Column Left

Bizi Takip Edin

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Yoğurt Ve Karbonat Maskesi


Yoğurt  Karbonat Maskesi Leke ve Siyah Nokta Giderici Yüz Maskesi
Karbonatın renk açıcı özelliği ile cildinizdeki siyah noktaları, renk farklılıklarını, cilt lekelerini, güneş lekelerini, çil veya sivilce izlerini hafifletebilirsiniz. Bu gibi sorunlarınız için doğal bir çözüm arıyorsanız yoğurt ve karbonat maskesini deneyebilirsiniz.
Yoğurt ve karbonat maskesi ne işe yarar?
Doğal peeling etkisi vardır.
Cildinizdeki ölü hücreleri temizleyerek cildi canlandırır, ışıl ışıl yapar.
Leke görünümünü hafifletir, cildi yeniler.
Siyah noktaları azaltır.
Yoğurt ve karbonat maskesi ne kadar sıklıkla yapılmalıdır?
En fazla haftada bir uygulanmalıdır çünkü haftada birden fazlası cildinizi aşındırabilir.
Yoğurt ve karbonat maskesini kimler yapabilir?
Hassas ciltler ve çok kuru ciltler dışında herkes bu maskeyi kolaylıkla uygulayabilir. Kuru ve hassas bir cilde sahipseniz küçük bir bölgeye sürerek yüzünüzün vereceği tepkiyi önceden gözlemlemelisiniz. Alerjik bir durum varsa bu şekilde ortaya çıkacaktır. İltihaplı sivilce, yara ya da uçuğu olan kişiler bu maskeyi uygulamamalıdır.
Yoğurt ve karbonat maskesi nasıl yapılır?
Bir tatlı kaşığı yoğurt ve tepeleme olmamak kaydıyla bir çay kaşığı karbonatı bir kabın içerisinde karıştırın. Karıştırma esnasında karışım kabaracak ve krem şanti kıvamını alacaktır.

Bu karışımı göz çevresi ve dudak çevresi dışında tüm temiz yüzünüze sürebilirsiniz. Tüm yüzünüze uygulamak istemiyorsanız eğer sadece lekeli bölgeye uygulayabilirsiniz.

Kuru ve hassas ciltler maksimum 5-10 dakika maskeyi yüzlerine uygulamalıdırlar.

Normal, karma ve yağlı ciltler 30 dakika bu şekilde beklemelidir. 30 dakika içerisinde kuruyan maskeyi elinizle yavaş yavaş soyun. Siyah noktalar ve ölü hücreler bu işlem sırasında çıkacaktır.

En son olarak yüzünüzdeki maskeyi ılık su ile yüz yıkama jeli vb. ürünlerle temizleyip, son olarak soğuk su ile cildinizi şoklamalısınız. Soğuk su gözenekleri sıkılaştırır ve teninizin daha diri görünmesini sağlar.Kaynak:http://www.guzelleselim.com/

SİVİLCELERDEN KURTULMANIN KOLAY YOLU


Sivilce Kızarıklığı Nasıl Geçer?
Sivilce çoğunlukla ergenlik dönemiyle ilişkilendirilen; ama yetişkinlik döneminde de zaman zaman karşılaşılan hem fiziksel hem de psikolojik anlamda sıkıntı veren bir cilt problemidir. Sivilce, cilt altında süregelen sorunlardan, yahut karaciğer başta olmak üzere başka organlarda gelişen problemlerin cilde yansıması sonucu meydana gelir. Sivilcelerle savaşmak, neden çıktığını belirleyip bu yönde tedavi uygulamanın  ötesinde, bir de sivilcelerin ciltte meydana getirdikleri kızarıklıklarla baş etme durumu vardır. Sivilcelere fazla temasta bulunmak, ezmek ve sıkmak da  sivilce kızarıklığına, sonrasında ise kalıcı cilt lekelerine sebep olur.  Böyle durumlardasivilce kızarıklığını geçiren doğal tarifler  sayesinde, bu kötü görüntü ve can sıkıcı durumdan kurtulmak zor değil. Sivilce kızarıklığını geçiren doğal tarifler içinde baldan soğana, aspirinden zeytinyağına, kilden limon suyuna kadar pek çok doğal gıda ve ürünü görebiliyoruz.



Sivilce Kızarıklığını Geçiren Zeytinyağı Maskesi
Zeytinyağının faydalı olmadığı bir alan sanırız ki yok. Sağlıklı yaşam ve doğal güzellik denince adı ilk sıralarda anılan zeytinyağı, sivilce kızarıklıklarına da çözüm oluyor.

3 yemek kaşığı zeytinyağı ile, 4 yemek kaşığı tuzu karıştırın ve sivilceli bölgeye sürün. 2-3 dakika bekledikten sonra, karışımı uyguladığınız bölgeyi su ile temizleyin. Sabun ya da buna benzer temizleme ürünü kullanmayın. Çok yumuşak bir havlu yahut kağıt havluyla yüzünüzü nazikçe kurulayın. Haftada 1; hassas cilde sahip kişilerce ise haftada 2 kez uygulanabilir.

