsal değişimler
Aşırı kilo almak
Yaşlanma
Doğum kontrol hapını uzun süre kullanmak





Enfeksiyon
Çok sıkı kıyafetler
Varis Nerelerde Olur?
Varis en sık bacaklarla görülmektedir nadir olarak aşağıda sıraladığım organlarda da gözlenmektedir.
Yüzde kılcal damar çatlaması olarak görülür
Kollarda
Yemek borusunda
Anüs Bölgesinde
Göz çevresinde
Burun çevresinde
Yumurtalık kesesisinde
Testis bölgesinde
Vulva ve vajina bölgesinde
Meme bölgesinde görülür.
Varisin Belirtileri Nelerdir?
Bacak damarlarının üzerine ve etrafında kaşıntı
Bacaklarda ağrı
Kaslarda ağı ve kramp
Bileklere doğru şişkinlik
Geceleri oluşan ani kramplar
Bacaklarda ve ayaklarda yanma ve sıcaklık hissi
Ayak parmaklarında uyuşma olması
Ayakta uzun süre kalınca bu şikayetlerin daha da artması
Varis Oluşumu Nasıl Engellenir?
Düzenli spor yapın.
Sağlıklı beslenerek fazla kilolarınızdan kurtulun.
Günlük 3 litre su için.
Ayaklarınızın altına yastık alarak dinlenin.
Bacaklarınızı aşırı sıcak sudan koruyun.
Bisiklet kullanarak bacak kaslarınızın çalışmasını sağlayın.
Her gün soğuk su uygulayın.
Varisler eğer çok ileri derecedeyse mutlaka bir uzman doktordan yardım almalı ve varisin derecesine göre tedavi yöntemlerini uygulamalısınız.
Ayakta çok fazla kalmamaya dikkat edin.
Varis çorabı kullanın.
İleri derecedeki varisleriniz için kalp  damar cerrahi uzmanından randevu alarak tedavi olabilirsiniz. İleri aşamadaki varisler için lazer, radyo frekans uygulaması, köpük tedavisi, estetik amaçlı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Yeni oluşmuş varisleriniz varsa aşağıda anlatacağım bitkisel tariflerimi deneyebilirsiniz. Toplar damarın kıvrılmasını ya da kılcal damarın çatlamasını birden çözmez ama ileride oluşması muhtemel olan varisleri engeller. Örneğin hamilelik döneminde varisli vücut istemiyorsanız bu tarifleri deneyebilirsiniz. Ancak kronik bir varis sorununuz varsa bunu ancak uzman bir doktor çözebilir.
Varis İçin Evde Yapabileceğiniz Bitkisel Tarifler Nelerdir?
Brahmi İle Varislere Son!
Brahmi ile varis tedavisi
Brahmi Hindistan′a ait bitkisel bir şifa kaynağıdır.  İçeriğindeki vitaminler sayesinde çeşitli hastalıklarda ve güzellik alanında kullanılır.  Özellikle cilt ve deri rahatsızlıklarında kullanılan mucize bir bitkidir.  Varisler için ise bu bitkiyi doğrudan sorunlu bölgeye sürmeniz etkili sonuç almanızı sağlayacaktır. Varisler geçene kadar bu işlemi uygulamaya devam edin.
Ekinezya Bitkisi Çayı İçerek Varislerinizden Kurtulun!
Ekinezya ile varis tedavisi
Ekinezya iltihabı azaltarak varis oluşumunu engeller.  Aynı zamanda vücudu hastalıklardan koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir.  Bitki çayı olarak yapılıp her gün içilmelidir.
Ayakta Uzun Süre Kalanlar İçin Varis Kremi Tarifi
Malzemeler
1 su bardağı zeytinyağı
1 yemek kaşığı bal mumu
1 yemek kaşığı çam reçinesi
2 yemek kaşığı bal
Yarım çay kaşığı propolis
1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı
1 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı
Hazırlanışı
Kaynayan suyun üzerine bir tencere yada  tava koyun. Tüm malzemeleri hazırlayın ve benmari usulü eritmeye bırakın. Hazırladığınız kremi bir cam kavanoza ya da eski krem kutunuza koyabilirsiniz. Ayakta çalışanlar  işe gitmeden bu kremi günlük olarak uygulayabilir.  Masaj uygulamadan aşağı kısımdan yukarıya doğru sürülmesi gerekmektedir. Varis sorunu yaşayan herkes bu kremi kullanabilir.
Elma Sirkesi ile Varis Tedavisi
Elma sirkesi ile varis tedavisi
Elma sirkesi toplar damarlar için etkili olan doğal bir üründür. Her gece yatmadan önce pamuğu elma sirkesine batırarak varisli bölgeye baskı yapmadan yavaşça sürün. Yaklaşık 3 dakika varisli bölgede kalsın. Aşağıdan başlayarak yukarıya doğru kesinlikle bastırmadan sürün.  Varisleri için kesin sonuç arıyorsanız mutlaka ev yapımı sirke tercihiniz olmalıdır.
Hassas Bölgeler İçin Doğal Varis Kremi
Varis tedavisi için havuç ve aloe vera kremi
Malzemeler
1 adet aloe vera yaprağı
1 adet havuç
1 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı
Hazırlanışı
Aloe veranın jelini çıkartın.
Havuçları da küçük küçük doğrayın.
Mutfak robotunuzun içine ikisini de atın sıvı hale gelene kadar karıştırın.
Hazırladığınız bu karışımı geceleri yatmadan varisli hassas bölgelerinize uygulayabilirsiniz.
Uyguladıktan yarım saat sonra soğuk su ile yıkayın.
Uygularken sorunlu bölgeye bastırmadan hafifçe masaj yaparak uygulayın.
Sarımsak Mucizesi
Her derde deva sarımsak varislerin iyileşmesinde de karşımıza çıkıyor. Bir çay bardağı limon suyunun içerisine 6 diş sarımsağı koyun. İçine 2 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağını da ekleyin. 24 saat bekletin. Hazır olan mucize karışımı bacağınızdaki sorunlu alanlara hafif hafif masaj yaparak uygulayın. Etkili bir sonuç görmek istiyorsanız en az 2 ay düzenli olarak her gece yapmalısınız.
At Kestanesi Kürü
At kestanesi kürü ile varislere son
İbrahim Saraçoğlunun meşhur tarifi olan at kestanesi kürün de birkaç değişiklik yaptım. Eminim onun hazırladığı kürde etkili sonuçlar almıştır. Ama bir şeyleri deneyerek daha iyilerini bulmak her zaman daha fayda sağlar.
Malzemeler
20 adet at kestanesi
2 litre organik zeytinyağı
1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı
1 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı
1 çay kaşığı portakal yağı
Hazırlanışı
At kestanesini soyarak işleme başlıyoruz.
Toz haline gelene kadar mutfak robotu ya da blender yardımı ile iyice eziyoruz.
Daha sonra yağların hepsini bir şişeye dolduruyoruz.
İçerisinde ezdiğiniz at kestanesini de ekleyin yaklaşık 10 gün bekletiyoruz.
Hazırlanan bu karışımı varisli bölgelerinize aşağıdan başlayarak yukarıya doğru bastırmadan  hafif hafif masaj yaparak sürün.
Tarifte yapmış olduğum değişiklik bekleme süresi ve ek olarak 3 tane daha bitkisel yağ ekledim.
İçerisinde bulunan vitaminler sayesinde varisli bölgede daha çok etki göstereceğini düşünüyorum.
Son Sözler
Yeni başlayan varisleriniz için yukarıda vermiş olduğum doğal tariflere başvurabilirsiniz. Ancak yıllardır varislerinizden şikayetçiyseniz bu konu ile ilgili uzman bir doktora görünmeniz en doğru tedavi yöntemi olacaktır. Varisin neden oluştuğunu öğrendikten sonra yine nedenine göre doğal tarifleri uygulayabilirsiniz. Sizlerinde varislerle ilgili olumlu sonuç aldığınız doğal tarifleriniz varsa yorum bölümünden bizimle paylaşabilirsiniz. Sağlıklı kalın…
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Kemik Erimesini Bu Mucize Sebzeyle Durdurun!

