Column Left

Bizi Takip Edin

1 Eylül 2019 Pazar

Diş Ağrısına Zeytinyağlı Karanfil ile Son

Diş Ağrısına Zeytinyağlı Karanfil ile Son
Karanfilin Bu Özelliğini Herkes Bilmeli, Dişler İçin Yaratılmış Mucize
Diş ağrısı için kabir azabının zerresi derler ki çeken bilir çok şiddetli bir ağrıdır. Diş ağrısına karanfil ile son resimli anlatım makalemizde bu ağrınıza deva olabilecek formüle yer verdik.
Diş Ağrısına Doğal Çare – Malzemeler: 1 tatlı kaşığı karanfil, 1 yemek kaşığı zeytinyağı
Uygulama Yapılışı:
Karanfil ve zeytinyağını havana koyup, tokmakla iyice ezin.
Hava ve tokmağınız yoksa ekmek kesme tahtasına malzemeleri koyup
Merdana ile de dövebilirsiniz.




Daha sonra pamuklu çubukla yağı ağrıyan dişinize uygulayın.
Yahut aktardan karanfil yağı alıp bunu dişinize sürün, fakat zeytinyağı ile yapılan tarif daha etkili olacaktır.
Dişe sürdüğünüz yağ yavaşça diş minelerinden sıvıp sinirlere ulaşacak, ve ağrıyı rahatlatacaktır. Karanfil yağı uygulamasından sonra dişlerde kısa süreli sıcağa ve soğuğa karşı hassasiyet görülebilir.
Diş ağrısını dindirmek için karanfil yağı geçici bir çözümdür, en kısa zamanda diş hekiminden randevu alıp çürük diş tedavi edilmelidir.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Sinüzit İçin Papatya Kürü

Sinüzit İçin Papatya Kürü
Sinüzite Karşı Bitkisel Tedavi Papatya Kürü
Sinüzit Nedir? Sinüzit rahatsızlığı ismini sinüslerden almaktadır. Sinüsler, göz ve burun çevresinde yer almakta olan kemiklerin iç kısımlarındaki boşluklara verilen isimdir. Bu boşluklardan, burun içine açılan kanallar tıkandığı zaman iltihaplanmaya ve dolayısıyla enfeksiyon oluşumuna sebep olur. İşte bu rahatsızlığa ”Sinüzit” denilir.
Sinüzit Belirtileri Nelerdir?
Sinüzit rahatsızlığı kronik ve akut olmak üzere 2 ana kısma ayrılmaktadır. Akut kısmında; burun tıkanması, burun akıntısı, diş ağrısı ile karıştırılabilir nitelikte yanak ağrısı, gözlerin çevresinde çeşitli ağrılar ve olumsuz ağız kokusu gibi belirtilerin oluşmasına neden olur. Buna ek olarak bazı durumlarda kuru öksürük ve hafif ateş durumları da görülebilmektedir.
Kronik sinüzitte ise; akut belirtilerinin yaşanma süresi 3 aydan daha uzun süre sürmektedir. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku alamama ve öksürük nöbetleri daha şiddetli olarak yaşanmaktadır.
Sinüzit özellikle kış aylarında yani kasım ayından mart ayına kadar daha çok görülmektedir. Gerginlik tarzındaki baş ağrısı, migren ve burun kemiğinin eğriliğine bağlı olarak yaşanan burun tıkanıklığı durumu ile çok karşılaştırılmaktadır.
Sinüzit rahatsızlığı kişinin yaşam kalitesini ne yazık ki direkt olarak olumsuz yönde etkilemektedir.





Kronik sinüzit rahatsızlığı, akut sinüzite kıyasla daha ağır geçmektedir ve kişiyi daha fazla zorlamaktadır. Bu durumda kişinin konuşması hatta ses tınısı dahi değişmektedir.
Sinüzite Karşı Papatya Kürü Nasıl Hazırlanır?
Gerekli Malzemeler:
Yarım litre su
3 yemek kaşığı kuru kır papatyası (Büyük papatya olmamalıdır.)
Hazırlanışı ve Uygulanışı:
Suyumuzu bir tencereye alalım ve kaynatalım. Suyumuz kaynayınca ocağın altını kısalım ve kurutulmuş papatyalarımızı ekleyelim. Ocağımızın altını kapatalım. Tenceremizin üzerine bir havlu örterek yüzümüzü buharına tutalım. Bu esnada burnumuzdan nefes alıp verelim.
Yukarıda anlatılmış olan uygulamayı 5 dakika boyunca uygulayalım. Yarım saat kadar ara verdikten sonra tekrar aynı uygulamayı 5 dakika daha yapalım. Ertesi günde aynı şekilde 2 defa uygulamayı gerçekleştirelim.
Burundan akıntı gelmeye başladığı zaman 3 gün ara verilmesi uygun olacaktır. Bu papatya kürünün etkili olabilmesi için düzenli ve disiplinli olarak uygulanması gerekmektedir. Şayet uygulama yarım bırakılırsa sinüzit tekrar yenileme fırsatını yakalamış olur.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Çörek Otlu Bal Kürü

