Column Left

Bizi Takip Edin

15 Ağustos 2019 Perşembe

AYAK VE BACAKLARDA OLUŞAN ŞİŞLİKLERİ BAKIN NASIL GEÇİREBİLİRSİNİZ.. MEĞER ÇOK KOLAYMIŞ

AYAK VE BACAKLARDA OLUŞAN ŞİŞLİKLERİ BAKIN NASIL GEÇİREBİLİRSİNİZ.. MEĞER ÇOK KOLAYMIŞ
Eğer ayağınızda her hangi bir endenden dolayı şiş meydana gelmiş ve ayak şişi nasıl iner diyorsanız öncelikli yapmanız gereken şey doktorunuzdan randevu almak olmalıdır. ayak şişine neden olan onlarca hastalık ve sebep vardır. Doktorunuz öncelikle şişin altında yapan asıl sebepleri tesbite der ve tedavi belirler.Doktorunuzun belirlediği tedavi metoduyla birlikte yine bir sağlık uzmanının onayıyla aşadğıda paylaştığımız bitkisel tedavi yönetmlerini ve tavsiyeleri uygulamayı düşünebilirsiniz;
Egzersizler: Doktorun belirlediği tedavi ile birlikte onun onayını alarak basit egzersizler yaparak ayağın hareket kabiliyetinine eskisine dönmesi için çalışmalar yapılabilir. Egzersiz sorunun aynı zamanda kalıcı olmasını engelleyebilir.
Masaj: Ayak şişlerine karşı ılık su ile masaj bütün sağlık uzmanları tarafından önerilmektedir, lakin enfeksiyondan dolayı şişlik oluşmussa hijyen maksimum düzeyde sağlanmış olması gerekir.





Maydonoz: Etkili bir idrar söktürücü olan maydonoz, aynı zamanda çok etkili vitamin ve mineral deposudur. Maydonoz tüketimi ile birlikte enfeksiyon kaynaklı şişlerin iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz.
arahindiba: Rahatsız edici otlra olarak görülür genelde, özellikle beyaz tüyleri. Maydonoz gibi etkili bir idrar söktürücü olan karhandiba su toplamasını engelleyerek şişmenin azalmasını sağlayabilir. Karahandiba çayı şişin azalmasına yardımcı olabilir. Ginkgo Biloba: Ginko biloba çin tıbbı tarafından yaygın şekilde kullanılır. Ayak ve bacaklarda su toplamasından kaynaklanan şişkinliklere karşı etkili olduğu düşünülmektedir. Şişin altında dolaşım sorunu varsa Gingko Biloba dolaşım problemlerini ortadan kaldırarak şişin tedavisinde katkıda bulunur.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

O SORUNA ÇÖZÜM BULUNDU.. DİŞ ETİ KANAMALARINIZI BUNUNLA GEÇİREBİLİRSİNİZ.. İŞTE O YÖNTEM

O SORUNA ÇÖZÜM BULUNDU.. DİŞ ETİ KANAMALARINIZI BUNUNLA GEÇİREBİLİRSİNİZ.. İŞTE O YÖNTEM
1 ) Papatya (Matricaria recutita) E komisyonu, papatyanın dişeti iltihaplarının tedavi edilmesi amacı ile en az gargaralar veya ağız yıkama sıvıları kadar etki sağladığı kabul edilmiştir. Papatyanın içerisinde bulunan bir takım anti inf-lamatuar ve antiseptik bileşikler bulunur. Papatyayı sadece dişeti hastalıklarının tedavi edilmesi esnasında değil, aynı zamanda bu hastalıklardan korunmak için önlem amaçlı da kullanabilirsiniz. Yapılışı ise, 250 mi. kaynar suya 2-3 çay kaşığı papatya koyun ve yaklaşık 10 dakika bekleyin. Daha sonra süzerek yemeklerden sonra için veya gargara gibi ağzınızı çalkalamak için kullanın. Kullanım esnasında veya sonrasında herhangi bir alerjik reaksiyon hissetmeniz halinde bu kürü kullanmayı kesin. 2 ) Ekinezya (Echina-cea) Ekinezya, anti bakteriyel ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip olan bir bitkidir. Ağız çalkalama suyunun içerisine yaklaşık 10 veya 12 damla kadar ekinezya tentürü karıştırıp ağzınızı bu karışım ile çalkalamayı deneyin.
3 ) Çay (Camellia sinensis) Adaçayı gibi çay da kan durdurucu etkiye sahiptir. Bu fonksiyonu sayesinde, diş çürümeleri ve dişeti iltihaplarına sebebiyet veren bakterilerin ağız içerisine yerleşmesini önler. Aynı zamanda beş değişik anti bakleriyel bileşik içeren çayı, meyan kökü ile de tatlandırabilirsiniz. 4 ) Meyan kökü (Glycy-rrlüza glabra) Meyan kökü diş çürümelerine veya diş eti iltihaplanmalarına sebep olmayan doğal bir tatlandırıcıdır. Anti-gingivitis çaylarınıza şeker veya bal