Sivilce Kızarıklığını Geçiren Aspirin Maskesi
Ateş düşüren, terleten, kanı sulandıran aspirin sadece ilaç olarak dahili yoldan alındığında değil; harici kullanımlarda da cilt problemlerinde, özellikle de sivilce kızarıklıklarını iyileştirme yolunda atılan adımlarda oldukça etkilidir. Bunun için 2 yahut 3 adet aspirini 2 yemek kaşığı suyun içinde ezerek karıştırın. Bu karışımı sivilceli bölgelere sürerek 2-3 dakika bekletin. Süre sonunda yüzünüzü ılık suyla yıkayın ve nazikçe kurulayın. Haftada 1 kez uygulanan bu yöntem işinize yarayacaktır.

Sivilce-Kızarıklığı-Nasıl-Geçer1

Sivilce Kızarıklığını Geçiren Doğal Tarifler
Sivilce kızarıklığını geçiren doğal tarifler arasında yoğurdu da saymadan geçemeyiz. Cildi yatıştıran ve nemlendiren yoğurt, faydalı bileşenleri sayesinde sivilce kızarıklıklarını iyileştirme hususunda yüz güldüren sonuçlar sunar.

İçeriğindeki asit ile cildi uyaran ve tazeleyip yenileyen limon suyu, ihtiva ettiği C vitamini ile  en başarılı ve etkili sivilce kurutuculardandır. 1 adet limonun suyunu sıkarak pamuk yardımıyla sivilceli bölgeye sürün. Yatmadan önce sürüp, sabaha kadar ciltte bekletirseniz daha etkili sonuç alırsınız. Limon suyunu her gün kullanabilirsiniz.

Kil maskesi de pek çok cilt sorununa iyi geldiği gibi, sivilce kızarıklıklarını gidermede de etkilidir. 1 tatlı kaşığı beyaz kil, 2 yemek kaşığı elma sirkesi ve 1 tatlı kaşığı kayısı yağını karıştırıp bir maske hazırlayın. Sivilceli bölgeye sürün, 20 dakika kadar bekletin ve suyla durulayın. Yüzünüzü durularken sabun ve başka bir ürün kullanmayın. Kil maskesi düzenli uygulanırsa, sivilce kızarıklıklarını iyileştirmede en etkili seçeneklerdendir.

Bir de mayalı maske tarifi verelim. 1 çay kaşığı bira mayası, 1 çay kaşığı oksijenli su ve ezilmiş 2 adet aspirini karıştırın, cildinize yedirin ve 20 dakika bekletin. 5 gün ara vermeden uygulayacağınız bu maya maskesi, kızarıklıkları iyileşmiş ve lekesiz bir cilde merhaba demenizi sağlayacaktır.Kaynak:http://www.pufnoktalari.net/

SU İÇİN İNANILMAZ FAYDALARI


SU İÇİN İNANILMAZ FAYDALARI

Günlük düzenli olarak vucudumuzun ihtiyacını karşılayacak şekilde su içtigimizde faydaları saymakla bitmiyor. Ama bu 7 faydasını duyduğunuzda sizlerde inanamayacaksınız..

1.Su böb­rek taş­la­rı­nı en­gel­ler

Vü­cu­dun ya­ban­cı ve za­rar­lı mad­de­ler­den uzak­laş­tı­rıl­ma­sın­da en önem­li or­gan a­le­ri­miz­dir. Böb­rek­le­ri­miz ka­nı sü­ze­rek atık­la­rı ay­rış­tı­rır ve bun­la­rı su ile ka­rış­tı­ra­rak id­ra­rı ya­par. İd­rar ile vü­cu­du­muz is­ten­me­yen mad­de­ler­den arı­nır. Ye­te­ri ka­dar sı­vı alın­ma­dı­ğın­da bu iş­leminin zor­laş­ma­sı­na bağ­lı böb­rek has­ta­lık­la­rı ar­tar. Bu­nun ya­nı sı­ra için­den ye­te­ri ka­dar su geç­me­yen bo­ru­lar­da na­sıl ki­reç­len­me olur­sa böb­re­ğin bo­ru sis­te­mi için­de de ki­reç ben­ze­ri özel­lik­le kal­si­yum yo­ğun­luk­lu mi­ne­ral­ler bi­ri­ke­rek taş olu­şu­mu­na ne­den olur.

2.Vü­cu­du­mu­zun id­rar­da çı­kan mik­tar­dan çok da­ha faz­la su­ya ih­ti­ya­cı var­dır

Su iç­me alış­kan­lık­lar­la olan bir du­rum­dur. Su­yu vü­cu­du­mu­zun as­lın­da en önem­li gı­da­sı ola­rak ka­bul et­me­miz ge­re­kir. Vü­cu­du­mu­zun yak­la­şık yüz­de 60-65’i su­dan olu­şur.

