Column Left

Bizi Takip Edin

26 Temmuz 2015 Pazar

DONDURULMUŞ LİMON MUCİZESİ


DONDURULMUŞ LİMON MUCİZESİ

Bunların tamamı donmuş limondadır.
Restoranlardaki çoğu bilinçli tüketiciler limonun tamamını kullanır veya tüketirler, hiç bir kısmını ziyan etmezler.
Ziyan etmeden limonun tamamını nasıl kullanırsınız?
Basit… Limonu (yıkayıp) buz dolabınızın buzluk bölümüne koyuyorsunuz. Donduktan sonra mutfak rendesini alıp limonun tamamını rendeleyebilirsiniz. Soymanız falan gerekmiyor. Rendelenmişini yemeklerinizin üzerine serpebilir, sebze salatasına, dondurmaya, çorbaya, makarnaya, makarna sosuna, suşiye, balık porsiyonlarına katabilirsiniz.
Yemeklerin tamamı, daha önce hiç tatmadığınız mükemmel bir lezzet kazanacaktır.
RENDELENMİŞ LİMON234
Büyük olasılıkla, limon denince sadece limon suyu ve vitamin C aklınıza gelir. Sadece bu kadar olduğunu düşünürsünüz. Artık limonun gizemlerini öğrenince onu kupada içeceğiniz hazır çorbalarınıza bile katabileceksiniz.
Limonun tamamını kullanmanın, bir kısmını ziyan etmeyip yemeklerinize yeni bir lezzet katması dışında asıl avantajı nedir?
Rendelenmiş limonunuz, limonun sadece suyunda bulunandan 5 veya 10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve evet, şimdiye kadar bunu kaybediyordunuz. Ama bundan sonra, tüm limonu dondurmak gibi basit bir işlem sonrasında, onu rendeleyip yemeklerinizin üzerine serperek tüm besleyici özelliklerini kullanıyor olacak, yani daha sağlıklı besleniyor olacaksınız. Ayrıca rendelenmiş limonun dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisinden yararlanacaksınız.
İşte bunun için limonunuzu buzluğa koyun, donsun ve her gün yemeklerinizin üzerine rendeleyin. Böylece, yiyecek ve içeceklerinizi daha leziz hale getirip daha sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarını kullanıyor olun! İşte limonun gizemi budur! Geç bile olsa başlayın, HİÇ olmamasından İYİDİR! Limonun sürpriz yararlarından faydalanın!
Limon (Citrus) kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir üründür. Kemoterapiden çok daha tesirlidir. Bunu nereden mi biliyoruz? Çünkü kendilerine yüksek kârlar sağlayacağını bildikleri için limon özütünün sentetik versiyonlarını üretmeye uğraşan laboratuvarlar var.
limon
İhtiyaç duyacağını düşündüğünüz dostlarınıza, limonun hastalık önleyici etkisi olduğunu duyurarak yardımcı olabilirsiniz. Tadı hoştur ve kemo-terapinin korkunç etkilerini göstermez. Kemo-terapi ilaçları üretiminden fayda sağlayan multi-milyoner büyük şirketlerin çıkarlarını riske atmamak adına bu gizemin özenle saklı tutulduğu sürece ne kadar insanın öleceği bilinmez.
Bilindiği üzere, iki çeşit limon ağacı vardır. Limon ve misket limonu. (konu olan limondur, diğeri değil). Limon meyvesini farklı şekillerde tüketebilirsiniz. Pulpa’sı yenebilir. Sıkılarak suyu çıkarılabilir. Limonlu içecekler yapılabilir, dondurma vs.. Limonun birçok vasfı sayılabilir ama en ilginci URLAR, YUMRULAR, KİSTLER, TÜMÖRLER üzerindeki etkisidir.
Bu bitkinin her tür kansere iyileştirici etkisi kanıtlanmıştır. Bazıları onun her tür kanserin tedavisinde faydalı olduğunu söyler. Ayrıca geniş spektrumlu anti-bakteriyel olarak iltihaplara / enfeksiyonlara ve mantara karşı kullanılır. Dahili parazit ve bağırsak kurtlarına karşı etkindir. Çok yüksek tansiyona karşı kan basıncını düzene sokar. Anti-depresandır. Strese ve asabi bozukluklara karşı iyi gelir.
Bu bilginin kaynağı ise çok etkileyicidir: Dünyanın en büyük ilaç üreticisi firmalarından biridir. Bu firmanın beyanına göre 1970′den beri 20′nin üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde limon ekstrelerinin uygulanmasıyla; içlerinde kolon / kalın bağırsak, meme, prostat, akciğer ve pankreas da olmak üzere 12 kanser tipinde başarılı sonuçlar alınmıştır.
Limon ağacından elde edilen bileşiklerin, bütün dünyada kemo-terapide kullanılan Adiamycin ürününden 10 000 kat daha iyi olduğu saptanmış, kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı gözlemlenmiştir. Daha da şaşırtıcı gözlem şudur ki: Limon özü kötü huylu kanser hücrelerini tahrip ederken sağlıklı hücrelere hiç zarar vermemektedir.

