Column Left

Bizi Takip Edin

1 Eylül 2019 Pazar

Pekmezin İçine Tereyağı Ekleyip İçerseniz

Pekmezin İçine Tereyağı Ekleyip İçerseniz
Bu aylarda özellikle artan sürekli öksürüğü bitiren mucize karışımı sizler için araştırdık. İşte pekmezin içine tereyağı ekleyip içerseniz….
Üst solunum rahatsızlıkları ile ortaya çıkan boğaz enfeksiyonu sürekli öksürüğe neden olur. Hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu rahatsızlık uzun sürdüğünde ciddi boğaz hastalıklarına davetiye çıkarabilir.
Özellikle gece uykusunda başlayan ve boğaz kuruyana kadar devam öksürüğe ilk andan itibaren şifa olan mucize ikili tereyağı ve pekmez kürünün nasıl hazırlanması gerektiğini sizler için derledik.
MALZEMELER
1 yemek kaşığı tereyağı
1 su bardağı pekmez





YAPILIŞI
Keçiboynuzu ya da üzüm fark etmez bir su bardağı pekmeze yarım çay bardağı içe suyu da katarak bir çezvede kısık ateşte kaynatınız. Daha sonra tereyağını içine katınız. Katı hale gelen bu karışımı ılık halde sabah akşam olmak üzere birer yemek kaşığı tüketiniz.
Karışım boğazın yumuşamasını sağlamanın yanı sıra mikroplarında sayısını azaltarak iltihabı önler. Aynı zamanda bu karışım sadece boğaza değil tüm vücuda fayda sağlar. Yemek borusu, mide ve bağırsaklarıdaki zararlı toksinleri idrar yolu ile atmanıza yardımcı olur.
Kaynak : https://organikgunler

Neden Evinizi Çok Fazla Temizlememeniz Gerekiyor?

Neden Evinizi Çok Fazla Temizlememeniz Gerekiyor?
Evinizi çok temiz tutmanın sağlığınızı riske attığını ve çevreye zarar verdiğini biliyor muydunuz? Çevre için kötü olmasının yanı sıra, genellikle soluduğunuz kimyasal temizleyicileri fazla miktarlarda kullanmak sizin sağlığınız için de zararlıdır.
Çoğu ev kadını ve temizlikçi temiz ve toplu evlerden hoşlanır.
Fakat, bazen temizlik takıntı haline gelir ve sağlık problemlerini beraberinde getirir.
Kullandığınız ürünler konusunda çok dikkatli olmalısınız çünkü yüksek miktarlarda zararlı ve zehirli olabilirler.
Evi çok temiz tutmanın risklerini öğrenin.
Takıntı haline gelen temizlik
Zaten herşeyin fazlasının zararlı olduğunu biliyorsunuz. Siz etrafınızdaki insanlar için iyi birşey yaptığınızı düşünürken bile bu durum geçerli.
Konu ev temizliğine geldiğinde, bir çok insan bunu sağlıksız ve takıntı derecesinde aşırı seviyelere getiriyor.
Sürekli olarak ve endişeyle temizlik yapmakta ısrar eden birisi, yerinde durmayan birşey gördüğünde ruh halinde çalkantılar yaşar, aynı yerleri tekrar tekrar temizler ve davranış bozuklukları yaşayabilir.
Bu tarz davranışlar, kişiyi hareketlerini kontrol edemeyen bir “temizlik manyağı” haline getirir. Bütün düşünebildikleri temizlik ve düzenlemektir.