Bu du­rum vü­cut­ta­ki tüm hüc­re­ler için ge­çer­li­dir. İn­san­lar su­yun alın­dı­ğı ka­dar çı­ka­rıl­dı­ğı­nı dü­şün­se de as­lın­da id­rar­da çı­kan mik­tar­dan çok da­ha faz­la­sı­na ih­ti­ya­cı­mız var­dır. Bu­na tıp di­lin­de “far­kın­da olun­ma­yan sı­vı kay­bı­” adı­nı ver­mek­te­yiz.

Ne­fes alıp ve­rir­ken, ter­le­me ile bü­yük ab­dest ile biz far­kın­da ol­ma­dan yak­la­şık gün­lük ola­rak 1,5 lit­re ci­va­rın­da sı­vı kay­be­de­riz. İd­rar ile atı­lan mik­ta­rı da ek­le­di­ği­miz­de ne­den biz dok­tor­la­rın en az gün­lük 2 lit­re su tü­ke­til­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­le­di­ği­miz an­la­şı­la­bil­mek­te­dir. Bu du­rum özel­lik­le yaz ay­la­rın­da art­mak­ta­dır.

3.Taş hi­ka­ye­si olan­la­r ma­den su­yu tü­ke­ti­min­de dik­kat­li ol­ma­lı

Bu­nun dı­şın­da gaz­lı içe­cek­le­rin gaz­lı ol­ma­sı­nı sağ­la­yan kar­bo­nik asit vü­cut­ta yi­ne taş olu­şu­mu için risk fak­tö­rü ola­bil­mek­te­dir. Bu ne­den­le müm­kün­se sı­vı ih­ti­ya­cı­nın ko­la, ga­zoz gi­bi içe­cek­ler­le kar­şı­lan­ma­ma­sı­nı öner­mek­te­yiz.

4.Susuzluk sonucunda bayılma, halsizlik, bulantı, huzursuzluk oluşur

Tüm do­ku­la­rın su­ya ih­ti­yaç­la­rı var­dır. Su­suz ka­lın­dı­ğın­da ye­ter­siz sı­vı alı­mı sı­vı elek­tro­lit den­ge­siz­lik­le­ri, ba­yıl­ma his­si, hal­siz­lik, de­ri es­nek­li­ğin­de azal­ma, mi­de bu­lan­tı­sı, baş dön­me­si, hu­zur­suz­luk özel­lik­le yaş­lı­lar­da şu­ur bu­la­nık­lı­ğı, si­nir­li­lik gi­bi çe­şit­li şi­ka­yet­le­ri or­ta­ya çı­ka­ra­bil­mek­te­dir.

Bun­lar sa­de­ce şi­ka­yet de­re­ce­sin­de kal­ma­yıp çok da­ha cid­di has­ta­lık tab­lo­la­rı da olu­şa­bil­mek­te­dir. Bun­la­rın ara­sın­da özel­lik­le za­ten böb­rek ta­şı hi­ka­ye­si olan­lar­da da­ha sık ol­mak üze­re böb­rek ta­şı olu­şu­mu ve bu­nun ver­di­ği san­cı­lar, ka­nı­nın yo­ğun­laş­ma­sı­na bağ­lı ola­rak be­yin­de tı­ka­nık­lık­lar ve in­me­ler, tan­si­yon yük­sel­me­le­ri, eğer bi­rey­ler kan su­lan­dı­rı­cı, epi­lep­si ilaç­la­rı gi­bi ilaç­lar kul­la­nı­yor­lar­sa bun­la­rın doz oy­na­ma­la­rı­na bağ­lı yan et­ki­ler sa­yı­la­bil­mek­te­dir.

5.Özellikle kadınlarda yetersiz sıvı alımı ciddi idrar yolları enfeksiyonlarına yol açar

Vü­cu­du­muz­da he­pi­mi­zin be­lir­li oran­lar­da mik­rop­lar bu­lun­mak­ta­dır. Biz id­rar ka­na­lın­dan bol sı­vı ge­çir­di­ği­miz­de (ya­ni bol id­rar yap­tı­ğı­mız­da) bu mik­rop­lar ora­ya yer­le­şe­me­mek­te­dir. Oy­sa az sı­vı alın­dı­ğın­da az id­rar ya­pı­mı ol­mak­ta ve mik­rop­la­rın da içe­ri gi­rip has­ta­lık ya­rat­ma­la­rı için or­tam oluş­mak­ta­dır. Bu ne­den­le oru­cu di­rekt et­ki­si de­ğil ama oruç tu­tan­la­rın ye­te­rin­ce sı­vı al­ma­ma­la­rı yi­ne id­rar yol­la­rı en­fek­si­yon­la­rı açı­sın­dan risk oluş­tu­ra­bil­mek­te­dir.