Beyaz Saçlar için Soğan Kürü


Beyaz Saçlar için Soğan Kürü

Yaş ilerledikçe saçlardaki beyazlama da kaçınılmaz oluyor. Yaşlılığın belirtileri arasında olan beyaz saç, bazı insanlarda psikolojik sorunlara dahi yol açabiliyor.

Peki ama saçlar beyazlamaya başladıysa ne yapmalıyız, nasıl bir yol izlemeliyiz? Sizin de saçlarınıza aklar düşmeye başladıysa aşağıda paylaştığım soğan kürü dikkatinizi çekebilir.

Beyaz Saçlar için Soğan Kürü
Malzemeler:

3 adet orta boy kuru soğan
1 su bardağı su
Sirkeli su
Soğan Kürü Hazırlanışı ve Uygulanışı:

4 tane orta boyutlardaki kuru soğanı blenderdan geçirin.
Bir kaseye aldığınız soğanların üzerine 1 su bardağı suyu ilave ederek karıştırın ve püre haline getirin.
Hazırladığınız bu soğan kürünü saç diplerinize masaj yaparak uygulayın.
Saçlarınıza sürdükten sonra 90 dakika kadar bu şekilde bekletin.
Daha sonra sirkeli suyla saçlarınıza masaj yaparak yıkayın.
Soğan kürünü 2 haftada 6 kere olmak üzere uygulayın.
Zamanla saçlarınızın doğal rengine döndüğünü farkedeceksiniz. Aynı zamanda kafanızda herhangi bir iltihap söz konusu ise antibiyotik etkisi gösteren soğan ile bu dertten de kurtulacaksınız.

ALMAN PASTASI


ALMAN PASTASI
MALZEMELER
3 yumurta
3 kahve fincanı toz şeker
4 kahve fincanı un
1 kahve fincanı su
2 çay kaşığı limon kabuğu rendesi
1 çay kaşığı kabartma tozu
KREMASI İÇİN
1 yumurta
3 çorba kaşığı toz şeker
3 çorba kaşığı un
2 su bardağı süt
1 çay kaşığı limon kabuğu rendesi
HAZIRLANIŞI
20 cm çapında yuvarlak kalıp yağlanıp unlanır.
3 yumurta, 3 kahve fincanı şeker, limon kabuğu rendesi,
 alüminyum olmayan bir tencerede çarpılıp iyice koyulaştırılır.
 Kabartma tozu katılmış un elenir, çarpılmadan hafifçe karıştırılır.
 1 kahve fincanı su konur.
 1- 2 defa daha karıştırılıp kalıba boşaltılır.
 Orta ısılı fırında 30- 35 dakika pişirilir.
KREMANIN HAZIRLANIŞI
Alüminyum olmayan bir tencerede 1 yumurta, 3 kaşık şeker,
3 kaşık un azar azar süt ilavesiyle ezilir.
ben içerisine labne peyniri koydum  tercih sizin.
Limon kabuğu rendesi ile sütün tamamı konup karıştırarak pişirilir.
Kaymak tutmaması için çarpılarak soğutulur.
Soğuduktan sonra kalıptan çıkarılan kek enine iki parçaya kesilir.
Alt parçaya kremanın tamamı konup yayılır.
Diğer parça üzerine kapatılır, hafifçe bastırılır.
Servis tabağına alınıp üzerine bolca Pudra şeker elenir.Dilek Hanımın Mutfağı'na Teşekkürler