Çörek Otlu Bal Kürü
Uzmanlar çörek otu ve bal karışımının tam bir kanser ilacı olduğunu söylüyor.
En son yapılan bilimsel araştırmalara göre süper besin olarak tanımladıkları çörek otu resmen her türlü hastalığa iyi geliyor…
Çörek otu özellikle kansere karşı çok etkili. hemen hemen bütün kanser çeşitlerine iyi geliyor. Cilt, rahim, kemik, karaciğer, pankreas, mide, prostat, meme ve beyin kanserinden korunmak için düzenli şekilde çörek otu ve çörek otu yağı tüketmemiz gerekiyor.
Uzmanlar tarafından her seferinde sağlık deposu bu mucize besinin kanser hücrelerinin oluşumunu engellediği ve kötü huylu kanserli hücrelerin gelişimlerini, büyümeleri durdurduğunu veya yavaşlattığını vurguluyor.
Çörek Otu ve Bal Karışımı Her Türlü Hastalığa Şifa Oluyor..
Bilhassa çörek otunu bal ile karıştırdığınızda müthiş bir sağlık kaynağına dönüşüyor.  Bal ve Çörek





otu karışımı vücuda güç verir, idrar söktürücüdür, kanser hücrelerini öldürür, sür artırıcıdır, iştah açar, mide yanmasını giderir, alerjik hastalıklara iyi gelir, kanı temizler, akciğer ve karaciğer için çok faydalıdır.
Ayrıca çörek otu ve bal karışımı her türlü soğuk algınlığına, gribal hastalıklara, ağrı ve sancılara, üst solunum yolu, bronşit tipi rahatsızlıklara, astım öksürük ve nefes darlığına çok iyi gelir.
Çörek otu Bal Karışımı Nasıl Hazırlanır?
200 gram çörek otu ile 1 kilogram kadar doğal süzme balı bir kaba koyarak karıştırın. Üzerini tülbent ile örtün. 3 gün yani 36 saat boyunca bu şekilde bekletin. Daha sonra elde edilen bu macundan günde 3 defa olmak üzere 1 tatlı kaşığı aç karnına tüketin.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Evde Organik Nar Ekşisi Yapımı

Evde Organik Nar Ekşisi Yapımı
Yemeklerimizin ve salatalarımızın vazgeçilmesi olan nar ekşisi nasıl yapılır, yaparken nelere dikkat etmek gerekir içeriğimizden bulabilirsiniz.
Nar ekşisi Türk yemeklerinde sıkça kullanılan soslardan biridir. Ekşimsi tadı nedeniyle salatalara sürekli kullanılan nar ekşisinin kalitelisini bulmak günümüzde neredeyse zor bir hale geldi.
Piyasada içerisinde katkı maddesi olan birden fazla nar ekşisi markası bulunmaktadır. En sağlıklısını tüketmek için en doğru seçim evde kendi nar ekşinizi yapmaktır. Yapımı oldukça kolay ve çok fazla masraflı olmayan nar ekşisinin detaylı bir şekilde nasıl yapıldığını, püf noktaları aşağıdan adım adım görebilirsiniz.
Nar Ekşisi Yapımı




Nar ekşisini yapmak için seçtiğiniz narların ekşi olmasına dikkat etmeniz gerekir. Aksi takdirde nar ekşisi istediğiniz ekşilikte olmayacaktır.
1 litrelik nar ekşisi için 10 kilogram nar gereklidir. Narların iri olması gerekmektedir.
Tüm narları iyice yıkayın. Daha sonra ise bıçakla kesip içerisindeki taneleri tek tek ayıklayın. Ayıklarken mutlaka zarlarını da ayıklayın ki nar ekşisinde acı bir tat oluşmasın.
Tüm narları temizledikten ve ayıkladıktan sonra suyunu sıkmanız gerekir. Suyunu sıkarken meyve sıkacağını veya robot kullanabilirsiniz. Bu şekilde suyunu sıkmak daha kolay olacaktır.