6.İç­ti­ği­niz su­ya ko­ya­ca­ğı­nız bir li­mon su­yu­ yi­ne hem id­rar yol­la­rı prob­lem­le­rin­den hem de böb­rek ta­şı olu­şu­mun­dan ko­rur

Li­mon su­yu yük­sek oran­da c-vi­ta­mi­ni içe­rir. C-vi­ta­mi­ni kim­ya­sal adı ile sit­rik asit böb­rek yo­lu ile atı­lır ve atı­lır­ken id­ra­rın asit den­ge­si­ni ayar­lar. Bu şe­kil­de mik­rop­la­rın üre­me­si­ni en­gel­le­di­ği gi­bi böb­rek taş­la­rı­nın ana kay­na­ğı olan kal­si­yu­mun da çök­me­si­ni azalt­tı­ğın­dan çö­zü­nür hal­de tu­ta­rak böb­rek taş­la­rı için de ko­ru­yu­cu et­ki gös­te­re­bil­mek­te­dir.

7.Günlük çay tüketimi vücuda alınan sıvı miktarının yüzde 20’sini geçmemeli

Her ne ka­dar hem kah­ve hem de çay­da böb­re­ğin id­rar ya­pı­mı­nı art­ı­ran mad­de­ler bu­lun­sa da kal­si­yum emi­li­mi­ni et­ki­le­dik­le­rin­den taş olu­şu­mu­na ne­den ola­bil­mek­te­dir­ler. Mey­ve su­la­rı eğer do­ğal ise ter­cih edi­le­bi­lir. Ay­ran es­ki­den taş hi­ka­ye­si var ise süt ürü­nü ol­du­ğun­dan öne­ril­me­yen bir içe­cek ise de ya­pı­lan araş­tır­ma­lar dı­şa­rı­dan alı­nan süt ve süt ürün­le­ri­nin çok aşı­rı ol­ma­dık­ça böb­rek ta­şı ya­pı­mı­na et­ki­le­ri­nin ol­ma­dı­ğı gös­te­ril­miş­tir.

BALLI SUYUN İNANILMAZ FAYDALARI


Ballı suyun inanılmaz faydaları
Sabahları bir bardak ılık suyun faydasını veya cildiniz için balın ne kadar yararlı olduğunu da duymuş olabilirsiniz.

Ballı suyun inanılmaz faydaları
Peki ballı suyun bir arada ne kadar etkili olduğunu biliyor musunuz?
Kilolarınızı eritir...
Ballı su içmek kilo vermenize yardım eder.
Balın içindeki şeker, sağlıklı kalori kaynağı olan doğal şekerdir.
Şekerli meşrubatlara karşı duyduğunuz istekle savaşmada önemlidir.
Gazoz gibi şekerli içecekler boş kaloriyle doludur.
Bunları azaltarak ve ballı suyu tercih ederek kalori alımınızı da azaltırsınız ve kilo verirsiniz.
Düzenli olarak ballı su için...
Sabahları ballı ılık bir bardak su içmek sindirim sisteminizi iyileştirmeye yardım eder.
Balın antiseptik etkisi midenizdeki asitlik derecesini hafifletir.
Kalın bağırsağınızın susuz kalmasını önler ve kabızlık sorunu yaşamazsınız.




Bağışıklık sistemini destekler...
Bal şaşırtıcı bir bakteri öldürme özelliğine sahiptir.
Sade olarak tüketecekseniz organik olmalı.
Çünkü bu bal bakterilere karşı faydalı olan enzimlerle doludur.
Balın içindeki antioksidanlar ise kötü olan serbest radikallerle savaşır.
Alerjileri azaltır...
Çiğ ve bölgenizin balını kullanmak bölgenizin polenlerine karşı vücudunuzu alıştırmaya yardımcı olur.
Ayrıca çevresel alerjilere olan hassasiyetinizi azaltmaya yardımcıdır.
Enerji verir...
Enerjinizi artırmak için kahve yerine ılık ballı suyu tercih edin.
Vücudunuz çok az susuz kalsa bile kendinizi uyuşuk, tembel ve halsiz hissedersiniz.
Bunu önlemek için kahve yerine suyun içine biraz bal ekleyip için. Çünkü kahve idrar söktürücüdür ve vücudunuzun susuzluk çekmesine yol açar.
Boğaz ağrısını hafifletir ve öksürüğü keser...
Ballı sıcak su boğazdaki ağrıyı ve tahrişi azaltmaya yardımcıdır.
Ilık su boğazınızı yumuşatırken bal da boğazınızın ince bir tabakayla örtülmesini sağlar. Bu yumuşatıcı etki öksürüğü de azaltmaya yardım eder.