MAKARNA YUVASI


MAKARNA YUVASI
Malzemeler
1 paket çubuk makarna
100 gram yağlı kıyma
100 gram tavuk kıyma
1 adet domates
1 baş kuru soğan
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Yeteri kadar rendelenmiş kaşar peyniri
tuz ve isteğe göre baharat
HAZIRLANIŞI
Çubuk makarnayı tuzlu suda haşlayıp sıvı yağ gezdirip ılımasını bekliyoruz.
Soğanı rendeleyip tavuk kıyma ve dana kıyma ile tereyağ da kavurduktan sonra
Domatesi irice rendeleyerek içine aktarıyoruz.
Tuzunu ve baharatını da ilave ettikten sonra ;
Makarnayı elimizin uç kısmında rulo olacak şekilde sarıp yuvalarımızı yapıyoruz.
Makarna yuvalarını fırın tepsisine dizdikten sonra sotelenmiş kıymayı içine koyuyoruz.
Üzerine rende kaşa peyniri koyup fırınlıyoruz.
Kaşarlar eriyene kadar bekletiyoruz
Makarna yuvalarımız hazır afiyet olsun.Dilek Hanımın Mutfağı'na Teşekkürler





25 Temmuz 2015 Cumartesi

DİKKAT!!! MUTLAKA PAYLAŞALIM!!!


DİKKAT!!! MUTLAKA PAYLAŞALIM!!! ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK; LEPTOSPİRA!!!
Bir sabah uyandım ve belimde, bacaklarımda, başımdaki şiddetli ağrılardan ötürü tekrar yatmak zorunda kaldım. Tansiyonum yüksekti, düşürmek için tüm gün limon-sarımsaktan faydalandım. Akşam ağrılarım geçmedi ama tansiyonumu düşürmeyi başardım. Ertesi günü tüm gün yine ağrı ve kusmayla geçti. Gece, titreme nöbetleri geldi. Çok yorgun ve stresli olduğumu düşündüğümden hastaneye gitmek aklıma gelmedi. Sonraki gün bacak ağrıları, yürümede zorluk, baş ağrıları devam edince sağlık ocağına gittim. Kan testinde durumun ciddiyeti görününce özel bir hastaneye sevkedildim. Yine yapılan kan testi sonucu hastaneye yatmam gerektiği söylendi. Ancak hafta sonu yatmak istemediğimi söyleyince, doktor pazartesi gelmem gerektiğini söyleyip, ilaç yazıp gönderdi. (OYSA BİR GÜN DAHA GECİKSEM; ŞİMDİ HAYATTA OLMAYACAĞIM!!! ÖZEL HASTANENİN YAPTIĞI HATAYA BAKAR MISINIZ!!!) Aynı akşam ağrılarım arttı; yine önemsemedim. Dostlarımın neredeyse silah zoruyla hastaneye gitmem gerektiğini dayatmaları üzerine acile ulaştırıldım. Acil kapısına geldiğimde artık yürüyemiyor ve böbrek ağrılarımdan inliyordum. Sedyeye yatamıyor, konuşamıyor, sürekli kusuyordum. Kan testi sonucunda acildekiler uzun süre beklettiler. Söylendiğine göre değerlerim alt üst olmuş ve hastalık bilinmiyor. Odaya yatırılıyorum. Tanı; "ÇOKLU ORGAN TAHRİBATI" Böbrek, akciğer, karaciğer, kalp, beyin tehlikede!!! Trombosit çok düşük, organlarda kanama tehlikesi var!!! Nefes almakta zorlanıyorum. Acil o gece kan bulunuyor ve trombosit veriliyor. Hayati tehlike gece devam ediyor!!! Ertesi gün kusmaya devam, su içsem midem bulanıyor, yatamıyorum. Koltukta midemin bulanmaması için dua ediyorum. Röntgenler, tomografiler, ultrason, nükleeer tıp...Her tetkik için neredeyse uçarak yetiştiriliyorum. Bir günde defalarca kan alınıyor, her bölümden doktorlar geliyor, muayene ediliyorum ve hiç bir bilgi verilemiyor. Hastalığın teşhisi zor...
Değerler bir gün düzeliyor, ertesi gün tamamen alt üst oluyor.
Bir kaç gün sonra üç hastalıktan şüphelenildiği bilgisi geliyor. Araştırıyoruz, tüm belirtiler LEPTOSPİRA'yı gösteriyor. Kesinleşmesi için acilen Ankara'ya kan gönderiliyor. Birincil olarak farelerden bulaşan bir bakteri. Hayvanlarla iç içe yaşamakla belki de alakası yok; içtiğimiz kutu meşrubatlar, salça-bezelye gibi kapağı içe doğru açılan tüm yiyecekler!!! Bu ambalajları dezenfekte edip, kullanmadığımız müddetçe hepimiz risk altındayız!!! Depolarda fareler bu ambalajların üzerinde geziniyor ve zamanında müdehale edilmezse maalesef ölümcül bir hastalık!!!
Lütfen bu konuda çevremizi uyaralım, albümü paylaşıp herkesin bu ölümcül bakteriden haberdar olmalarını sağlayalım.
Ben kurtuldum, ya diğerleri????

