Column Left

Bizi Takip Edin

10 Temmuz 2019 Çarşamba

Sabah 1 Kadeh Limonlu Su İçmenin Mucizevi Tesiri

Sabah 1 Kadeh Limonlu Su İçmenin Mucizevi Tesiri
Her gün 1 kadeh limonlu ılık su içerek zayıflamak ister misiniz? Ayrıca cılızlarken limonun ve suyun onlarca veriminden faydalanmaya ne dersiniz… Limon yağ yakıcı özelliği nedeniyle bir çok zayıflama perhizlerinde sık seçim edilen bir yiyecektir. Peki yalnızca zayıflamaya mı verimi var? Tabi ki hayır
işte limonlu su içmenin yararları: + Bedende ki yağ oranını düşürerek tansiyonu dengelemeye fayda. + Sabah aç karnına içildiğinde bedenin gece süresince kaybettiği mineral ve vitaminleri tekerrür bedene geri kazandırır. + Limonlu su sayesinde güne zinde ve daha devingen başlanır





Hazmı basitleştirir, kabızlığı giderir. + Cildi hoşlaştırır, tırnakları kuvvetlendirir. + Günlük C vitamini lüzumunuzu karşılamaya fayda.
 Sabahları kahvaltıdan evvel aç karnına içilen 1 kadeh limonlu su mide de 80 dakika kalmaktadır. 80 dakika midede kalan limonlu tok yakalama özelliği gösterir ve iştahı kapatır.



Limonlu suyun idrar söktürücü özelliği olduğundan bedende oluşan fazla ödemin atılmasına ve kilo kaybına neden olur. Uzmanlar özellikle limonlu suyun sıcak veya ılık olarak harcanmasını öneri ediyorlar. Soğuk su iştah açma özelliği gösterir, sıcak suyun ise tok yakalama özelliği vardır. Sıcak veya ılık harcarsanız bu sayede zayıflamanız daha basit olacaktır.



Her sabah 1 kadeh ılık suyun içine çeyrek limonun suyunu damlatarak için. Tesirini çok kısa müddette göreceksiniz… Sabahları limonlu ılık su içerek zayıflayanların yorumları ve düşüncelerini bekliyoruz. Kesinlikle bizlerle neticelerini paylaşınız.
Kaynak : www.hashaberler.xyz/

B12 Vitamini Bolca Kapsayan Yiyecekler

B12 Vitamini Bolca Kapsayan Yiyecekler
Son zamanlarda yorgun, iştahsız, unutkan seziyorsanız B12 vitamin beceriksizliğiniz olabilir. İşte sizin için B12 vitamini içeren en iyi besinleri paylaştık.
İstiridye yarım kabukta çiğ harcanabilir veya pişirilebilir. B12 dışında istiridye; iyi bir çinko, bakır, fosfor ve demir kaynağıdır.
Kuzu eti ve tavuk eti iyi bir B12 vitamini kaynağıdır. Saç sağlığını korumak için zorunlu olan proteinleri bol miktarda içerirler.





Yüksek kolesterollü gıda olmasına rağmen, peynir iyi bir kalsiyum , protein ve B12 vitamini kaynağıdır. B12 miktarı tamamen peynir çeşidine bağlıdır.
Süt ve süt mahsulleri, vejetaryenler için en kolay elde edilebilir B12 vitamin kaynağıdır.
Somon B12 Vitamini açısından zengin bir öteki harika yiyecektir. Yarım fileto somonda 9 gram B12 vitamini vardır
Yengeçler ve ıstakozlar çoğunlukla pişmiş veya buharda pişirilmiş olarak servis edilir. Her iki yiyecekte 10 gram B12 vitamini bulunur.
Tavuk yumurtasının çiğ sarısı, 100 gram B12 vitamini içerir ve bu açıdan çok zengin bir besin kaynağıdır.
Yemeye hazır hububatlar, fincan başına 6 gram B12 vitamini içerir. Kepekli hububatlar seçim edin ve ilave şeker içerenleri satın almayın.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/b12-vitamini-bolca-kapsayan-yiyecekler-p9-g13219.html

Gluten Hassasiyetinin 7 Belirtisi ve Tedavisi

Gluten Hassasiyetinin 7 Belirtisi ve Tedavisi
Glüten hassasiyeti genellikle sessiz bir katil gibi görülür, çünkü çoğunlukla bu rahatsızlığa sahip insanlar daha ne olduğunu bile bilmeden vücutlarında kronik hasara yol açabilir. Belki de bu hastalığın en kötü kısmı, insanların glütene karşı hassasiyetleri olduğunun farkında bile olmamalarıdır. İşte glüten hassasiyetinin farkına varmanız ve kendinizi güvene almanız için bu rahatsızlığın dokuz belirtisi:
Çölyak hastalığı, ya da gluten hassasiyeti, vücudun buğday, çavdar ve tahıllarda bulunan gluten proteinleriyle başa çıkamamasıdır. Vücudunuz besinleri olması gerektiği gibi sindirmediği için ince bağırsakta iltihaplanmaya yol açabilir.
Son yıllarda gluten hassasiyetinin artmasıyla, glutensiz yiyecekler yemenin yalnızca bir trendden



oluşup oluşmadığını sorgulayanlar da vardır. Gluten hassasiyeti gerçekten de oldukça ciddi bir mesele olmasının yanı sıra, insanların gidip düzgün testler yaptırmaktansa kendi kendilerine tanı koyup glutenli ürünleri sindiremedikleri kanısına vardıkları da yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Önümüzdeki yıllarda glutensiz yiyeceklerin satışında bir düşüş beklenmektedir.