Bunlar aynı zamanda obsesif kompulsif bozukluk (OCD) yaşayan insanlardır. Bu problem mantıksız takıntılar ve belirli bir aktivite ya da işi yapmak için hissedilen zorunluluk ile tanımlanır.
Konu temizliğe geldiğinde, hasta olmaktan ya da enfeksiyon kapmaktan aşırı kaygılanmak bu durumun sebebi olabilir. Dolayısıyla, belirli yerleri ya da yüzeyleri temizlemek (mutfak tezgahı ya da masası gibi) ve el yıkamak bu kişilerin anksiyeteyle savaşma yöntemi haline gelir.
Bunun gibi takıntılara sahip olan insanların düşünme şekilleri başkalaşmıştır ve bu davranışları sürekli tekrar ederler. Kişi, genelde problemi olduğunun farkına bile varmaz (ya da farkına varmak istemez).
Temizlikle ilgili takıntı ve davranış bozukluklarını gösteren belirli işaretlerin farkında olmalısınız.
Görmezden gelmemeniz gereken işaretlerden bazıları şunlardır:
Banyoyu temizlemek için harcanan saatler
Eşyaları elden gelen en yüksek hassasiyet ile düzenlemek
Mutfağı her biri kullandıktan sonra temizlemek
Temizlik bezlerini evin her yerine taşımak
Yerinde durmayan birşeyler varsa uyuyamamak
Fakat, bütün Cumartesi gününüzü evinizi temizlemeye harcamak, probleminiz olduğu anlamına gelmez.
Temizlik yaptığınız için ailenizle zaman geçirmek ya da gece dışarı çıkmak gibi şeyleri kaçırmaya başladığınızda bu bir takıntıya dönüşmüş demektir.
Temizlik Malzemelerinin Aşırı Kullanımı
Yukarıda bahsedilen temizlik takıntısına sahip olmasanız bile, günümüz evlerinde yaşanan diğer yaygın problemden bahsetmeliyiz: sizin ve ailenizin sağlığını etkileyen belirli temizlik malzemelerinin kullanımı.
“Çevre Kirliliği” sözünü duyduğunuzda, büyük olasılıkla aklınıza çöp ya da duman geliyordur.
Fakat evde bile günlük temizlik alışkanlıklarınız yüzünden çevreye zarar veriyor olabilirsiniz.
Evet doğru duydunuz. Bir ev, ortalama 3 ile 5 litre arasında temizleyici ve gübre formunda zehirli madde içerir.
En çok kullanılan temizlik malzemeleri (deterjan, çamaşır suyu, vb.) birçok zararlı etkiye sahip olabilir, örneğin:
Solunum problemleri
Endokrin sistem bozuklukları
Göz iritasyonu
Temizleyici maddeler evinizin içindeki havayı kirletirler (Bu kirlilik dışarıdaki havanın sahip olduğu, sokaklardaki kirlilikten 5 kat daha kötü olabilir).
Ek olarak, aslında size evinizi temiz ve mikropsuz tutmak konusunda yardımcı olması gereken bu temizlik malzemelerinin sebep olduğu kaşıntı, bulantı ve yanıklar az görülen problemler değildir.
Cildinize temas ettiklerinde ya da soluduğunuzda, bu temizlik malzemeleri alerji ya da zehirlenme gibi problemlere yol açabilirler.
Kıyafetlerinizi onlarla yıkayıp giydikten sonra cildinize temas eden ve vücudunuza giren zararlı çamaşır deterjanlarını da unutmayın.
Ek olarak, bulaşık deterjanının içerdiği dioksan denilen madde yer altı sularında en fazla bulunan atıktır. Yüksek oranda zehirlidir ve diğer içerikler gibi bu da doğada çözünmez.
Çamaşır Suyu ve Sağlığa Etkileri
Çamaşır suyu en güçlü temizlik malzemelerinden biri olarak bilinir fakat zararlarından hiç bahsedilmez.
1774 yılında bulunduğunda, bazı malzemeleri beyazlatmak için kullanılmıştır ve sulandırılmış hali temizlik malzemesi olarak uzun yıllar evlerde yerini korumuştur.
Çamaşır suyunun antibakteriyel gücü oldukça yüksektir.
Fakat, çamaşır suyunu sizi hasta edebilecek mikroorganizmalardan koruduğunu düşünmek yerine, uzun vadede çamaşır suyu kullanımının bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyeceğini hatırlamalısınız. Bir süre sonra, vücudunuz iyi ve kötü bakterileri ayırt edemez hale gelir.
Ek olarak, çamaşır suyu cilt yanıklarına, göz ve burunda tahrişlere, solunum problemlerine ve kanın oksijen seviyesindeki düşüklüklere sebep olur.
Özellikle 12 yaş altı çocuklar için oldukça tehlikelidir. Yüksek sinüzit, zatürre ve bronşit tehlikesine sebep olurlar.
Eğer tüm bunlar yeterli değilse, çamaşır suyu aynı zamanda doğaya karışarak toprağı, suyu ve havayı kirletir.
Peki siz neyi bekliyorsunuz? Temizlik konusunda rahatlayın ve doğal ürünler kullanmaya başlayın. Buna değer!
Kaynak : https://organikgunler

Yumurtanın Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız?

Yumurtanın Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız?
Mesele yumurta olduğunda çok dikkatli olun çünkü eğer bozulmuşsa, gıda zehirlenmesine neden olabilir. Bu yüzden tazeliğini kontrol etmek çok önemlidir.
Yumurtaların bozulup bozulmadığını nasıl anlarsınız?
Sıcaklıklar yükseldiğinde, yiyecekler daha çabuk bozulmaya eğilim gösterir. Buzdolabındaki yumurtaların hala iyi olup olmadığını bilmek istiyorsanız, yenilip yenilemeyeceğini anlamak için bu ipuçlarına göz atın.
Yumurtalara özellikle dikkat edilmelidir, çünkü eğer bozulduklarında yerseniz, kendinizi hasta edebilirsiniz. Bu nedenle, onları yemeden önce en iyi koşullarda olduklarından emin olmak önemlidir.
Yumurtaların bozulup bozulmadığını nasıl anlarsınız?
Bir yumurtanın hala yenilebilir olduğunu veya atılması gerektiğini söylemenin birkaç yolu vardır. Örneğin, çalkaladığınızda yumurtanın sarısının kabuğun iç tarafına çarptığını duyuyorsanız, hala tazedir. İşte bazı diğer yöntemler:
Yumurtayı suyun içine bırakın
Yapacağınız ilk şey, yumurtayı su dolu bir kaba koymaktır, sonucu daha iyi görmek için transparan bir kap seçmelisiniz. Şu noktaları göz önünde bulundurun:





Eğer yumurta hızlı bir şekilde batar ve dipte yatay bir konumda kalırsa, yumurta hala taze demektir.
Yavaş battığını ve dipte çapraz ya da dik konumda durduğunu görürseniz, yumurta taze değildir.
Bunu şöyle düşünebilirsiniz: açı ne kadar büyükse, yumurta o kadar eskidir. Fakat hala yenilebilirdir.
Eğer yumurta dibe batmazsa ve bunun yerine ortada yüzüyorsa, bu kötü bir işarettir ve yenilmemelidir.
Eğer suyun yüzeyinde yumurtanın yüzdüğünü görürseniz, bu yumurtanın tamamen bozulduğu anlamına gelmektedir.
Yüzmesi, organik maddenin çürüdüğünde ürettiği gazlardan kaynaklanır. Dediğimiz gibi, yumurta şimdi yenilmemesi gereken o çizgiyi aşmıştır.
Yumurtayı kırın
Yumurtanın hala iyi olup olmadığını anlamak için bir diğer kolay yol ise yumurtayı çiğ bir halde bir tabağa kırmaktır.
Eğer yumurtanın çok fazla yayılmadığını ve sarısının dağılmadan kaldığını görüyorsanız, yumurta taze demektir.
Eğer beyazın ve sarısının tüm tabağın üzerine yayılmış olduğunu ve yumurta sarısının tamamen dağılmış olduğunu görürseniz, yumurta bozulmuş demektir.
Kaynak : https://organikgunler

Kadınların Mutlaka Tüketmesi Gerekiyor

Kadınların Mutlaka Tüketmesi Gerekiyor
Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı besinler tüketmemiz gerekiyor. Özellikle kadınlar daha genç ve sağlıklı kalabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İdeal kiloda olmak ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için süper besinlerden faydalanmamız gerekiyor. İşte antioksidan içeriği ile kadın sağlığını destekleyecek ve kadınların mutlaka tüketmesi gereken besinleri paylaştık.
Badem lif içeriği yüksek diğer besinler gibi prebiyotik bir kuru yemiştir. Huzursuz bağırsak sendromu, ishal gibi bağırsak problemlerini hafifletir. Aynı zamanda kalsiyum emilimini artırır. E vitamini içeriği yüksektir, yaşlanma etkilerini azaltarak daha sağlıklı bir cilt yapısına sahip olmanıza yardımcı olur.
Lahana
Yalnızca kanser üzerinde yararlı etki göstermekle kalmaz, aynı zamanda kalp sağlığını da korur. Yapılan bir çalışmada 12 hafta boyunca her gün yarım su bardağı lahana tüketen kişilerde iyi kolesterolün %27 oranında arttığı ve damarlarda tıkanıklığa sebep olan kötü kolesterolün zaldığı görülmüştür.
Sardalya