Bardaklardaki Lekeler Nasıl Çıkar?


Bardaklardaki Lekeler Nasıl Çıkar?
– Öncelikle bardaklarınızı satın alırken dikkatli olmakla başlamalısınız. Uzun ve dar bardaklar makinenin yıkama yöntemine çok uygun değildir. Makinede yanlış bir pozisyonda durduğu zaman içlerine yeterince durulama suyu gitmeyebilir ve deterjan lekeleri kalabilir.

Bu nedenle bardak satın alırken kısa boylu, geniş ağızlı bardaklardan yana kullanın tercihinizi.

Deterjanınızı seçerken de bir o kadar dikkatli olmalısınız. Herkesin övdüğü veya televizyonda sürekli reklamlarını gördüğünüz deterjan sizin için de uygun olacak diye bir şey yok. Piyasadaki tüm deterjanları sırala deneyin ve tecrübelerinizi bir kenara not etin. Örneğin;

A deterjanı; ara sıra yemek lekesi bırakıyor

B deterjanı; tam olarak çözünmüyor, vs. gibi.

Sizin için uygun bir deterjan mutlaka vardır.

– Tuz ve parlatıcı kullanmayı ihmal etmeyin. Özellikle yaşadığınız bölgede sular kireçliyse bardaklarınızdaki lekelerin en büyük müsebbibi kireçtir. Bu nedenle gözünüz tuz ve parlatıcı ışığında olsun. Parlatıcı yerine sirke de kullanabilirsiniz. Ben uzun süredir kullanıyorum ve sonuçtan gayet memnunum. Eğer sularınız çok kireçliyse parlatıcı gözündeki parlatıcı veya sirkeye ek olarak makineyi çalıştırmadan önce makinenin içine rastgele bir miktar sirke atmak da makinenizin performansını arttıracaktır.

– Bardaklardaki çay ve kahve lekeleri için makineyi çalıştırmadan önce makinenin içine az miktarda çamaşır suyu atın. Bu işlemi ara sıra uyguladığınızda makinenize zararı olmaz.

– Şunu unutmayın ki makineden lekeli çıkan bardaklardaki lekelerden kurtulmadan tekrar makineye dizip yukarıda bahsettiğim yöntemleri uygulasanız da o lekelerden kurtulamazsınız. Lekeli bardaklarınızı içine sirke eklediğiniz sıcak suda elinizle yıkayarak temizleyebilirsiniz. İnatçı lekelerde bardakları diş macunu ile ovmak kesin sonuç getirecektir.

– Bardakların ve sık sık çatal, kaşık ve bıçakların üzerinde kalan damla damla su lekeleri de sudaki kireçle birlikte makineyi hemen açmanızla da ilgilidir. Makinenin işi biter bitmez kapağınızı açtığınızda eşyaların üzerindeki su damlaları süzülmeden eşyaların üzerinde kurur bu da leke kalmasına neden olur. Makinenin kapağını makine durduktan yarım saat sonra açarsanız bu lekelerin oluşmasını engellemiş olursunuz.

Kaynak: banagore.co

Fırında Patlıcan Musakka


Fırında Patlıcan Musakka
Malzemeler
300 gr kıyma
3 tane Patlıcan
5 tane patates
2 tane soğan
2 tane yeşil sivri biber
2 tane domates
Yarım yeşil ve kırmızı biber ( renkli biberlerden )
Maydanoz
Pulbiberi
Karabiber
Tuz
Sıvı yağ
2 yemek kaşığı salça
Yapılışı
Patlıcanları alacalı soyun tuzlu suda bekletin. Bu arada içi hazırlayın. Kıymayı kavurun soğanı biberleri ince doğranmış ekleyin. Sivri biberin biri üstüne koyulacak.Kavrulduktan sonra tuzu pulbiberi karabiberi ekleyin karıştırın. Altını kapatın en son maydanozu ekleyin karıştırın. Patlıcanları süzün suyunu iyicene alın kagıt havlu yardımıyla daha çabuk olacaktır. Patlıcanları, patatesleri kızartın.Patesleri Patlıcanları tepsiye dizin hazırladığınız içi ikiye bölün yarısını tepsiye dökün heryerine gelicek şekilde. Sonra yine patates patlıcan üstüne kalan içi dökün. Domates ve biberle süsleyebilirsiniz. Salçayı kaynar suyla karıştırın tepsiye dökün. 200 derecede biberler kızarana kadar pişirin. Malzeme çoksa azaltabilirsiniz.Afiyet olsun.Mutfak Zamani'na Teşekkürler