1. Sindirim sisteminizdeki sorunlar Gluten hassasiyetinin en yaygın belirtileri ishal, kabızlık ve gaz sorunudur. İnsanlar bu sorunları başka hastalıklarla bağdaştırabilirler, bu yüzden de glutene karşı hassas oldukları gerçeğini göz ardı ederler. Hastalara aynı zamanda Hassas Bağırsak Sendromu da yanlış bir şekilde konulabilir. Yapılan çalışmalara göre şu an dünya nüfusunun -15’i Hassas Bağırsak Sendromu rahatsızlığına sahiptir. Tabi bu yanlış tanı koymanın sonucunda gluten hassasiyeti olanlar gerek tedaviyi almaz ve bu da sorunun artmasına sebep olur.
Gluten hassasiyeti net bir açıklaması olmayan kilo kaybı ya da kilo alımına yol açabilir. Bu durum hücrelerde gerçekleşen iltihap ve metabolik hastalıklardan kaynaklanabilir. Mesela; bağırsak duvarınız aşındığında, kendinizi kötü hissedersiniz ve iştahınız kapanır, bu da kilo kaybına yol açar. 3. Açıklanamayan baş ağrıları Çoğu tanısı konulmamış gluten hassasiyeti hastalarının baş ağrılarından şikayet ettiğini biliyor muydunuz? Bunlar genellikle “yanlış” yiyecekleri yedikten 30-60 dakika sonra ortaya çıkar. Yediklerinizin etkilerine dikkat edin!
4. Hormonsal hastalıklar Gluten hassasiyeti ile hormonsal hastalıklar arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bunlar kendilerini düzensiz adet dönemleri, ani kilo değişimleri, adet öncesi sendromu ve uyku bozuklukları olarak gösterirler. Eğer sorunun gluten hassasiyeti olduğu anlaşıldıysa, bu durum ergenlik çağını, hamileliği ve menopoz dönemini kötüleştirebilir. Ve bu belirtilerin kadınlar arasında sık görüldüğünü söylemeye gerek bile yoktur. 5. Merkezi sinir sistemi sorunları Gluten hassasiyeti bağırsakların iltihaplanması ve aşınması sonucunda ortaya çıkar. Bunun da bir sonucu olarak gluten hassasiyetinin belirtileri arasında odaklanma, depresyon, anksiyete, uykusuzluk ve yorgunluk sorunları bulunur. Glüten hassasiyetine sahip olanlar sık sık rahatsızlık nöbetleri ve odaklanma sorunlarından şikayet ederler. Yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre, gluten hassasiyeti olan insanlar genellikle migrenden şikayetçilerdir. Baş ağrılarının sebepleri çok eşitli olabilir. Daha önceden bahsettiğimiz gibi, eğer sorun gluten hassasiyetinden kaynaklanıyorsa, baş ağrıları vücudunuzun kabul etmediği bir besini yemenizden yaklaşık bir saat sonra başlayacaktır.
Cilt sorunları doğrudan gluten hassasiyeti ile bağdaştırılabilir. Ellerinizde, göğsünüzde, yüzünüzde, kalçanızda, dirseklerinizde ve saç çizginizde kaşıntılı döküntüler oluyor mu? Bu belirtiler genelde egzama ya da sedef hastalığı olarak görülüyor ama aynı zamanda çölyak hastalığı da olabilir. Bunun başka bir belirtisi de kırılgan tırnaklardır. Glutensiz bir diyet uygulanarak bu belirtiler bir yıl içinde ortadan kaldırılabilir. 7. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluk (DEHB) Gluten hassasiyetiyle bağdaştırılabilecek hastalıklardan biri de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Yayınlanan raporlara göre DEHB ve çölyak hastalığı arasındaki bağlantı çok güçlüdür. Gluten hassasiyeti tanısı konulmayan çocuk ve yetişkinlerin DEHB’e sahip olmaları riskleri genel nüfustan daha yüksektir.
Gluten hassasiyeti söz konusu olduğunda, gerekli minerallerin bağırsaklar tarafından emilmesinde sorun yaşanır. Bu aynı zamanda kalsiyum için de geçerlidir. Bu da haliyle dişlerinizde aşırı hassas diş minesi, çukur ve yara gibi sorunlara yol açabilir. Eğer dişlerinize iyi bakıyorsanız ama yine de sorun yaşıyorsanız, sebebi gluten hassasiyeti olabilir. 9. Demir eksikliği Demir eksikliği vücuttaki demir depolarının olması gerektiği şekilde dolu olmaması anlamına gelir. Bu da bağırsakların emilimini sağladığı demirle bağlantılıdır. Bu yüzden tedavi edilmeyen çölyak hastalığı hem çocuklarda hem yetişkinlerde demir ve vitamin eksikliğine yol açabilir. Gluten hassasiyeti nasıl tedavi edilir? Öncelikle test yaptırmalısınız. Doktorunuz ya kan örneği alacak ya da mide içi muayenesi yaparak ince bağırsağınızdan örnek alacaktır. Muayeneden önce yanlış sonuçlardan kaçınmak için yediklerinizde gluten olmasına dikkat etmelisiniz. Diyetinizden gluteni çıkarın. İçinde gluten barındıran besinler şunlardır: Buğday, çavdar, bulgur, un ve daha birçok besin maddesi. Her zaman ürün içeriklerini kontrol etmeyi unutmayın. Yukarıda sunduğumuz belirtilerden yaşadıklarınız var mı? Bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/gluten-hassasiyetinin-9-belirtisi-ve-tedavisi-p8-g13198.html

Mutfağınızı Parlatacak Temizlik Önerileri

Mutfağınızı Parlatacak Temizlik Önerileri
emizlemesi en uzun süren yer mutfağınız değil mi? Fayans araları, ocak, fırın derken gününüzün yarısı mutfak temizlemekle geçiyor. Özensiz yaparsanız da sonradan canınızı sıkıyor ama artık bu işler daha hızlı hale getirmenin yöntemleri var ve her birini size anlatıyoruz. Evinizi daha kolay temizlemenize yardım edecek 15 parlak fikir hakkında daha önce bir içerik hazırlamıştık. O içeriğimize de vaktiniz varsa bakmanızı öneririz.
Havalandırma kapakları sıklıkla tozlanır ve ne yaparsak yapalım temizlenmezler. En etkili yöntemler arasında elektrik süpürgesinin ayarını sona getirmek veya saç kurutma makinesiyle bir şekilde tozdan kurtulmak var ancak daha etkili bir yöntem daha var. Tozun çoğunu süpürge yardımıyla aldıktan sonra ıslak bir bezi bir cetvele sararak tozlu yüzeyde gezdirirseniz bütün tozu toplayacaktır.
Bardaklarda kalan su lekeleri oldukça rahatsız edici bir görüntü oluştururlar. Bu lekelerden kurtulmanın en kolay yolu su ve etil alkol karışımı kullanmak! Tüm bardaklarınız lekelerinden arınacak ve pırıl pırıl olacaklardır.
Dolaptaki her şeyi boşaltıp dolabı silip tekrar her şeyi geri yerleştirmek oldukça zaman alır. Eğer sızdıran şişelerin ve tencerelerin altına kağıt havlu koyarak dolaba atarsanız temizleme sıklığını da azaltmış olursunuz. Fazla nemi emen kağıt havluyu arada bir değiştirmeniz yeterli olacaktır.





Buharlaşan su fırındaki inatçı lekeleri yumuşatacak ve daha rahat temizlenecektir. Suyu kaynamaya bırakın ve kaptaki su tükenmeden kapatın ve ıslak bir bezle fırını silin. Tüm lekeler uğraştırmadan çıkacaktır.
Özellikle eski yağ lekeleri insanı çileden çıkartabiliyor. Çok fazla ovmak ocağa zarar verebilir ve bu sebeple insan daha da bir tedirgin hale geliyor. Ovmaktan daha kolay bir yol var desek nasıl olur? Tek yapmanız gereken, lekelerin üzerine un serpmek ve bütün yağı çekmesini beklemek. Leke oldukça küçülecek ve kolaylıkla temizlenecektir.