Geniş bir tencerede yaklaşık 3.5 – 4 saat boyunca orta ateşte kaynatın. Pişerken üzerinde oluşan köpükleri mutlaka alınız.
Kaynayana kadar ara ara karıştırmayı unutmayın.
İyice kaynayıp pekmez kıvamına geldiğinde altını kapatıp soğumaya bırakın. Soğuyunca ise kavanozlara koyup oda sıcaklığında serin yerde bekletin. Nar ekşiniz hazır afiyet olsun.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Cilt İçin Patates Suyu Maskesi

Cilt İçin Patates Suyu Maskesi
Patates içerisinde bulunan bir çok vitamin ve mineraller sayesinde cilt için oldukça faydalı.. Cilt lekelerine, çillere, güneş lekelerine ve daha bir çok cilt problemine iyi gelen patates suyunun kullanım şeklini ve faydalarını bu yazımızda sizlerle paylaştık.
Cildimiz için oldukça faydalı olan patatesin suyunu çıkararak hazırlayabileceğiniz bu patates suyu maskesi ile yüzünüzdeki sivilcelerden ve gözaltı morluklarınızdan kolaylıkla kurtulabilirsiniz.
Patatesin Cildimize Faydaları
Patates; A, B ve C vitaminleri açısından oldukça zengin olduğu kadar potasyum, karbonhidrat, fosfor, kalsiyum ve magnezyum mineralleri açısından da bir o kadar zengindir.
Antioksidan özelliği olan bir besin kaynağıdır.
Patatesin suyunu çıkartıp tükettiğinizde bağışıklık sisteminiz güçlenir ve vücudunuzdaki zararlı toksinlerden arınmış olursunuz.
Patates suyu ile selülitli kısımlarınıza kompres uygulaması yapıp masaj yaptığınızda; selülitlerinizden yavaş yavaş arınma fırsatını yakalamış olursunuz.
Patates suyu maskesini bir parça pamuk yardımıyla cildinize sürdüğünüzde; cildinizdeki kırışıklıkların ve lekelerin azalmasına yardımcı olarak cildinizi daha genç bir görünüme kavuşturmuş olursunuz.





Eğer güneş yanığınız olup bu durumdan şikayetçi iseniz; soğutmuş olduğunuz patates suyunu yanık olan bölgeye hafifçe sürerseniz sızınızı ve acınızı hafifleterek o bölgeye ferahlama fırsatı verirsiniz.
Göz çevrenizde bulunan koyu renkli halkalarınızdan kurtulmak için; yatmadan önce her gece patates suyuna iki parça pamuğu batırıp gözlerinizin üzerine yerleştirmenizi öneririz. Bir süre bu şekilde dinlenin. Bu uygulamayı düzenli olarak 1 hafta boyunca uyguladığınızda koyu halkalarınızın yok olmaya başladığını fark edeceksiniz. Gözlerinizdeki şişliklerden şikayetçi iseniz de bu uygulamayı aynen yapmanız olumlu sonuç almanıza yardımcı olacaktır.
Patates Suyu Maskesi Nasıl Yapılır?
Patates suyu maskesini kolaylıkla kısa sürede hazırlayabilir ve uygulayabilirsiniz. Maskeyi hazırlamak için; 2 tane patatesin kabuklarını soyun ve rendenizin ince olan kısmından rendeleyin. Patateslerin suyunu bir kasenin içine sıkın. Temiz olan cildinize hazırlamış oldunuz bu patates suyunu sürün. Adeta yıkarcasına bu patates suyunu güzelce cildinize uygulayın.
Patatesin posa olan kısımlarını gözlerinizin alt kısımları ve burun çevrenizden başlamak üzere yaydırın. Bu posalar, cildinize yapışacak ve kolay kolay düşmeyecektir. Bu şekilde yarım saat kadar bekleyin. Sonrasında yüzünüzü bol suyla yıkayın.
İlk uygulamadan itibaren cildinizdeki pürüzsüzlüğü ve yumuşaklığı sizde hissedeceksiniz. Tarifi verilmiş olan bu patates suyu maskesini uygun olduğunuz her gün uygulayabilirsiniz. Ne kadar sık uygularsanız o kadar gelişme kaydedersiniz.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Milli İçeceğimiz Şalgam Suyunun Faydaları

Milli İçeceğimiz Şalgam Suyunun Faydaları
Şifa deposu ve her derde deva içecek olarak tanınan ŞALGAM SUYU neye iyi gelir, faydaları nelerdir, hastalıklara karşı kullanım alanları nelerdir…?
Milli damak zevklerimizden birisi olan şalgam suyu, İbrahim Saraçoğlu’nun önermiş olduğu ve sağlığımız açısından oldukça faydalı içeceklerden bir tanesidir.
Şalgam Suyu; acılı ve acısız çeşitleri olan şalgam suyu; mide ve bağırsak sorunlarına iyi gelmekle birlikte soğuk algınlığı kaynaklı olan rahatsızlıklara da oldukça iyi gelmektedir.
Şalgam bitkisi, kök ve yaprak kısımlarından faydalanmak için üretilmektedir. Kalsiyum ve demir minerallerini içermektedir. Şalgam suyu yapımında genellikle ekşi hamur kullanılmaktadır. Şalgam suyu ekşimsi tadı ve iştah açıcı rengi ile sevilerek tüketilen bir içecektir.
Şalgam Suyu Neye İyi Gelir, Faydaları Nelerdir?
Şalgam suyu, vücudumuzdaki bağışıklık sistemini güçlendirmede oldukça etkili bir içecektir.
Kişinin soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıklara yakalanmasını önlemektedir.
Antioksidan özelliği sayesinde birçok hastalığa karşı vücutta kalkan görevi üstlenmektedir.