koymak yerine meyan kökü koymanızı tavsiye ederiz. Meyan kökü, aynı zamanda magnezyum ve yapılan bazı araştırmalarda dişeti iltihaplarının ve plak oluşumunun kontrol ve denetim altına alınmasının yararlı olduğu ortaya çıkarmıştır. Meyan kökünün gün içerisinde 3 fincan çay gibi makul oranda kullanılması halinde herhangi bir zararı yoktur. Ancak uzun süreli veya çok miktarda kullanılması halinde, baş ağrısı, uyuşukluk, vücutta sodyum ve su tutulması, aşın potasyum kaybı ve yüksek tansiyona sebep olabilir.
5 ) Isırgan otu (Urtica dioica) Isırgan otunun yapraklarında bulunan magnezyuma ek olarak, Rusya’da gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda ısırgan otu çayının anti bakteriyel özellikler taşıdığı masaya konmuştur. İçerisinde ısırgan otu bulunan ağız çalkalama sıvıları ve diş macunların, dişlerde plak oluşumunu ciddi anlamda azalttığı da kabul edilir. Isırgan otuna bir miktar da ardıç eklenmesi halinde, etkisi daha da artar. Ağız ve diş sağlığınız için kullandınız ürünlerin içerisinde bu bitkilerin olmasına özen gösterin 6 ) Nane (Mentha piperita) Dişeti iltihaplarından korunmak amacı ile, bugün çok sayıda ürünün tatlandırılması sırasında yapay olarak kullanılan diş macununuzda bulunan naneye güvenebilirsiniz. Ancak gerçek nane dişeti çürümelerine sebebiyet veren bakteriler ile de savaşır. 250 mg kaynar suya 2 çay kaşığı kuru nane ilave ederek elde edeceğiniz çayı içebilir veya ağzınızı çalkalayabilirsiniz. Naneli sakız çiğnemek veya nane şekeri yemek yerine, taze nane yapraklarını çiğnemeniz çok daha etkili ve iyidir.
7 ) Su teresi (Nasturtium offidnale) Bugün Çin’de yaşayan insanlar, dişeti yaralarını tedavi etmek amacı ile su teresi çiğnemeyi tercih eder. Tadını beğenirseniz, dişeti iltihaplarınızı tedavi etmek için su teresi çiğneyebilirsiniz. 8 ) Teatree (Melaleuca) Teatree yağı güçlü bir antiseptik olarak kabul edilir ve birçok herbalistin, harici kullanımlar için ilk olarak tercih edilen dezenfektandır. Teatree yağını dişeti iltihapları ve ağız içinde meydana gelen yaraların tedavisi için kullanabilirsiniz. Ancak bunu kullanmanız esnasında yutmamaya dikkat etmelisiniz. Bir bardak suyun içerisine birkaç damla teatree yağı ilave ederek gargara şeklinde kullanın. Gingivitis ile yaptığınız savaşta son derece etki sağlayan bir silah olacaktır. Diğer uçucu yağlarda olduğu gibi, teatree yağı da kesinlikle ağız yolu ile kullanılmaması gerekir 9 ) Semizotu (Portulaca oleracea) Daha çok diş eti hastalıklarının tedavi edilmesi için magnezyum ve C vitamini açısından zengin olan yiyecekler tavsiye edilir. Kişniş, börülce, karahindiba, meyan kökü, marul, haşhaş tohumu, ıspanak, ısırgan otu yapraklan ve taze fasulye de magnezyum açısından zengin olarak kabul edilen sebzelerdir. Karahindiba, ısırgan otu yapraklan, semizotu ve ıspanak yapraklannı kanştınp buharda pişirin. Bunu yapmanız halinde, diş eti iltihaplarının çok büyük ölçüde önüne geçersiniz.
10 ) Adaçayı (Salvia offîcinalis Avrupa da insanlar, diş ve dişetlerini ada çayı yaprakları ile ovmayı tercih ederler. Adaçayının içerisinde bulunan bazı aro-matik antiseptik bileşikler, diş etlerinde meydana gelen kanamayı durdurmaya yardımcı olur. 250 ml kaynar suya 2 veya 3 çay kaşığı adaçayı yaprağı koyarak yapılacak anti-gingivitis çayının kullanımı onaylamanmış bir kürdür. Ancak her şeyde olduğu gibi, adaçayını da makul miktarlarda kullanmak gerekir. Çünkü içerisinde bulunan thu-jone isimli madde, yüksek dozda alınır ise, spazmların meydana gelmesine sebebiyet verebilir.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

DÜMDÜZ BİR KARIN İÇİN BU KARIŞIMI İÇİN... EĞER EGZERSİZDEN SONRA İÇERSENİZ.

DÜMDÜZ BİR KARIN İÇİN BU KARIŞIMI İÇİN... EĞER EGZERSİZDEN SONRA İÇERSENİZ.....
Pasif bir yaşam, hareketsizlik, sağlıklı fast food besinler, hamur işlerine olan yoğun ilgi yüzünden çok ciddi derecede kilo alınmaya başlandı. Kilo almak kolay ancak vermek o kadar kolay olmuyor maalesef. Çeşitli nedenlerle aldığınız kiloları vermek için bir çok aşamadan geçmelisiniz. Bu aşamalar öncelikle detoksla başlamaktadır. Vücudunuzda biriken toksinlerden arınmanız gerekmektedir. Bununla birlikte metabolizmayı düzenleyip, hızlı çalışmasını sağlamalısınız





Dümdüz bir karın için ihtiyacınız olan karışım tarifi Bu içecek ile göbek bölgenizdeki yağlardan kurtulacaksınız. Bununla birlikte sindirim sistemini de düzenlemiş olacaksınız.