Mutfakta oluşan kötü kokunun kaynağını bulmak bazen tam bir işkence halini alır. Tüm rafları açar kontrol edersiniz ancak herhangi gözle görülür bir kaynağı olmaması yüksek ihtimaldir. Tek yapmanız gereken aktif karbon tabletlerini en şüphelendiğiniz yerlere koymak. Tüm kötü kokuyu emecek ve mutfağınız kokudan arınmış olacaktır.
Mutfakta veya evinizin diğer köşelerinde yapay çiçekler bulundurmayı seviyorsanız, daha canlı gözükmeleri için bir öneride bulunmak istedik. Örneğin üzerlerindeki tozu temizledikten sonra mayonez ve su karışımı ile yıkayıp durulayarak sanki gerçek çiçeklermiş gibi parlamalarını sağlayabilirsiniz.



Sizde çamaşır makinesinin arada bir çorabın tekini yediğinden şüpheleniyorsanız ve çekmecenizde birkaç tane tek çorap kaldıysa, onları daha faydalı bir iş için kullanmaya ne dersiniz? Eğer çorap yeterince kalınsa, paspasınıza ekstra bir bez olarak kullanabilirsiniz. Özellikle yerleri sildikten sonra ortalığı kurulamak için oldukça iyi iş görecektir.
Evi güzelce temizledikten sonra veya ağır kokan yemekler pişirdikten sonra ortamın kokusunu değiştirmek için size harika bir tavsiyemiz var. Küçük bir kaseye kahve çekirdekleri koyun ve tam ortalarında bir mum yakın. Çok kısa bir süre içinde odanız buram buram kahve aromasıyla



dolacaktır.Tehlikeli kimyasallar kullanmadan ızgaradaki yağ ve kiri çıkarmanın sırrını anlatıyoruz. Izgarayla işiniz bittikten sonra üzerine yağ dökün ve tuz serpin. Ardından on dakika kadar bekleyin ve ızgarayı yarım patates ile ovun. Tüm lekeler kolayca çıkacaktır. Sevsek de sevmesek de evimizi temizlemek zorundayız ve kimse bunu kolaylaştıramayacağımızı söylemedi. Hangi yöntemleri beğendiniz? Uyguladıklarınız ve diğer bildiğiniz yöntemleri mutlaka yorumlarda paylaşın!
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/mutfaginizi-parlatacak-temizlik-onerileri-p10-g13197.html

Şeker Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Şeker Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Amerikalı bilim insanları şekerin sandığımız kadar da kötü bir şey olmadığını açıkladılar. Her gün vücudumuza belli miktar şeker girmesi gerekiyor. Ancak vücudumuza giren şeker miktarı arttıkça ne yazık ki zararları da artıyor. Hepimiz dondurma, çikolata, baklava, sütlaç gibi tatlılara bayılırız ve bulduğumuzda kaçırmayız ancak sonuç olarak kilo alırız, cildimiz erken yaşlanır, sivilceli bir cilde sahip oluruz ve daha ciddi sağlık sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalırız.
Şeker tüketmek ile diyabet hastalığı arasında doğrudan bir bağlantı yoktur. Diyabet çevresel koşullardan çok genetik eğilimler sonucu ortaya çıkar veya pankreasta oluşan bir sorun bu hastalığa yol açar. Eğer genetik yatkınlığınız yoksa, dozunda şeker tüketmenin sizi diyabet yapmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sanılanın aksine şeker sizi bağımlı yapmaz. Sadece kısa yoldan karın doyurma ihtiyacınızı giderir ve insanoğlu olarak kolaya kaçma eğilimimiz var. Hazır gıdaların içindeki şeker dışındaki maddeler için aynı şeyi söylemeyiz ancak sadece şeker sizi bir bağımlı haline getirmez. Üstelik gün içinde çoğunlukla tükettiğimiz karbonhidrat da bir tür şekerdir.





Çok fazla şeker tüketirseniz, cildinizdeki kolajen molekülleri kırılgan ve sert hale gelecekler ve cildinizi daha elastik yapacaklardır. Ancak şeker yemeyi tümden bırakırsanız cildiniz kurur. Yukarıdaki resimlere bakacak olursanız, iki aktris de aynı yaşta ve solda gördüğünüz aktris şeker tüketiminde çok ciddi kısıtlamalarına gitmezken, sağda gördüğünüz aktris şeker karşıtı bir diyet uygulamakta. Hangisi sizce daha genç görünüyor? Önemli olan vücudunuzu dinlemek ve ihtiyacınız olan besinleri tüketmektir. Sıkı diyetler en başta faydalıyken uzun döneme yayıldığında zarar verici olabilir.



Şekeri kesmeniz gereken birkaç durum var. Diyabet veya diğer insülin problemi olan kişiler dışında, şöyle bir yol izlenmesini öneriyoruz: Çocuk sahibi olmak istiyorsanız: Harvard Üniversitesinden bilim insanları fazla şeker tüketmenin yumurta hücrelerinin kalitesini düşürdüğünü ortaya çıkardı. Hamilelik: Son yıllardaki araştırmalar gösterdi ki, hamilelik döneminde fazla şeker tüketen anne adayları sonraki dönemlerde alerjik astıma yakalanmaya daha yatkın oluyor. İktidarsızlık: Kandaki yüksek şeker oranı testesteron üretimini azaltır ve bu sebeple iktidarsızlığa neden olur. Odaklanma sorunları: UCLA Üniversitesinde yürütülen bir araştırmaya göre kandaki yüksek glikoz seviyesi kalıcı beyin hasarına neden olabilmektedir. Sık sık susama: Eğer gereğinden fazla şeker tüketiyorsanız sıklıkla su içme ihtiyacı duyarsınız. Kuru ve kaşıntılı cilt: Kandaki yüksek şeker seviyeleri cildinizi kurutur ve kaşınmasına sebep olur.



Tatlı yemek mutluluk hormonu salgılatır ve böylece mutlu olursunuz. Ancak aynı hormonlar, egzersiz yaparak veya gerçekten keyif aldığınız aktiviteleri yaparken de salgılanır. Bu sebeple mutlu olmak için tatlı yemek yerine hayatınızdan keyif almanın yeni yollarını keşfedin. Özellikle çocuk yetiştirirken, tatlı yedirerek çocuğun dikkatini başka yere çekmek yerine faydalı egzersizler veya kendini keşfetmesini sağlayacak oyunlar uygulayarak daha sorumlu bir birey olmasına fayda sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzu balığa çıkartabilir, ilgisini çekecek kamp, doğa yürüyüşlerine katılabilir veya sıradan fakat kaliteli vakit geçirmenin başka yollarını bulabilirsiniz. Bu şekilde yetişen çocuklar tatlı düşkünü olmayacaklardır.
Protein tükettiğinizde daha uzun süre tok kalırsınız. Et, balık, deniz ürünleri tüketin. Özellikle kahvaltı ve öğlen yemeklerinde protein ağırlıklı beslenirseniz gün içinde acıkmayacaksınız. Özellikle soğuk hindi tüketmek uzun süre tok tutacaktır.