Kemik Erimesini Bu Mucize Sebzeyle Durdurun!
Mevcut kemik kütlesi azalır,
Kemikler zayıflar,
Kemiklerde, mineral (kalsiyum) içeriğinin azalır,
Kemikler, süngerimsi bir hal alır,
Kemikler kolayca kırılabilir duruma gelir.
İbrahim Saraçoğlun’dan Kemik Erimesi için Brokoli Kürü:
Brokoliyi güzelce yıkayın. Yaklaşık bir litre kadar suyu kaynatın. Kaynamakta olan suyun içine 200-250 gram brokoli atın. Hafif ateşte en fazla 4-5 dakika haşlayın.
Ilıdıktan sonra suyunu süzün ve bu suyu sabah, öğle, akşam aç karnına için. Brokoli suyunu içtikten sonra yirmi dakika hiçbir şey yeyip içmeyiniz. (su hariç)
Brokoli Kürü Nasıl Uygulanacak?
Küre 7 gün devam ediniz. Her yedi günlük uygulamanın sonunda üç gün ara veriniz. Toplam uygulama zamanı 21 gün olacaktır (3 günlük aralar hariç).
Yani, 7 gün kür + 3 gün ara + 7 gün kür + 3 gün ara + 7 gün kür..
Kürü deneyen bazı hastalar 7 günde faydasını görüyor..