Sardalya omega-3, D vitamini ve kalsiyumun çok iyi bir kaynağıdır. Ayrıca güçlü bir antioksidan olan ve vücudun detoks sistemini çalıştıran selenyumdan zengindir. Özellikle menapoz sonrası dönemde görülebilen osteoporoz riskini azaltmak ve antioksidan alımını artırmak için sardalyayı beslenmenize mutlaka katın.
Yaban mersini
Antosiyanidinler yaban mersinine rengini veren antioksidan bileşiklerdir. Çeşitli araştırmalarda bu bileşiklerin kalp hastalıkları, diyabet ve artrit riskini azalttığı ve bilişsel sağlığı koruyarak anti inflamatuar etki gösterdikleri görülmüştür. Bu meyveyi yıl boyu taze, kurutulmuş veya dondurulmuş olarak saklayabilirsiniz.
Brokoli
Brokoli, karnabahar ve Brüksel lahanası gibi turpgil ailesine ait sebzelerde bulunan “sülforafan” bileşiği kansere karşı koruyucu etki gösterir. Çin’de yapılan bir araştırmada bu bileşiğin meme kanserinin yayılmasını yavaşlattığı gösterilmiştir.
Kinoa
Kinoa vücudumuzda üretilemeyen ve dışarıdan almamız gereken proteinlerin yapıtaşı olan amino asitleri içerir. Bu aminoasitler doku, organ, kas ve tendonlarımızın yapımında görevlidir. Lif, antioksidan, demir, kalsiyumdan zengindir. Hamilelik veya emzirme dönemi gibi protein ihtiyacınızın arttığı durumlarda tercih edilebilir. Magnezyum içeriği ile migren ağrılarını azaltıcı etki gösterir. Lif içeriği ile ise sizi tok tutar ve zayıflamanızı destekler.
Siyah fasulye
Folat, magnezyum ve demirin iyi bir kaynağıdır. Hem karbonhidrat hem de bitkisel protein yönünden zengindir. Düzenli olarak tüketildiğinde yapısındaki çözünür lif sayesinde kan şekerini düzenler böylece zayıflamanıza yardımcı olur. Özellikle diğer kurubaklagillere oranla 3 kat daha fazla omega-3 yağ asidine sahiptir ve koyu rengi veren flavonoidler ise kansere karşı sizi korur. Hamilelik dönemi tüketimi omega-3 yağ asitleri ile bebeğinizin beyin gelişimini destekler.
Pancar
Yapılan bir araştırmada 1 su bardağı pancar suyunun hipertansiyonu düşürmede hızlı bir etkisi olduğu görülmüştür. Ayrıca pancarın içeriğindeki antioksidan fitokimyasallar dediğimiz bileşenler sizi kansere karşı korur, inflamasyonu (iltihabı) önler. Potasyum ve folat içeriği yüksek bir sebzedir
Zerdeçal
Kurkumin, zerdeçala altın rengi veren renk pigmentidir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde enfeksiyonları tedavi etmek ve yara iyileşmesini hızlandırmak için kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu bileşiğin inflamasyon, sindirim problemleri, artrit ve Alzeimer gibi rahatsızlıkların tedavisinde yararlı etkileri olduğu görülmüştür. Ayrıca kansere karşı koruyuculuğu da kanıtlanmıştır. Karabiber ile birlikte tüketildiğinde etkisini daha iyi göstermektedir.
Kaynak : https://organikgunler

8 Besin Var ki Gece Yendiğinde Zarar Vermiyor

8 Besin Var ki Gece Yendiğinde Zarar Vermiyor
Bazı insanlar için gece yemek yemek sanıldığından çok daha tehlikeli olabiliyor. Fakat bazı gıdalar gece yense de midenizde rahatsızlığa neden olmuyor… İşte gece tükettiğinizde zarar vermeyen gıdalar.
Peynir
Bilim adamları, gece aç uyumanın çok yemek yemek kadar sakıncalı olabileceğini söylüyor. Gece sizi rahatsız etmeyecek gıdalardan atıştırmalık olarak tüketebilirsiniz. Örneğin peynir gibi vücudun sindirimi için çok zor olmayan bir gıda seçebilirsiniz.
Yoğurt
Beslenme uzmanlarına göre, süzme yoğurt bir gece atıştırması için mükemmel bir seçenek. İçerisinde çok fazla yağ içermiyor, ama çok fazla protein barındırıyor. Yapılan çalışmalara göre protein sadece size iyi hisstettirmekle kalmayıp vücudun kalori yakmasına da yardımcı olur.
Yumurta
Haşlanmış yumurta bir gece atıştırmalığı olarak tercih edilebilir. Böyle bir atıştırmalık, sabaha kadar olan sürede açlığınızı size unutturabilir.
Patlamış mısır





Beslenme uzmanları, gece atıştırmalıklarını sevenlere, tuzsuz bir kase patlamış mısır yemelerini tavsiye ediyor.
Kraker
Tam buğdaylı krakerler uykuya zarar vermez. Çok olmamak şartıyla krakerler gece tüketilebilir.
Krakerler, içerisindeki karbonhidrat sayesinde daha uzun süre doygun kalmanızı sağlar.
Muz
Bu meyve çok hızlı sindirilmesine rağmen gece boyunca sizi ikinci kez uyandırması gibi bir şey söz konusu olmaz. Muz rahatlamanız açısından önemli olan potasyum ve magnezyum içerir. Uyku kalitesini de arttırır.
Bir bardak vişne suyu
Gece doğal vişne suyu tüketirseniz, uyku kaliteniz daha derin ve rahat olacaktır.
Sebzeler
Eğer bir aperatif istiyorsanız, sebze tüketmeyi deneyin. Yeşil sebzeleri tüketmenizi öneririz çünkü sabaha kadar sizi tok tutacak türde karbonhidrat içerirler.
Kaynak : https://organikgunler