Tatlı tadı yerine daha güçlü doğal aromalar kullanın. Örneğin, tarçın birçok çayın tadını bambaşka hale getirecektir. Tarçının size faydalarını anlatan bir içerik yayınlamıştık.
Stres altındayken tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Çünkü vücudumuz bir şekilde bizi içinde bulunduğumuz baskıdan kurtarmaya çalışır. Eğer stresliyken daha sık tatlı yediğinizi fark ettiyseniz, doktorunuzdan randevu alıp durumu anlatmalısınız ve size uygun görülen besin takviyelerini kullanmalısınız. Baklagiller bolca magnezyum içerir. B vitamini için de bol bol kuruyemiş, dana ciğeri ve deniz ürünleri tüketin. Ayrıca da sık sık kendinizi rahatlatan aktiviteler yapmayı ihmal etmeyin.
Eğer canınız gerçekten çikolata çekiyorsa, bu vücudunuzun kroma ihtiyaç duyduğunu gösterir. Bunun doğru olup olmadığını merak ediyorsanız, canınız bir dahaki sefer çikolata istediğinde brokoli veya somon yemeyi deneyin. Siz tatlı kriziniz geldiğinde ne yapıyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/seker-hakkinda-dogru-bilinen-yanlislar-p10-g13196.html

Kömür Sabununun 10 Muhteşem Faydası

Kömür Sabununun 10 Muhteşem Faydası
Daha önce kömür ve sabunun birleşimini gördünüz mü? Bundan daha şaşırtıcı olan bir şey varsa o da kömürün son zamanlarda üretilen birçok cilt bakım ürününde ana madde olarak kullanılması ve muhteşem faydalarının görülmesi. İnanması zor değil mi? O halde gelin kömürün ve aktif kömür sabununun faydalarına detaylı bir şekilde bakalım.
Kömürün Faydaları Kömür binlerce yılı aşkın süredir tıbbi amaçlarla kullanılan bir maddedir. Eski Mısırlılar kömürü yaraları temizlemek için bir “lapa” olarak kullanmışlardır. Hindular da suyu filtrelemek için yine kömürü kullanmışlardır. Aynı zamanda, 18. Yüzyılda eczacılar ve kimyagerler toksinlerden koruma özelliğini keşfederek üzerinde çalışmalar yapmışlardır.
Günümüzde kömürün işlenmiş bir türü olan aktif kömür; su filtrelerinde ve zehre karşı panzehir olarak kullanılmaktadır. Son zamanlarda kömür cilde sağladığı yararlarıyla popülerlik kazanmıştır. Kulağa garip gelebilir ancak işlenmiş kömür tüm dünyada doğal sabunlara ve temizleyicilere katılan önemli bir malzeme haline gelmiştir.





1. Yağlı Cildi Tedavi Eder Birçoğumuz yağlı cildimizi tedavi etmek için sayısız yöntem denemişizdir. Bu durum özellikle yaz aylarında daha da kötüleşir. Kömür sabunu cildin üzerindeki kirlerle birlikte fazla yağı da emer. Bu da sizi yağlı cilt görüntüsünden kurtarır. Dahası, zamanla yüzdeki istenmeyen yağları da ortadan kaldırır. 2. Pürüzsüz Bir Cilt Sağlar Kömür sabunun yüzdeki yağları kontrol etme ve gözenekleri oluşturan pürüzleri giderme gibi bir özelliği vardır. Aynı zamanda ölü hücrelerin giderilmesinde de etkilidir, bu da bize temiz ve pürüzsüz bir cilt sağlar.



5. Cildi Daha Sıkı ve Genç Gösterir Cildin sarkması yaşlılık çağının belirtisidir. Bunu önlemek için erkenden adım atmak önemlidir. Kömürün cildi hızlı bir şekilde sıkılaştırma ve genç gösterme özelliği vardır. 6. Tüm Cilt Tipleri İçin Uygundur Herhangi bir cilt bakım ürünü kullanırken, ürünün cilt ile olan uygunluğu önemli bir konudur. Neyse ki kömür tüm cilt tipleri için uygundur. Bir yandan yağlı cildin fazla yağını emerken diğer yandan kuru cildi nemlendirir ve besler. Dahası, hassas ciltler için de uygundur. Cilt alerjilerini ve yüzdeki kızarıklığı tedavi edici özelliği vardır.
7. Erken Yaşlanmayı Önler Kömür sabunu erken yaşlanmayı durdurmak için kullanılan etkili bir yöntemdir. Kırışıklıkların ve ince çizgileri ortadan kaldırmaya yardımcı olur, böylece yaşlı görünmenizi, donuk ve yorgun bir yüz ifadesine sahip olmanızı engeller. 8. Cilt Lekelerini Temizler



Kömür sabununu düzenli kullanmak, lekesiz bir cilde sahip olmak için muhteşem bir yoldur. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ciltteki pürüzleri ve toksinleri ortadan kaldırır. Aynı zamanda peeling etkisi vardır. 9. Sedef Hastalığını Tedavi Eder Harika bir peeling, yani pullanmayı önleyici etkisi olan, ciltteki ölü hücreleri ve kir kalıntılarını temizleyen kömür sabunu aynı zamanda sedef hastalığını ve egzamayı da tedavi eder. Kuru ve çatlamış cilt için etkili bir tedavidir. Bazı durumlarda ise hastalığın yeniden ortaya çıkmasını engeller.