İŞTE BROKOLİ’NİN FAYDALARI
Kanseri önlemeye yardımcı
Gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde brokolinin en büyük faydalarından biri ise kanseri önlemeye yardımcı olmasıdır. Beyinde oluşan tümörleri önlemeye de yardımcı olan brokolinin faydaları sadece bu kadar da değildir.
Brokoli pişmiş olarak tüketebileceğiniz gibi çiğ olarak da tüketebileceğiniz bir sebze türüdür. Brokoli, bazı kişiler tarafından görüntüsü ve tadıyla kişilere hoş gelmese de tüketilmesi olmazsa olmazdır.
Brokoli saç sağlığına da faydalıdır
İçinde bulundurduğu C, E, A, K, B6, B2 vitaminler saç köklerinin güçlenmesine ve saçların dökülmesine karşı etkilidir. Bu vitaminlerin yanı sıra içinde magnezyum, potasyum, fosfor, demir, çinko, selenyum da bulunmaktadır.
Lif kaynağıdır



İçinde lif bulunan besinler tok tutmasıyla bilinirler. Brokolinin içinde de bol miktarda Lif bulunur. Bu yüzden diyet yapan insanlara tokluk hissi verdirmesi için brokoli tüketimi önerilir.
Kalp sağlığına da iyi geliyor
Brokoli, bünyede kan basıncını dengelediği için olası kalp sorunlarının da önüne geçmeye yardımcı oluyor.
Brokoli göz sağlığı için de çok önemli
Brokoli içinde balıkta da bulunan Omega 3’ün bulunması nedeniyle göz sağlığı içinde oldukça fazla önem taşımaktadır. Bu sebeple göz doktorları tarafından balık ve brokoli tüketimi sıklıkla önerilir.
Brokoli nasıl yenilmeli?
Brokolinin en yararlı tüketim şekli çiğ ya da hafif pişmiş şekilde olmasıdır.
Kas ağrılarını gidermeye yardımcı
Her sabah koşu yapmadan önce veya spordan önce küçük bir servis tabağıyla brokoli yerseniz kas ağrılarınızın yok olduğuna veya hafiflediğini hissedeceksiniz.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Sürekli Yorgun Hissediyordu Doktorunun Verdiği Sarımsaklı Tarifle Kendine Geldi

Sürekli Yorgun Hissediyordu Doktorunun Verdiği Sarımsaklı Tarifle Kendine Geldi
Çoğu yemeğe tat veren sarımsak sağlığımıza çok yararlı.
Beyaz soğan, kırmızı soğan, sarımsak ve pırasa onlarca yemekte kullanılıyor. BBC Good Food’tan aktarılanlara göre özellikle soğanlar içerdikleri antioksidanlarla sinir sisteminizi güçlendiriyorlar.
Yüzlerce yıldır soğan ve sarımsak alternatif tıpta da kullanılıyor. Bakın sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler oluyor.
Sarımsak tansiyonu ve kolesterolü dengeliyor ve kalp krizi riskini azaltıyor. İçinde bulunan allisin isimli maddede sarımsağa kokusunu veriyor.
Healthy Food Style’dan aktarılanlara göre günde 6 diş közlenmiş veya kızartılmış sarımsak yemeniz halinde 24 saat içinde vücudunuzda bu değişikler meydana geliyormuş:
İlk saat: Vücudunuz sarımsağı sindirmeye başlıyor.
2-4 saat: Vücudunuzun sindirdiği besinler kanserli hücrelerle savaşmaya başlıyor.
4-6 saat: Metabolizmanız hızlanıyor. Depolanan yağlar yanmaya ve vücudunuzdaki fazlalık sıvılar atılmaya başlıyor.
6-7 saat: Sarımsağın antibakteriyel özelliği vücuda yayılıyor ve kan dolaşımınız düzenleniyor. Sarımsak bakterilerle savaşmaya başlıyor.
6-10 saat: Sarımsaktaki besinler hücresel seviyede vücudu savunup oksidasyondan vücudu koruyor.
10-24 saat: Sarımsak aşağıdakileri gerçekleştiriyor:





Kolesterolü düzenliyor
Damarları temizliyor ve kalp sorunlarına karşı koruyor
Tansiyonu düzenliyor
Sinir sistemini güçlendiriyor
Vücuda ağır metallerin girmesini engelliyor
Kemikleri ve eklemleri güçlendiriyor
Yorgunluğu önlüyor
Hücrelerin ömrünü uzatıyor



Bütün bunlar gerçekleşirken bol bol su içmek yararınıza olacaktır. Ayrıca kırmızı et yemek de süreci hızlandıracaktır.
Malzemeler:
1 baş sarımsak
Hazırlanışı:
1- Sarımsağı bütün halde fırına atın. 175 derecede yumuşayana kadar bekletin.
2- 6 diş sarımsağı yiyin ve gerisini vücudunuza bırakın.



Deneyenler çok memnun kaldıklarını ifade ediyorlar.
Sarımsağın süper güçlerinden faydalanabilmeleri için yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Bel Fıtığından Kurtulmanın 2 Doğal Yolu Kırkkilit ve Ardıç

Bel Fıtığından Kurtulmanın 2 Doğal Yolu Kırkkilit ve Ardıç
İbrahim Saraçoğlu hocanın tarifiyle bel fıtığı artık bir sorun olmaktan çıkıyor. Kırkkilit otu kürü ve ardıç yağını kullanarak bel fıtığı ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz. Tedaviyi uygulayan insanların %95’i oldukça memnun…
Bel fıtığı her yaş grubunun karşılaşabileceği problemlerden biridir. Bilindiği gibi omurgaların arasında bulunan kıkırdağın aşırı zorlanmasından dolayı yerinden kayması ile omurilik kanalı içerisine girmesi bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yaptığından kaynaklanan bir hastalıktır. Bilimdeki adı “herdi diskal”dir.
Çoğunlukla 30-60 yaş gurubunda bulunan kişilerde görülmektedir. Hareketsiz bir yaşam, fazla kilo, ani ve dengesiz hareket etmek, omurga fizyolojisine zarar veren hareketler, sigara gibi etkenler bel fıtığına neden olmaktadır.
Bel Fıtığından Korunmanın Yolları
Eğilerek yerden bir cisim almanız gerekiyorsa dizlerinizi kırıp ondan sonra yerdeki cismi almalıyız.