Vücudunuzun toksinlerden arındırır...
Ballı su vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardım eder.
Düzenli olarak içtiğinizde hastalığa yol açan toksinlerden kurtulursunuz
Bu karışıma limon eklerseniz yararını artırırsınız. Böylece toksinleri vücudunuzdan daha sık atarsınız ve idrar yollarınız sağlıklı kalır.
Bu karışıma limon eklerseniz yararını artırırsınız. Böylece toksinleri vücudunuzdan daha sık atarsınız ve idrar yollarınız sağlıklı kalır.
Bağırsaklarınız ağrıyor ve gazınız varsa, bir bardak ılık ballı su içmek gaz sorununuza yardımcı olacaktır. Bal gazı etkisiz hale getirir.
Sağlığınızı korur...
Ballı ılık su içmek sadece hidrasyonu artırmaz,
aynı zamanda vücuduzdaki iyi kolesterol seviyesini artırmaya ve kardiyovasküler gerilimi azaltmaya yardım ediyor.

DOVGA ÇORBASI ( AZERBAYCAN MUTFAĞI)


DOVGA ÇORBASI ( AZERBAYCAN MUTFAĞI)
 Azerbaycanın vaz geçilmez çorbalarından birisidir dovga. Düğünlerde, misafirlikte sofradan eksik olmaz. Türk mutfağının yayla çorbasına bir az benzese de, onun tadıyla dovganın tadını yedikten sonra anlıyorsunuz. Farkı olmasının sebebini tarifinde görecek, tadında anlayacaksınız.
 Bu çorba kesinlikle yeşil soğan ve ya kuru soğanla, kırmızı turpla yenilir.. Ben öyle gördüm, öyle sevdim, öyle biliyorum..))
 Çorbanın tarifini daha önce yayımlamıştım ama resim o kadar hoşuma gitmemişti. Çorbayı dün akşam yemeyi için yaparken, resim çeksem fena olmaz dedim. Resimler harika olunca eski defterleri tazelemek istedim. İnşallah iyi olmuştur..
Malzemeler:
1 litre yoğurt
1 yemek kaşığı un
1 yumurta
3 yemek kaşığı pirinç ( pilavlık pirinç degil, çorba için olan yuvarlak pirinç kullanmak gerek)
2 bardak su
İçine:
5-6 dal Dere otu
yarim demet ıspanak
Kişniş (Azerbaycan da çok, ama Türkiye`de zor bulunuyor. olmasa da olur. Kişniş: Maydanozgillerden yaprakları maydanozu andırıyor) Resimleri burada bakabilirsiniz TIK
5-6 dal taze nane
Tuz
Hazırlanması:
Bütün malzemeler karıştırılır (yeşillikler hariç). Ocakta kaynayıncaya kadar ara sıra karıştırılır. Kaynamaya başlayınca yıkayıp küçük küçük doğradığımız yeşillikleri ve tuzu ilave edip biraz daha kaynatıp ocaktan alıyoruz.
AFİYET OLSUN ! Mutfak Dili Samire'ye Teşekkürler



Elma’nın Faydaları Şifası ve Elma Sirkesi


Elma’nın Faydaları Şifası ve Elma Sirkesi

Tatlı ve ekşi çeşitleriyle her mevsim bulunan fakat özellikle kış aylarında tüketilen elma hakkında uzmanlar “Eğer bir tek ağacınız olacaksa, onun elma ağacı olmasını tercih edin” diyor. Zengin içeriği ile vücudun bir çok ihtiyacını karşılayan elmanın her gün tüketilmesi öneriliyor.

Tezgâhlarda kırmızıdan pembeye, yeşilden sarıya değişen renk tonlarıyla iştah kabartan elma besin değeri çok yüksek, şifa dolu bir meyvedir. 5 binden fazla çeşidi olan elma ülkemizde Golden, Sterkin, Misket, Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi çeşitleriyle her damak tadına hitap ediyor. Tatlı ve ekşi çeşitleriyle her mevsim bulunan fakat özellikle kış aylarında tüketilen elma hakkında uzmanlar “Eğer bir tek ağacınız olacaksa, onun elma ağacı olmasını tercih edin” diyor. Zengin içeriği ile vücudun bir çok ihtiyacını karşılayan elmanın hergün tüketilmesi öneriliyor.

Vitamin ve mineral deposu

Kanı temizleyici, idrar söktürücü, ürik aside ve romatizmalara karşı güçlendirici özelliği olan mineral tuzlar, midenin çalışma düzenini hızlandıran ve gastrite karşı mücadeleyi artıran organik asitler bulunduran elma vüccutta tıpkı bir antibiyotik gibi işlev görüyor.

Elmada su, protein, yağ, şeker (meyve şekeri), lif, potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, kükürt, sodyum bulunur. Ayrıca A, B1, B2, B5, B6, C, E vitaminleriyle çinko, iyot, kobalt, klor, silisyum ve çeşitli organik asitler mevcuttur. İnsanın bir günlük C vitamini ihtiyacanı karşılayacak C vitamini oranına sahiptir.