10. Kepek Oluşumunu Önler Kömür sabununun hem sabun hem şampuan olarak kullanımı eşsizdir. Şampuan olarak kullanıldığında kepek ve kuru saç derisi gibi cilt sorunlarını tedavi etmeye yardımcı olur. Aktif kömür sabunu, saydığımız bunca faydasına rağmen oldukça ucuzdur. Cildinizi şımartılmış ve görkemli hissetmeniz için çok fazla köpürür. Siz de aktif kömür sabunu kullandıysanız ya da kullanmayı düşünüyorsanız yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/komur-sabununun-10-muhtesem-faydasi-p8-g13195.html

Panik Atağınız Varsa Mutlaka Kaçınmanız Gereken 5 Besin

Panik Atağınız Varsa Mutlaka Kaçınmanız Gereken 5 Besin
Panik atağınızı bazı besinlerden kaçınarak yenebileceğinizi biliyor muydunuz? Sürekli tükettiğiniz bazı besinler panik atağınızı arttırır ve size maalesef iyi gelmez. Peki hangi besinlerden kaçınmak panik atağa iyi gelir gelin hep birlikte öğrenelim. Kanada Akıl Sağlığı Kurumu anksiyeteyi; hayatlarımızı, nasıl düşündüğümüzü, hissettiğimizi ve hareket ettiğimizi ciddi anlamda etkileyen bir akıl hastalığı olarak tanımlar. Bir tür anksiyete nöbeti olan panik atak; kısa süren ani ve yoğun bir korku hissetmektir. Bunun yanı sıra, anksiyeteyi ve depresyonu tetikleyen belirli yiyecek ve içecekler vardır.
Kafeinin çoğunlukla kahvede, enerji içeceklerinde, çaylarda ve çikolatada bulunduğunu çoğumuz biliriz. Kafein sinir sistemini uyarır ve kısa süreli tetikte olmayı artırma özelliği vardır. Anksiyetesi olan biri de özellikle panik ataklarda hızlı kalp çarpıntısı ve nefes kesilmesi yaşayabilir. Kafein de heyecana, düzensiz kalp atışına, gerginliğe ve baş ağrılarına sebep olabileceği için anksiyeteyi ve panik hastalıklarını kötüleştirebilir. Bu yüzden de anksiyete bozukluğuna sahip olanların kafeinden uzak durması gerektiği söylenir. Eğer sinirli ve endişeli bir yapınız varsa, yüksek oranda kafein almak riskli olabilir.





Uzmanlar, bazı bireylerin anksiyete ile başa çıkmak için alkol tüketimine yöneldiğini açıklıyor. Alkolün yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisi sayesinde sorunlarının çözülebileceğini varsayıyorlar. Ancak yapılan araştırmalara göre anksiyeteyi alkolle tedavi etmeye çalışmanın sonuçları daha kötü oluyor. Hatta uzun süreli alkol tüketiminin anksiyeteye sebep olabileceği de söylenir. Buna ek olarak, Amerika Anksiyete ve Depresyon Kurumu her yıl yaklaşık 15 milyon yetişkinin ve nüfusun %7’sinin sosyal anksiyete bozukluğuna yakalandığını belirtiyor. Aynı zamanda sosyal anksiyete bozukluğu olan bireylerin %20’sinin de alkol bağımlısı olduğunu gösteriyor. Yani eğer sosyal anksiyeteniz varsa, makul bir miktarda tüketebileceğinizden emin olmadıkça alkolden uzak durmalısınız.




Yapılan araştırmalara göre yüksek derecede serotonin alımı anksiyeteyi daha kötü hale getirebiliyor. Serotonin seviyesini artıran besinlerin başında da şeker geliyor. Serotonin sentezi ve sosyal anksiyete bozukluğu arasında bir ilişki olup olmadığını öğrenmek için yapılan bir çalışmada; sosyal anksiyete bozukluğu olan 18 hasta ile 19 sağlıklı katılımcı PET taramasına giriyor. PET taraması vücudunuzun metabolik sürecini görmenizi sağlayan nükleer bir görüntüleme teknolojisidir. Alınan sonuçlara göre sosyal anksiyete bozukluğu çeken hastaların serotonin seviyelerinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
Hidrojenlenmiş yağ olarak da bilinen trans yağın beslenme düzeniniz için en kötü yiyeceklerden biri olduğu bilinir ancak bilinmeyen şey ruh haliniz için de zararlı olduğudur. Yapılan bir araştırmaya göre depresyon riskindeki artış ile trans yap arasında bir ilişki vardır. İspanya’da 12,000’i aşkın, depresyon belirtisi olmayan üniversite mezunları tam altı yıl boyunca izlenmiştir. Aldıkları çeşitli yağ türleri ve depresyon oluşumları arasındaki ilişki gözlemlenmiştir. Araştırmacıların bulgularına göre en çok yağ alan grupta %48 oranında bir depresyon artışı görülmüştür. Trans yağın depresyon belirtilerini artırma nedenlerinden biri de kan hücrelerini birbirine bağlayan endotelyal hücrelerin işlevlerini değiştirmesi ve iltihaba sebep olmasıdır.



Glütene bağlı bağışıklık sistemi aracılı bir hastalık olan Çölyak Hastalığının depresyon ve diğer ruhsal hastalıklarla arasında bir ilişki olduğu açıklanmıştır. Aynı zamanda glüten hassasiyeti olan yaşlı nüfusun diğerlerine göre iki katı derecede depresyona yakalandığı görülmüştür. Beslenme düzeninizden belirli yiyecekleri çıkarmadan ya da başka yiyecekler eklemeden öncelikle doktorunuza danışmalısınız. Diyetisyenler ve beslenme uzmanları akıl ve ruh sağlığı hastalıkları konusunda size yardımcı olacak düzgün bir beslenme programı hazırlayabilirler.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/panik-ataginiz-varsa-mutlaka-kacinmaniz-gereken-5-besin-p6-g13194.html

Günde İki Yumurta Yemenin Vücudumuza Sağladığı Faydaları

Günde İki Yumurta Yemenin Vücudumuza Sağladığı Faydaları
Yumurta hakkındaki düşünceleriniz ne olursa olsun, şu an muhtemelen buz dolabınızda birkaç tane vardır. Kimileri için yumurta yemek güne güzel bir başlangıç iken, kimileri hiç tüketmez. Ancak iki grubun da yumurtanın ne kadar yararlı olduğundan haberleri olmayabiliyor. Bu makaleyi okuduktan sonra daha fazla yumurta yiyeceğinize eminiz.Yumurta hakkındaki düşünceleriniz ne olursa olsun, şu an muhtemelen buz dolabınızda birkaç tane vardır. Kimileri için yumurta yemek güne güzel bir başlangıç iken, kimileri hiç tüketmez. Ancak iki grubun da yumurtanın ne kadar yararlı olduğundan haberleri olmayabiliyor. Bu makaleyi okuduktan sonra daha fazla yumurta yiyeceğinize eminiz.
Günde 2 Yumurta Yemenin Faydaları 1. Yumurta yiyerek kilo verin Yapılan çalışmalarda, protein ağırlıklı yapılan kahvaltıların aslında kilo vermenize yardımcı olduğu gösterilmiştir. Araştırmaya göre, düşük kalorili bir beslenme düzeni, kahvaltıda alınan düzenli bir yumurta miktarıyla birleştiğinde, iki katı fazla hızda kilo vermenizi sağlar. 2. Yumurta bağışıklık sisteminizi güçlendirir