Ağır yükleri taşımaktan uzak durmalı ve kontrolsüz hareketlerden kaçınmalıyız. Boyumuzdan daha yükseğe parmak uçlarında yükselip ulaşmaya çalışmamalıyız. Düzenli egzersizi kesinlikle yapmalıyız.
İbrahim Saraçoğlu’nun Bel Fıtığı Tedavi Kürleri
İlk Gün
Kür: Kırkkilit Otu (At Kuyruğu) Bitkisi
İki tutam kırkkilit otunu kireçsiz olan bir bardak su içerisine koyup beş dakikalığına kaynatıyoruz.



Kaynadıktan sonra ılımasını bekliyoruz. Ilıyan karışımı süzerek bir kaba alıyoruz. Yatağa yüzü koyun uzanıyor ve bir kişinin yardımıyla boyun bölgesinden kuyruk sokumu bölgesine kadar en az 15 kere sürüyoruz. Her defasında sürmeden önce beş parmağımızı kürün içerisine batırmayı unutmuyoruz.
Not: kullanılacak olan otun orman kenarlarında yetişmiş olmasına dikkat ediyoruz.
İkinci Gün



Kür: Ardıç Yağı
Ardıç yağını da ilk günkü uygulama şekliyle aynı olacak şekilde boyun bölgesinden kuyruk sokumu bölgesine kadar bir kişinin yardımıyla uyguluyoruz. Kullanılan ardıç yağının gerçek olduğundan emin olmalısınız.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Diz ve eklem ağrılarını 3 günde kesen karışım Beş Günde Diz ve Eklem Ağrılarını Söküp Attı

Diz ve eklem ağrılarını 3 günde kesen karışım
Beş Günde Diz ve Eklem Ağrılarını Söküp Attı
50 Yaşında bu yöntem sayesinde 5 Gün İçerisinde Diz ve Eklem Ağrılarını Söküp attı!
Daha önce hiç olmadığı kadar enerjik olabilirsiniz!
Bu harika tarifi ayak bileklerini, dizleri ve eklemleri yatıştırır ve onları daha da güçlendirir. Ayrıca acı da yok olacak. Acı, yaş, spor yaralanmaları, ağır şeyler veya genlerden kaynaklanmaktadır.
Bu diz ağrısı en kötüsü ve yürüyüşünüzü kısıtlayabilir. Yaşlandıkça dizler zayıflar. Daha önce olmadığı kadar eklemlerimizi yağlamamız gerekiyor..
Bu yağlama, vücutta doğal bir süreçtir ve biz bunu kendi başına kontrol etmiyoruz. Ancak, iyi bir sağlıklı diyet bu yağlamaya yardımcı olabilir ve hasar görmüş derileri daha güçlü yapabilir.
Eklem ağrılarını 5 günde iyileştiren tarif





Bu tarifte ağrıları gidermek için birçok doğal madde, vitamin ve mineralleri vardır. Ayrıca iltihabı azaltır ve içindeki C vitamini, magnezyum, potasyum, silikon, bromelain enerjilenmenizi sağlar.
Malzemeler
✔️ Tarçın 1 çay kaşığı
✔️ 1 su bardağı sıkma portakal suyu
✔️ 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi
✔️ 2 su bardağı kesilmiş ananas
✔️ 40 gr bal, doğal
✔️ 40 gr badem
Tarif



Yulafı sıcak suyla tencereye koyup karıştırın. 3 dakika pişirin ve soğutun. Portakal suyu ve ananası ekleyin. Şimdi badem ve tarçın ekleyin ve son olarak bal. İyice karıştırın. Soğuk yulaf ekleyip tekrar karıştırın. Ananasları Robottan geçirebilirsiniz. Bu karışımı 2 ye bölüp 2 günde bitirin.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

7 Gün Boyunca Aç Karnına Sarımsak ve Bal Tüketmenin Faydaları

7 Gün Boyunca Aç Karnına Sarımsak ve Bal Tüketmenin Faydaları
Bu yöntemden en iyi sonucu alabilmeniz için iki malzemenin de kaliteli olması çok önemlidir. Ayrıca bu tedaviyi sağlıklı bir yaşam şekli ile desteklemelisiniz.
Sarımsak ve bal dünya çapında mutfaklarda en yaygın kullanılan doğal besinlerdensir. Eşsiz aromaları diğer baharatlarla uyum içerisindedir ve yemeklerin tadını zenginleştirir.
Mutfakta harikalar yaratmanıza yardımcı olan sarımsak, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde de etkilidir ve yüzyıllardır kullanılmaktadır.Sarımsak, enflamasyon, kronik hastalıklar ve enfeksiyonla savaşmak için kullanılabilir.
Sarımsağın faydasının çoğu yüksek kolesterol seviyelerini, kan basıncını ve kardiyovasküler sistemi ile alakalı rahatsızlıkları kontrol altında tutmaya yarayan, alisin (allicin) adlı aktif bir bileşenden gelmektedir.Ayrıca sarımsak sindirim sorunları, solunum rahatsızlıkları ve mantar enfeksiyonlarına karşı da kullanılmaktadır.
 Hatta antienflamatuar özellikleri ve antioksidan içeriği sayesinde sarımsak, artrit, kanser ve diyabet tedavilerinde faydalı bir destek olarak kullanılabilir.Beslenme uzmanları, tüm aktif bileşenlerinden faydalanabilinmesi için sarımsağın çiğ olarak tüketilmesini öneriyorlar.