Düzenli olarak tüketildiğinde kişinin kilo vermesine yardımcı olmaktadır.
İştahı pek olmayan kişiler tükettiklerinde iştahlarının zamanla açıldığını fark edeceklerdir.
Boşaltım sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olarak bağırsakların çalışmasını kolaylaştırır.
Kalp ve damar sağlığı için faydalıdır.
Kemikleri ve dişleri kuvvetlendirici etki göstermektedir.
Mide ve karaciğer için birebir olan bir içecektir.
İçerisinde B grubundan olan vitaminleri barındırması sebebiyle, sinirlerin yatıştırılmasına yardımcı olmaktadır.
Laktik asit içermesi sebebiyle kişide sindirimin kolaylaşmasına yardımcı olmaktadır.
Şalgam suyunun afrodizyak özelliği bulunmaktadır.
Şalgam ve şalgam suyunun tüketilmesi ile kişi; kolesterol seviyesini düşürür, vücudundaki birikmiş olan toksinlerinden kurtulur ve stresten uzaklaşır.
İçerisinde önemli oranda kalsiyum, demir ve potasyum minerallerini içermesi sebebiyle düzenli kullanan bireylerde kemiklerin ve dişlerin daha sağlam yapıda olmasına yardımcı olur.
100 gramlık şalgam suyunda 20 kalori bulunmaktadır.
Şalgam Suyunun Bilinen Diğer Faydaları şöyledir;
Şalgam suyu A, B ve C vitaminlerini içermesi sebebiyle hem kalp hem damar hem de göz sağlığı açısından oldukça faydalıdır.
Ayrıca şalgam suyunun ergenlik sivilceleri, kan çıbanı, egzama, romatizmal ağrılar ve boğaz iltihaplarına iyi geldiği bilinir.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Bel ve Basen Yağlarını Günde 2 Bardak İçerek Eritebilirsin

Bel ve Basen Yağlarını Günde 2 Bardak İçerek Eritebilirsin
Sağlığınıza son derece yararlı olan zencefil, antik çağlardan beri çok farklı amaçlarla kullanılıyor.
Zencefil çayı yaygın olarak sallama çay şeklinde satılıyor. Enerji vermesinin haricinde metabolizmayı da hızlandırıyor.
Sizlere, zencefil suyuyla güne başlamanın ne kadar faydalı bir fikir olduğunu anlatacağım. Zencefil suyunun yararlarını arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayınız.
Zencefil takviyesi
Yüzyıllardır zencefil alternatif tıpta kullanılıyor. Faydaları arasında;
Sinir Sistemini Güçlendirir
Antioksidan özelliğiyle dikkat çeken zencefil aynı zamanda iltihapları da söküyor. Sinir sistemini güçlendirmek için harika bir takviyedir. Hastalığı geçirmenin yanısıra hasta olmamanıza yarıyor. Düzenli olarak zencefil tüketirseniz soğuk algınlığına yakalanma şansınız azalır.
Mideyi Rahatlatır
Zencefil, sindirim enzimlerinin verimliliğini arttırarak midenizin rahatlamasını sağlıyor. Ek olarak mide şişkinliği ve kabızı önlüyor.
Eklem ve Kas Ağrılarının Hafifletir
Georgia Üniverstesi’nde yapılan bir araştırmada her gün belli miktarda zencefil tüketmeniz halinde eklem ve kas ağrılarınız %25 oranında azalıyormuş. En iyi sonucu elde etmek için sabah aç karnına zencefil veya zencefil suyu tüketmek gerekiyor.