Kansızlığı önler

Demir, C vitamini ile birleştiğinde organizma tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde emilir. Elmada her ikisi de olduğundan demir eksikliğine bağlı kansızlıkta faydalıdır. Olgun bir elma, sağlıklı bir insanın en ideal kan serumu değerlerine sahip mineral ve elektrolitlere sahiptir. Bu yüzden elma suyu kan suyu (serum) gibi değerlidir.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir

Elmadaki C vitamini vücudun savunma sistemini kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak soğuk algınlığı virüsleri vücuda giremezler. Flavonoid adlı kimyasal madde ise kansere sebep olan serbest radikallerin (bağışıklık sistemine zarar veren moleküllerin) meydana gelmesini önler. Aynı zamanda  kanser riskini ve DNA hasarını azaltan değerli  antioksidanlar (vücuda zarar veren maddelerin zararını yok eden kimyasal maddeler) içermektedir. Elmanın içeriğindeki bazı kimyasallar parkinson ve alzheimer gibi beyin hastalıkları konusunda da koruyucudur. Çünkü taze elmada bulunan bazı antioksidanlar, beyin hücrelerini stresten kaynaklanan etkilerden korumaktadır. Kabuklu yenmesi daha yararlıdır. Ayrıca araştırmalar elmanın, prostat ve akciğer kanseri riskini azalttığını da göstermiştir.

Astımdan korur

Hamilelik sırasında annenin yediği elma, bebeği astımdan koruyor. Hollandalı ve İskoç bilim adamlarının gerçekleştirdiği bir araştırmada; annelerin gebelikleri sırasında tükettikleri yiyeceklerden, çocukların astıma yakalanmasında koruyucu etkiye sahip tek gıdanın elma olduğu söyleniyor. Çünkü elma akciğerin kapasitesini artırıyor .

Kabızlık ve kolesterole birebir

Elmada bulunan zengin lif içeriği kalın bağırsak faaliyetlerine yardımcı olmasının yanında kalp hastalıklarında, kilo vermede ve  kolestrol kontrolünde etkilidir. Elma, taşıdığı bikarbonat iyonları sayesinde, sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir. İçindeki pektin maddesi zararlı kolesterolü (LDL) düşürürken, faydalı kolesterol (HDL) oranını yükseltir.

Kan şekerini düşürmede yardımcı

Elmanın içindeki pektin maddesi şekeri içine hapsederek bağırsakta hızlı emilimini önler dolayısıyla kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesine engel olur. Doktor tavsiyesi dahilinde elma, şeker hastalarının tüketebileceği en faydalı meyvelerden biridir.

Faydaları saymakla bitmiyor…

Böbreklerin temizlenmesine yarar,
Baş ağrısına iyi gelir,
Yüksek tansiyonu düşürür,
Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir,
Bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar,
Sabah aç karnına yenildiğinde kanı temizler ve toksinleri (zehirli maddeleri) atmayı sağlar.
Isırarak yenirse, dişleri temizler ve diş etlerini güçlendirir.
Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar.
Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını önler.
Gastritten kaynaklanan yanmaları hafifletir.
Okula giden çocukların beyin yapısına çok olumlu tesir eder.

Elmadan elde edilen bir şifa kaynağı da elma sirkesi:
•1 bardak su

•1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesi

•1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı, ile hazırlayacağımız karışım sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan korumada yardımcı olacaktır. Cilt güzelliğinde de etkilidir.

Elma suyundaki şifa
Elma suyu, gut ve romatizma rahatsızlıklarına karşı, soğuk algınlığına, öksürüğe, ses kısıklığına, yüksek ateşe ve iltihaplı hastalıklara, romatizmal böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, damar sertliği ve egzamaya karşı başarıyla kullanılabilir. Elma suyu sindirim sistemini uyarır ve mide mukozasını güçlendirir.

Soğuk algınlığına
Bir limonu ve çekirdekleriyle beraber elmayı doğrayın, biraz da kuru nane koyduktan sonra bir miktar su ile beraber kaynatıp sıcak sıcak için. Bu karışım üst solunum yollarına iyi geliyor.

CEVİZİN İNANILMAZ FAYDALARI


CEVİZİN FAYDALARINI OKUYUNCA ÇOK ŞAŞIRICAKSINIZ
Cevizin bilinmeyen faydalarını sizler için araştırdık bunları biliyormuydunuz ?
Beynimizin küçültülmüş bir modeli olarak bilinen cevizin faydalarını saymakla bitiremeyiz
Taze cevizde yüzde 5-6 oranında C vitamini vardır.
Kuru ceviz bol miktarda C, B1, B2, A ve E vitaminlerini içermektedir.
Mide gazını giderir.
Grip ve nezleye iyi gelir.
Öksürüğü keser.
Ceviz, vücudu soğuktan korumak için de yenir.
Sindirim sistemi bozukluğunu giderir
Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır
Ceviz, damar tıkanıklığı ve şeker hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
Yorgunluğu ve bitkinliği giderir
Damar sertliğini önler.
Ceviz yağı, mide ve bağırsakları temizleyerek, yumuşak kalmalarını sağlar.
Basur için faydalı olduğu rivayet edilmekte ve bunun için balla karıştırılarak yenilmesi tavsiye edilmektedir.
Ciğere, mideye ve dimağa kuvvet verip ağız kokusunu da giderir.
Zehirlenmelere ve zehre karşı etkilidir.
Zindeleşmeyi sağlar
Özellikle de şeker hastalarına ceviz yaprağını kaynatıp içmeleri öneriliyor ve cevizin beyin için gerekli olan gümüş iyonlarını da ihtiva ettiğini söyleniyor...