Hücreleri Yenilemesi İle Meşhur Kantaron Yağının Faydaları

Hücreleri Yenilemesi İle Meşhur Kantaron Yağının Faydaları
Kantaron, 14. Yüzyıldan itibaren kullanılan, her yörede bulunabilen ve üzerinde sarı çiçekler açan şifalı bir bitkidir. Halk arasında sarı kantaron veya binbirdelik otu olarak bilinir. Çiçeklerinden ve köklerinden faydalanan kantaron bitkisinin sağlığa inanılmaz derecede faydaları bulunmaktadır.
Şemsiye şeklinde açan kantaron altın sarısında olmakla birlikte çiçekleri beş parçaya ayrılır. Kenarlarında koyu siyah renkli tüylerle çevrilmiş güzelliğiyle tam bir doğa harikasıdır.
Kantaron bitkisini yüksek ışığa karşı tuttuğunuzda, içerisinde bol miktarda bulunan yağ guddeleri noktacıklar halinde ortaya çıkıyor. İşte bu beliren yağ noktalarından dolayı bu bitkiye “binbirdenlik” lakabı verilmiştir.
Kantaron yağının faydaları
Doğanın mucizevi bitkileri arasında bulunan kantaron eski çağlardan günümüze kadar gelerek pek çok sağlık probleminin tedavisinde kullanılabilmektedir.
Ağızdan da tüketilebilen kantaron yağı daha çok harici olarak kullanılmaktadır. Cilt ve deri hastalıkları üzerinde mucizevi etkileri bulunan kantaron yağının eşsiz faydaları bulunmaktadır.
* Vücuttaki mikrobun kırılması ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynamaktadır.





Güçlü antiseptik özelliğiyle açık yaralarda ve kesiklerde tedavi amacıyla kullanılan kantaron yağı mikrop öldürücü özelliğe sahiptir. Ayrıca doğal bir bal ile karıştırılarak kanamalar için kullanıldığında kanamayı durdurur. Bal ve yağı karıştırarak en doğal ve etkili bir antibiyotik elde edebilirsiniz.
* Özellikle cilt üzerinde sayısız faydası ile cildi ölü hücrelerden arındıran kantaron yağı hücrelerin yenilenmesini desteklemektedir.
* Çocuklarda pişik tedavisi için de kantaron yağını tercih edebilirsiniz. Ayrıca karın ağrısı bulunan bebekler için bebeğin karnına kantaron yağı ile masaj yaparak bebeğin rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
* Romatizmal ve eklem ağrılarının dinmesine yardımcı olur.
* Ülser veya benzeri hastalıkların meydana getirdiği mide ağrılarını hafifletmeye yardımcı olur.
* Vücuttaki kan şekerinin yükselmesi durumunda ağızdan alım ile kan şekerinin düşürülmesini sağlayabilirsiniz.
* Ciltte yağlanma, leke, sivilce, akne gibi tüm cilt sorunlarına karşı kantaron yağı tüm cilt problemlerini ortadan kaldırmakta ve cilde pürüzsüz bir görünüm sağlamaktadır.
* İç ve dış varis tedavisi için de büyük etkileri bulunmaktadır.
Kaynak : https://organikgunler

Sarımsaklı Sütlü Birlikte Tüketmenin İnanılmaz Faydaları

Sarımsaklı Sütlü Birlikte Tüketmenin İnanılmaz Faydaları
Sarımsağın birçok faydası olduğu hepimizce bilinen bir gerçek. Çok çeşitli şekillerde tüketmeye çalışıyoruz. Çiğ rendeliyoruz, bazen yemeklere bütün olarak katıyoruz, bazen yağda kavuruyoruz. Hepsi güzel fakat acaba bu şekilde tüketmek sarımsağın bilinen onca fayda ve şifasını korumasını sağlamaya hala faydalı mı?
Hatta bu şekilde tüketmek acaba ne kadar doğru? Ya da başka bir deyişle en doğru yöntem hangisidir?
Bu konuyla ilgili olarak uzmanlar sarımsağın sütle beraber tüketildiğinde ağız kokusunu gideren ve sağlığımız için olağanüstü faydalar sağladığını tespit etti. Ve hepimize de bu şekilde tüketmemizi önerdi.
Peki süt ile sarımsak birlikte tüketildiğinde ne faydalar salar?
1- Besin zehirlenmelerini önlerBilim adamları besin zehirlenmelerinde sıklıkla karşılaşılan Campylobacter jejuni bakterisine karşı geleneksel antibiyotiklerden ziyade sarımsağın yüz kat daha etkili olduğunu saptamışlardır.
2- Kanseri önlerÇalışmalar sarımsak yemenin göğüs kanseri riskini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiş. Çin populasyonunda yapılan bir çalışmada haftada 2 kez çiğ sarımsak yiyenlerin kansere yakalanma riskleri yarı yarıya azalmış.
Peki, sarımsağı nasıl tüketmek gerekiyor?