Adet Ağrısını Giderir
Zencefil sadece eklem ve kas ağrılarını değil aynı zamanda adet sancısını da azaltıyor. 150 kadının katıldığı bir deneyde, herkese adet dönemi sırasında zencefil verildi. Hemen hepsi sancılarının hafiflediğini söyledi.
Yağ Yakıcı Olarak Kullanılır
Zencefilin, yağ yakımını hızlandırdığını duymuşsunuzdur. Duyduklarınız teknik olarak doğru. Zencefil özellikle bel ve kalçadaki yağların yakımında çok etkili.
Ancak bir gerçeği de göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Günlük aldığınız kalori, yaktığınız kaloriden az olmalı. Aksi halde zencefil tek başına kilo vermenizi sağlamaz.
Top Health’e konuşan Diyetisyen Karin Magnusson, “Genelde karbonhidrat ve yağ yakarız. Yağ yakımı oldukça zor. Kas oranınızı arttırarak yağlarınızı yakabilirsiniz. Zencefil bu anlamda size yardımcı oluyor” dedi.
Sabah aç karnına zencefil yemek
En önemlisi zencefilin sabah aç karnına tüketilmesi. Columbia Üniversitesi’ndeki araştırmalarda, her sabah kahvaltı masasında zencefil yiyenlerin yemeyenlere oranla ekstradan 43 kalori yaktığı görüldü.
Üstelik artık zencefilli sallama çaylar satılıyor. Yine zencefil alarak kendi çayınızı kendiniz de yapabilirsiniz, ki biz kendiniz hazırlamanızı öneririz. Suyu kaynattıktan sonra içine zencefil atın ve ağzı kapalı şekilde 5 dakika kadar bekletin. 5 dakika sonra limon suyu ilave edin. Ardından çayınızı keyifle içebilirsiniz.
Zencefil suyu Hazırlanışı
Kendi zencefil suyunuzu kendiniz hazırlayabilirsiniz.
Malzemeler:
* Doğranmış zencefil
* 5 litre su
* Limon suyu
Hazırlanışı:
Suyun içine zencefil parçalarını kaynatın. Ardından 15 dakikalığına soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra da limon suyu ilave edin.
Günde 2 defa zencefil suyu içmek vücudunuzu kendine getirecektir. Sabah aç karnına ve akşam yemeğinden önce içmeniz tavsiye ediliyor.
Zencefil ve zencefil suyunun mucizelerinden haberdar olmaları için yazımızı tanıdığınız tüm dostlarınızla paylaşmayı unutmayınız..
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Kadınlara Özel Testere Dişli Aslan Pençesi

Kadınlara Özel Testere Dişli Aslan Pençesi
İbrahim Saraçoğlu’ndan Kadınlar için Çok özel bir kür “Testere Dişli Aslan Pençesi Kürü”
Aslanpençesi otu, Avrupa ve Rusya’da oldukça tanınmaktadır. Bayanlar için çok önemli faydaları olan bu bitkinin birçok konuda, kişiye faydası dokunmaktadır.
Aslanpençesi Otu: Bu otun diğer ismi testere dişli otu’dur. Tüm aktarlarda kolaylıkla bulabileceğiniz bir ot çeşididir. Raf ömrü çok uzun olmayıp 1 yıl ile sınırlı kalmaktadır. Bol miktarda güneş ışığını sevmektedir ancak direkt olarak gelen güneş ışığı onu rahatsız etmektedir.
Bu bitkinin farklı bir özelliği; yapraklarının terlemeye başlaması veya yaprak kısımlarının üzerinde su kabarcıklarının oluşması, aynı gün ya da ertesi gün size yağmurun yağacağını işaret etmektedir.
Aslanpençesi Otunun Faydaları
Bayanlarda östrojen hormonunun artmasına yardımcı olmaktadır.
Bayanların sorunlarından olan tüylenmelere karşı oldukça etkilidir.
İltihaplı özellikte olan eklem ağrılarına veya romatizma kaynaklı ağrılara karşı çok etkilidir.
Adet düzensizliği olan kişilerde düzenin sağlanmasına yardımcı olur.
Kişide ameliyat sonrası veya zor kapanan yaraların daha kolay ve daha hızlı bir şekilde kapanmasına yardımcı olmaktadır.





Demir eksikliği sonucunda ortaya çıkan anemi rahatsızlığı yaşayan kişilere arslanpençesi otunun çayı önerilmektedir.
Aslanpençesi Kürü Hazırlanışı ( Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Tarifi)
İbrahim Saraçoğlu’nun önermiş olduğu bu kürü hazırlamak için; bir tutam kadar kurumuş haldeki aslanpençesi otunu, kaynar haldeki yarım litre suyun içine atın ve ateşin altını kıstıktan sonra 12 dakika boyunca demlenmesini sağlayın. Sonrasında süzün ve soğuması için bir kenara alın. 45 günlük süre boyunca birer gün ara ile bir su bardağı kadar tüketin. Bu kürün her defasında taze olarak hazırlanması gerekmektedir.
Arslanpençesi Kürü Neye İyi Gelir, Faydaları Nelerdir?
Bilhassa bayanlar için çok faydalı olan bu kür; rahim, meme ve prostat kanserlerine karşı oldukça etkilidir.
Belirlenmiş kanser türlerinin başlangıç aşamasında tüketildiğinde tedavi edici özelliği öne çıkmaktadır. Eğer hastalık ileri aşamada ise yavaşlamasına etki etmektedir.
Menopoz döneminde olan bayanların ortak sıkıntılarından olan aşırı stres, gerginlik ve terleme sorunlarına karşı hormonların dengeli bir şekilde çalışmasına yardımcı olmaktadır.
Düzensiz olarak gerçekleşen regl kanamalarının düzenlenmesine yardımcı olur.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Herkesin Merak Ettiği Yumurta İçindeki O garip Beyaz Şey Nedir?