Cevizli Kıtır Rulolar

Cevizli kıtır Rulolar
Malzemeler
500 gr lık hazır baklavalık yufka
İçine sürmek için
Yarım Çay bardağına yakın sıvıyağı
1 Çay bardağına yakın süt
Içine dökmek için
3 su bardağı çekilmiş ceviz yada Fındık ben yarı yarıya Karışık kullandım:))
5 yemek kaşığı şeker ( ben esmer şeker kullandım )
Üzerine sürmek için
1 yumurta sarısı
Hazırlanışı
2 yufkayı üst üste koyun Yağlı Sütlü karışımdan heryerine sürün. Üstüne bir tane daha yufka koyun yine yağlayın.
Şekerli ceviz karışımından heryerine gelecek şekilde dökün. Sonra ucundan rulo yapın. Bıçakla kesip tepsiye dizin. Yufkalar bitene kadar aynı işlemi yapın. En son üzerine yumurta sarısını sürün. Önce ısıtılmış 180 derece fırında kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.Mutfak Zamani'na Teşekkürler

Ev Yapımı Limonata

Ev Yapımı Limonata
Malzemeler
1 tane Limon
1 tane Portakal
1 bucuk su bardagi Seker ( damak tadiniza göre sekeri ayarlayabilirsiniz)
3 litre su
Hazirlanisi
Limon ve Portakali bir gece öncesinden yada en az 4-5 saat dondurucuda dondurun. Dondurucudan cikarinca 10 dakka bekletin sonra kabuklariyla birlikte dograyin. Rondoda limonu Portakali ve sekeri püre haline getirin. Bir kabta 3 litre suyla karistirin. 10 dakka beklettikten sonra detarjansiz yikanmis bir türbentle süzün tam 3 litre mis gibi ev yapimi limonataniz Buzdalabinda dinlendikten sonra hazir. Nane ve buzla servis edebilirsiniz.Afiyet olsun.Mutfak Zamani'na Teşekkürler


LOKUM KEK


LOKUM KEK
4 adet yumurta
1.5 su bardagı toz şeker
1 portakal kabuğu rendesi veya limon
yarım su bardagı süt
yarım su bardagı sıvıyag
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un
Üzeri için
1 paket biter çikolata
yarım paket süt kreması(bunun yerine süt kullanabilirsiniz)
Hindistan cevizi
Lokum Kek Yapılışı:
Yumurta ve toz şekeri beyaz köpük olana kadar çırpıyoruz.
süt,sıvıyag,portakal kabuğu rendesini ilave edip tel çırpıcı ile veya kaşıkla karıştırın.
un,kabartma tozu,vanilya yı ayrı bir yerde karıştırıp eleyerek sıvı karışıma ilave edin.karıştırın.
Yağlı kagıt serdiğiniz tepsiye koyup önceden ısıttıgınız 180 C fırında üzeri pembeleşene kadar pişirin.
kek pişince sogumaya bırakın. bir kabın içerisine süt kreması ve çikolatayı koyup eritin.
keki küp küp kesin keklerin kenar köşelerini önce çikolata sosuna sonra hindistan cevizine batırın dikkat etmeniz gereken nokta kekin tamamının sosu çekmemesi gerekli orta kısmı böylece beyaz kalır.servis tabagına alıp çayla, kahve afiyetle yiyebilirsiniz. Pastacı Kız'a teşekkürler