VİŞNELİ ETİMEK TATLISI


VİŞNELİ ETİMEK TATLISI
Malzemeler ;
1 paket etimek
1 litre süt
1 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı nişasta
1 su bardağı un
1 paket krem şanti
Etimekleri Islatmak İçin ;
1 su bardağı kadar süt
Vişne Sosu İçin ;
2 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı toz şeker
2 su bardağı vişne suyu
1 su bardağı vişne tanesi
Yapılışı ;
İlk olarak tencerenin içine krem şanti hariç bütün malzemeleri
koyup, koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Ocaktan alıp soğuması
için bekletin. 1.resimdeki gibi toz krem şantiyi ekleyip mikser
yardımı ile iyice pürüzsüz bir kıvam alana kadar çırpın. 2.resimdeki
gibi borcam tepsiye etimekleri süt ile ıslatıp dizin. 3.resimdeki gibi
hazırlamış olduğunuz muhallebiyi döküp kaşığın tersi ile düzleyin.
4.resimdeki gibi vişne sosu için vişne taneleri hariç bütün malzemeleri
tavaya alıp koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Ocaktan alıp ayıklanmış
vişne tanesini ekleyip vişneleri çok ezmeden bir kaç kez karıştırın ve
ilk soğuyana kadar bekletin. 4.resimdeki gibi soğumuş olan vişne sosunu
muhallebinin üzerine yayın. İyice soğuyana kadar dışarıda bekletin ve
soğuduktan sonra tercihen 1 gece yada 3-4 saat buzdolabında bekletip
dilimleyerek servis yapın…Beyhan'ın Mutfağı 'na Teşekkürler




TAVUK SOTE


TAVUK SOTE
Malzemeler ;
1 tane kuş başı doğranmış göğüs
1-2 tane soğan
1 tane yeşil biber
1 tane kırmızı biber
1 tane domates
1 yemek kaşı kadar domates salçası
1 yemek kaşığı kadar biber salçası
Tuz
Karabiber
Nane
Kekik
Yapılışı
Soğanı yemeklik doğrayıp tavaya tereyağı yada sıvı yağ koyup
soğanı kavurun. 1.resimdeki gibi kavrulan soğana küp küp
doğranmış biberi ekleyip kavurmaya devam edin. 2.resimdeki
gibi göğüs etlerini ekleyip beyazlayınca 3.resimdeki gibi
küp küp doğranmış domates ve salçasını ekleyip karıştırın.
4.resimdeki gibi hafif üzerine çıkacak kadar sıcak su ekleyip
ağzı kapalı şekil de pişmeye bırakın. Pişen yemeği servis
tabağına alıp sıcak olarak servis yapın..Beyhan'ın Mutfağı 'na Teşekkürler


TAS KEBABI


TAS KEBABI
Malzemeler ;
Yarım kilo dana kuş başı et
2-3 tane patates
1-2 yemek kaşığı domates salçası
1-2 yemek kaşığı biber salçası
Tereyağ
Tuz
Karabiber
Yapılışı ;
Tencereye etleri koyup suyunu salıp çekene kadar pişirin.
Patatesleri soyup küp küp doğrayın. Pişen etlere tere yağını
ve salçayı ilave edip karıştırın. Sonra patatesleri ekleyip,
hafif üzerine çıkacak kadar sıcak su ekleyin. Karabiber ve
tuzunu da ekleyip pişmeye bırakın.  Yemek  pişince de
sıcak olarak pirinç pilavı eşliğinde servis yapın…Beyhan'ın Mutfağı 'na Teşekkürler