Herkesin Merak Ettiği Yumurta İçindeki O garip Beyaz Şey Nedir?
Hepimiz gördüğümüzde çöpe atıyorduk ama Yumurtadaki o beyaz şey aslında çok faydalıymış, nelere nelere iyi geliyormuş
Herkesçe merak edilen çiğ yumurta içerisinde bulunan o ipliksi beyaz sıvının ne olduğu merak uyandıran bir bilgidir. Bakalım bir çok kişinin tahmin ettiğinde ürpereceği o şey mi çıkacak?
Yumurta İçindeki Garip İpliğin Ne Olduğunu Öğrenmeye Hazır mısınız?
Küçükken mutfakta anneme yardım etmek istemiştim. Annem de bana yumurtaları kırabileceğimi söyledi. İşte o işe başladığımda yumurtanın içerisinden çıkan o ipliksi şey elime değdi ve bir anda irkildim. Annemin bu ipliksi şey için yaptığı açıklama ise kanımı dondurmuştu. Ne yani ben daha büyümemiş civciv olamamış bir varlığımı yiyordum. Yıllar sonra bunu araştırmaya kalktığımda ise o ipçiğin aslında doğmamış bir civciv olmadığını öğrendim.
Yumurta Sarısının İki Tarafına Yapışmış Olan Beyaz O İpliksi Şey Aslında;





Kalaza denilen bir yumurta çapası olduğu bilgisine ulaştım. Bu yumurta çapasının kesinlikle civcivlerle hiçbir ilgisi yokmuş. Sadece yumurta içerisindeki yumurta sarısının dağılmaması yani bir bütün halinde kalabilmesini sağlayan bir yapı olduğu söyleniyordu. Kalazanın yumurta için faydası sadece yumurtanın sarısının dağılmadan bir arada kalması değildir. Ayrıca bu kalaza sayesinde yumurtanın ne kadar taze olduğunu da öğrenebiliyoruz. Eğer ki yumurtayı kırdığınızda yumurtanın sarısının etrafında kalaza sıvısı bulunmaktaysa yumurtanız gayet taze demektir. Yani gönül rahatlığıyla yumurtanızı yüketebilirsiniz.
Ayrıca yumurtalarınız buzdolabında veya market raflarında beklediği sürece bayatlar. Böylece yumurtanın sarısının etrafında var olan kalaza sıvısı yok olmaya başlar. Eğer ki yumurtayı kırdığınızda kalaza sıvısını gözle göremiyorsanız bu yumurtayı yemenizi önermiyoruz.
Yani daha önce gördüğünüzde aklınızda garip soru işaretleri oluşan ipliksi yapıyı göremediğinizde tehlike çanları sizin için çalmaya başlamaktadır. Bu bayat yumurtaları tükettiğinizde zehirlenme, mide rahatsızlıkları, halsizlik, mide bulantısı, baş dönmesi gibi rahatsızlıklarıyla karşılaşabilirsiniz. Bundan dolayı yumurtalarınız içindeki kalaza sıvısının olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Yani düşüncemizin tam tersine bu sıvı bizler için zararlı değil gayet yararlı bir maddedir.
Bu vermiş olduğumuz bilgiler ışığında benim gibi yıllardır yumurta içindeki bu ipliksi yapıdan iğrenen herkesin içi ferahlamış olmalı galiba. Sizde bu bilgiyi herkesle paylaşabilirsiniz.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Yumurta Zarını Parmağına Sardı, Çünkü Çok Faydalı Bir Özelliğini Biliyordu..