Sarımsağı ezilmiş ve çiğ olarak tüketilmesi gerekiyor. Ayrıca kuru veya toz sarımsak yerine sevilen yemeklerin yanında mümkünse hep taze olarak kullanılması gerekiyor.
Sarımsak ezildiğinde hidrojen sülfit açığa çıkar bu da sağlıklı kan basıncı seviyelerini destekler ve kalp üzerinde sayısız olumlu etkisi vardır.
Sarımsağı pişirmeyin!
Tadını seviyorsak pişmiş yemeklere koymak yerine çiğ tüketilebilir çünkü pişirme işlemi hidrojen sülfit oluşumunu engeller.
Kötü kokusundan ötürü çiğ yenmez bu diyorsanız; yapılan bir çalışmada sütle birlikte tüketiminin ağız kokusunu azalttığı görülmüş. Hiç çekinmeden süt ile beraber sarımsağı tüketebilirsiniz.
Sarımsağın Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Kalp ve Damar Sağlığı: Sarımsağın kalp ve damar sağlığına etkisi üzerine yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda sarımsak doğal şeklinde değil toz, yağ ya da özüt formunda kullanılmıştır.
Fakat bu, normal sarımsağın kalp ve damarlar için faydalı olmadığı anlamına gelmez. Tüm bu çalışmalardan çıkan ortak sonuç sarımsağın trigliserid ve total kolesterolü düşürdüğü (%7-%8 kadar) yönündedir.
Ayrıca sarımsakta bol miktarda bulunan B6 vitamini damalara zarar veren homosistein seviyesini düşürür.
Tansiyon: Kan inceltici özelliği ile kan dolaşımını kolaylaştırarak tansiyonun normal seviyelerde kalmasına yardımcı olur.
Ayrıca tansiyonu düşürmek veya yükselmesini önlemek için sarımsak tüketirken dikkat edilmesi gereken 2 ana nokta var;
Kanamanız varsa (adet dönemi gibi) veya olacaksa (ameliyat gibi) sarımsak tüketmemelisiniz.
Kan basıncınız zaten düşükse sarımsak bunu daha da düşürerek sizi halsiz bırakabilir hatta bayılmanıza neden olabilir.
Hipertansiyon tedavisi için düzenli ilaç kullanıyorsanız sarımsak takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Anti Bakteriyel: Sarımsak, bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Hatta bazı araştırmalarda, antibiyotiğe dirençli bazı bakteriyel enfeksiyonların sarımsak tozu kullanılarak tedavi edilebileceği sonucu elde edilmiştir.
Kanser: Çeşitli araştırmalarda, düzenli olarak çiğ veya az pişmiş sarımsak tüketmenin kolon ve mide kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini önemli oranda azalttığı belirlenmiştir.
Nezle: Nezlenin yaygın olduğu kış aylarında sarımsak tüketerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve üst solunum yolunu etkileyen bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun direncini arttırabilirsiniz. Ayrıca nezle olduğunuzda sarımsak yiyerek ilişme sürecini hızlandırabilirsiniz.
Demir: Hücrelerde bulunan demirin, hücreden ayrılıp tekrar dolaşıma dönmesi için köprü işlevi gören “ferroportin” adlı protein miktarı düzenli sarımsak tüketilerek arttırılabilir.
Sarımsağın Diğer Faydaları
Selenyum bakımından zengindir
Bağırsak parazitlerini temizler
Harici kullanımda mantar tedavisine yardımcı olur
Antioksidandır
İyi kolesterolü yükseltir
Kalp krizi riskini azaltır
Kulak iltihaplanmasına iyi gelir
Boğaz kaşıntısını alır
Kilo kontrolüne yardımcı olur
Vitamin ve mineral bakımından zengindir
Mide gazına iyi gelir
Sindirime yardımcı olur
Cilt yaralarında kullanılır
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://organikgunler

Diş Taşları Temizliğinin En Kolay 3 Yolu

Diş Taşları Temizliğinin En Kolay 3 Yolu
Kesin çözüm…Bu yöntemle diş taşlarından kurtulun.
Dişlere, diş etlerine, diş dolgusuna ve diş protezlerine tutunan yapışkan ve yumuşak bakteri tabakasına diş plağı denir. Bu plaklar tükürüğümüzde bulunan mineraller ile birleşerek sertleşir ve tartar denilen tabakayı meydana getirirler.
Diş tartarının diğer adı diş taşıdır. Dişlerde gıda kalıntısı birikmesi, bakteriler, genetik, diş ipi kullanmama, diş fırçalama alışkanlığı edinmeme gibi nedenlerden dolayı dişlerde zamanla tartar ve plak oluşumu gerçekleşir.
İşte diş tartarı, diş taşını temizlemek için doğal çözümler…
CEVİZ
Malzemeler
40 gr ceviz kabuğu
1 su bardağı su
Ceviz kabuğu antibakteriyel özelliği sayesinde dişteki tartar ve plaktan kurtulmanın en etkili ve doğal yöntemidir. Ceviz kabuklarını bir bardak suyun içine koyup 20 dk kaynatın. Ocaktan alıp soğumaya bırakın. Diş fırçanızı soğumuş olan bu suda 10 dakika bekletin. Bu suyla dişlerinizi fırçalayın. Günde 3 kez devam edin.