Malzemeler 2 litre içme suyu Demlenmiş 1 fincan yeşil çay 1 adet salatalık 1 çay kaşığı taze zencefil 1 adet limon 1 adet elma 6 sap taze nane 1 adet çubuk tarçın ..Kaynak : www.ajansgunleri.com

Ayva’nın Kabuğu da Şifa! Suya Koyup Beklerseniz..Bakın Ne Oluyor

AYVA KABUĞUNU 10 DAKİKA SUDA BEKLETİN VE...
Ayva, protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi minerallerden zengin, tohumları ise yağ ve protein içeriyor. Ayva'nın faydalarını uzmanlar şöyle sıraladı:
FELÇ: Ayva, güçlü antioksidanlardan polifenolik bileşikler içerir.Bu bileşikler serbest radikallerle savaşıp, yaşlanma sürecini yavaşlatırlar. Aynı zamanda kardiyovasküler hastalıklara ve felç riskine karşı koruma sağlar.





HEPATİT: Yapılan bir Japon çalışmasında ayva kabuğundaki anti-viral maddelerin Hepatit A, B ve C'ye neden olan organizmaların büyümesini engellediği sanılmıştır.
KANSER: Ayvanın etli kısmını oluşturan astrenjan (sindirim kanalı yoluyla meydana gelen



zehirlenmelerde mukozayı büzüştürmek amacıyla kullanılan maddeler) bileşikler tanenler olarak bilinir. Bu tanenler kalın bağırsakta kansere neden olan kimyasalları bağlarlar, kanserlere ve bağırsak hastalığına karşı korurlar.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

GÖZALTI MORLUKLARI BİR GECEDE GEÇECEK.. BAKIN NASIL? EĞER GÖZALTINIZA.....

GÖZALTI MORLUKLARI BİR GECEDE GEÇECEK.. BAKIN NASIL? EĞER GÖZALTINIZA.....
Sabah uyanıp aynaya baktığınızda ve gözlerinizin altında morluklar olduğunda siz de mi çileden çıkıyorsunuz? Hele de o morluklar dinlendirici bir geceden sonra hala oradaysa… Gözaltı torbalarının tek nedeni uykusuzluk değildir. Genelde aşırı yorgunluk, solunum problemleri, aşırı kafein tüketimi veya stres gibi sorunlar da gözaltı morluklarına neden olur. Ama endişelenmeyin! Bu yazımızda size onları, evde yapabileceğiniz birkaç basit tedavi ile nasıl yok edebileceğinizi anlatacağız.
Gözlerinizin üstüne nemli bir havlu yerleştirin Her akşam yatmadan önce, nemli bir havluyu buzdolabına yerleştirin. Ertesi sabah uyandığınızda, havluyu alnınızın ve gözlerinizin üzerine yerleştirin. Eğer isterseniz aynı şekilde kullanabileceğiniz bir jel göz maskesi de alabilirsiniz. Bu uygulama ile kızarıklıkları azaltabilirsiniz. Havluyu veya maskeyi 5 dakika gözlerinizin üzerinde bekletin. Gözaltı torbalarının üzerine çay poşeti koyun Poşet çay yaptığınızda, çay poşetlerini buzdolabında saklamaya çalışın. Poşetler soğuduktan sonra, yeterince vaktiniz olduğunda,