Ayrıca bal ve sarımsak ile bir karışım hazırlayarak sarımsak tüketmeyi hem daha kolay bir hale getirebilir hem de etkisini arttırabilirsiniz.Bu yazımızda size 7 gün boyunca bal ve sarımsak tüketmenin sağlığınız üzerindeki olumlu etkilerinden bahsedeceğiz.
1. Dolaşım sistemine iyi gelirSarımsağın içerdiği sülfür balın şifalı özellikleri ile birleştiğinde, dolaşım sisteminiz için çok faydalıdır.Bu iki malzeme de pıhtılaşmayı önler ve damarlarınızı güçlendirerek, tromboz (damarda kan pıhtılaşması) ve varisli damar oluşmasını önler.
Ayrıca: Dolaşım Bozukluğunun 4 Belirtisi
2. Tansiyonu düşürür
Yüksek tansiyon tüm kalp ve damar sağlığınızı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Tansiyonunuzu doğal yöntemlerle kontrol altına almak için, her gün aç karınla sarımsak ve bal tüketmeye çalışın.
3. Kötü kolesterolü kontrol altına alırÇiğ sarımsağı ezdiğinizde ortaya çıkan alisin, birikmiş kolesterolü atarak kan dolaşımınızı temizlemeye yardımcı olur. Ayrıca trigliserit seviyelerinin de dengeli kalmasına yardımcı olur.
4. Enflamasyonu azaltır



Yapılan çalışmalar pek çok kronik rahatsızlığın, bedendeki dengesizliklerden kaynaklannan enflamasyon yüzünden ortaya çıktığını göstermektedir.Hem sarımsak hem de bal enflamasyonla savaşır ve artrit, ödem ve kas rahatsızlığı gibi durumlara etkili doğal ağrı kesicilerdir.
5. Bağışıklık sistemini güçlendirir
Bal ve sarımsağın antimikrobiyel ve antifungal özellikleri bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olur.İkisi de bedeninizin virüsler, bakteriler ve diğer patojenlere karşı olan savunmasını arttırır.
6. Öksürüğe iyi gelirÖksürüğünüz ister bakteriyel enfeksiyon ister virüs sonucu olsun, bal ve ezilmiş sarımsakla hazırlayacağınız basit bir şurup, öksürüğünüzü tedavi edecektir.Bu akrışım hem hissettiğiniz rahatsızlığı azaltır hem de balgam söktürücü etkisi vardır.
7. Grip ve soğuk algınlığından iyileşmenizi hızlandırır
Tüm soğuk algınlığı ve grip semptomları bu karışımın düzenli kullanılması ile bastırılabilir.Bu karışım virüslerle savaşmanıza yardımcı olur, solunum yolunuzu korumaya yardımcı olan antikorların üretilmesini tetikler.
Doğal bal ve sarımsak karışımının hazırlanışı Yukarıda saydığımız faydaların hepsinden yararlanabilmek için kullandığınız sarımsak ve balın organik olduğundan emin olun.Mağazalarda ucuz bal bulabilirsiniz ancak bu ballar %100 doğal değildir veya şeker ilavesi vardır.
Malzemeler
1 bardak bal (335 gram)
10 diş sarımsak
1 kapaklı cam kavanoz
Hazırlanışı
Sarımsağı soyup ya ufak ufak doğrayın ya da ezin.
Balı cam kavanoza koyup üzerine sarımsakları ekleyin.
Kavanozun kapağını kapatıp, 1 hafta boyunca karanlık bir yerde bekletin.
1 hafta sonra, sağlıklı, ev yapımı bir şurubunuz olacak.
Kullanılışı
Sabahları kahvaltıdan önce 1 kaşık karışımı ister olduğu gibi ister biraz ılık suya ekleyerek tüketin.
Bu karışımı 7 gün boyunca her sabah tüketin, 1-2 hafta ara verip tekrar 7 gün boyunca tüketin.
Şekerlenmesini önlemek için karışımı oda sıcaklığında muhafaza edin.
Unutmayın, bu karışımın etkisi, günlük alışkanlıklarına göre kişiden kişiye farklılık göstermektedir.Eğer doymuş yağlar, şeker ve diğer zararlı yiyeceklerle beslenmeye devam ederseniz, şurubun çok bir etkisi olmayacaktır.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Bağırsaklardan Lavmansız Kilolarca Toksini Çıkartan Karışım

Bağırsaklardan Lavmansız Kilolarca Toksini Çıkartan Karışım
Sabahları 1 bardak için, bağırsaklarınızda ne kadar zehir varsa atılsın.
Bağırsaklarınızdan kilolarca toksin çıkartan karışım: Aslında, obez veya fazla kilolu olmayan kişiler de bile bağırsaklarında yaklaşık 3-4 kilo zehir içerebilir.
Buna ek olarak, şiddetli alerjilere sahip, aşırı stresli kişilerde veya obez kişilerde daha fazla olabilir. Sağlıklı beslenmenin yanında bu içecekle beraber 3 haftada zehirleri atacaksınız.
Çocuklar da buna bir istisna değildir. Yani, kötü beslenme alışkanlıkları düzgün tedavi edilmediği sürece ömür boyu sürebilen sindirim bozukluklarına neden olabilir.