Çoğumuzun kış aylarında ortaya çıkan hapşırık ve öksürükten şikayetçi olduğumuzu düşünürsek, yumurtanın bağışıklık sisteminizi güçlendirdiğini söylemenin tam sırası. Günde iki yumurtanın vücudu enfeksiyondan, virüslerden ve genel hastalıklardan koruduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bir yumurtanın içinde günlük alınması tavsiye edilen selenyum miktarının %22’si bulunur. Selenyum, bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle bilinen bir elementtir.
3. Hafızayı güçlendirir Daha önce aminoasit kolin diye bir şey duydunuz mu? Bu, beyindeki sinir uçlarını uyararak anahtarınızı ya da cüzdanınızı koyduğumuz yer gibi günlük şeyleri hatırlamamızı sağlayan bir vitamindir. Yapılan araştırmaya göre ekstradan kolin alımı hafızayı ve hızlı düşünebilme yeteneğini geliştirir.4. Gözleriniz için bir mucizedir Lütein gözlerinizin temiz kalmasını ve görüşünüzün keskinleşmesini sağlayan bir maddedir. Yeni yapılan bir araştırmada yumurtanın içinde çok fazla lütein bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bu da yumurtanın gözleriniz için oldukça yararlı olduğu anlamına gelir. Lütein gözleriniz tarafından da doğal olarak üretilir ve retinayı dış etkenlerden korur.
5. Depresyonla başa çıkar Kış aylarında güneş genelde saklanmayı tercih ettiği için D vitamini almak zor olabilir. Yumurta bu konuda size yardımcı olur. D vitamini dişlerimizin pH dengesini ve kemiklerimizin gücünü korur. Aynı zamanda depresyonla başa çıkmakta da büyük bir yardımcımızdır. 6. İskelet sistemini güçlendirir Yumurta yediğimizde kalsiyum alırız, bu da iskelet sistemimizi güçlendirmek ve kemik erimesini önlemek için almamız gereken önemli bir maddedir.
7. Kanı güçlendirir Yumurtanın içinde çok fazla folik asit vardır. Bu da yeni kırmızı kan hücreleri oluşumu için gerekli olan bir B vitamini türüdür. Folik asit eksikliği yaşayan insanlarda anemi hastalığı riski yüksektir. Aynı zamanda hamilelikte fetüsün rahim içinde düzgün bir şekilde gelişmesi için de önemlidir. 8. Yaşlanma karşıtıdır Daha önce de belirttiğimiz gibi, yumurtanın içinde hücre yenileme özelliği olan aminoasit bulunur. Bu da görünüşünüz için önemli olan yaşlanma karşıtı önlemlere yardımcı olabilir. Yaşlandıkça D vitamini ihtiyacımız iki katına çıkar. 60 yaşın üstündeki insanlar için önerilen D vitamini miktarı 10 mikrogramdır. Bir yumurtanın içinde de yaklaşık 0.7 mikrogram bulunur.
9. Kalp hastalıkları riskini azaltır Kanadalı araştırmacılar yumurta yoğunluklu yiyeceklerin kalp hastalıklarının ve belirli kanser türlerinin riskini azalttığını gösteren bir çalışma yürütmüşlerdir. Bunun sırrı nedir peki? Yumurtada iki önemli antioksidan bulunur: triptofan ve tirozin. Kolesterol seviyeleri yüksek olan insanların kalp hastalıklarına yakalanma riskleri daha yüksektir. Araştırmaya göre yumurta kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü yükselterek kalp hastalıkları riskini azaltır. (3) 10. Kas oluşumunu artırır Kas yapmaya çalışan insanların çoğunun bir sürü yumurta tükettiğini görürüz; bunun bir sebebi vardır. Yumurtanın içi protein doludur ve haliyle kas kütlelerini artırmaya çalışanlar için elzem bir yiyecektir.
11. Cildi, saçı ve tırnakları korur Birçok şeyi barındırmasının yanı sıra, yumurtanın içinde aynı zamanda çok fazla B vitaminleri ve Omega 3 bulunur. Bunlar da cildinizi, saçınızı ve tırnaklarınızı sağlıklı tutmanıza yardımcı olur. Siz yumurta hakkında ne düşünüyorsunuz? Günde iki tane yiyenlerden misiniz? Yoksa ağzına bile sürmeyenlerden mi? Düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/gunde-iki-yumurta-yemenin-vucudumuza-sagladigi-faydalar-p7-g13193.html

Karbonat ile harikalar Yaratın

Karbonat ile harikalar Yaratın
Eğer evde tedavi yöntemlerini araştırdıysanız veya aile büyüklerine bu konularda danıştıysanız, kabartma tozunun sayısız faydasını çoktan duymuşsunuzdur. Bu içeriğimizde size kabartma tozunun alternatif kulanım yöntemlerini anlatıyor olacağız. Meraklandınız mı? Hadi başlayalım!
Çocukken sokakta oynarken sivrisinekler ve diğer böcekler tarafından ısırıldığımızı hatırlıyorsunuz değil mi? Hatta bahar aylarının gelmesiyle artık ortaya çıkmaya başlayan sivrisinekler gözünüze çarpmaya başlamıştır bile. Eğer böcek ısırıklarına kabartma tozunu su ile diş macunu kıvamına getirip uygularsanız kaşıntı ve şişlikler yok olacaktır.
Bir sürü zararlı kimyasalı cildinize sürmek istemiyorsanız kabartma tozunu koltuk altınıza serperek kötü kokulardan kurtulabilirsiniz.
1 çay kaşığı kabartma tozu ile 1 çay kaşığı suyu karıştırarak kendi diş macununuzu yapabilirsiniz.





Yeni doğan bebeklerde ve özellikle küçük çocuklarda deterjanlar ciddi alerjilere sebep olabiliyor. 1 yemek kaşığı kabartma tozu ile bir bardak suyu karıştırın ve direk lekeye uygulayın. Lekeler yok olacaktır.
Eğer bir akşam yemeği fazla kaçırırsanız veya alışık olmadığınız kadar acılı yemek yerseniz; mideniz size rahatsızlık verecektir. Bir çay kaşığı kabartma tozunu bir bardak suyla karıştırın ve için. Mide yanmanız geçecektir



Banyo suyunuza 5 yemek kaşığı kabartma tozu ekleyin ve derinizi keselemek için ulaşamadığınız bölgelerdeki ölü deriden ve kapanmış gözeneklerden kurtulun.
Ayakkabılarınıza içinde ne olduğunu bilmediğiniz koku gidericilerden sıkmak yerine geceden kabartma tozunu serpip sabah ayakkabılarınızdan arındırarak tertemiz ayakkabılar giyebilirsiniz.
Hepimiz olabildiğince organik ürünler tüketmeye çalışıyoruz ancak ne yazık ki yediğimiz ürünlerin büyük çoğunluğu seralarda üretiliyor ve bu sebeple kimyasal maddeler içeriyor. Meyve ve sebzelerinizi kabartma tozuyla ovarak zararlı kimyasalları yok edebilirsiniz.