(KOLAY) HÜNKAR BEĞENDİ


(KOLAY) HÜNKAR BEĞENDİ
Malzemeler ;
Yarım kilo kadar dana kuş başı
1-2 tane soğan
1-2 tane yeşil biber
1-2 tane kırmızı biber
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası
Tuz
Karabiber
Sıvı yağ yada tere yağı
Beğendi’si İçin ;
3-4 tane patlıcan
1 büyük kase yoğurt ve süzme yoğurt
2 diş sarımsak
Tuz
Yapılışı ;
İlk olarak eti tencereye koyup suyunu salıp çekene kadar kavurun.
1.resimdeki gibi kavrulan ete, yağını küp küp doğranmış soğan ve
biberleri ekleyip kavurmaya devam edin. 2.resimdeki gibi iyice
kavrulmuş yemeğe diğer malzemeleri ve hafif üzerine çıkacak kadar
sıcak su ilavesi yapıp etler iyice yumuşayana kadar pişmeye bırakın.
3.resimdeki gibi fırında yada ocakta közlenmiş patlıcanların kabuklarını
soyup 4.resimdeki gibi minik minik kesin. 5.resimdeki gibi derin bir
kaba patlıcanları koyup, sarımsaklı yoğurt sosunu hazırlayıp karıştırın.
Son olarak servis tabağına 2 yemek kaşığı kadar beğendi’den koyup ortasını
biraz çukur yapın ve et sote yemeğinden koyup servis yapın…Beyhan'ın Mutfağı 'na Teşekkürler


ÖYLE BİR DERDE DERMAN OLUYORKİ



ÖYLE BİR DERDE DERMAN OLUYORKİ
Özellikle acı severlerin bolca tükettiği kırmızı biberin hiç bilmediğimiz bir yönü ortaya çıktı Yerli Amerikalıların özellikle kullandığı ve Doğu mutfağının da vazgeçilmez tatlarından biri olan acı-kırmızı Arnavut biberi ilk yardım malzemesi olarak kullanılıyor! Kırmızı biber kanama yaşanan bölgelerin üzerine sürüldüğünde kan akışını ve kaybını 'anında' kesiyor!

İster inanın ister inanmayın, kırmızı biber sizin mutfakta olmasa bile, herkesin ecza dolabında olması gereken bir bitki... Cayenne adı verilen acı arnavut biberi acil ilk yardım kitlerinin adeta bir parçası...

Acı-kırmızı biber, araştırmalara göre ayrıca kalp krizinin önlenmesinde de oldukça etkin bir madde... İşte acı kırmızı biberin olağanüstü sağlık ve tıbbi faydaları...

cayenne-biberi,.jpg DIŞ YARALAR İÇİN CAYENNE (ACI ARNAVUT BİBERİ) NASIL KULLANILIR?

Biraz acı biber tozu alın ve kanama olan bölgeye doğrudan koyun, kanamanın 10-15 saniye içinde durduğunu göreceksiniz.

Daha büyük bir yara ise acı toz biberi, kılık bir bardak su içine atarak karıştırın bir çay kaşığı almak suretiyle hızlı bir şekilde için.

KANAMAYI NASIL DURDURUYOR?

Cayenne biberi aslında kan basıncı ve kan pıhtılaşmasını başlatarak hızlı bir eşitleme yapıyor ve böylelikle güçlü bir kanamayı durduracak etkiyi ortaya çıkarıyor.

SOSU YUMURTASIZ ISLAK KEK


SOSU YUMURTASIZ ISLAK KEK
Malzemeler ;
4 tane yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
Yarım su bardağı sıvı yağ
3 yemek kaşığı kakao
2 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2-2,5 su bardağı kadar un
Sosu İçin;
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı kakao
Yarım su bardağı kadar sıvı yağ
Yarım su bardağı kadar toz şeker
Yapılışı ;
Yumurta ve şekeri bir kaba alıp köpürene kadar,
mikser yardımı ile çırpın. Sonra süt ve sıvı yağı ekleyip karıştırın. 2.resimdeki gibi, eleğin içine kuru malzemeleri koyup eleğin ve bütün malzemeler birbirine karışana kadar karıştırın. 3.resimdeki gibi büyük dikdörtgen borcamı az sıvı yağ ile yağlayıp, kek harcını döküp, önceden ısıtılmış 180 C fırında pişirin. 4.resimdeki gibi sosu için gerekli bütün malzemeleri bir kaba koyup şeker iyice eriyene kadar çırpma teli ile karıştırın. 5 ve 6. resimdeki gibi pişen kekin ilk sıcaklığı çıktıktan sonra, hazırlamış olduğunuz sosun yarısını her yerine gelecek şekilde dökün. Sonra keki karelere kesip kalan sosu dökün, sosunu iyice çekmesi için bekletin. 7.resimdeki gibi hindistan cevizi ile süsleyip servis yapın…

NOT ; Sos malzemeleri pişmiyor bu kekin özelliği sadece şeker eriyene kadar bir kabın içinde karıştırın… Bu keki bir gece öncesinden de yapabilirsiniz. Keki soslayıp iyice soğuduktan sonra buzdolabında bekletebilirsiniz yada sosunu dökmeden soğuk bir ortamda veya buzdolabında bekletip ertesi gün servise yakın sosunu dökebilirsiniz…
Ufak bir tavsiyem daha olacak eğer bir gece önceden yaptıysanız servis yapmadan 1-2 saat önce dolaptan çıkarın ve hatta keki hafif bir şekilde ister mikrodalga da ister fırında ısıtırsanız, ilk yaptığınız gibi aynı lezzette kekiniz olur..Beyhan'ın Mutfağı 'na Teşekkürler


Column Left