Bağırsakta atık birikimi vücutta çeşitli dengesizliklere neden olabilir. Dahası, bir dizi sağlık ve kilo probleminin altta yatan nedeni olabilir.
Önce yapmanız gereken limonu, deniz tuzu, organik elma sirkesini ve zencefili içeren bu basit ev yapımı tarifi yardımıyla bağırsakları temizlemektir.
Bağırsaklarınızdan kilolarca toksin çıkartan karışım
İçindekiler:
Organik elma sirkesi – 1 Çorba kaşığı
Organik limon suyu – 2 çorba kaşığı
Organik zencefil – 1 yemek kaşığı
Deniz tuzu – bir tutam(az miktarda)
1 bardak içme suyu







1 bardak içme suyunu kaynatip içine tuzu ilave edin iyice karıştırın.Ardından, zencefili, limon ve elma sirkesini ekleyin ve iyice karıştırın.Bu Şekilde Kullan. Kahvaltıdan önce her sabah boş bir mideye bir bardak içeceksin.
Bu içecek elma sirkesi ve limonda olan antioksidanlar açısından zengin , bağışıklık sistemini güçlendirmek ve temizlemek için birebirdir. Tehlikeli zehirleri vücuttan atıp enfeksiyonlarla ve



hastalıklarla mücadele edecek, güçlü mineraller ve vitaminlerce zengindir.
Lütfen paylaşalım.
Alternatif Bağırsak temizleyen ev yapımı ilaç
Bu iki malzemeden oluşan ev yapımı ilaç bağırsağınızdan kilolarca atığı temizleyecek.
Hafta sonu yemeği fazla kaçırdınız ve şu an pişmanlık mı duyuyorsunuz? Bağırsak temizliği vücudunuzdaki toksinlerden kurtulup sindirim sisteminize yeni bir başlangıç yaptırmanızı sağlayacaktır.



Bu ev yapımı içecek kolay, nazik ve sonuç verici. Bu hızlı bir bağırsak temizlemesi değil, sadece vücudunuzun kötü atığı filtreleyerek sadece yararlı bakteriyi sindirim sisteminizde tutmasını sağlıyor.
Bu maddelerden birincisi bildiğimiz her mutfakta bulabileceğiniz elma sirkesi. Elma sirkesi tıbbın uzun bir süredir birçok sağlık sorunuyla mücadelede faydalandığı bir içerik. Ucuz ve sadece bağırsağınıza değil vücudunuzun geri kalan kısmına da faydaları var.



Sadece 10 Dakikada Karnınızdaki Şişkinliği Tamamen yok eder…İnanması zor fakat gerçek.
Göbek şişmesi veya şişkinlik sıklıkla ciddi bir tıbbi durumdan ziyade aşırı yemeye bağlı olmakla birlikte, hava yutma, IBS (İrritabl Bağırsak Sendromu), yumurtalık kistleri, bağırsak tıkanıklığı, gebelik, PMS, miyomlar, kilo alma, laktoz intoleransı vb. nedenlere de bağlı olabilir.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Dirsek ve diz kararması nasıl geçer? Suna Dumankaya bitkisel kürü

Dirsek ve diz kararması nasıl geçer? Suna Dumankaya bitkisel kürü
Birçok farklı nedene bağlı olarak meydana gelen dirsek ve diz kararması can sıkan durumların başında gelmektedir. Genelde kadınlar görsel açıdan rahatsız oldukları için bu durumu kafalarına fazlaca takmaktadırlar. Bu nedenle dirsek ve diz kararmasının nedenleri, tedavileri ve bitkisel çözümleri araştırılmaktadır.

Dirsek ve diz kararması ile ilgili bütün merak ettiklerinizi detaylı olarak bulabileceğiniz bu yazımızdaki önerileri uygulayarak siz de dirsek ve diz kararmasısorununuzdan kurtulabileceksiniz.
Dirsek ve Diz Kararması Neden Olur?
Birçok kişinin başına gelebilen dirsek ve diz kararması tedavi edilebilen bir durumdur. Herkesin cilt yapısı farklı olduğu için kararmanın derecesi de kişilere göre değişmektedir. Esmer tenli kişilerde





dirsek ve diz kararmaları daha çok görülmektedir. Bununla beraber darbeler ya da sürtünmeler de dirsek ve diz kararmasına neden olmaktadır. Özellikle sporcularda bu durum daha fazla görülmektedir.
Dirsek bölgelerinde bulunan yağ dokusunda azalmalar görüldüğü zaman dirseklerde kararmalar meydana gelmektedir. Bununla beraber dirseklerin sürekli bir noktaya koyulması da dirseklerin



kuruması ve sertleşmesi ile beraber kararmasına neden olmaktadır. Deriye renk veren özelliği bulunan melanin pigmenti esmer tenli kişilerde daha hızlı çalışmaktadır. Bu da dirseklerin daha fazla kararmasına neden olmaktadır.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Sabah kalktığınızda topuklarınız ağrıyorsa işte sebebi ve çözümü