Bu karışım sayesinde mide rahatsızlıklarınız ortadan kalkacak ve sindiriminiz kolaylaşacaktır. 1 yemek kaşığı elma sirkesi ile 1 çay kaşığı kabartma tozunu karıştırarak tüketin. Bahçe Bitkileri için Doğal Böcek İlacı Bahçe bitkilerinizin, sebze, meyve ağaçlarınızın ve fidelerinizin böcekler tarafından talan edilmesini istemiyorsunuz ancak böcek ilacı kullanarak doğayı da kirletmek



istemiyorsunuz değil mi? Sizin için bir çözümümüz var. 4 çay kaşığı kabartma tozu ve 1,5 litre suyu karıştırarak bitkilerinize sıkarsanız her türlü zararlı canlıdan kurtulacaksınız. Kabartma Tozu ve Limon Suyu Karışımı Sindirimi düzenler ve vücuttaki şişlikleri yok eder. Malzemeler 1 çay kaşığı kabartma tozu Yarım limon 2 su bardağı su Hazırlanış Tüm malzemeleri karıştırın ve sabah aç karnına tüketin. Zamanla değişimi fark edeceksiniz. Siz kabartma tozunu nasıl kullanıyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın!
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/karbonat-ile-harikalar-yaratin-p10-g13154.html

Karın Yağlanmasından 5 Günde Kurtulun

Karın Yağlanmasından 5 Günde Kurtulun
Yağ eritmek için iyi bir içecek tarifi bulmak ne kadar zor olabilir?
Ne yazık ki internetteki her kaynağa güvenilmiyor ve siz de bu sebepten ötürü artık vazgeçmek üzeresiniz.
Ama merak etmeyin tam derdinize çare bir içecek ile sizlere yeniden umut aşılayacağız. Kullanmanız gerekenler: 4 Çubuk Tarçın 2 limon 4 zencefil kökü 1 demet maydanoz 10 nane yaprağı 1 litre su Tarçın Tarçın vücut hızınızı arttırarak hastalıklarla savaşmanızı kolaylaştırırken metabolizmanızı hızlandırdığı için yağ yakımını da arttırır. Zencefil Zencefil de aynı tarçın gibi vücut ısınızı yükseltir ve kan dolaşımınızı hızlandırır ve sonuç olarak metabolizmanız hızlanır ve yağ yakarsınız. Nane:





Kilo verme yolunda gizli bir silahtır. İnsanlar naneyi her zaman hafife alıyor. Kasları rahatlatır, hazımsızlığı giderir, sindirimi kolaylaştırır ve daha birçok şey!
Limon Limon suyu içmeniz toksinlerden kurtulmanıza yardımcı olur ve yağ yakımını arttırır. Ayrıca içerdiği C vitamini size hastalıklarla savaşmanız için yardımcı olur.
Hazırlanışı Tarçın çubuklarıyla bir litre suyu bir kasede karıştırın ve kaynatın. Suyun rengi kırmızıya dönmeye başladığında ocağı kapatabilirsiniz. Zencefili ve limonu soyun ve küçük küçük doğrayın.



Blenderda limon zencefil, maydanoz ve nane yapraklarını karıştırın. Hafif sıvı bir karışım elde edene kadar karıştırmaya devam edin. Bu süreç bittiğinde suyunuz kaynamış ve tarçın çubuğu suya rengini vermiş olacaktır. Kaynattığınız su ile blenderdaki karışımı birleştirin ve 5 dakika karıştırın. Günde bir bardak, içine bir çay kaşığı bal ekleyerek tüketin ve sonuçlar karşısında şaşırın. Çok fazla içmemeye



özen gösterin ve bol bol su içmeyi ihmal etmeyin. Sabah uyanır uyanmaz ve gece yatmadan içmek için en doğru zamanlardır. Siz kilo vermek için nasıl yöntemler uyguluyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/karin-yaglanmasindan-5-gunde-kurtulun-p5-g13153.html

1 Ayda 20 Kilo Vermek İster misiniz?

1 Ayda 20 Kilo Vermek İster misiniz?
Doğa bize bütün imkanları sunar, hem de fazlasıyla. Tamamen doğal ürünlerden oluşan bu tarif sayesinde 1 ayda 20 kiloya yakın kilo vermek istiyorsanız, içeriğimizi sonuna kadar okuyun.
Dediğimiz gibi doğada her şeyin çaresi vardır. Modern tıp tabii ki elinden geleni yapıyor ancak doğal ürünlerin yerini hiç birinin tutmadığını hepimiz biliyoruz. İlaçların sebep olduğu yan etkiler bile başlı başına bir inceleme alanı olarak karşımıza çıkıyor. Size vermek üzere olduğumuz formül, çia tohumu ve limondan oluşuyor ve çeşitli temel vitaminleri almanızı sağlıyor.





Malzemeler 1 bardak limon suyu Yarım bardak su 1 yemek kaşığı çia tohumu 1 yemek kaşığı doğal nektar (doğal meyve suyu)



Hazırlanış Çia tohumlarını yarım bardak suya ekleyin ve 1 saat şişmeye bırakın, ardından diğer malzemeleri de ekleyerek blenderda karıştırın. Her sabah boş mideye bu karışımı için ve sonuçlar karşısında şaşırmaya hazır olun. Çia tohumlarının içerdiği lif sindirim sisteminizi düzenleyerek sizi



tok tutacak. Limon suyu bildiğiniz gibi bir yağ yakıcıdır ve nerdeyse kalorisizdir ve aynı çia tohumları gibi sizi tok tutar. Tek yapmanız gereken yediklerinize biraz da olsa dikkat etmek ve bir ay içerisinde bütün emeklerinizin karşılığını alacaksınız.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/1-ayda-20-kilo-vermek-ister-misiniz-p4-g13152.html

Ayak Tabanınızı Sarımsak İle Ovun 30 Dakika Sonra Sarımsağın Tam Bereketini Alın

Ayak Tabanınızı Sarımsak İle Ovun 30 Dakika Sonra Sarımsağın Tam Bereketini Alın
İnsan vücudu bir hayli gizemi içerisinde barındırıyor bildiğimiz kadar bilmediğimiz o kadar çok özellik var ki… Bir Hayli bereketi bulunan sarımsağı hemen her yemeğimize ilaveleriz ham olarak da yediğimiz sarımsakla ilgili bu bilgi sizi çok şaşırtacak.
Mesela ayaklarınızla sarımsağı yiyebileceğini hiç usunuza kazanç miydi? Evet yanlış dinlemediniz bilimsel olarak kanıtlanan bu durum bakın nasıl oluyor… Ayaklarınızın tabanını sarımsak ile ovarsanız, 30 dakika sonra tadını ve kokusunu ağzınızda hissedeceksiniz.
Hepsi sarımsağın mekanik tahribatı sırasında oluşan ve organik bir bileşik olan allisin’den kaynaklanıyor.
Allisin hücre zarlarına nüfuz edebilmekte, kan dolaşımı yoluyla dolaşabilmekte ve tat tomurcuklarına ulaşabilmektedir.
İşte bu nedenden sarımsak yemeği hoşlanan insanların sadece ağızlarından değil vücudundan da makûs bir kokusu vardır. Çünkü koku kanda çözülür.