Kütük Pasta


Kütük Pasta
Malzemeler:
3 adet oda ısısında yumurta
1 su bardağından biraz az toz şeker
2,5 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı kekun (marketlerde bulablirsiniz)
1 paket vanilya
İç Kreması:
1 paket kakaolu pasta kreması (dr.outger)
1 paket çikolatalı cremole
paketlerin üzerinde yazdığı oranda süt
Dış kaplama kreması:
1/2 paket süt kreması
100 gr guvertur çikolata
Kütük pasta yapılışı:
İlk önce kaplama kremamızı hazırlayalım ki soğusun ve sürülme kıvamına gelsin.
Bir kap içerisine kremayı koyup kaynama noktasına geldiğinde ateşten alıp guvertur çikolatayı ilave edelim karıştırıp çikolatanın erimesini sağlayalım.soğumaya bırakalım.
iç kreması içi bir kap içerisine süt ve krema,cremoleyi koyup mikser ile 10 dakika çırpalım.Kıvamının iyi olması için dolaba koyalım.
Şimdi kekimizi hazırlayabiliriz :)
Yumurta ve şekeri derin bir kap içerisinde krem şanti kıvamına gelene kadar çırpıyoruz.
ayrı bir kap içerisine kekun,kakao,vanilya koyup karıştırın.
unlu karışımı yumurta karışımına ilave edip spatula veya tahta kaşık ile karıştırın.
Fırın tepsisine yağlı kağıt koyup pandispanya karışımımızı tepsiye eşit oranda yayılmasını sağlıyoruz.
Önceden ısıttığınız 180 C fırına koyup 10 dakika pişiriyoruz.
Tezgahın üzerine yağlı kağıt serip tepsiden aldığımız keki ters çevrip üzerine yerleştiriyoruz. Kekin üzerine kremayı spatula ile her yerine sürüp sıkı bir rulo yapıyoruz.
Dolapta 1 saat dinlendirip rulomuzun 3/4 ünü kesip yan yana koyup kütük şekli veriyoruz.üzerine çikolatalı kremamızı sürüp çatal ile çizikler yapıyoruz.üzerine hindistan cevizi serpip kar görüntüsü verebilirsiniz.afiyet olsun.Pastacı Kız'a Teşekkürler


Havuçlu Bisküvili Pasta


Havuçlu Bisküvili Pasta
1 kilo havuç
5 yemek kaşığı nişasta
2 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
yarım limon rendesi
yarım portakal rendesi
yarım limon suyu
Petibör bisküvi
1 su bardağı fındık
Yapılışı:
Bir tencere içerisine 5 su bardağı su koyup soyduğunuz havuçları 5,6 parçaya kesip yumuşayana kadar kaynatın.
pişen havuçları suyuyla birlikte rondo dan geçirin.
havuç püresini bir tencereye koyup 5 yemek kaşığı nişastayı 1 bardak suda çözdürüp ilave ediyoruz.
Toz şeker,portakal limon rendesini,limon suyunu ve vanilyayı ilave edip krema kıvamı alana kadar pişiriyoruz.
Borcamı ıslatıp bizküvilerden 1 sıra dizin üzerine havuç püresinden dökün ve bisküvlerin üzerine yayın.Üzerine tekrar bisküvi dizin bu şekilde 4,5 kat aynı işlemi tekrarlayın aralarına rondodan çektiğiniz fındık koyabilirsiniz.
en üst katına isterseniz kremşanti ve hindistan cevizi koyabilirsiniz.dolapta 3,4 saat bekletip servis edebilirsiniz.Pastacı Kız'a Teşekkürler



Eti Puf Pasta


Eti Puf Pasta
Pandispanyası için:
4 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya,3 yemek kaşığı kakao
1,5 su bardağı un
Ara kreması için:
1.½ çay bardağı damla çikolata
2.2 paket kakaolu pasta kreması
Üzeri için:
½ paket çikolata sosu
½ paket sade kremşanti
Hindistan cevizli eti puf
Yapılışı:
Bir kabın içerisine oda ısısındaki yumurtalarımızın beyazını ve toz şekerimizi koyup mikserle köpük köpük olana kadar çırpalım. Sarılarını da ayrı bir kabın içerisinde çırpıp ilave edelim.
daha sonra başka bir kap içerisine unumuzu eleyelim kabartma tozu,vanilya ve kakaomuzu da ilave edelim.
unlu karışımımızı sıvı karışımıza ilave edip mikserle tekrar çırpalım.yağladığımız kelepçeli kalıbımıza kek karışımımızı döküp önceden ısıttığımız 180C fırınımızda pişirelim
pandispanyamız pişerken ara kremamızı hazırlayalım dolapta dakika kadar bekletelim.üzeri içinde çikolata sosunu hazırlayalım.
pandispanya nın katlarını sütle ıslatalım daha sonra ara kremamızdan bir miktar koyalım diğer katı üzerine yerleştirip pastanın her yerini kalan krema ile kaplayalım. Soğumuş olan çikolata sosunu döküp krema sıkacağına kremşantimizi koyup süsleyelim eti puflarımızı da pastamızın üzerine koyalım. Pastamızı en az 1 gün dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.Pastacı Kız'a Teşekkürler

Column Left