gözlerinizin üzerine yerleştirin ve 20 dakika bekletin. Bu süre boyunca en iyi sonucu elde edebilmeniz için uzanmanızı öneriyoruz. 20 dakika geçtikten sonra, gözlerinizi iyice durulayın, çünkü çay cildinizde leke bırakabilir. Çay torbalarının etkisine gelirsek, iltihabı azaltmanın yanı sıra, gözaltı morluklarını da azaltacaklar.
20 dakikalık çay poşeti tedavisini uyguladıktan sonra, gözlerinizin üzerine 10 dakikalığına birer salatalık dilimi koyabilirsiniz. Salatalık çok su içerdiği için cildinizin nemlendirilmesine yardımcı olup, onu yumuşatacaktır.
Gözlerinize Aloe Vera masajı yapın Aloe Vera bitkisinden bir yaprak alın ve ikiye bölün. İçindeki jeli veya “kristalleri” çıkartıp, bununla gözaltı torbalarınıza masaj yapın. Bu bitkinin pek çok yararlı özelliği arasında cildi nemlendirmek ve tonunu dengelemek de var. Hindistancevizi yağı masajı yapın
Eğer bir yemek kaşığı hindistancevizi yağını bir yemek kaşığı badem yağı ile karıştırır ve gözaltlarınıza masaj yapıp, 20 dakika cildinizde bekletirseniz, gözaltı torbalarınızın hızla yok olduğunu görebilirsiniz. 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile iyice durulayın. Bu çok etkili bir tedavidir. Peki ya hala geçmedilerse…? Eğer tüm bu yaptıklarınıza rağmen hala gözlerinizin altında torbalar ve morluklar varsa, bu bedeninizin daha çok dinlenmeye ihtiyacı olduğu anlamına geliyordur. Bu nedenle size gözlerinizi, onları çevreleyen bu korkunç koyu renkli halkalardan kurtarabileceğiniz birkaç öneri daha vereceğiz.
İlk yapmanız gereken şey, günde en az 7 – 8 saat uyumak. Bu gözaltı torbalarından kurtulmak için en iyi yöntemlerden birisidir. Ayrıca, özellikle göz bölgesi için üretilmiş günlük nemlendirici bir krem de kullanmayı deneyebilirsiniz. Bu kremler, göz bölgesindeki cildin çok güzel görünmesini sağlıyorlar. Alkol tüketmemeye, sigara içmemeye, çok fazla kafein almamaya veya yağ oranı yüksek şeyler yememeye çalışın. Bol meyve, sebze ve egzersiz içeren sağlıklı bir beslenme düzenine uyabilmek için elinizden geleni yapın. Günde en az iki litre su için. Bu sırf gözaltı torbalarından kurtulmanıza yardımcı olmakla kalmaz, tüm bedeniniz için yararlı olur.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

SOĞUKTA KURUYAN VE ÇATLAYAN ELLERE KESİN ÇÖZÜM...

SOĞUKTA KURUYAN VE ÇATLAYAN ELLERE KESİN ÇÖZÜM...
Kışın soğuğundan yazın sıcağın etkilenen eller, bu hava değişimlerinin etkisiyle kurur ve çatlar. Neme çok ihtiyaç duyan elleriniz için el çatlaklarına evde çözüm üretebilir, doğal el çatlağı bitkisel kremleri ile yumuşacık ellere kavuşabilirsiniz. Elleriniz bakımını sağlamak için pahalı kozmetik ürünleri kullanmanıza gerek yok. Evde kendi kendinize bitkisel olarak hazırlayacağınız kremler ile yumuşak ve bakımlı ellere sahip olabilirsiniz. Sıcak ve soğuktan etkilenen eller havayla ya da sıcak su ile yıpranabilir. Buna güneş, deniz, toprak ve kullanılan temizlik ürünleri gibi kimyasal maddeler eklenince; eller hem çabuk kırışır hem de el çatlaması ve kanaması nedeniyle sertleşir. Bu nedenle ellerinize ne kadar bakarsanız bakın özellikle kimyasal malzemelerle uğraştığınız işlerde eldiven kullanmalısınız.
El Çatlamasının Nedenleri Nelerdir? El çatlakları gelende dış etkenlerden kaynaklansa da dikkat edilmesi gereken bir sorundur. Ellerde oluşan çatlaklar tedavi edilmez ise egzamaya dönüşebilir.





Başka hastalıklarında habercisi olan el çatlaklarına karşı önlem almanıza rağmen oluşan çatlaklar geçmiyorsa bir doktora görünmenizde fayda olabilir. Hamilelikte el çatlaması da sık görülen bir durumdur. Hamilelikte el çatlamasının nedenleri genelde vücudun susuz kalması ve bu nedenle cildin nem ihtiyacını karşılayamamasıdır. Soğuktan ellerin çatlaması ise genelde kuru ciltli kişilerde özellikle de hanımlarda kışın görülen bir durumdur. Soğuktan ellerin çatlamasına engel olmak için eldiven kullanılması işe yarayabilir.
oğal El Çatlağı Bitkisel Kremleri El çatlakları nasıl geçer diye düşündüğünüzde aklınıza ilk başta kozmetik ürünler ve kremler gelse de bitkisel kremler en sağlıklı olan çözüm yoludur. Ellerinize özen göstermek için bir kaç detaya dikkat ettiğiniz takdirde çatlakların oluşumunu engellenebilir.
Eller için iyi gelen en bilindik çözüm salatalık kürüdür. Salatalık suyu ile her gece yatmadan önce ellerinizi ovabilirsiniz. 10 dakika ovduktan sonra sabunlar yıkayabilirsiniz. Ayrıca diğer bir çözüm ise karakavak ve akhuş tomurcukları karışımıdır. Karakavak ve akhuş tomurcuklarını iki saat kadar bir cezvede çay gibi demleyin. Karışım soğuduktan sonra bal mumu ve biraz badem yağı ilave ederek krem formuna gelene kadar karıştırın. Etkisini hemen gösteren bu karışımın her hangi bir vakti yok. İstediğiniz zaman el kremi olarak kullanabilirsiniz.