Yumurta Zarını Parmağına Sardı, Çünkü Çok Faydalı Bir Özelliğini Biliyordu..
İngiltere ve Norveç’te iki teknoloji firması yumurta zarının yaraları iyileştirici özelliğini keşfeden çalışmalara dayanarak yumurta kabuğundan yara bandı üretmeye karar verdi
Yumurta kabukları geçmeyen yaralar için çare oluyor. İngiltere’deki Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü (NIHR) WoundTec Sağlık Teknolojisi birimi yumurta kabuklarının zor geçen yaraların tedavisinde kullanılmak üzere geri dönüştürüyor.
Norveçli Biovotec isimli şirketin de katıldığı çalışmada yumurta kabuklarından bir tür yara bandajı hazırlanması planlanıyor. Bu bandajların cildin baskıya uğradığı noktalarda oluşan ve yatak yarası olarak da bilinen bası yarası, yaşlıların bir yere çarpması sonucu ve diyabet hastalığı nedeniyle oluşan yaraların tedavisinde kullanılması planlanıyor.
Projenin Yöneticisi Hussein Dharma, “Fikir, yaraları iyileştirmek için kullanılan eski bir Çin tedavisine dayanıyor. Bu tedavide iyileştirme sürecini hızlandırdığı bilinen, yumurta kabuğunu içten kaplayan zar yaraların üzerine uygulanıyor” diye konuştu.
İlgi uyandıran proje için kullanılacak yumurta kabuklarının yumurtanın fazlaca kullanıldığı mayonez ve kek gibi ürünlerin üretildiği fabrikalardan temin edilmesi düşünülüyor. Biovotec şirketinin





kurucularından Ralf Schmidt, günde ortalama 600 milyon yumurtanın kullanıldığını ve kabuklarının ziyan olduğuna dikkat çekiyor.
Yumurta zarı yaraları geçiriyor
Mutfakta yaşadığınız basit yanık ve kesikler için yumurta zarının inanılmaz faydasından yararlanabilirsiniz.
Ev içerisinde sık sık yaşadığımız basit yanık ve yaralanmalar için doğal yarabandı görevi gören yumurta zarını kullanabilirsiniz.
İyice haşladığınız yumurtanın kabuğunu soyduğunuzda kabuk ile yumurtanın beyazı arasında incecik bir zar göze çarpar. Bu zar, basit kesik ve yanıklar için doğal yarabandı görevi görür.
Yanan veya kesilen bölgeyi iyice temizledikten sonra bu zarı yaranın üzerine kapatın. Bu sayede yara toz ve kirden uzak kalacak ancak aynı zamanda da hava alabilecek ve hızlıca iyileşecektir.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Avokado Meyvesi İle Kolay Hamilelik

Avokado Meyvesi İle Kolay Hamilelik
Bilgi Doktoru – ABD’de 147 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, tüp bebek tedavisi gören kadınların bolca avokado ile gerçek zeytinyağı yemesi çocuk sahibi olma şanslarını yaklaşık 3 kat artırıyor.
Bilimsel araştırmanın sonuçları yayınlandı
Bilimsel gerçek Harvard Tıp Fakültesi Massachusette General Hastanesi Üreme Merkezi’nde tedavi gören 147 kadın üzerinde yapılan araştırmayla ortaya çıktı. Bilimsel sonuçlar, İstanbul’da yapılan ESHRE (European Society of Human Reproduction and Embryology) Avrupa Üreme Derneği Toplantısı’nda 150 ülkeden 10 binin üzerindeki katılımcıyla paylaşıldı.
Akdeniz diyeti yaparak çocuk sahibi ol
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, diyetteki yağlarla tüp bebek






tedavisini ilişkilendiren ilk çalışma hakkındaki şu bilgileri paylaştı:
“Akdeniz diyetinin parçası olarak tüketeceğiniz bazı gıdalardaki yağlar, tüp bebek tedavisi gören kadınlarda başarıyı 3 kata kadar arttırabilir.
Çocuk sahibi olma oranları 3-4 kat fazla
Zeytinyağı, fındık ve tohum yağı gibi tekli doymamış yağları içeren diyetlerin, anne olma bakımından, farklı yağ çeşidini içeren diyetlere göre daha yararlı olduğu tespit edilmiştir. Bu yağları bol miktarda tüketenlerin tüp bebek tedavisi ardından çocuk sahibi olma oranları, az miktarda tüketenlere göre 3 – 4 kat daha fazladır.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Görme Yetisini Artırıyor, Gözlerde İyileşme Sağlayan Baharat

Görme Yetisini Artırıyor, Gözlerde İyileşme Sağlayan Baharat
Bu baharat ‘sarı nokta göz hastalıkları’na iyi geliyor
İtalyan uzmanların söylediğine göre,yaşla bağlantılı ortaya çıkabilen sarı nokta hastalığını ortadan kaldıracak ve yaşınız kaç olursa olsun görüşünüzü %97 oranında iyileştirecek basit bir baharat var!
Sarı nokta hastalığı, insanlarda körlüğün ana sebebi olarak gösterilebilir. Sarı noktamız, görme alanından sorumlu olup gözümüzün merkezinde bulunur. Bizler yaşlandıkça, sarı noktamız fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Bu da görmede kayıplara neden olur. Bu hastalık, buğulu görmeye kadar yavaşça ilerler ve en son noktası olan körlüğe kadar gidebilir.
Dünya genelinde milyonlarca insan bu hastalıktan muzdariptir. Burada genetik faktörler de bazen etkili olsa da bu süreç sigara kullanımına bağlı olarak hızlanabilir. Neyse ki, sarı nokta hastalığından bizi koruyacak ve görme bozukluklarını tedavi edecek bir baharatımız var: Safran!