KARBONAT
Malzemeler
1 tatlı kaşığı karbonat
1 tutam tuz
Diş fırçası
Karbonat antibakteriyel özelliği sayesinde plak ve tartarı yok eder, ayrıca dişlerin beyazlamasına da yardımcı olur. Antrasit içeriği ile ağız içi pH seviyesini dengeler. Tuz da antimikrobiyal madde olduğundan kısa sürede plak ve tartarlardan kurtulmanızı sağlar. Karbonat ve tuzu karıştırıp, diş fırçanızı ıslatıp bu karışıma batırın. Dişlerinizi nazikçe bu karışımla fırçalayın. Ardından ağzınızı suyla çalkalayıp tükürün. Bu yönteme gün aşırı yani birer gün ara verip devam edin.
LİMON SUYU
Malzemeler
1 tatlı kaşığı limon suyu
Diş fırçası
Limon suyu asidik içeriği sayesinde antimikrobiyal özelliği gösterir. Plak ve tartarın çözülmesine ve nihayetinde yok edilmesine yardımcı olur. Dişlerinizi her zamanki gibi fırçalayın. Ardından diş fırçanızı yıkayın, limonlu suya daldırın. Bu su ile dişlerinizi ve diş etlerini hafifçe ovun. Bir dakika bekleyip suyla ağzınızı durulayın.
Kaynak : https://organikgunler

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Patates Suyu Faydaları ve Çiğ Patates Kürü

Patates Suyu Faydaları ve Çiğ Patates Kürü
Patates suyunun mucizevi faydası! Patates Suyu ile Hazırlanan Kür O Hastalığa karşı Tam bir Panzehir!
Bel, sırt ve eklem ağrıları ile mide hastalıklarının doğal yöntemlerle tedavisinde çiğ patates suyu kullanımı
Mide hastalıklarının doğal çaresi patates suyunda gizli. Uzmanlar çiğ patates suyu kullanarak mide yanması ve mide ülserinin doğal yollarla tedavi edilebileceğini belirtti.
“İngiltere Mancester Üniversitesi’nde görevli bilim adamlarının gerçekleştirdiği çalışmaların neticesinden çiğ patates suyunun mide ülserini iyileştirdiği anlaşılmaktadır.”
Patates Suyu Faydaları arasında en önemli yeri mide ülseri, mide yanması gastrit ve bel – eklem – sırt ağrısı gibi rahatsızlıklar alıyor. Bu hastalıklar haricinde patates suyu zayıflamak isteyenlerin ve saç bakımı, cilt güzelliği amacıyla kullananların da tercihi oluyor.
Patates Suyu Faydaları ve Kullanım Alanı
➤ Patates suyu çok etkili bir anti-inflamatuvar dır. Eklem ağrılarının- bel ve sırt ağrısının tedavisinde etkilidir. Gut hastalığına iyi gelir. Patates suyu vücudun hemen hemen her noktasındaki dolaşımın düzenlenmesini kolaylaştırır. Özellikle sabah aç karnına tüketimi tavsiye edilir.






Mide yanması, gastrit, şişkinlik, hazımsızlık gibi rahatsızlıklara iyi gelir. Ayrıca uzmanlar reflü hastalığına karşı sabahları patates suyu içilmesini öneriyor.
➤ Vücuttaki zararlı toksinlerin atılmasını patates suyu kolaylaştırır. Patates suyu ayrıca safra ve karaciğer temizliğinde de etkilidir. İdrar yollarında taş oluşumu engeller.
➤ Saçların gürleşmesi, hızlı uzaması ve saç dökülmesinin durdurulması için de patates suyunun kullanım alanı vardır. Patates suyu saç kökünü besliyor.
Saç bakımında kullanılacaksa yumurta akı ve bal ile patates suyu maskesi hazırlanarak saça uygulanabilir, 1 saat bekledikten sonra saç durulanır. Bu yöntem saçlarınızı güçlendirecek dökülmeleri azaltacaktır.
Çiğ patates suyu buruk bir tada sahiptir. Bu nedenle havuç suyu veya bal tarzı aromalı şeylerle karıştırarak tüketilebilir.
Patates Suyu Kürü Nasıl Elde Edilir?
Çiğ patateslerin kabuklarını soyduktan sonra katı meyve sıkacağında suyunu çıkarılır.
Elde edilen patates suyu isteğe göre tatlandırmak amacıyla havuç veya kereviz suyu ile karıştırılarak yada bal ilave edilerek içilebilir.
Kaynak : https://organikgunler