El çatlaklarına bitkisel çözüm olarak ekleyebileceğimiz diğer doğal çözümler ise şunlardır; • Sütün içine bir miktar papatya ekleyip kaynatın. Süzgeçten geçirdiğiniz karışıma zeytin yağı ve akhuş ağacı tohumu ekleyerek karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı ellerinize masaj yaparak uygulayın. • El çatlakları için geçerli bir diğer çözüm ise doğal tereyağ kremidir. Ellerinize sürdüğünüz tereyağ ile çatlakları anında yok edebilirsiniz. • Bir cezve içinde 1 tatlı kaşığı balı eriterek içerisine 2 çorba kaşığı kadar susam yağı ekleyin. Ardından 1 çorba kaşığı badem yağı ve yine 1 çorba kaşığı gliserin ilave edin. Krem kıvamına getirdiğiniz karışımı bir kavanoz içerisinde muhafaza edebilirsiniz. Elde ettiğiniz kremi gece uyumadan önce ellerinize masaj yaparak uygulayın ve pamuklu bir eldiven giyin. Sabah kalktığınızda ellerinizin yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

KARBONATI BAŞ PARMAĞINA DÖKTÜ ! 5 DAKİKA SONRA OLANLARA İNANAMADI !

KARBONATI BAŞ PARMAĞINA DÖKTÜ ! 5 DAKİKA SONRA OLANLARA İNANAMADI !
Siğiller için selobant Selobantlar çok pratikler ve her işi görüyorlar. Hatta siğilleri bile geçiriyorlar. Slobant, siğilleri önce gerdirir sonra da yok olmalarına yardımcı olur. Eğer siğiliniz 6 günlük veya daha uzun süredir varsa, siğillerin üzerindeki ölü deriyi çıkarana dek selobantı yapıştırıp çekin. Kolay ve pratik.
 Boğaz ağrısı için elma sirkesi Boğazınız ağrıdığında hala pahalı ilaçlar mı alıyorsunuz? Artık onlara gerek yok. Çözümü gayet basit. Yarım su bardağı su ile elma sirkesini karıştırın. Bir saat içinde birkaç kez gargara yapın. Boğazınızdaki bakteriler yok olacaktır. İşte bu kadar basit!
Yaralar için bal İçerisindeki laktik asit sayesinde balın iyileştirici etkisinin olduğunu kanıtlanmıştır. Bal yemek yaraların iyileşme sürecini hızlandırır. Çam balı bakterilere karşı daha etkili olduğundan önceliğiniz çam balı olmalıdır.





Uyku sersemliği için nane koklayın Yorgunsunuz ve kendinize gelemediniz. Hemen birkaç bardak kahve içmeyin. Çözümü gayet basit. Tek yapmanız gereken dalından koparılmış bir naneyi koklamak. Aromaterapi tedavisinde insanları uyandırmak için kullanılan bu yöntem ile güne aşırı zinde başlayabilirsiniz. Üstelik tamamen doğal!
Sivrisinek/Arı sokmaları için kabartma tozu Acı veren arı sokmaları ve sivrisinek ısırıkları pikniğinizi mahvedebilir. Bir dahaki sefere pikniğe giderken bir sürü ilaç götürmek yerine yanınıza su ile karıştırılmış kabartma tozunu götürün. Daha sonra bu karışıma peçete bandırarak arının soktuğu veya sivrisineğin ısırdığı yere uygulayın. Hemen iyileşeceksiniz. Ayrıca kabartma tozu yerine karbonat da kullanabilirsiniz.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

KAŞINTISI OLANLAR DİKKAT ! BU YÖNTEM ÇABUCAK GEÇİRİYOR !!! BANYODAYKEN ÇORABINIZIN İÇİNE.

KAŞINTISI OLANLAR DİKKAT ! BU YÖNTEM ÇABUCAK GEÇİRİYOR !!! BANYODAYKEN ÇORABINIZIN İÇİNE.......
Deride kaşıntı pek çok farklı nedenden dolayı meydana gelmektedir. Kaşıntıya neden olan durumlar arasında en çok görülenleri böcek ısırıkları, sivrisinek sokması, cildin aşırı kuruması, ısırgan otu gibi bitkilerle temas, çamaşır deterjanı ve çamaşır suyu gibi kimyasal maddelere karşı gösterilen alerjik reaksiyonlar gösterilebilir. Bazı durumlarda kaşıntı olan bölge vücuda herhangi bir zarar vermese de kaşıntı hissi oldukça rahatsız edici olabilmektedir. Böyle durumlarda kullanmak üzere kaşıntı için doğal tedavi yöntemleri ile ilgili bilgileri yazını devamında bulabilirsiniz.
Kaşıntıya İyi Gelen Doğal Yöntemler Kaşıntının sebebinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorsanız teşhis için bir doktora görünmelisiniz. Çünkü kaşıntı ciddi bir deri hastalığının ya da vücudun bazı organlarının düzgün olarak çalışmadığının habercisi olabilir. Bir uzmanın koyacağı doğru teşhis ve kullanacağınız doğru ilaçlarla kaşıntıdan kurtulabilirsiniz. Bunun dışında kalan, sivrisinek sokması gibi sebebini bildiğiniz kaşıntılar için aşağıdaki doğal yöntemleri kullanabilirsiniz.