GÜNDE 6 DİŞ KÖZLENMİŞ SARIMSAK YERSENİZ… Çoğu yemeğe aroma katan ve sağlık açısından muhtelif verimleri bulunan sarımsağın bereketlerini zati biliyoruz. Ancak Healthy Food Style’dan aktarılanlara göre günde 6 diş közlenmiş sarımsak yemenin sağlık açısından fantastik verimleri bulunuyormuş. Yapılan araştırmalar sonucunda günde 6 diş közlenmiş sarımsak harcandığında 24 saatte vücudumuzda oluşan değişiklikler açıklandı.
Soğan sarımsak ve pırasa bir hayli yemekte kullanılıyor. Özellikle soğanlar içerdikleri antioksidanlar nedeniyle hem asap sistemini hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Suratlarca yıldır soğan ve



sarımsak seçenek tıp usulü olarak kullanılıyor. Healthy Food Style’dan aktarılanlara göre günde 6 diş közlenmiş veya kızartılmış sarımsak yemeniz halinde 24 saat içinde vücudunuzda bu değişiklikler kollanıyormuş:
4-6 saat: Metabolizmanız hızlanıyor. Depolanan yağlar yanmaya ve vücudunuzdaki fazla akışkanlar atılmaya başlıyor. 6-10 saat: Sarımsaktaki besinler hücresel seviyede vücudu korunup oksidasyondan vücudu koruyor. 10-24 saat: Sarımsak alttakileri asıllaştırıyor: – Kolesterolü düzenliyor – Damarları



temizliyor ve kalp sorunlarına karşı koruyor – Tansiyonu düzenliyor – Kemikleri ve eklemleri kuvvetlendiriyor – Yorgunluğu önlüyor – Hücrelerin ömrünü uzatıyor – Asap sistemini güçlendiriyor – Vücuda ağır metallerin girmesini menediyor
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/ayak-tabaninizi-sarimsak-ile-ovun-30-dakika-sonra-sarimsagin-tam-bereketini-alin-p8-g13098.html

Dişlerinizdeki Tartarları Doğal Yollarla Kolayca Yok Edin

Dişlerinizdeki Tartarları Doğal Yollarla Kolayca Yok Edin
Diş tartarı yani taşı dişlerinizde bakteri, ölü hücreler ve kir birikimi oluşturur. Gözle görünmez, ancak belirli gıdalarla etkileşime girdiği için dişlerin çürümesine neden olan bir asit bırakacak düzeyde zararlıdır. Ağız hijyeni çok önemlidir. Zaten dişlerinizde plak varsa diş ağrısı, diş eti şişmesi ve bu bakteriyel enfeksiyonun duyarlılığının artması sizi rahatsız eder. Etkin bir temizlemeden biraz daha fazlasını uygulayarak doğal yöntemler ile evde dişlerinizdeki tartarı temizleyebilirsiniz.
1 Her yemekten sonra dişlerinizi düzenli fırçalamak, tartar oluşumunu engeller. 2 Dişlerinizi fırçalamak için yumuşak kıllı bir diş fırçası kullanın. 3 Tüm diş yüzeyleri üzerinde tüm açılarla fırçalayın, böylece dişler iyice temizlenir. 4 Fırçayı daima diş eti hattına 45 derecelik bir açıda tutmayı unutmayın.






1 Florürlü diş macunları, dişlerdeki florür konsantrasyonunu arttırmaya yardımcı olarak dişleri kuvvetlendirir ve diş boşluklarını önler. 2 Florür, diş minesini güçlendirir. Dişlerin asitli gıdalar ve içeceklerin alımından zarar görme olasılığını düşürür 3 Flüorür diş macunu kullanmak çürümeden etkilenen bölgelerin yeniden mineralize edilmesine ve onları tartar oluşumundan sorumlu bakterilerden korumasına yardımcı olur.



Tartar Kontrollü Diş Macunu Kullanın 1 Bir tartar kontrollü diş macunu kullanmak, plak ve tartarın çıkarılması için son derece yararlıdır. 2 Bu diş macunlarında bulunan pirofosfatlar, çinko sitrat, florür vb. gibi bir takım kimyasal bileşenler vardır. Bu maddeler, dişlerde tartar oluşumunu engeller. 3 Bazı tartar kontrollü diş macunlarının, aynı zamanda belirli oral bakterilerin öldürülmesinden sorumlu olan triklosan denilen bir antibiyotiği içerdiği bulunmuştur.
Kabartma Tozu Karışımı ile Dişleri Fırçalamak 1 Bu yöntem için ihtiyaç listeniz: 1 çorba kaşığı kabartma tozu, bir tutam tuz, diş fırçası. 2 Kabartma tozu (sodyum bikarbonat) ve tuzu karıştırın. Bu karışımı ıslak bir diş fırçasına sürün. 3 Hazırladığınız diş fırçası yardımıyla dişlerini yavaşça ovalayın ve fırçalayın. 4 Bir müddet dişlerinizi fırçaladıktan sonra ağzınızı ılık suyla iyice durulayın. 5 Hızlı



sonuç almak için bunu her gün uygulayın. Bakteri plağı ve tartar temizlendikten sonra, bu yöntemi her 7-10 günde bir kullanmaya devam edebilirsiniz. 6 Kabartma tozu diş ve diş etlerini rahatlatarak plak ile tartar üzerinde antibakteriyel bir etki yapar. 7 Bu yöntem tartarın temizlenmesine yardımcı olduğu gibi dişlerin beyazlatılmasını da sağlar. 8 Kabartma tozu antiasit olduğundan, ağız boşluğundaki pH dengesini geri getirir. Tuz da ayrıca antimikrobik özelliklere sahiptir.
Kaynak : http://www.hashaberler.xyz/dislerinizdeki-tartarlari-dogal-yollarla-kolayca-yok-edin-p4-g13259.html

Column Left