Görme yetisini artırıyor
Bir Hint baharatı olan safranın görme kabiliyetine ciddi faydası var. İtalyanların araştırmaları sonucunda, her gün 20mg safran baharatı alan insanların 3 ayda daha iyi sonuçlara geldiği saptandı.
Safran otu, vücuttaki oksijen dolaşımını kuvvetlendirirken, hücre ölümünü de engeller. Ki bu da görmenizle doğrudan bağlantılı olan sinir sisteminizin daha sağlıklı olmasına neden olur. Safran içerdiği güzel kokulu yağımsı madde ile hücrelerinizin yaşlanmasını yavaşlatacak ve böylece gözlerinize ışık getirip, gözlerinizdeki damarların çalışmasını iyileştirecektir.
Sarı nokta hastalığının ilerleyişini her gün safran çayı içerek veya safranı baharat olarak kullanırsanız durdurabilirsiniz
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Aç Karnına İçerseniz Kolesterolü Düzenliyor

Aç Karnına İçerseniz Kolesterolü Düzenliyor
En eski tedavi yöntemlerinden biri olan karbonatlı su vücudu çeşitli hastalıklara karşı bir kalkan gibi koruyor. Özellikle bu suyu aç karnına içtiğinizde faydaları katlanarak artıyor.
HER GÜN AÇ KARNINA…
Rahatsızlık verici birçok problemin üstesinden gelen karbonat, vücudun pH seviyesini düzenler. Unutmayın ki birçok hastalık pH seviyesindeki dengesizlik sonucu ortaya çıkar. Her gün aç karnına karbonatlı su içerek sağlık sorunlarına karşı önlem alabilirsiniz çünkü devamlı olarak bunu tüketince hidroklorik asit içeren mide nötralize olur. Karbonatlı su aynı zamanda mide ekşimesine iyi gelir ve rahatlatır.
KANSERDEN KORUR
Vücudun pH seviyesinin asidik düzeyde olması kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarını ortaya çıkarır. Kanser ya da kronik rahatsızlıklardan uzak kalmak için aç karnına karbonatlı su içmelisiniz. Karbonatlı su pH seviyesini olması gerektiği düzene çekerek kanserden korur.
HER GÜN AÇ KARNINA İÇTİĞİNİZ KARBONATLI SU…





Böbrek taşı sancısı son derece korkunçtur. Dökülme aşaması insanı gerçekten çileden çıkarır. Taşın oluşması ise idrarın asit derecesinin yüksek olmasından ve vücudun demir dengesizliğinden kaynaklanır. En önemli nedenlerinden biri de az su tüketimidir. Her gün aç karnına içtiğiniz karbonatlı su böbrek taşı oluşumuna engel olacaktır.
HASTALIĞA NEDEN OLAN BAKTERİLERİ ORTADAN KALDIRIR
Karbonatlı su idrar yolu enfeksiyonlarını da önler. Karbonatın antiseptik özelliği vardır. Bu sayede idrarın asit derecesini azaltarak bu hastalığın önüne geçer. Önleminizi alın ve bu rahatsızlığına yakalanmamak için karbonatlı suyu için. Bu rahatsızlığa sebep olacak nedenler arasında; hijyensiz ortamlar, düşük bağışıklık ve hamilelik yer alıyor.Mikrop kırıcı etkisi vardır. Hastalığa neden olan bakterileri ortadan kaldırır. Bunun için karbonatlı su ile her sabah gargara yapıp boğaz iltihabına yakalanmadan kurtulabilirsiniz.
BİR BARDAK SUYA 1 TATLI KAŞIĞI KARBONAT
Kötü kolesterolü düzenler. Eğer karbonatlı maden suyu içerseniz LDL olarak bilinen kötü kolesterolü düşürmüş olursunuz. Ancak şu noktada uyarı yapmamızda fayda var; eğer yüksek tansiyon hastasıysanız karbonatlı sodayı içmeyin. Bu su sizi daha da kötü hale getirebilir. Karbonatlı suyu sabahları aç karnına bir bardak suya 1 tatlı kaşığı karbonat ekleyerek tüketebilirsiniz. Günde en fazla 2 kez içmeniz tavsiye edilir.
Doktorunuza danışmayı unutmayın.
Kaynak : https://organikgunler.blogspot.com

Column Left