Kaşıntıyı Uzun Dönemli Gidermek Kaşıntıyı gidermek için kullanılan doğal yöntemleri iki ana kategoride toplayabiliriz. Bunlardan birincisi uzun dönemli giderme kaşıntı üzerinde daha yavaş etkili olmakla birlikte daha uzun süre kaşıntı hissinden kurtulmanızı sağlar. İkincisi olan kaşıntıya hızlı çözüm ise sivrisinek sokması ve böcek ısırması gibi kısa sürede çok fazla kaşının yaralarda etkilidir. Kaşıntıyı uzun süreli gidermek için ihtiyaç duyacağınız malzemeler; yulaf ezmesi, temiz, pamuklu bir çorap, büyük bir tencere ve süzgeçtir. Önce yulaf ezmesini bir kaba koyarak kısık ateşte iyice ısıtın. Bunun için birkaç kap yulaf ezmesi ve aynı oranda su yeterli olacaktır. Yulaf ezmesinin çok koyu kıvamda olmamasına dikkat edin. Biraz sulu kalmalı ve koyu çorba kıvamında olmalı. Küvetli bir banyonuz varsa küveti ılık ya da soğuk suyla doldurun. Küvetiniz yoksa büyük bir leğen kullanabilirsiniz.
Bir miktar sulu olan yulafı küvet ya da leğen üzerinde süzgece boşaltın ve yulaf suyunun doldurduğunuz suya karışmasını sağlayın. Eğer yeterince yulaf suyu çıkmadıysa süzgecin içinde birkaç kaşık yulafı direk suya karıştırabilirsiniz. Kalan yulafı temiz çorabın içine boşaltın ve açık kısmını düğümleyin. Küvete oturun ya da leğen kullandıysanız kaşıntı olan bölgenizi yulaflı suya batırın. İçine yulaf ezmesini döktüğünüz çorabı banyo süngeri gibi vücudunuzda gezdirin. Bu işlemi 20-30 dakika boyunca tekrarlayın.
Yulaf ezmesi kaşıntıyı hafifletecek ve toksinlerin atılmasına yardımcı olarak cildinizin rahatlamasını sağlayacaktır. Yulaf ezmesi pek çok cilt hastalığının tedavisinde kullanılan etkili bir doğal üründür. Banyodayken çorabı teninize çok bastırmamaya özen gösterin. Daha sonra ılık ya da soğuk suyla durulanarak banyodan çıkabilirsiniz. Cildinizde kaşıntı varsa çok sıcak su kaşıntıyı artırabileceği için kullanılmamalıdır.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

BAKIN NELERE İYİ GELİYORMUŞ GÖZALTINIZDAN DİZLERİNİZE KADAR HERŞEYE ÇÖZÜMÜ VAR

BAKIN NELERE İYİ GELİYORMUŞ GÖZALTINIZDAN DİZLERİNİZE KADAR HERŞEYE ÇÖZÜMÜ VAR
Aloe Vera günümüzde çeşitli ev yapımı ilaçların hazırlanmasında kullanılan çok önemli bir maddedir, hem ağızdan, hem de cilde sürerek kullanılabilir. Aşağıda sizlere aloe verayı nasıl kullanabileceğinizi anlatacağız. 1. Cildi tedavi eder Bu doğal maddenin en özel kullanım alanlarından birisi cilt bakımıdır. Yara etrafındaki kan dolaşımını arttırdığı ve iyileşme süreçlerini belirgin olarak hızlandırdığı için yanık ve yaralarda kullanılır.
Bunun yanısıra, cildi UV ışınlarından korumada büyük rol oynar. Kendinizi korumak için güneşe çıkmadan birkaç dakika önce aloe vera kremi uygulayın. 2. Kabızlığı giderir
Eğer bağırsak rahatsızlığından muzdaripseniz, mide yanmasını ve hazımsızlığı önleyecek bir tarifimiz var: bal, portakal suyu, bir çorba kaşığı aloe vera ve bir bardak suyu karıştırın. En iyi sonucu almak için her gün kahvaltıdan önce için. 5. Akne oluşumunu önler İçerdiği iltihap sökücü özellikleri sayesinde aloe vera akneye karşı olağanüstü bir ilaçtır. Aloe vera içeren bir sabun, krem ve losyonu





sabah akşam kullanın. Bu sadece sivilcelere iyi gelmekle kalmaz, yüzünüzde biriken yağ miktarını da kontrol eder. Aynı şekilde sivilceleriniz üzerine süreceğiniz aloe vera jeli şişliği azaltacaktır. Akneli bölgelere cildi yumuşatmak ve yenilemek için de aloe vera jeli uygulayabilirsiniz. 6. Selüliti azaltır
Saçınızı aloe vera ile yıkamak derideki kepeği uzaklaştırır, yani tek yapmanız gereken, kepeği tamamen uzaklaştırmak için saçınızı taramaktır. Birkaç uygulama sonrası farkı göreceksiniz. 9. Mükemmel bir rahatlatıcıdır Aloe Vera kafa kaslarını gevşeten anestetik özelliklere sahiptir. Saçınızı her yıkadığınızda kafa derinize iyice masaj yapın. Stresinizi alacaktır. 10. Zayıflamada etkilidir
Bu bitkinin temizleyici özellikleri sayesinde aloe vera zayıflamada harika etkiler gösterir. Limon ile karıştırırsanız detoks edici özelliklerinin yanında arındırıcı özelliklerini de elde edeceksiniz. Bu nedenle aşağııdaki malzemelerle bir meyve suyu hazırlamanızı tavsiye ederiz: 1 orta boy aloe yaprağı, dikenleri alınıp parçalara ayrılmış şekilde 1 çorba kaşığı bal 1 limonun suyu Tüm malzemeyi karıştırıp süzün. Sabah kalkar kalkmaz için. böylece kahvaltıya başlayana dek sindirmiş olursunuz. Daha etkili sonuçlar için sağlıklı beslenin ve haftada en az 3 kez spor yapın.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