Sabah kalktığınızda topuklarınız ağrıyorsa işte sebebi ve çözümü
Çoğumuz sürekli ayakta kalmaktan veya sürekli oturmaktan dolayı topuk ağrıları yaşıyoruz. Rahatsız ayakkabılar, fazla kilolar gibi birçok faktör ayaklarımızın şeklini etkiliyor ve yaşadığımız problemleri ortaya çıkarıyor. Ağrıyı hissetmenize rağmen uzun süre boyunca ağrıya katlanıp geçmesini beklemek oldukça yanlış bir davranıştır.  Topuk ağrıları çoğunlukla hemen ilgilenilmesi gereken sorunların belirtileridir ve çok daha ciddi sorunlara yol açabilirler.
Artroriz
Eklemlerin aşınmasına ve zamanla işlevsiz hale gelmesine sebep olur ve topuklarınıza da etki edebilir. Doktorunuz eklemin işlev kazanması için bölgeye sıvı enjekte edebilir, kilo vererek baskıyı azaltabilirsiniz, düzenli olarak limon ile masaj yaparsanız ağrıyı hafifletebilirsiniz.
Topuk kemiğinde çatlama
Topuktaki aşınma ve çatlaklar yaşanan travmadan uzun süre ortaya çıkabilir ve bu sebeple sebepleri konusunda şüpheye düşürür. Yapmanız gereken şey doktora gidip ayağınızı alçıya aldırmaktır. Tedavi süresince ayağınıza buz koyun ve dinlendirin. Oturmak yerine uzanmayı tercih edin.
Reaktif iltihap
Daha önceki hastalıklardan kalmış ve vücuttan temizlenemeyen bakteriler topuk dokusuna ve ayak eklemlerine ulaşıp bu bölgelerde iltihaplanmalara sebep olabilir. Özellikle idrar yolları hastalıklarına yol açan bakteriler bu hastalığın oluşmasında daha etkilidir. Topuk ağrısının yanında idrar ihtiyacı hissetmenize rağmen yapamıyorsanız ve geceleri daha etkili oluyorsa ve eklem ağrılarınız varsa mutlaka doktorunuza danışın.





Bursit iltihaplanması
Eklem kesesi iltihaplanmasıdır ve kendiliğinden iyileşme olasılığı yüksektir. Eğer bakteri kaynaklıysa, doktorunuz antibiyotik kullanmanızı önerecektir. Bazı ciddi durumlarda doktorunuz ameliyat önerebilir. Uyurken bacak aranıza yastık koyarak ve sıcak bir banyo yaparak baskıyı hafifletebilirsiniz.
Gut hastalığı
Eklemlerde biriken ürik asidin topuklarınızda ağrı yaratmasına sebep olur. Ağrıyı hafifletmek için, ayaklarınızı kalp seviyesinin üzerine kaldırın ve buz tedavisi uygulayın. Bol su için ve alkolü bırakın.



Topuk iltihabı
Topuk kemiğimin iltihaplanmasıyla oluşan topuk iltihabı ciddi ağrılara sebep olur. Tam bilinen bir tedavisi olmamakla beraber hastalığın ilerlemesi önlenebilmektedir. İlk olarak ayaklarınıza binen yükü azaltmalısınız. Yani mümkün olduğunca uzanmalı ve olabildiğince kilo vermeye çaba göstermelisiniz. Uzanırken buz koymayı ve ayağa kalkarken ayak kaslarınızı ısıtmayı ihmal etmeyin.
Topuk dikeni
Topuk kemiğinde oluşan herhangi bir çatlak üzerinde kalsiyum birikmesiyle oluşan tümsektir. Üzerine bastığınızda ciddi ağrılara sebep olur. Ortopedik ayakkabılar giymeli ve doktorunuzun tavsiyelerine göre ilerlemelisiniz. Gerek görülürse topuk kemiğine cerrahi müdahale yapılabilir. Ayrıca 100 gram lahanayı öğüterek 100 ml suda kaynatın ve soğuduğunda topuk dikeninize uygulayın. Ağrınızı azaltacaktır.



Aşil tendonu hasarı
Egzersiz sonrasında ayak ve topuklarınızda ağrılar oluyorsa aşil tendonunuzu zedelemiş olabilirsiniz. Tedavisi için ayağınıza fazla yüklenmeyin ve mutlaka kol destekleriyle yürüyün. Otururken ve yatarken ayağınızın altına yastık koyun. Ayağınızı destek ekipmanlarıyla sabitleyin ve daha fazla hasar görmesini engelleyin.
Topuk çatlakları
Üst deride oluşan bu çatlaklar tedavi edilmediğinde alt tabakalara da ilerler ve üzerine basıldığında kanar ve ciddi acılar verir. Bu çatlakların sebebini öğrenmek için ilk fırsatta doktora giderek test yaptırın ve ardından çatlakları nemlendirerek ve ölü deriyi topuk törpüsü ile kazıyarak düzleştirin ve sabırlı olun.