Doğrama Turşu

Bugun Sizlere KÜTÜR KÜTÜR DOĞRAMA TURŞU TARİFİM VAR 💯👌
MUTLAKA DENEYİN EFSANE OLUYO 😍
İSTER KIŞA SAKLAYIN İSTERSENİZ BİR HAFTA SONRA AÇIP YEYIN😃
Doğrama Turşu
Malzemeler :
2 kilo kadar Kornişon Salatalık
1 kiloya yakın havuç
4-5 tane Kapya biberi
1 büyük baş Sarımsak
❤️1 kiloluk kavanoz için ölçü👇
1 çay bardağı üzüm sirkesi
1 yemek kaşığı İri Tuz
1 çay kaşığı şeker
2-3 tane limon tuzu
Şişe dolana kadar kaynar su
Hiç kullanılmamış yeni kapak





Hazırlanışı :
Öncelikle tüm sebzeleri güzelce yıkayip hazır edelim.
Derin bir tepsiye veya leğene baş kısımlarını kesmiş oldugumuz kornişon salatalığı orta kalınlıkta doğrayalım.
Havucun kabuklarını soyup dograyalım.
Kapya biberinıde çiğitlerıni çıkarıp küçük parcalar halinde dograyalım.
Üzerine ayıklanmış küçük lüçük dogranmiş sarımsagi ilave edelim.
Tüm sebzeleri güzelce harmanlayalım.



Daha önceden güzelce yıkanmış temiz 1 kiloluk cam şişelere bastırarak yerleştirelim.
Üzerine 1 çay bardağı sirkeyi, 1 yemek kaşığı İri tuzu, 1 çay kaşığı şekeri, 2-3 tane de limon tuzu atıp şişe tamamen dolana kadar ocakta kaynamış olan sıcak suyu üzerine ilave edelim.
Yeni bir kapakla kapatıp ters ceviriyoruz.
1 gün boyunca bu sekilde bekletiyoruz. 1 gunun sonunda düz cevirip direk Güneş görmeyen bir yerde muhafaza edebilirsiniz 👍
YAKLAŞIK BİR HAFTA SONRA tursunuz hazır Afiyet olsun .Tarifi için @hilalin_mutfagi_/ teşekkürler


Sıcak Suyla Kütür Kütür Salatalık Turşusu

Sıcak Suyla Kütür Kütür Salatalık Turşusu
Malzemeler
1 kiloluk Sişe için ölçü Veriyorum;
Kornişon Salatalık
1 yemek kaşığı kaya tuzu(iri tuz)
1 çay kaşığı toz seker
3-4 tane limon tuzu
1 çay bardağı Elma sirkesi üzüm sirkesi de olur
Üzeri Dolana kadar kaynamış sıcak su
4-5 dis sarimsak
Hazırlanışı
Öncelikle  salatalıkları iyice 4-5 kez yıkıyoruz.Bu aşamada çaydanlığa içme suyu koyup kaynamaya bırakıyoruz.
Sarimsaklari ayıklayıp ister tum isterseniz dograyıp da koyabilirsiniz
Salatalıklarin baş kısımlarını çok hafif bıçakla keselim daha sonra aralarına sarimsak ekleyerek  kavanozlara sıkı bir şekilde dolduruyoruz.





Üzerlerine 1 çay kaşığı şeker, 1 yemek kaşığı dolusu  kaya tuzu, 3-4 tane limon tuzu koyuyoruz sonra Her bir litrelik kavanoza 1 çay bardagi sirke ekliyoruz.Uzerlerine kaynamakta olan sıcak su ile tamamlayıp ağzını yeni bir kapakla kapatıp ters çeviriyoruz.Sıcak suyun etkisiyle kapaklar tutuyo
Ertesi gün düz bi şekilde direk güneş görmeyen bir ortamda muhafaza edebilirsiniz🤗 .
NOT :Sıcak su Turşunun Daha cabuk olmasını sağlıyor Ayrıca sıcak su ile yapılan Turşular kütür kütür oluyo Erime falan olmuyo merak etmeyin. Birde Sıcak suyun ve sirkesin asidi etkisiyle kapaklar tutuyo vakkumlanıyo oyuzden daha uzun süre Tursuları Muhafaa Edebiliyoruz



Tursuları Yaparken İthal Sarımsak Kullanmayın yerli Sarımsak Tercih edin. İthal sarımsaklar Çoğu zaman turşu da maviye Dönebiliyor.
Tursu için Üzüm sirkesi de kullanabilirsiniz elma sirkeside her ikiside olur Sadece sunu belirtmek isterim Elma sirkesi ile yapılan tursular daha berrak oluyo.
Suyunuz Kesinlikle Çeşme suyu olmasın yoksa tursu bulanık olur Hazır içme suyu kullanın.
Salatalıkları ve şişeyi Cok ıyı yıkamaya dikkat edin aksı takdirde yine tursunuz bulanık olur .Tarifi için @hilalin_mutfagi_/ teşekkürler

30 Ağustos 2019 Cuma

A101 5 Eylül 2019 Aktüel Ürünler Aşure Ayına Özel İndirimler























27 Ağustos 2019 Salı

Bim Aktüel Ürünler Kataloğu 6 Eylül 2019 Yepyeni Katalog














Column Left