EN HIZLI ŞEKİLDE KARIN YAĞLARINI ERİTMEK ÇOK KOLAYMIŞ !

EN HIZLI ŞEKİLDE KARIN YAĞLARINI ERİTMEK ÇOK KOLAYMIŞ !
Göbek eritme hareketleriyle dümdüz bir karna sahip olacaksınız. Karnınızdaki o yağlı bölgeden



kurtulmanın zamanı gelmedi mi? Kolayca uygulayabileceğiniz bu göbek eritme hareketleriyle en hızlı şekilde hayalinizdeki dümdüz karna sahip olacaksınız. İşte hızlı yoldan göbek eritmek için 3 farklı egzersiz hareketi...



Timsah yürüyüşü pozisyonu Niçin işe yarıyor? Bu göbek eritme hareketi, tüm vücudunuzu dengede tutar ve hareketi uyguladığınız anda vücudunuz ekstra kalori yakmanıza yardımcı olur. Cardio, denge ve güç hareketlerinin bir kombinasyonu olan bu hareket, göbeğinizi hızla eritmenize destek olacak. Nasıl yapılır? Bu hareketi yapmadan önce ilk olarak 10-20 metre arasında düz ve boş bir zemin hazırlayın. Hareketi uygularken ayağınıza veya vücudunuzun herhangi bir bölgesine takılacak, size zarar verebilecek her eşyayı ortadan kadırın.



Şınav çekme pozisyonu alın. Şınav pozisyonundayken ellerinizin üzerinde 10-20 metre boyunca yürümeye başlayın ve ayaklarınızı hareket ettirmeden sürüyün (ayaklarınızı daha kolay sürüyebilmek için ayağınızın altına havlu ya da plastik tabak koyabilirsiniz). 60-90 saniye arasında küçük bir mola verin ve aynı pozisyonu bu kez geldiğiniz noktaya doğru tekrarlayın. 1. seti tamamladığınız da hareketi bir kez daha yapın.



Walkout push-up (şınav pozisyonunda ellerin üzerinde ilerleme) Niçin işe yarıyor? Kollar ve bacaklar gibi vücudun tüm bölgelerini aynı anda çalıştıran bu egzersiz hareketi, esnekliğinize katkıda bulunurken aynı zamanda karın bölgenizi de çalıştıracak. Nasıl yapılır? Klasik şınav pozisyonu alın ve ellerinizi omuz hizanızdan 1-2 santim önde tutun. Bacaklarınızı yerden hareket ettirmeden ellerinizin üzerinde gücünüzün ve esnekliğinizin yettiği kadar ilerleyin.
Ardından ellerinizle geri geri gelin. Bu hareketi 10-12 kez tekrarlayın. Hareketi biraz zorlaştırmak isterseniz, tek bacağınızı havaya kaldırarak ellerinizn üzerinde ileri ve geri yürüyebilirsiniz.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

PET ŞİŞEDEKİ TURŞULARI KULLANMAYIN.. DUYUNCA BİR DAHA ASLA YAPMAYACAKSINIZ

PET ŞİŞEDEKİ TURŞULARI KULLANMAYIN.. DUYUNCA BİR DAHA ASLA YAPMAYACAKSINIZ
Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral açıkladı. Pet şişelere kurulmuş turşularınızı kullanmadan atın! Oğuz Özyaral “Pet şişeler tek kullanımlık ürünlerdir, geri kullanıma uygun değildir. İçerisindeki su tüketildikten sonra hiçbir şekilde gıda amaçlı saklama kabı olarak kullanılmamalı, geri dönüşüme gönderilmelidir. Eğer bu kapların içine turşu kurduysanız, bunları tüketmeden hemen atın” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Oğuz Özyaral, pet şişelere kurulmuş turşular konusunda vatandaşları uyardı. Asit ve tuz karışımının pet şişenin içindeki kimyasalı turşuya karıştırdığını vurgulayan Özyaral, "Lezzetli görünen turşu, kimyasal ve kanserojen deposuna döner. Kışın sofralarımızın önemli bir yiyeceği olan turşuları ister kendiniz yapın, ister çarşıdan ya da köy pazarlarından alın, dikkat edilmesi gereken iki önemli unsur vardır. İlki nasıl bir kabın içinde olduğu ve hangi malzemeden yapıldığı, ikincisi ise kullanılan malzemenin tazeliğidir. Turşuların içinde bulunduğu kaplar asla daha önce kullanılmış pet şişeler olmamalıdır. Bu iki ayrı sağlık sorununa yol açar. Birincisi hijyenik açıdan tamamen sağlıksızdır. Daha önce kimin, ne şekilde kullandığını bilmediğiniz, birilerinin ağzını değdirdiği bir