Topuk ağrısını önlemek için:
Mutlaka rahat ayakkabılar giyin
Egzersizlerde ayaklarınızı fazla zorlamayın ve mutlaka ısınma hareketleri yapın
Kilonuza dikkat edin
Çıplak ayakla dışarıda dolaşmamaya özen gösterin
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Böbreklerinizin sağlıksız olduğunu gösteren 7 işaret!

Böbreklerinizin sağlıksız olduğunu gösteren 7 işaret!
Ülkemizde her gün binlerce insan farkına varmadan böbrek hastalığının pençesine düşüyor, diyalizle, böbrek nakliyle derdine çare arıyor. Aşağıdaki belirtiler sinsice kronikleşen bir böbrek hastalığının ilk işaretleri olabilir.
Böbrekler, kanınızı filtreleyen fasulye biçimli organlardır ve vücuda, toksinleri atmaya, uygun mineral dengesini korumaya ve normal kan basıncını korumaya yardımcı olurlar. Buna ek olarak, böbrekler eritropoietin adı verilen bir kimyasal üretir ve bu şekilde alyuvarların oluşumunu desteklerler. 
Böbrek dokusunda nefronların miktarı yüksektir (glomerulus ve tübüllerden oluşan filtreleme sistemleri).
Yaklaşık 200 litre kan, günde yaklaşık iki litre idrar oluşturarak böbreklerden geçer.
Üreterler adı verilen özel tüpler böbrekleri mesane ile birleştirir ve idrar depolanır ve üretranın vücudundan çıkarır.  Böbrekler hasar görürlerse, atıkları ve aşırı suyun vücuttan atılma yeteneklerini kaybederler. 





Böbrek dokusuna zarar verebilecek ve işlevlerini bozabilecek çok çeşitli nedenler vardır. Bunların en yaygın olanları böbreklere, diyabet, yönetilmeyen yüksek tansiyon, otoimmün hastalıklar veya belirli ilaçların aşırı dozda verilmesi (asetaminofen, naproksen, ibuprofen) azaltılmış kan alımını içerir. 
Akut böbrek yetmezliğinde fasulye benzeri organlar aniden çalışmayı bırakır ve işlev bozukluğunu telafi etmek için zamanları yoktur. Bununla birlikte, çoğunlukla böbrek disfonksiyonu, uzun süreler boyunca kademeli olarak ilerlemektedir.
Birçok kişi kronik böbrek hastalığına sahip olduklarını bile bilmiyor. Bunun nedeni, böbrek hücrelerinin çoğunun yok olması nedeniyle, bu bozukluğun sıklıkla herhangi bir belirti vermesinin uzun sürmesidir. Uzmanlar, bu semptomlardan bir veya daha fazlasına sahipseniz, acilen bir uzman doktora başvurmanızı öneriyor. Daha sık idrara çıkma ihtiyacı Sağlıksız böbrek hastalarına genellikle geceleri idrar yapma isteği artar.
Aşırı yorgunluk Yorucu egzersiz veya yoğun bir günün ardından bitkin hissetmek normaldir. Sorun, yorgunluk dinlenme sonrasında gitmezse. Uzun süren yorgunluk ve enerji eksikliği, böbrek disfonksiyonunun yaygın semptomlarıdır ve kandaki toksinlerin birikmesi ile bağlantılıdır. 
Böbrek hastalığı, kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu azaltarak anemiye neden olabilir. Açıklanamayan yorgunluk, bu bozukluğun en sık rastlanan semptomlarından biridir.  İdrarda kan Böbrekler normalde kan filtrelemekte ve atıkları ortadan kaldırmaktadır.
 Eğer düzgün çalışmazlarsa, kırmızı kan hücreleri idrarla sızıntı yapma eğilimindedir.  Periferik ödem  Böbrek yetmezliği sıvı retansiyonuna neden olur. Sonuç olarak, özellikle sabahları bacaklarınız şişebilir. Sağlıksız böbrekleriniz varsa, gözlerinizin etrafında şişlik görebilirsiniz.
İdrarla bulaşan kabarcıklar Hasar gören böbreklerde idrarla bulaşan kabarcıklar vücuda protein tutamaz. Sonuç olarak, köpük haline getirerek idrar yoluyla dışarı akmaya başlar.  Hipertansiyon Renin hormonu sentezledikleri için kan basıncının düzenlenmesinde böbrekler önemli bir rol oynamaktadır. Böbrek yetmezliği durumunda bu kimyasalın üretimi bozulur ve bu da kan basıncının yükselmesine neden olur. 
Uyku sorunları Toksinler, atıklar ve diğer zararlı maddelerin kan dolaşımında birikmesi, uykunuzun kalitesini düşürebilir ve uyku apnesi riskini artırabilir.
Kaynak : https://gonuldostlar.net/

Column Left