şişenin kullanılması söz konusudur. Ayrıca bu şişelerin nereden toplandığı, nasıl mikropsuzlaştırılıp dezentefekte edildiği bilinmemektedir. Bu durum karşısında hijyen standardı düşük bu kaplar hastalıklara kapı açabilir. Gelelim diğer büyük soruna: İçerisinde limon, sirke, tuz, sarımsak vb ürünler ihtiva eden karışım, pet şişenin kendi içeriğini en kısa zamanda çözündürerek turşuya karıştıracaktır. Bilindiği üzere pet şişelerin içerisindeki Bis-fenolA (BFA) maddesi gelişim çağındaki gençlerde jinekomasti (özellikle erkek çocuklarında göğüslerin büyümesi) , mestural bozuklar ve hormonal dengesizliklerin tetikleyicisi olabilmektedir. Sağlıklı bir yaşam için turşularınızı pet şişelere koymayın, sokak satıcılarından pet şişe içerisindeki ürünleri almayın” dedi.
Turşunun cam kaplarda ve taze malzemelerle yapılması gerektiğini söyleyen Özyaral, "Eğer turşu yapacağımız sebze küflü ya da çürük olursa zamanla içerisindeki mikroorganizmalar ortama toksin salgılar. Biz bunlara mikotoksin deriz. Böyle bir ürünün tüketilmesi başta kusma, zehirlenme gibi belirtiler gösterebildiği gibi sindirim sisteminde kanser tetikleyicisine de dönüşebilir. Gerek sebzelerin küflü ve çürük olması, gerekse de pet şişelerin içine kurulması ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Turşu kış mevsiminde, içinde barındığı bağışıklık sistemini destekleyen bakteriler açısından sağlıklıdır. Turşunuzu, taze sebzelerle, az tuzlu olarak, cam kaplarda hazırlayın” diye konuştu.
Doç. Dr. Oğuz Özyaral pet şişelerin doğru kullanım alanlarını da söyle sıraladı: “Pet şişleri çöpe atmak yerine yepyeni bir takım ürünler yapmak mümkün. Soğanlı bitkileri yetiştirmek ve filizlendirmek, süs biberi yetiştirmek için saksı niyetine kullanabileceğiniz gibi, içerisine su koyup ters çevirip saksınıza sapladığınızda çiçeğinizin sürekli su emebilmesine yardımcı olabilirsiniz. İçine biraz su koyup kaloriferlerin üzerlerine yerleştirerek odayı nemlendirmek için kullanabilirsiniz. Çeşitli malzemelerle kaplayıp boyayıp kalemlik, peçetelik, tığlık, çiçeklik, bileklik, mini abajur, vazo, dekupajla saksı, sepet gibi ürünler yapmak ve böylelikle değerlendirmek de mümkün olabilir. Eğer bunlara ayıracak vaktiniz yoksa yapmamız gereken tek şey, pet şişeleri ayrıştırıp doğrudan geri dönüşümlerini sağlamaktır.”
Kaynak : www.ajansgunleri.com

SELÜLİTE SON VERMENİN 5 BASİT YOLU ! MEĞER BUNU YAPARSAK... ŞOK OLACAKSINIZ

SELÜLİTE SON VERMENİN 5 BASİT YOLU ! MEĞER BUNU YAPARSAK... ŞOK OLACAKSINIZ
Kadınlar dikkat ! Selülit kabus olmaktan çıkıyor. İşte 5 yöntem... Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette. Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim. Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler… Baldırların arkası görünmüyor sanmayın! Tıp dilinde





'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam. Tedavide krem ve masaj Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor. Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın. Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var: Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor. Selülite dur demek için Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

Yıllarca Ağrı Çektiniz Ama Aklınıza Gelmedi... Dereotunun Öyle Bir Faydası Var ki...

Yıllarca Ağrı Çektiniz Ama Aklınıza Gelmedi... Dereotunun Öyle Bir Faydası Var ki...
Hem tohumları hem de yaprakları kullanılabilen dereotu tıbbi yönden vücuda faydalı bazı bileşikleri bünyesinde barındırır. İlaç niyetine kullanılır.
Dereotunun Sağlığımıza Katkıları ve Faydaları:* Safra ve sindirim suyu salgılanmasını sağlar.
Mide ve bağırsak gazlarını önler.* Ağrı ve krampları giderir.
İdrar söktürür. Vücuttaki toksinlerin dışarı atılmasını sağlar.* İştah açar.





Anne sütünü çoğaltır.* Kansere karşı korur
Kıyılmış yapraklarından, tohumlarından yapılan çay sinirlere iyi gelir. Yatıştırıcı özelliği vardır. Uykusuzluğa iyi gelir. Uyku sorunu olanlar için faydalıdır.
Kaynak : www.ajansgunleri.com

Column Left